Kitabın çevirmeni Mehmet Kanar önsüzünde "Kitapta ilk bakışta dikkati çeken şeyler,beş öykünü intiharla,iki öykünün de cinayetten sonra intiharla sonuçlanması,bunun yanı sıra ilk ve son öyküde 'üç damla kan' vurgulamalarının sık sık tekrarlanmasıdır.Hidayet,yönetimin ülke için pembe tablolar çizmesine,1930'lu yıllardaki İran halkının yaşantısını gerçekçi tasvirlerle öykülerine dökerek karşılık verir.Fakirlik,hastalık,cahillik,batıl inançlar,ölüden yardım umulması,falcılık,cincilik,hatalı evlilikler,kumalık ve siga düzeni,bencillik,sevgisizlik,ikiyüzlülük,gerçek hayata katlanamayarak mistik hayata ve inzivaya kaçış,hayal kırıklıkları,ikinci plana atılmış kadının mal muamelesi görmesi,Üç Damla Kan'ın temel taşlarını oluşturur"cümleleri ile kitabı tanıtmıştır.