Ankara Bütün Eserleri 10 Hakkındaki Yorumlar

Ankara'yı 3 dönemin penceresinde - hemde Yakup Kadri'nin gözünden- görmek gerçekten güzeldi.

Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU'nun "Ankara", birbirinden farklı dönemlerdeki Ankara'yı yansıtması yönüyle okunmaya değer bir romandır. Özellikle, Millî Mücadele dönemi ile Cumhuriyetin ilk yıllarındaki insanların karakteristik özelliklerini anlatması, romana ayrı bir değer kazandırmaktadır.

Ankara bir milletin, yeni kurulan bir devletin üç safhasını anlatan bir kitap. Milli mücadele, kuruluş ve gelişme yıllarını ele alan kitap, bu üç dönemde nelerin değiştiğini, nerelerden nerelere gelindiğini anlatmıştır.

Bir panaromik roman. Yakup Kadri'nin okunması gereken eserlerinden biri.

Üniversitede hocamızın ekonomi üzerine aldırdığı bir romandı. Mecburiyetten sıkılarak okumuştum.

Lise 1. sınıfa giden kızıma Edebiyat Öğretmeni okuması için ödev olarak vermiş. Biz de aldık ve okudu. Ama onun çok ilgisini çekmedi sanırım. Biraz ağır geldiğini söyledi. Tabi kitap okumayı çok sevmediği için de böyle düşünmüş olabilir ancak daha üst sınıflarda belki daha etkileyici olurdu.

Yakup Kadri, Ankara'yı 3 döneme ayırarak anlatmış. Birinci dönem Milli Mücadele yılları, ikinci dönem Cumhuriyet'in ilanından sonraki dönem, üçüncü dönem ise daha sonraki yıllar.. Üç dönemde de Selma isimli karakterin hayatından yola çıkmış ve her zamanki gibi ustalığını konuşturmuş. Mutlaka okunması gereken bir kitap.

Yakup Kadri'nin "Yaban" adlı romanına göre daha realist ve kişi kadrosu daha kalabalık..

Yazılanların aksine milli mücadele sonrası arsa spekülasyonlarından veya Türk hanımlarının yabancı zabitlere ilgi duymasından pek de bahsedilmiyor, yalnızca birkaç satırarasında mevzu bahis geçiyor. Roman genel olarak ana karakter Selma Hanım'la beraber Ankara'nın geçirdiği değişim evresini ele alıyor. Kitaptaki gözlem ve tasvirler kimi zaman sıkıcı gelebilir ancak Selma Hanım ve diğer karakterler arasında geçen diyaloglar oldukça heyecanlı, özellikle yazarın Gazi Mustafa Kemal Paşa tasvirleri son derece etkileyici.. İnkilap sonrası dönem hakkında bilgi edinmek isteyenler için güzel bir roman..

1934 den günümüze ankara'da hiç bir şeyin değişmediğini gösteren romandan öte,artık,bir bir belgesel niteliği taşıyan bir kitap......

Anlatımı basit yalın bir kitap ...ama bence daha siyasi bir kitap bekliyordum ama tam istediğim gibi anlatmıyor olayları basit bir tarzda. bana tam bir fikir vermedi Ankaranın o zamanki halini

1-yakup kadri KARAOSMANOĞLU nun bana gÖre sodom ve gomoreden sonra en çok dikkat çekici romanı...
2-bazı arkadaşlar yorumlarında yakup kadrinin dine uzak duruşundan bahsetmişler.hatta kitapta bir mevlut olayını çarptırdığından bahsediliyor.oysa yazar orada ankara gibi zamanında bozkır olan bir şehrin cumhuriyet tarihi ile beraber nasıl filizlenip,büyüdüğünü ve geliştiğinin yani sıra bazı zıt oaylarında yaşandığından bahsediyor.burda da bir askerin zamanla nasıl mücadele azmini yitirdiğini(öncesi ve sonrası ile),türk kızlarının yabancı zabitlere nasıl kur yaptıklarını ve işte burası balo gibi batı kültürünün uç bir örneğinin yani sıra mevlut gibi doğu kültürünün aynı anda yaşandığından bahsediyor...haksız ithamlardan kaçınılmalı...

türkiyenin geçmişine ayna tutan,kurtuluş mücadelesi verdiğimiz yıllarda halkımızın bilinçliliğini ve bilinçsizliğini anlatan bu eser,Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun kalemiyle daha güzel olmuştur.

