Göğü Delen Adam Hakkındaki Yorumlar

Her zaman bir umut vardır. Sözünü destekler nitelikte bir eser tavsiye edilir.

her durumda bile umut olduğunu öğrenmemiz için yaratılmış eserlerden biri.soluksuz okunacak bir eser.

Batı düşüncesiyle ilgili eleştirel düşünce için mutlaka okunması gereken kitaplardan.

okunası bir kitap ...

Bir yerlinin gözüyle beyaz adama, hayatına eğlenceli ve düşündürücü bir bakış.Arkadaşımın tavsiyesiyle aldım, çok beğendim. Benim de tavsiye edebileceğim bir kitap.

Hakikaten çok güzel bir eser. Yerlilerin sözde modernizme (!) bakış açıları... Beni derinden etkileyen okudukça sarsan bir kitap. İnce ama içeriği zengin. İçeriğindeki resimlerde anlatılanlarla hem bağlantılı hem de anlatılanları destekler nitelikte.

Ben bu kitabı gerçekten çok beğendim. Samoalı bir yerlinin gözünden Avrupalı kentli insanlar anlatılmış süssüz bir dille. "Beyaz adamın gerçek tanrısı kendisinin para adını taktığı yuvarlak metal ve ağır kağıttan başka birşey değildir." diyor Tuiavii. Çok etkileyici tavsiye ederim.

modern dünyanın insana 'kazandırdıklarını' sorgulatan,bu 'kazanımların' insanın hayatını kolaylaştırmaktan ziyade zorlaştıran,karmaşıklaştıran bir etkiye sahip olabileceğini düşündürten ve modern dünya insanının kendini sorgulamasına kapı aralayan hacmi küçük etkisi büyük bir kitap.
hacim itibariyle küçük olan bu kitapta modern dünyanın parasından,tüketim alışkanlıklarına, binasından, giyim kuşam malzemelerine varana kadar herşeyi kıyasıya eleştirilmek te ve sorgulanmaktadır.
yaşadığı hayata tam anlamıyla uyum sağlamakta güçlük çeken ,birşeylerin yanlış gittiğine inanan, ihtiyacı olmayan bazı şeylerin ihtiyacıymış gibi kendisine dayatıldığını düşünen herkesin keyifle okuyacağı ve sorgulamalarına yeni pencereler açacak bir kitap olduğunu rahatlıkla söylemeliyim.
yukarıda dediğim gibi kitap hacim itibariyle küçük ama etki itibariyle sağlam bir kitaptır.

Medeniyet adı altında insanlığımızdan çalınanlar sergileniyor. kesinlikle herkesin okuması gereken bir kitap. uyanış şart!

materyalist dünyada nasıl ruhsal zenginliklerimizi kaybettiğimize tanık oluyoruz bu kitapta. Merak ediyorsanız kesinlikle okuyun.

kaleme alındığı yıllar düşünülürse şayet hala bir yerlerde Samoa yerlileri kadar temiz kalmış ama bizim aramıza karışıp incelemeyi kabul edecekler varsa güncellenmesi gerekiyor, korselere, düğmelere, buharlı trenlere şaşıran şefimiz 21. yy elektroniklerini bizim farkedemediğimiz türlü çılgınlıklarımızı nasıl değerlendirir merak etmemek elde değil.
papalagi yapraklarını dökmek istemeyen palmiyedir, içinde bulunduğumuz zamanda okunmalı okutulmalı dünyanın her köşesinde savaşlarda çocuklar katlediilirken içimizi yumuşatıp yardım eli uzatmamız için uyanmamızı sağlar belki de.

Bir Samoa yerlisinin gözünden modern dünyaya bir kısa bakışın anlatıldığı roman çok akıcı ilerliyor. Dili ağır değil ve cümleler oldukça akıcı. Bir solukta okunabilecek güzel bir eser.

Bize sunulan ve alıştığımız hayata dair farkındalık geliştirecek güzel bir kitap. Normalleştirdiğimiz her şeyi gerçek anlamlarını gözler önüne seriyor.

bir Samoa yerlisinin kaleme aldıklarının, bir Avrupalı tarafından kitaplaştırılmış hali; büyülü bir yıkılış öyküsü...

