Toplam yorum: 3.082.620
Bu ayki yorum: 2.300

E-Dergi

sanemcan07 Tarafından Yapılan Yorumlar

13.10.2005

kitap hakkında yorumlarımı yazmadan önce üstad necip fazıl hakkında yazmak istedim.son yüzyıldaki en büyük yazarlardan biridir ve bence en iyisidir.ama maalesef okurlar daha medyatik ama bir o kadar da boş yazar geçinenlere ilgi gösteriyor.bu da türkiyenin bence utancıdır.kitap bence harika tasarlanmış ve kusursuz bir şekilde tüm gerçeklerle okuyucuya sunulmuştur.bu kitabı okumak,anlamak bence bir ayrıcalıktır.bu kitap okunduğunda ulu hakanı yerden yere vuranlar utançtan yerin dibine girecekler(TABİ HALA UTANABİLİYORLARSA) insan tarihlerine küfrederek prim yapmaya çalışıyorlar.maalesef türkiyede bu son zamanlarda tam bir moda haline geldi.tüm okurlara.kitap severlere.ama gerçekten okur özelliği taşıyanlara düşünmeden tavsiyemdir.pişman olmayacaklarından eminim.ama şunu da çok iyi biliyorum ki bu kitap ve ulu hakan hiçbir zaman değerine kavuşamayacak.çünkü türkiyede sönmüş beyinler çok popüler.zaten böyle olmasaydı HALİMİZ BÖYLE Mİ OLRDU
13.10.2005

insanlar bir dönem yaşamış ve bazı olaylarla gündeme gelmiş insanlar hakkında birçok şey yazıp çiziyor.acımasız eleştirilerin en keskin kılıçlarından biri de SONER YALÇIN dır.çatlı hakkında kitap yazılmadan önce çatlı tanınmalı,analiz edilmeli ve daha sonra bilgiler kitaplaştırılmalıdır.ben soner yalçının kitabında malesef bunları görmedim.işin ilginç tarafı çok keskin ve kesin cümleler kullanılmıştır.ayrıca kitabın yanlı olduğu kanaatindeyim.çünkü bir kesim sürekli eleştirilirken bir kesim yere göğe sığdırılamıyor.ben bir okuyucu olarak herhangi bir fikrin savunucusu değilim.yalnızca okuduğum kitapta kalite,tarafsızlık ve doğruluk ararım.kitabın ilginç bir yanı da basım tarihidir.bilgi sahibi olanlar çok iyi bilirlerki çatlı yıllardır aranıyordu.peki neden kimse bunusöylemiyordu? çatlı adı neden soner yalçın tarafından kitaplaştırılmadı? acaba çatlının ölümü mü beklendi? bunlar cevapsız sorular.şunu unutmayalım insanlar sadece fikirleri yüzünden değerlendirilmemeli.yaptıklarıyla,yanlışları ve doğrularıyla değerlendirilmelidir.
13.10.2005

Tuna Kiremitçi'nin yalın bir dili var evet, ama, bu kitap fazla durgun başlıyor,ne anlatmak istediğinden emin değilmiş yazar başlarda,ikinci kimliğin Leyla nın devreye girmesiyle konu açılıyor,genişliyor.Tuna Kiremitçi'nin ilk kitabı bu okuduğum ve ilk başlarda kendimi zorlayarak okuduğum Yakup'un Fransa günleri bölümü,beklenen,ama yine de şok eden bir finalle bitince,kendime geldim ve başka bir gözle okumaya başladım kitabı.Sonuç:kendini geliştirecek bir yazar..
12.10.2005

Eğer yaşıyorsan oralarda bir yerlerde, uzakta olsan, bir başka iklimde, bir başka mevsimde; yaşıyorsan oralarda, ki inşallah, eğer halen soluyorsan benim belki önce belki sonra soluduğum rüzgarı; veya herhangi bir kör kuyunun dibindeysen ve görüyorsan beni bir şekilde... Gör, ne olur. Gör beni. Eğer oralardaysan duy beni veya kendi sesini. Eğer gücün yeterse bir şeyler yapmaya seni bu kadar seven biri için al beni de yanına. Kızlarımla beraber, al beni koynuna. Razıyım dipsiz kuyulara. Razıyım karanlığa. Sesinin içine al beni. Sesini duyayım. Bu yalnızlık yalnız benim olmasın. Bunu seninle paylaşayım. Yalnızlığımı içinde yaşayayım.
12.10.2005

ben insa olmak kitabında kendimi buldum. yani bir dostun verecegi bütün nasihatleri bula bildim. engin geçtanın tarzı ilk yabancı gelmişti.sanki bir mesafe vardı yazarın yazılarıyla insanlar arasın da. bir düddet sonra bu mesafe seviyeli bir dostluga dönüşüyor. bizler kaliteli yazıların yabancılar tarafında yazıldıgını tahmin ederiz,ama bu kitabı okuduktan sonra anladım ki bizim içimizde de usta düşünürler yer alıyor.kısacası kitapta kendimi buldum. ama engin geçtanın fotografını bulmam aylar sürdü,çok merak etmiştim bu yazıları yazan bir insanın nasıl bir yapıya sahip oldugunu. hiç şaşırmadım resmini görünce ;çünkü o içtenlik yüzündede belli oluyordu. diger kitaplarıda çok hoş,insan olmak tek boyutta eşsiz bir eser kendini bulmak açısında.