Daha önce yazılmış olmalarına rağmen Yaban ve Kiralık Konak’a göre Ankara’yı daha toy buldum. Yine onlarla kıyasladığımda kitap beklediğim kadar doyurucu değildi; felsefe ve sosyolojisi biraz eksik kalmış gibi geldi. Romanın ilk kısmı aceleye gelmiş gibiydi ve detaylar eksikti. İkinci kısım en sevdiğim bölümdü ve Tanzimat’tan beri devam eden yanlış Batılılaşmanın cumhuriyette nasıl devam ettiğini gösteriyordu. Üçüncü bölümdeyse tarihe ters olarak Atatürk ölmüyor ve cumhuriyetin ikinci on yılında sorunların ortadan kalkıp Türkiye’nin ütopik bir şekilde hayal edildiği gibi geliştiğini okuyoruz. Sonuç olarak benim gibi yazarı ve romanın ele aldığı dönemi, meseleleri seviyorsanız keyifli bir okuma olur.

cumhuriyetin 100. yılında tekrar okudum. cumhuriyetin 100 yıllık panoramasını gözden geçirmek anlamak için özel bir kitap olduğunu düşünüyorum.

yabandan hemen sonra okudum. yabancı kitaplardan sonra çok daha güzel geldi. gayet güzel. ama bir yaban değil :)

Okuması ve anlaması zor bir eserdi benim için. Yakup Kadri nin okuduğum ilk eseri olması nedeniyle yazarın tarzını da çok bilmeden başladım kitaba. Eski dönem Ankara hakkında fikir sahibi olmak için okunabilir

Cumhuriyet dönemini anlatan güzel bir eser

İlgiyle okuyorum. Kitap bana çok akıcı geldi. Cumhuriyetinin ilk dönemindeki toplum davranışlarını çok iyi anlatıyor.

kesinlikle dönemi anlatış tarzı ve yansıtışı muhteşem kesinlikle okunmalı

Kurtuluş Savaşı yıllarını anlatan harika bir roman...

Falih Rıfkıdan okumuştum ve yanılmıyorsam kemalizmin isim babalarından biriside Yakup Kadri Karaosmanoğlu idi. ve ben bu kitabı “Yaban” ı okuduktan sonra yine bir “yaban”olan Selma nın hikayesi olduğu için ve sanki devam romanı gibi hissettiğim için okudum. Ankara yı üç dönemde Selma’nın üç hayat evresinde,özellikle Atatürk ün yaşayacağını varsayarak yazdığı üçüncü bölüm ütopik olsa da,gerçekten çok beğendim ve keşke o ütopya gerçek olsaydı dedim. Dili ve anlatımı çok akıcı olduğu için hızlı bir okuma süreci geçirdim.

Milli mücadele dönemini anlamak açısından okunması gereken kitaplardan. Eski Ankara'nın ve yeni Ankaranın anlatıldığı Yakup Kadri klasiklerinden

Üslubu pek akıcı değil bana göre. Olaylar arasında geçişler bir heyecan uyandırmıyor. Zaten çoğu tasvir üzerine olan kitap milli mücadele ve sonrası ile ilgili fazla içerik barındırmıyor. Ben beğenilen kitaplar arasında olduğu için almıştım ancak zorla okudum diyebilirim. Okurken sarf edilen çaba elde edilen bilgiden daha fazlası.

Halk-aydın çatışması, şekilci batılılaşma çabaları ve toplumun bir kesiminin kapıldığı snobluğa getirilen eleştiriler önemli noktalardı.Hem bir Kurtuluş Savaşı romanı, hem bir toplumsal eleştiri romanı, hem de ütopik bir roman. Roman bazı bölümlerde anlatım olarak sürükleyiciliğini kaybediyor bence; ancak değindiği konular ve duygular o kadar güzel ki, Yaban gibi Ankara’yı da mutlaka okumanızı önereceğim.

Kurtuluş Savaşı yıllarını ve sonrasını anlatan güzel bir kitap.

