Toplam yorum: 3.080.122
Bu ayki yorum: 0

E-Dergi

ismail_atan Tarafından Yapılan Yorumlar

23.10.2009

MUH-TE-ŞEM
"Açlık Oyunları"nın ardından gerçekten muhteşem bir devam kitabı. Katniss "Alevler içindeki kız" belki de farkında olmadan bir kıvılcımın ilk yansımasını alaycı kuşlarda gördü. Mıntıkaların ayaklanması ve özgürlük adına yapılan her şey bizim için oldukça kutsal. İkinci oyunlarda galiplerin yarışması ve kendi yaşamları pahasına Peeta ve Katniss'i sonuna kadar korumaları bunun bir göstergesi. Kitabın dili de gerçekten muhteşem. Kısa tümcelerle ve göz alıcı betimlemelerle her şey yerli yerinde. Özlülük, özgünlük ve anlam yoğunluğu gerçek bir yapıttan almamız gerkene her şey var bu yapıtta. Suzanna Collins hayranlık uyandırıyor.
09.10.2009

Sanırım boş kafayla ve dikkatle bir kez ve bir kez daha okunması gereken bir kitap. Mesajlar sağlam ve yerli yerinde. Elif Şafak gerçekten son dönemde okuduğum en iyi yazarlardan biri.
07.10.2009

MUH-TE-ŞEM...
Kendimizi insani hırslara öyle kaptırıyoruz ki zaman zaman zevk uğruna, doyumsuz haz uğruna insanlara yaptırmadığımız kalmıyor. Günümüzün dünyasını postmodern bir bakışla öyle güzel anlatmış ki Suzanne Collins, gıpta ettim. Yöneten-Yönetilen, Ezen-Ezilen, Yaşayan-Ölen... Öyle çok sahne var ki günümüzü anlatan, tıpkı bizim siyasilerimiz gibi. Kendi çıkarları, kendi menfaatleri uğruna onlarca, yüzlerce, binlerce hatta milyonlarca insanı parmaklarının ucunda istedikleri gibi oynatışları gibi. Bizim gibi, biraz herkes gibi. 24 çocuğun sırf izleyenler heyecan duysun diye, sırf karınlarını doyurmak ve kısmen de olsa mutlu bir yaşam düşlemek gibi lüksleri yok. Onlar öldürmedikleri sürece ölmeye, çalışmadıkları sürece aç kalmaya mahkumlar. Açlıkla imtihan olunmak istemez kimse; ama dünyanın gidişatını öngörmüş Suzanne Collins. Bunu muhteşem bir üslup, muhteşem bir akıcılık, muhteşem betimlemelerle gözlerimizin önüne sermiş. Kısa kısa tümcelerle uzun uzun anlamlar yollamış zihnimize. Düşünene, düşünmeyi bilene ve belki de idrak edene. Kesinlikle okunması, okutulması gereken bir yapıt. Milli Eğitim Bakanlığı duyar mı sesimi bilmem; ama çıkarın artık saçmasapan yapıtları 100 Temel Eser'in içinden de insanlar biraz daha anlam yoğunluğu olan yapıtlara yönelsinler. İlk olma dışında hiçbir özelliği bulunmayan adına klasik deyip durduğunuz yapıtları siz kaçınız okudunuz da daha ortaöğretimde okuyan yavrucakların önüne koyuyorsunuz. Bırakın bunları okusunlar da gerçek düşünme neymiş öğrensinler.
07.10.2009

Elif Şafak hakkındaki önyargılarımı yenmek için sanırım "AŞK"la tanışmam gerekiyormuş. AŞK'ın ardından elime aldığım ikinci kitabı oldu ve önyargının insanlara neler yaptırabileceğini öğrenmiş oldum. Konusu erkeklerden çok bayanlara yönelik olsa da herkesin içinde bilfiil bulunan ikimleri yansıtmış olması ve bunu muhteşem bir anlatımla sayfalara dökmesi açıkçası beni kıskandırdı. Kendi iç dünyasında yaptığı seyahatleri öyle güzel bir dille anlatıyor ki karşısında şapka çıkarmamak mümkün değil. Şimdi elime ARAF'ı aldım ve onu okuyorum. Sırada Bit Palas ardından da Baba ve Piç beni bekliyor. Kayıtsız ve önyargısız olunca edebiyat muhteşem oluyor. Tıpkı Elif Şafak romanları gibi.
07.10.2009

Jean Christophe Grange'ın hayal gücüne hep hayran kalmışımdır. Sabırsızlıkla beklediğim yapıtlardan biriydi; ama umduğumu bulmadım diyebilirim. Kızıl Nehirler ve Leyleklerin Uçuşu sanırım her zaman benim zihnimde onu hep bir numara tutacak. Siyah Kan da aynı; ama Taş Meclisi gibi doşaüstü olayların konu edildiği bir yapıtı ondan beklemediğim gibi Koloni de bana çok yavan ve alelacele yazılmışgibi geldi. Piyasadaki pek çok kitaba göre gayet iyi; ama gerek kurgusu gerek anlatım biçimi beni pek tatmin etmedi.