Küçük Yegoruşka'nın dayısı ve dindar bir büyüğü ile okula kaydedilmek için köyden kente yolculuğa çıkması ile başlayan hikayede, Yegoruşka'nın bozkırda yaşadığı türlü olayları ve hayatın gerçekleriyle karşılaşmasını konu alan bir eser. Gırtlağa bir yumru gibi oturan finaliyle şahsi görüşüm; Martı'dan sonra ikinci sıraya koyarım Bozkır'ı.
Not: Küçük Yegov yer yer Babam ve Oğlum'da ki küçük Deniz'i anımsatıp tebessüm ettirdi. Nuri Bilge'nin filmlerinde esinlendiği birkaç plana da bu hikayede rastlayabilirsiniz.
Keyifli Okumalar :)