Bir yerli ve batıya bakışı. Orjinal kavramlar, farklı bakış açısı, beyaz adamın çıplak gerçeğini yerin dibine sokan dürüst yerlinin değerlendirmeleri.

Modern hayata kızılderili penceresinden bir bakış... Okurken bir çok kez hiç böyle düşünmemiştim dediğim düşüncelerle dolu, anlatımı gayet sıcak ve akıcı bir dille yazılmış bir kitaptı. Genel olarak hayatımda bir değişikliğe sebep olmasa da yorulmuş zihnime kısa bir mola verdirdi. Bir solukta bitiyor, tavsiye ederim...

Hayatın maddi nesnelerine bağımlı kalarak, bunların asıl yaşanılması gerekenleri unutturduğunu; yaşamdan doyum almayı engellediğini hatırlatan, nükteli bir dile sahip çok hoş bir kitap...

bu kitabı buyuk kucuk heeerkes okumalıı!

insanı sorgulamaya yönelten en ince noktaları açıklayan süper, mükemmel, muhteşem bir kitap. keşke daha uzun olsaydı da daha uzun uzun okuyabilseydim.

her geçen gün modernleşme adına geliştiğimizi zannederken bu eser farkında olmadan geride bıraktığımız değerleri gün ışığına çıkarıyor.Hayata farklı bakış açısıyla bakmak isteyenlere bu kitap sizler için yazılmış....

"Modern" hayatın, ne kadar da insanlıktan uzak bir hal aldığını, insanın "modernleştikçe" özünden uzaklaştığını biz "modern" insanlara tatmin edici bir üslup ile açıklamayı başaran bir kitap. Gerçekten de yaşadığım hayatı daha da irdelemeye başladım.

Bu arada bu kitap kitapyurdu'ndan aldığım ilk kitaptı. Paketin içine koyduğunuz sallama çay için teşekkür ederim. Güzel bir jestti.

"Modern hayat"ın "nimet"lerinin peşinde koştururken yaşayamadığımız hayatımız, yüzümüze yüzümüze vuruluyor bu kısa ama içi dopdolu kitapta. Gelişmiş toplumlar olduğumuzu iddia ederken, aslında ne kadar da doğadan uzaklaştığımız, doğaya karşı geldiğimiz... Bencilliklerimiz, hırslarımız... Okumaya değer bir kitap kesinlikle.

bu kitap beyinde ilkel ve modern kavramlarının yer değiştirmesine sebep olcak türden. çok değişik bir bakışaçısıyla yazılmış harika bir kitap. günümüz dünyasının hiç de fak etmediğiniz garipliklerini sergiliyor adeta. okudukktan sonra paylaşabileceğiniz herkesle paylaşmak isteyeceksiniz.çocuk, genç, yaşlı.. her kesimden insana tavsiye ediyorum..

okuyunuz, okutturunuz.
ilkel olarak gördüğümüz toplumların, modern olarak nitelendirdiğimiz toplumlardan ne kadar ilerde olduğunu görünüz.
önemli bir kesimin insanlıktan ne kadar uzaklaştığını veya uzaklaşmak zorunda kaldığını görünüz.
"koskoca kulübesi olup da ziyaretçiye tek bir geceliğine yer vermeyen adam hakkında ne düşünürsünüz? gözlerinizdeki kini görüyorum sevgili kardeşlerim." cümlesini okurken birkaç dakika durup düşününüz.

arkadaşlarımdan, akademisyen hocalarıma, paylaşabildiğim kadar kişiyle paylaştığım bu harika kitapta, altını çizeceğiniz ve tekrar tekrar okumak isteyeceğiniz birçok metin olacak.tabii eğer gözünüzü para kazanma, mülkiyet, tüketim gibi kavramlar bürümediyse.

zorunlu olarak kısa bir süre zarfında okumak zorunda kaldığım bir kitap...kitabın başların da kitap her ne kadar sıkıcı gibi görünse de kitaba dewam ettikçe dünya gerçekleriyle yüzleşiyorsunuz...

