Toplam yorum: 3.078.622
Bu ayki yorum: 5.500

E-Dergi

sanemcan07 Tarafından Yapılan Yorumlar

10.10.2005

Tek bir soluk onu okumak için ne kadar yeterliydi? Ama yetti galiba. Daha ilk satırlarda birşeylerin etkisi altına giriyorsunuz ve bu etki çok şeyi yapmanıza mani olacak çok tatlı bir engel oluyor. Korku, arayış, aşk, cennet ve anlatılar! Galiba biz bunların hepsini yaşıyoruz. Mizah ve felsefenin çok iyi anlaştığı bu eser gülümsemenin mühürleri çatlatabilecek gücünü de hatırlatıyor. Duygularımız, onları hissedebilmek... Bu kitabı okurken, hafifleyip yükseldiğinizi hissedeceksiniz!:)
10.10.2005

Gülriz Sururi, o Türk tiyatrosunun önemli isimlerinden biri. Onu bu kadar büyük yapan da yaşamında başından geçen olaylar. Kendi yazdığı bu kitapta Gülriz Sururi kendini,yaşamını, tiyatroculuğunu anlatıyor. Türkiye'nin geçirdiği zor koşulların şekillendirdiği bir yaşam ve örnek alınacak pek çok olayın anlatıldığı kitap, her yaştan okuyucuya hitap ediyor. Özellikle de gençler mutlaka okumalı.
10.10.2005

Bu kitabın, okuyan her kişinin hayatına bir şeyler katacağından eminim.Günlük hayatımızda bize normal ve alışılmış gelen -küçük şeyler-olarak kabul ettiğimiz hayatımızın küçük ayrıntılarının aslında bizim için ne kadar önemli olduğunu yazarımız bu kitapta bizlere gösteriyor.Hayatın ayrıntılarını yakalamak isteyen herkese tavsiye ediyorum.Unutmayalım ki,HAYAT AYRINTILARDA GİZLİDİR.
10.10.2005

Sisler Bulvarı Attila İlhan'la ilk karşılaşmamın kitabıdır. 'Şahane Serseri' şiiri ilk okuduğum, zihnime kazıdığım bir şiiri. Bu kitapda Attilla İlhan'ın tüm şair ruhunu görebilirsiniz; kimi zaman deli divane bir aşık, kimi zaman bir isyancı, kimi zaman da öfkesini küfürlerle kusan bir aydın..

Sisler bulvarı'nda seni kaybettim
Sokak lâmbaları öksürüyordu
yukarda bulutlar yürüyordu
terkedilmiş bir çocuk gibiydim
dokunsanız ağlayacaktım
10.10.2005

Ayşe kulin yine kolay okunabilir,gülten dayı oğlu tadında :)) bir kitap yazmış.ve nasıl başarıyor anlamıyorum ama yine narsistlik yapmayı başarmış.acılı kent kadını herşeye rağmen kırsal kadına acıyabiliyor.ve komik bir kurgusu var.çok sevdiği arkadaşıyla kitabın başında hınca hınç tartışan gazeteci aniden canciğer kuzu sarması oluyor.haa neden yapıyor bunu belli.aklınca bakın ben bu kitabı yazıyorum ama aslında bu işlere karşıyım havası estirecek.ayrıcaTürkiye nin en önemli sorununu bir pembe dizi anlatımında sunmak ancak ayşe kulin in başarabileceği bir şeydi.tebrikler :) Herşeye rağmen bir konuda hakkını yemeyelim.Doğudaki feodal yapının orada yaşananlarla bağlantısını cesurca ortaya koymuş.demem o ki,evet orada çoğu kişi ne yaptığını bilmeden ağalık sisteminin yaptırımlarıyla hareket ediyor.bu gerçek.