Çok fazla laf kalabalığı yaparak bu eleştiriyi bir Dostoyevski kitabına çevirmek istemiyorum. Ancak toplumda tamamen "özgürlüğe" ve böyle mutlu olunabileceğine inanan insanların mutlaka okuması gereken bir kitap olduğunu belirtmekle birlikte, kütüphanenizde bulunması gereken bir yapıt olduğunu vurgulamak, herhalde ukalalık yapıyorum anlamına gelmeyecektir. Kitabı bitirdiğimde Dostoyevski'nin Raskolnikov olduğunu zannetmek, herhalde sadece benim saptadığım bir düşünce değildir. Belki de bir zaman kumar borçlarını ödemek için böyle bir yola başvurarak, çektiği vicdan azabını yenmek için de Suç ve Ceza'yı yazmıştır. Kitaptan çıkarılmış yorum, ağızdan ağıza dolanan efsaneler gibi gündeme gelebilir; bu görüşü kitabın bitiminde benimseyeceğinizi hissediyor gibiyim. Bana göre bu kitap, yine Dostoyevski'nin, Yer Altından Notlar isimli kitabından sonra bir insanın iç dünyasını mükemmel bir şekilde tasvirleyen, oldukça ilginç bir yapıttır. Kitabı okumaya karar verdiyseniz, İletişim Yayınları adına Ergin Altay tarafından çevrilmiş halini okumanızı tavsiye ederim. Ben Sosyal ve Oda Yayınlarını okuduktan sonra son olarak İletişim Yayınları'nı okudum. Arada gerçekten önemli farklar olduğunu belirtmekle beraber, Dostoyevski'nin üslubuna en yakınını İletişim Yayınları tarafından çıkarılmış olan Suç ve Ceza'da bulduğumu söyleyebilirim. Kaldı ki Ergin Altay konusunda oldukça uzman bir kişidir...