Ülkedeki değişim sürecinin insan üzerindeki etkisini anlatan bir eser

Çok başaralı, yanlışı ile doğrusu ile herşeyi belirtilmiş romanında. Azıcık tarih merakı olanlara kesinlikle öneririm. Yok ise düz roman olarak öneririm.

Dili biraz sizi sekteye uğratsa da başarılı bir kalem güzel bir eser

Yakup Kadri'nin Milli Mücadele dönemi, Cumhuriyet sonrası aydınını ve asıl inkılap sonrası olması gereken aydını Ankara merkezli anlattığı, üçüncü bölümü ütopik olan güzel bir roman. Keyifle okudum.

Farklı farklı dönemlerde farklı bir Ankara görüyoruz. Türk klasiklerinden kesinlikle okunması gereken bir eser.

Kitap 1934 yılında yazılmış ancak olaylar 1920 - 1943 yılları arasında geçiyor. Yazıldığı zamanın 9 yıl sonrasında, 1943 yılında Cumhuriyet'in 20. yıl kutlamalarında bitiyor. Atatürk hala hayatta, kutlamalarda Çankaya'da halkı selamlıyor. İnönü hemen yanında. Yazıldığı dönem, ileriye yönelik tahminleri tutmamış yani. Ayrıca, çok fazla Fransızca ve eski Türkçe kelimeler var ve dipmotlama çok az olduğu için çoğu kelime anlaşılmıyor. Ama sonuçta Yakup Kadri eseri, okunmalı..

genç cumhuriyetin ilk zamanlarını, sancılarını, toplumsal ve kültürel açmazlarını, buhranlarını, bir şehit ve düşünen bir insan gözünden üstad harika anlatmış...kesinlikle okunması gereken bir eser..

Pek sürükleyici bir kitap değil. Kurtuluş savaşı öncesindeki birlik beraberlik durumu ve savaş kazanıldıktan sonra bazı kesimlerdeki batı özentisine geçiş eleştirilmiş.

Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU’nun Ankara romanı ütopik bir romandır. Bu romanda yazarın özlediği, özlemini çektiği geleceğin Ankara’sı dolayısı ile Türkiye’sidir.

Romanda Ankara merkezli olarak istiklal savaşı yılları ve cumhuriyet kurulduktan sonra Ankara'daki imar hareketleri ve bu sırada mebusların ve bürokratların spekülatif-rant amaçlı hareketleri, sonrasında ise yazarın tamamiyle kendi hayal dünyasında cumhuriyetin ilanından sonra kurulması gereken Ankara anlatılıyor. Yakın tarihe meraklı olanlar için faydalı bir roman...

Üç ayrı bölümden oluşan eserin ilk bölümünde Milli Mücadele yıllarındaki Ankara ‘yı buluruz.İstanbul’dan gelmiş Selma Hanım,kocası Nazif Bey’in etkisiyle bir zamanlar yadırgadığı Milli Mücadeleye inanmaya başlar,ancak bu sefer de kocası Sakarya Muhaberesi’nden korkarak kaçmanın yollarını aramaktadır.Selma,Binbaşı Hakkı Bey’le mücadeleye devam eder ve yaralılara hemşirelik yapar.İkinci bölümde hürriyet yıllarının Ankara’sı anlatılır.Binbaşı Hakkı Bey’le Selma evlenmiştir.Üçüncü bölümde hürriyet ruhu ile aydın gençler yetişmiştir.Bunlardan biri de Neşet Sabit’tir. Selma üçüncü evliliği bu gençle yapar ve mutluluğa kavuşur.

Cumhuriyet dönemini anlatan bir kitap. Cumhuriyetin ilk dönemleri anlatılıyor, yazarın pek bilinmeyen ve okunmayan kitabı.

