Derin Devlet / Tanımlanamayan Güç Hakkındaki Yorumlar

ilgilenenlerin yanı sıra herkes okumalı çünkü sadece türkiyedeki tanımlanamayan hakim gücü değil dünyadaki gücüde tanımlıyor tavsiye ederim

çok güzel hazırlanmış güzel bir kitap,ben şahsen çok beğendim

MAHİR KAYNAK VE Ö.LÜTFİ METE'DEN YİNE NARİKA BİR KİTAP ÜLKEMİZDEKİ DERİN DEVLET ANLAYIŞI İLE DÜNYANIN DERİN DEVLET ANLAYAŞINI KARŞILAŞTIRMAS BİZİM DEVLETİMİZİ SORGULAMAMIZA SEBEP OLUYOR VE BU SAYEDE OLAYLARIN FARKINA DAHA KOLAY VARABİLİYORUZ

Çok süper bir kaynak, derin devlet nasıldır ve nasıl ve kimler tarafından yönetilir..
Tam size göre..

Önereceğim kitap ise:

YAHUDİLİK VE MASONLUK

Kitabıdır, bu kitap tamamı kuşa kağır ve %100'ü delilli ve ıspatlıdır. Bunun için muhakkak bu esere bakınız.
Kolay gelsin.

ülkemizdeki derin devletin bilinmeyen yönleri bu eserde detaylıca ele alınmış.derin devlet hakkında bilgi sahibi olmak isteyenlerin okurken sıkılmayacağı bir kitap

herkesin dilinde dolaşan fakat tam olarak varlığı kanıtlanamayan ve anlam olarak ta kavranamayan derin devlete getirilen en güzel açıklık...
derin devlet hakkında fikir edinmek isteyen herkes için akıcı bir klavuz...

bence kitap adındaki o mistizmden başka hiç bişey içermiyor.fazlasıyla boş bir kitap ki zaten içerisindekilerin çoğu yorumdan öte gidememiş.bence böyle devlet içi örgütlenmelerin öğrenileceği türden bir kitap değil

Ö.lütfi mete her zamanki agresifliğiyle olayları pat diye aklından geçenlerle anlatıyor,Mahir kaynak ise yaşadıkları ve bilgi birikimiyle analiz edip stratejist gözlüğüyle konulara bilimsel cevaplar buluyor paranın dünyadaki güç dengesindeki ağırlığını ispatlıyor.başarılı bir eser

Türkiye nin yakından tanıdığı çok önemli iki isim birisi emekli istihbaratçı diğeri gazeteci ve senarist bu iki elekten süzülen bilgiler bir kitapta toplanmış bilmiyorum başka söze gerek var mı bu alanda yazılmış bence en iyi eser

Bu kitabı okuyan kişilerin türkiyenin içinde olan bazı olayları daha iyi anlayabileceğini umuyorum

Derin devleti tanımlayan ayrıca dış istihbarat kurumlarının yapılarından örnekler veren akıcı bir kitap.tavsiyeediyorum.

Ömer Lütfi Mete ve Mahir Kaynak türkiyede özellikle derin devlet konusunu işlerken sağ sol çatışmalarından tutunda susurluğa Abdullah Çatlı, Alattin Çakıcı ve el kaideye kadar birçok konuya oldukça cesur cevaplar verirken bazı konularda birçok neden var deyip geçiştirilmiş olması dikkat çekiyor. Özellikle islami düşünceye sahip örgütlerin yapmış oldugu madımak ta aydınların katledilmesi ve insanların diri diri çukurlara gömülmesi üzerlerine beton dökülmesi ve pkk gibi örgütlerin yaptıkları olaylarsa sanki hiç yaşanmamış! ! ! ! Saygılarımla

ülkenin gizli güçler tarafından nasıl yönlendirildiği ve bunun için nelerin yapılması gerektiğini anlatmaktadır.

Mahir Kaynak, sen adını mahir kayak olarak değiştir, şahsınla daha uyumlu olur. Yapmış olduğun bunca rezillik ortada iken bir de kalkmış kitap yazıyorsun, sanki bu ülkenin senin kıytırık aklına ihtiyacı var. Ya, hacca git, AKP'ye kaydol, ne yaparsan yap, yeter ki ortalıktan kaybol. Bari torunların başı dik gezsinler...

Dünyada olan olaylara farklı açılardan bakılmış. Sonuçlardan yola çıkılarak kurgulanan oyunların kimin işine yaradığı gösterilmiş.
Ama yine de klasik Mahir Kaynak Stili var:
Yani o kadar bildiği şeye rağmen yine suya sabuna dokunmamış.

