E-Dergi

Yazarın metafizik. parapsikoloji ve felsefenin katmanları konusunda bilgili olduğu açık fakat maalesef bütün bu bilgileri bir romanda buluşturup kurgulamak apayrı bir beceri istiyor. Beni hep güldüren, yazsam hayatım roman olur repliğinde olduğu gibi konunun sağlamlığı eserin de güçlü olmasına yetmiyor. Mekanlar, duygular, karakterler okura geçmiyorsa o roman iyi bir eser sayılır
mı, sayılmaz tabi. Yazarın biyografisinde yaşının genç olduğu anlaşılıyor, kendini geliştireceğini varsayıyorum. İşte o zaman bu konuyu yeni baştan yazarsa gerçekten iddialı bir eser ortaya çıkabilir.

Nasıl sultan olunur ya da olunamazın romanı. Satırların arasında şehzade olmanın dünyaya lanetli gelmek gibi bir şey olduğu kanaati uyandırıyor. Dili ağır değil, kolay okunan bir roman. Öyle büyük maceralar, karışık kurgular yok, uzunca bir hikaye gibi. Zihninizde farklı pencereler açılsın istiyorsanız şans verin.

Son zamanlarda okuduğum en iyi bilim kurgu romanıydı. Binlerce yıla serilmiş bir evrimin içinde dünyalı/uzaylı/tanrı kavramlarını öyle güzel anlatmış ki, bu arada romandaki dünyalılar gelişmekte olan bir örümcek ırkı, uzaylılarsa yaşamak için gezegen arayan insan kolonileri oluyor. Aklıma dünyanın eski halkları ve tanrı kavramının ortaya çıkışı geldi, bizde de sosyal yaşam benzer biçimde mi gelişti diye sorguladım. Düşündüren, ufuk açan bir kitap, etkilenmemek mümkün değil.

Polisiye tercih ettiğim bir tür değildir, hatta bütün polisiyelerin kalıp olarak birbirine benzediğini düşünürüm. Buna rağmen sevdiğim bir yazar olan Tuna Kiremitçi'nin polisiye romanını okumak istedim. Sonuç olarak elbette fikrim değişmedi fakat temiz anlatımıyla benzerlerine nazaran bir parça farklı karakterleriyle sıkılmadan okuyup bitirdim. Polisiye sevenlere tavsiye ederim.

Önce yayınevinin şahane kapak ve sayfa tasarımını tebrik etmek istiyorum. Bundan sonra yayınevinin kitapları daima önceliğim olacak. Yazarı ilk defa okudum ve çok beğendim. Bazı Türk yazarlar kurgusal anlamda gerçekten dünya ölçeğinde eserler üretiyor, gurur duydum.