Hayattan çıkarı olmayanlar unutulacaklardır! ...” der Oğuz Atay...
Ne güzel söylemiş, anlayana! Hayattan beklediği çıkar, kuşkusuz maddiyat değil. *Her olayda kenara çekilenler, kendini saklayanlar, gerçektende kenarda kalacaklardır. Kimse onların varlığıyla tedirgin olmayacaktır. Gazetedeki ölüm ilanı bile, yedinci sayfadan verilecek, kimsenin gözüne çarpmayacaktır. Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır. Ölüm bile onların adlarını duyurmaya yetmeyecektir. Cennetteki muhallebicide bile garson onlarla ilgilenmeyecektir. Ağız tadıyla keşkül yiyemeden, masadan kalkacaklardır. Kendini beğenmişliğin cezasını, daha bu dünyada çekmeye başlayacaklardır. Duygu alışverişinden nasipleri olmayacaktır. Hayatlarıyla yanlış olanların, ölümleriyle doğru olmalarına imkan var mıdır? Bir şeyler yapın sizi hatırlatacak. Anıt mezarlarda güller, menekşeler biterken, sizin mezarınızı otlar bürümesin. Hayattan çıkarı olmamak, hem tanrının hem insanların gözünde affedilmez suçtur. “ Ben çıkarıma bakarım, ”diyeceksiniz, bunun için “ babamı bile tanımam” diyeceksiniz. Kimseyi tanımayacaksınız: Hele hayattan çıkarı olmayanları hiç! Ölürken bile delice hareket yapın sizleri hatırlatacak diyor Oğuz Atay.
Değerli yazarımızın, kitabını okuduktan sonra, etkilenmemek mümkün değil. Benimsediğim hayat felsefeme, birebir denk düşen fikirleri beni sürükledi. Bir kitabın, insanın hayata bakış açısını değiştirebileceğini gördüm. Siz de hayattan çıkarı olmayanlardansanız. Lütfen Oğuz Atay’ın “Tutunamayanlar” adlı kitabını okuyun.