Üç ayrı bölümden oluşan eserin ilk bölümünde Milli Mücadele yıllarındaki Ankara yı buluruz.İstanbuldan gelmiş Selma Hanım,kocası Nazif Beyin etkisiyle bir zamanlar yadırgadığı Milli Mücadeleye inanmaya başlar,ancak bu sefer de kocası Sakarya Muhaberesinden korkarak kaçmanın yollarını aramaktadır.Selma,Binbaşı Hakkı Beyle mücadeleye devam eder ve yaralılara hemşirelik yapar.İkinci bölümde hürriyet yıllarının Ankarası anlatılır.Binbaşı Hakkı Beyle Selma evlenmiştir.Üçüncü bölümde hürriyet ruhu ile aydın gençler yetişmiştir.Bunlardan biri de Neşet Sabittir. Selma üçüncü evliliği bu gençle yapar ve mutluluğa kavuşur

Yazarın özlemini çektiği Ankara'yı anlatıyor..Ütopik bir kitap..Üç bölümden oluşuyor..1-Sakarya Savaşı öncesi, 2-Cumhuriyetin ilanı, 3-Cumhuriyet sonrasını ve 14. ve 20. yılları..

Hoş bir Dönem kitabı. Tavsiye ederim.

Yakup Kadri romanında Ankara’yı üç farklı dönemde ele alarak, Cumhuriyet öncesi ve sonrasına ışık tutmaktadır. Millî Mücadele döneminde herhangi bir çıkar gözetmeksizin vatan için mücadele veren bazı subay ve politikacıların daha sonraları Milli Mücadele ruhunu kaybetmelerine üzülen yazar, romanının son bölümünde gerçeğe sırtını dönerek, kahramanlarını kendi hayal ettiği bir çeşit “inkılâp düşü”nde yaşatmaktadır.

Yakup Kadri'nin diğer eserleri gibi okunmaya değer bir eseri....Konusunu tam hatırlamıyorum ama hiçbir eseri insanı sıkmıyor ve anlattığı döneme gerçekçi şekilde ayna tutuyor

İnsanlar biraz rahata erince sadece kendilerini düşünür olyorlar. Cumhuriyetin ilanından sonra bazı komutanların ve devletin ileri gelen ya da uygarları olarak tanınan şahsiyetlerin nasıl değişip sadece kendi çıkarları uğruna çalıştıkları görülüyor . Kurtuluş savaşındaki millet için yaptıklarının tam tersi istikamete dönüyor.

Anlatımı güzel ve yalın bir kitap. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında ki karmaşada, insanların tutum ve davranışlarının, kendilerini nasıl yansıttıkları hakkında örnekler sunuyor. Türkiye’nin geleceği hakkında, o yıllarda ki endişeleri ve yapılanmayı aktarıyor.Okunulması faydalı olacağını düşünüyorum.

Romanın başkahramanı Selma'nın yaşantısı Ankara'nın geçirdiği siyasi 3 dönemden kesitler sunar..Özellikle Cumhuriyet'in 10. yıl kutlamalarının anlatılıdığı satırları çok etkileyici buldum..Gerek romanda maceranın ve tarihin iç içe geçmesi gerek de yazarın üslubunun dönemin dilini yansıtması bakımından muhakkak okunması gereken bir roman..

Kiralık Konaktan sonra okuduğum ilk yakup kadri eseri.akıcı bir dille cumhuriyetin ilk yıllarında İstanbul'un karşısında Ankara'yı veren yazar,tarafsız tespit ve örneklerle o yıllara ışık tutmuş.

gerek akıcılığı gerekse konusu ile harika bir eser. kısa bir sürede bitireceksiniz.

Roman Kurtuluş savaşı ve sonrası Ankara'sının panaromasını sunasr bizlere. Milli Mücadele ruhunun içinde yer alan bazı kişilerin nasıl batı hayranlığı çamuru içine gömüldüğünü, insanların nasıl değiştiklerini anlatır. ve ütopya niteliği taşıyan son bölümde özlenen beklenen ve olması gereken Ankara ve Ankara üzerinden Türkiye modeli çizilir...

Yakup Kadri bu eserinde cumhuriyetin nasıl bazı çevrelerce yozlaştırıldığını anlatmış, ayrıca savaşta belkide milli mücadele de kahraman olan askerlerin ne kadar değiştiğini de dile getirmiş, tabii bundan kasıt tüm komutanlar değil. Herşey bir yana zamanın Ankarasında güzel bir yolculuğa çıkrıyor yazar sizi, ankara tasvirleri gerçekten çok hoş, 4-5 yıl önce okuduğum bir kitap ama hala çoğu kısmı aklımda, sizlere de tavsiye ederim.