Korkarak yazılmış bir kitap

derin devlet nedir neyden beslenir asıl amacı nedir her devletin derin devleti varmıdır merak edilen soruların cevapları bu kitapda

iki güzide yazardan ufkunuzu açacak bir kitap.
röportajlardan oluşuyor.
2005 yılında yapılmış.
belki ergenekon'u bulamayacaksınız ama; konsept olarak derin devleti anlamanıza yarıyor.

türkiyede ne türlü bir oyunun olduğunu hala anlayamadım.o kadar çok kitap okudum ki bunu aldım buna da bakacam...

Kitabı okuduktan sonra olayların bize hiçte gerçekçi aktarılmadığını anladım.Siyaset=Derin devlet.Artık haberlere bile inanmak gelmiyor içimde.Çok abartılı geliyor.Bilmem siz de benimle aynı fikirdemisiniz???

arkadaşlar bu kitapta bütün gizli servisleri ve derin devletin elinden kaçanı,neleri kovaladığını neleri başardığını.gizli kalmış yeraltı cinayetlerini.kürt sorununu.mossadın dünya üzerindeki hakimiyetini anlatıyor..

Şöyleşi biçiminde olması kitabı daha rahat okunur kılıyor. İçerisindeki bilgiler ve yorumlar ise ilginç...

bu harika bir kitaba kitapyurdu sayesinde ulaşabildiğim için çok teşekkür ederim...

Bu kitabı okuyunca, ilk dikkatimi çeken
gizli örgüt yada terörün destekleyenlerden ziyade sermayenin ne kadar acımasız olduğudur. Çünkü dünyaya yeni bir şekil vermeye kalkan sermaye zaten başta gizli örgütler ve terör örgütleri olmak üzere kullanamayacağı güz yok. Buna ülkelerini yönetmeye kalkan zavallı demokrasi sevdalısı liderçiklerde dahil. Bu kitap ta ayrıca anladığım asıl karanlık güc kimdir. Gizli örgütler mi? Yoksa semaye midir?

Bu konularda herkes birşeyler yzdı. Piyasada derin devletle ilgili o kadar çok kitap var ki oku oku bitmez. İki mit görevlisiyle görüşen hemen derin devlet tanımı yapıp bunu paraya çevirmenin yollarını bulmaya çalışıyor. Derin devlet varsa sizin bileceğiniz sadece derin devletin bilmenizi istediği kadardır. Ülke kendi güvenliğini korumak zorundadır. Bunun adı derin olur sığ olur veya başka birşey. Bunu karalamanın anlamlı olduğunu düşünmüyorum.

Eskiden beri ilgi alanımda olan bir konudur bu tür kitaplar.Ama ben yeterli bulmadım.Ya da farklı bir değişle aradığımı bulamadım.Bir röpörtaj gibi hazırlanmış soru cevap şeklinde.Verilen cevaplar ise hep çelişkili.Yani ortada kesin bişey yok.Özellikle ilk bölümdeki yani Ömer lütfi Mete ile yapılan röpörtaj bana yabancı gelen kelimelerden oluşuyor.Yani konuyu anlayabilmek için onun öncesinde tarihteki bir çok olayı, kavramları ve isimleri bilmeniz gerekiyor.Şahsen ben bilmediğim için fazla bişey anlayamadım.Konuyla ilgili benim gibi bilgisi olmayanlar fazla bişey anlayamazlar sadece belli düşünceleri olur.Sonuçta fikir edinmek için okunmasından yanayım.En azından az da olsa dünyadaki olup bitenler hakkında bize faydalı olabilecek bir kitap.

Derin Devlet in Türkiyede olmadiginin israrla vurguluyan bir kitap, ki bence dogru bir tespit.

Eger derin devlet olsaydi, pkk olmazdi.

doyurucu bilgiler yok anlamıyorum bu konular neden hep kişilerin şahsi görüşleri ile aydınlatılmaya çalışılıyor.

Bu kitabı okuduktan sonra bir daha Ömer Lütfü Mete'nin kitaplarını ve yardımcı olduğu kitapları okumamaya karar verdim.Çünkü kitabın bir bölümünde "dünyayı kimler yönetiyor?" diye soruluyor, Ömer lütfü mete'de allahtan başka kimse dünyayı yönetemez diye cevap veriyor.Bu cevapta kitapta olmaması gereken bir cevap.

Hakkında en çok yorum yazılan kitaplardan birisi. Alanlarında yeterli iki insan tarafından hazırlanan ve çoğu kişinin kafasında oluşan soru işaretlerine bir ölçüde cevap bulabilen bir eser. Doğal olarak pek fazla derine inilmemiş. En iyisi okuyun, yorumu kendiniz yapın.

