E-Dergi

Süper…süper…süper… Ben bu yazara bayılıyorum. Konuları nasıl bu kadar güzel işliyor aklım almıyor.

Üç kader tanrıçasından birinin bir hırsızın eline geçmesi ve bir geminin batışı ile başlayan olaylar zinciri 3 kadın ve 3 erkeği yıllar sonra bir araya getirir… 3 tanrıçanın bir araya getirilme çabası sırasında cinayetler, koşturmacalar, olaylar ve filizlenen-güçlenen aşklar… Her satırı o kadar güzel ki elinizden bırakmak istemeyeceksiniz…

Mirabella yıllar önce nişanlandıktan sonra bir daha görmediği Camden’in bir daha dönmeyeceğine kesin gözüyle baktığından artık itibarını tümüyle göz ardı etmiştir. Bu yüzden de kuzeninin günlüğünden yola çıkarak bir katili bulmaya kararlı olarak en önemli ipucuna ulaşmak için bazı kriterlere uyan her erkekle öpüşmeye başlar. Ancak birgün aniden Camden geri döner ve ikiside ilk andan itibaren birbirlerine kapılırlar… Artık Mirabella bu katili tuzağa düşürmeye çalışırken yalnız değildir… Bence oldukça güzel bir kitaptı,Hem romantizm hem macera bir aradaydı…

Doug’la yıllar süren beraberliğinin evlilikle noktalanacağına kesin gözüyle bakarken birden kendini terk edilmiş bulan Sophie bu durumu bir türlü kabullenememektedir. Birde daha yeni ayrılmışken Doug’ın Melanie ile oldukça yakınlaşması Sophie’yi iyice çıldırtır. Nick’in sahte medyumlar üzerine yaptığı bir araştırmadan esinlenerek Melanie’nin hayatına bir medyum olarak girip ona korkunç önerilerde bulundukça her geçen gün Doug’ın ona dönüşünüde garantilemektedir. Planlanmayan ise duygularının yönünün Nick’e doğru kaymasıdır.
Bu kitap doğrusu beni biraz sıktı, kitabın sonu başından belliydi, sanki hep bir sonraki adımı biliyordunuz, biraz gereksiz uzatmalar vardı ama çok kötüde değildi, vakit geçirmek için okunabilir…

Bu kitabın ilk 30-40 sayfasında ‘e-ee hadi esas kızla oğlan ne zaman tanışacak???’modundaydım… Tam bir ezber bozan gibi, sayfalar ilerliyor bir türlü bu karşılaşma gerçekleşmiyordu. Sanırsınız ki bu sizde hayal kırıklığı yaratacak ama hiç öyle değildi. Beth’le Jennifer’ın yazışmalarına aynı Lincoln gibi resmen bende kapılıp-takılıp kalmıştım… Satır aralarından Beth’in tüm hayatını, değerlerini özümsemek, Jennifer’la dostluğunu keşfetmek, iş yerindeki gizemli platonik aşkını okumak çok keyifliydi. Bu yazışmalar Lincoln’ün hayatının vazgeçilmezi olur ve ona, takılıp kaldığı monoton hayatında köklü değişiklikler yapma cesaretini verir.
Anlatımıyla, konuya yaklaşımıyla bu kitap beni çok etkiledi, çok severek okudum, kesinlikle tavsiye ederim

Aralarında sürekli iddialaşan, sözde birbirine düşman olan ama aralarında oluşan gizli çekime de karşı koyamayan, Dylan ve Ronnie bir gün örgü örmeye yönelik bir iddiaya daha girerler. Bu son iddia ile aralarındaki buzlarda erimeye başlar. Hatta muzurluk boyutunu düşünürsek buzların erimesi bunda biraz hafif bir tabir kalıyor :)) . Bu uzun süredir okuduğum en eğlenceli kitaptı. Diyaloglar çok akıcıydı, Dylan ve Ronnie arasındaki atışmalar çok tatlı ilerliyordu. Bu kitabı o kadar sevdimki örgü grubunun diğer üyelerine ait her kitabı çıktığı gün okumaya başlayacağıma şimdiden eminim....