Hiç bir parka veya resmi bina önüne oturarak saatlerce insanları gözlemlediniz mi? Vaktiniz yoksa bunu bizim için Okyanus ortasından gelen bir kabile şefi Tuiavii yapıyor. Para, mülkiyet, evlerimiz, zamanımızın yokluğu nasıl yorumlandı. Bu kitabı okuyunca göreceksiniz. Acaba gökdelenlerde yaşayan, para için de yüzen, istediği herşeyi alma imkanına sahip insanlarmı daha mutlu, yoksa bütün bu imkanlardan yoksun okyanus ortasında medeniyetten yoksun insanlar mı mutlu? Okurken eğleneceğiniz bir kitap.

Medeniyetin, teknolojinin olmadığı yerler, ve buradaki insanların yaşamı anlatılıyor. Kitapta Samoa'nın 1890-1918 yılları arasındaki fotoğraflarına yer verilmiş. Kitap ,beslenme, giyim, aile, toplum, devlet gibi kavramları sorgulamanızı sağlayacaktır.

Başlayacağım, okulda felsefe kulübü,okuma grubuyla okuyoruz. Henüz başlamadım ama çok beğendiler.

Bir tane söz vardır. Bir şeyi değiştiremiyorsan bakış açını değiştir diye. Çünkü herkes bilir ki bakış açısı gerçeklik algımızı etkileyen en önemli faktördür. Bu kitap alışageldiğimiz yaşama bir yerlinin güneşin çocuklarının gözünden bakmamızı sağlıyor. Sıcacık yuva dediğimiz evlere taş kutu diyen, şehirlileri yarık insanı olarak niteleyen, insanın taptığının küçük sarı demirler olduğunu ifade eden mükemmel kitap. Kesinlikle tüm insanların okuması gereken bir kitap. Dili kolay ve anlaşılır, anlatım merak uyandırıcı.
Eve alıp istifleyip hediye diye heryere götürmelik bir kitap.

''eğitim; kişinin kafasının almayacak kadar doldurulmasıdır.'' ne doğru tespit etmiş yazar. daha ne isabetli tespitlerde bulunmuş.. bende ERİCHN ile hem ruhumu hemde bedenimi doldurdum.iyi de oldu bu deprem döneminde.

"Modern hayatlarımız"a bir de bu açıdan bakalım. Modern mi saçma mı ?
Çok güzel, mutlaka okunmalı listemde yerini aldı.

Kitap Tuiavii''nin halkı için yazdığı mektupları içeriyor. Tuiavii'nin (kabile reisi) papalagilere yaptığı eleştiriler nokta atışı , modern insanın farklı bir şekilde ele alışında aslında ruhumuzun nasıl ele geçirildiğini, tıkır tıkır işleyen bu sistemin içinde nasıl yer edindiğimizi acımasız şekilde yansıtıyor.
Kolay anlaşılır dile sahip oluşuyla da bir günde rahatlıkla okuyabileceğiniz bir kitap , hepimiz birer palalagi olarak aslında dışarıdan nasıl görünüyoruz merak ediyorsanız bir göz atmanızı tavsiye ederim.

Kocaman bir delik,
"O göğü delip geçmişti."

@birnefes_birkitap

İnsanlığa ve çağımıza dair farklı bakış açıları sunan, sorgulatan, düşündüren bir kitap.
Kesinlikle okunmalı...

Günümüz insanına doğru ve yerinde eleştirilerin olduğu, ders çıkarılacak bir eser.

Güzel ve sorgulayan bir kitap. Okumanızı tavsiye ederim.

baska bi dünya mümkün diyebilen ama azinlikta kalmis toplumlari anlatan mükemmel bi kitap

Fıtratı bozulmamış bir insanın , sıradan bulduğumuz şeylere bakışına şahit olacaksınız. Tekrar okurum dediğim kitaplardan. Günümüz minimalizmi ile karıştırılmamalı.

Doğruluğunu kaybetmeyecek bir eser. beyaz adam göğü delip yeni kıtalara gitti ve yanındaki kötülüğü bu yeni yerlerede saçtı. ne yazıkki!

Samoa'lı bir kabile reisinin Avrupa'da bir süre yaşadıktan sonra kabilesine geri dönmesi ve izlenimlerini aktardığı notların Alman bir yazarın girişimiyle derlenmesiyle ortaya çıkmış "Göğü Delen Adam".