ömer lütfi mete her zamanki gibi üstü kapalı oluşumlar hakkında yazdığı ve merak edilenleri cevaplandırdığı bir eser

"Derin Devlet konusunda kaleme alınmış bir kitap. Konuşanlar samimi olabilirler veya olmayabilirler fakat bildiklerini anlatmış değiller (tabii buna mecbur da değiller). Fakat işledikleri konuları bu kadar sathi ve basit işlemeleri hoş değil, çünkü kitaptan bekleneni vermemekte. Sayın Mete ve Kaynak belki bu alanda birikimler inkar edilemeyecek, saygıdeğer kişiler fakat kitapta verdikleri bilgiler sorulara verilen yuvarlak ya da yetersiz cevaplar birikimleri hakkında şüphe uyandırıyor.
Bu arada mülakatçı arkadaşın sorularının da yetersiz olduğunu, yerinde olmayan sorular olduğunu belirtsek, uygun olur diye düşünüyorum.
Yine de Derin devlet hakkında fikir vermesi açısından emeği geçenlere teşekkürler.
"

mahir kaynağın kitaplarını okuyorsanız sıkı durmalısınız... yine bu kitabında da bir çok derin olaya çok derin olmasa da değinmiş.. eline sağlık hocam...

açıkçası kitapta pek de aradığımı bulamadım.konuları kapalı ve yüzeysel olarak anlatmışlar, daha doğrusu anlatmak istememişler.

derinlik...çocukluğumdan bu yana bildiğim tek derinlik yusufun kuyusu...
bu yüzyılllarda ise devletin derinliği var...derinliğin çoksa ülkem yüzlerin yusuf olamaz bunun bilincindeyiz...bu tür kitaplar ise sadece bilgi verir derinliği azaltmaz...sizin derinliğinizi bilemem...

medya da gördüğümüz olayların ya da operasyonalrın gerçek yüzünü işin içinden biri olan mahir kaynak la mülakat halinde kitaplaştıran ömer lütfi mete, bazı çarpıcı gerçeklerin ortaya çıkmasına ve bilinmesine de birinci ağızdan yardımcı olmuştur.

Türkiyenin en büyük istihbaratçılarından olan Mahir Kaynağın bu kitabı içinde yaşadığımız hayatta olan o kadar fazla şeyin haberimiz olmadan nasıl döndüğünü ortaya koyuyor.bizlerin sadece bir cinayet diyerek geçtiğimiz olayların altında yatan kişi ve kurumları örnekleri ve ispatlarıyla birlikte bizlere sunuyor.

Mahir Kaynak, elbette deşifre olmuş bir ajan sıfatıyla olaylara yeni açılımlar, yeni bakış açıları kazandıracak biri. Ama tek başına açabileceği pencere, aldığı eğitim ve ilişkide kaldığı kliklerin açılarıyla sınırlı. Dolayısıyla derin devlet anlayışına çok da tarafsız olmayan bir pencereden bakılmış. Okuyucuya, yazarın istediği çıkarımları yapması için aralıklar bırakılmış. Okurun serbest düşünebileceği bir alan yok. İpler yazarın elinde. Bu açıdan bakılırsa yazar açısından başarılı; ancak okuyanlara sağlayacağı katkı son derece subjektif... Bir "kamuoyu" yaratma hedefinin unsuru olarak değerlendiriyor ve okuyucunun kitabı okurken ne olursa olsun tarafsız pencereden değerlendirmelerini yapmalarını öneriyorum.

kitapta genel bir yüzeysellik var.Herşey anlatılmak istenmiş ancak konu bütünlüğü açısından bir uzlaşma ve somut örneklerin yetersizliği ile sanki bir "rakı sofrası" nda ülke kurtarma "kahvehane" de konuşalanların ötesine gitmemiştir.2 farklı görüşün ve düşünürün bulunduğu kitapta 2 yazarda kendine göre işlemiştir derin devlet konusunu.Ama ömer lütfü mete nin derin devlet konusunu 'İslamın Güzellik' leri ile bağdaşlaştıramasını mensup olduğu medya kesimine ve dünya görüşüne bağlayıp saygı duymuşumdur. Mahir kaynak ın ise islamı inancı öne çıkmış fakat fazla göze batmamıştır çünkü geçmişi bunu reddetmiştir.

güzel,heyecanla okunambilecek bir kitap.. kimi zamanda insanı derin düşüncelere boğan,, acaba? sorularını akla getirten sıradışı ir kitiap.. alınıp mutlaka okunması gerek diye düşünüyorum..