Göğü Delen Adam, Samoa dilinde Papalagi kelimesinin karşılığı. Ufukta göğün içinden gelir gibi gözüken bir yelkenlideki Avrupalı misyonerler için kullanılmış bu ifade. "Beyaz adam" ve "Avrupalı" sözcükleriyle birlikte kitap içinde çok sık olarak kullanılıyor.

Papalagi (beyaz, Avrupalı adam), kabile reisi Tuiavii'nin bazen komik, bazen düşündürücü ama özünde erdem dolu eleştirisine maruz kalır hep. Bu eleştiriler, beyaz adamın bitmek tükenmez sahiplenme hırsı, zamana esareti, samimiyetten yoksun inanç sistemi, bilgiyi yük olarak taşıması, eğitime bilinçsiz biçimde yüklenmesi ve günlük yaşam biçimi üzerinedir.

Samoa yerlisi olan kabile reisi Tuivaii'nin “Papalagi” dediği beyaz insanların modern   yaşamlarını dünyanın bir çok yerini gezip, gözlemleyerek aldığı notlardan hareketle halkına yazdığı mektupların derlenmesi sonucu oluşan bir kitap.

Paranın, hırsın, zamanın kölesi olmayan bir
insanın bakış açısından “biz”i okuyacaksınız.

Gelişen toplumların bazı değerleri nasıl yitirdiğini tokat gibi hatırlatan, yaşamımızı ve yaşama amacımızı sorgulatan harika bir kitap. Tavsiyemdir.

Bakış açımın ne kadar dar olduğunu hissettiğim bir kitaptı, çok başarılı. En sevdiğim kitaplar arasına girdi.

gerçekten sosyolojik bakış açınızı etkileyecek bir kitap
bu kitabı bir çift yürek kitabıyla okumanızı kesinlikle tavsiye ederim ikisi birbirini tamamlıyor

Aslında bir çırpıda okunabilir bir eser fakat üzerinde bir hafta düşündürecek türden fikirler var içinde, şiddetle öneririm.

Övgüler üzerine aldim ama kitap yer yer güzel karsilastirmalar. Bildigimiz insanoglunun insandan uzaklasmasi konusundan. Edebi bir kitap degil. Ama yazarin hayati kitaptan daha cok ilgi cekici geldi

tuiavinin doğup büyüdüğü şehirden ruhuna bol ve ağır gelen papalaginin yaşam ve alışkanlıklarına karşın kendi gözüyle yorumlaması çarpıcı ve ikna edici bir perspektiften olması kitabı okuyucu nezdinde fazlasıyla özel kılmaya yetiyor.

Batılı, medeni dediğimiz insanlar hep kendinden farklı olan insanları ezdi ve küçümsedi. Yerliler ve Kızılderililer hep zulüm gördü aşağılandı. Meşhur modern Avrupalı onları sömürdü ve sömürmeye devam ediyor. Onlar hakkında hep yazdı, çizdi, uyguladı. Öyle güzel gözlemler ki medeni Avrupalı beyaz insanı; Teşhircilik,sağlık, apartman hayatı, insan tahammülsüzlüğü, hayat karmaşası, para bağımlılığı, iş hayatı, bencillik, zamansızlık, teknoloji bağımlılığı sinema, gazete... gibi modern çağın olmazsa olmazlarının insanı ne hale getirdiğini görür.
Kitabın yazarı misyoner olarak Samoa' ya gider ve Tuivaii ile yolları kesişir. Taivaii anlatır, Erich Scheurmann kaleme alır yazar ve çizer ortaya bu muhteşem eser çıkar.

Kitap tam anlamıyla eleştirel bir bakış açısıyla yazılan hem de bizi de eleştirel bir bakış ile düşünmeye iten bir kitap.Bulunduğumuz düzen için de hala çoğu şey geçerli ve öyle devam ediyor.Okunması okutulması gerekli.

Osman Egin hocanın TV'deki tavsiyesiyle aldım. Çok beğendim.

Sosyoloji derslerimizde üzerine uzun uzun konuşup pek çok analiz ve inceleme yaptığımız bir eser. Sosyolojik olarak ele alındığında modern zamanlara çok farklı bir açıdan bakmaya başlayacaksınız

Okurken bitmesine korktuğum,okuduktan sonra keşke daha önce okusaymışım dediğim nadir kitaplardan. Harika bir modern hayat eleştirisi.