Ömer Lütfü Mete gerçekçi fakat Mahir Kaynak biraz iyimser.

bu kıtap derın devlet kavramını acklıkla dıle getırıyor devletın gorunmeyen yuzune ısık tutuyor yazarımız ogrenılecek cok sey var bu kıtapta mutlaka okuyun

Derin devlet son zamanlarda kafalarda oluşan en büyük sorunlardan biri.Ömer Lütfü Mete ve Mahir Kaynak'ın farklı anlatış tarzı bence bir çok yönden dikkat çekici.Hem diğer kitaplara göre fiyatı da uygun.

Derin Devlet olmalı mı sorusunu sizlere sorduracaktır. Bunun yanında tanımını yapmaya çalışacaktır. Tarihinden anlatacaktır. Politik işaretler verecektir. Derin devlete Küresel bir bakış sunacaktır. İsrail'in Mossad'ından FBI a CIA ingiliz MI6 ya kadar Osmanlı Abdülhamid'in Hafiye teşkilatı ile İttihatçıların Teşkilatı Mahsusa'sı MİT ve Jitem'e yapılanmalar inceleniyor. Üstü kapalı cinayet ve olaylara bir fener de tutuyorlar.Derin devlet ile derin çeteler tanımı ve ayırımı yapılıyor. Bilinmeyenler hakkında konunun uzmanları sizi derinlerde de kaybetmeyecek düzeyde cevaplar arıyorlar. Cevablarını biliyorlarsa tam verdiklerini düşünmüyorum. Bir deyim vardır. "Hazır Balık yemenizi değil Balık avlamanızı istiyorlar" Burada ki bakış ile size avı tutmak kalıyor gibi... Zevkli okuduğunuza değecek popüler bir kitap bu da son yorum.

Derin devletin tanımı Türkiye’de hakikaten zor bir mesele. Ömer Lütfü Mete’nin ifadesiyle devletin kontrolü kaybettiği anda Derin Çeteye dönüşmüş bir yapısı söz konusu ülkemizde. Aslında devletin tehlikeye düştüğü anda devreye giren yapı olarak tanımlansa da, bizim ülkemizdeki durumu Susurluk skandalından öteye gidemeyen bir muamma. Kitaptaki söyleşide Ömer Lütfü Mete’nin fikirleri daha sert bir üslupta. Ömer Lütfü Mete ile Mahir Kaynak’ın düşünceleri zaman zaman çatışıyor. Mete, dünya üzerinde Mossad’ı en başarılı derin devlet ve istihbarat birimi olarak görürken, Kaynak bu oluşumu küçümsüyor. Mete Abdullah Çatlı’ya kutsal bir devlet görevlisi gözüyle bakıp Sedat Bucak’ı devletin yanında çalışan olarak görürken, Kaynak, Çatlı’nın Asala örgütüne karşı yürüttüğü mücadelenin altında başka komplolar arıyor. İlginç ve sıkılmadan okuyacağınız bir kitap.

ömer lütfü mete nin ve mahir kaynak ın anlatımlarındaki farklılık biraz kafa kariştiricı gibi görünsede bazı konularda birbirini tamamlayıcı ögeler vardır.röportajlardan alınmış bir kitap olması okuyucu pek de fazla doyurmamaktadır soru işaretleri bırakmaktadır.diger istihbarat teşkilatlarıyla ilgili ve günümüz siyesetiyle ilgili ilginç bilgiler verilmektedir.okunulası kitaplar arasındadır.

Sabahtan akşama kadar kahvehanelerde konuştuklarımızdan pek bi farkı yok.Bunları bilmek için mit mesubu yada derin biri olmak gerekmiyor,yazılanlar sadece buz dağının görünen kısmı,asıl gerçekleri esas adamları söylesinler o zaman bişey yapmış olurlar.

Derin devlet nedir?Şimdiye kadar tam tanımı yapılamasa da ve iç mahiyeti tam olarak bilinemese de bu kitabı okuduğunuzda geçmişte yaşanan hadiselere bakışınız değişecektir.Kitapta ilginç noktalara değinilmiş.Ama kitapta yazılanların hepsine %100 inanmak imkansız.

Artık komplo teorilerinden, derin devlet kavramlarından toplum nefret eder oldu. Düşünebliyor musunuz? Bir devletiniz var, güveniyorve ve seviyor sunuz; lakin tanımlanamayan karanlık güçler, olmadı baştan diyebiliyorlar. Bu ne muğlak durum... Ekranlarda görmeye alıştığımız konunun iki uzman ismi, pek de derin olmasa bile konuya güncel yorumlar getiriyorlar...

Derin devlet şüphesiz çok derin bir derya çıkmak girmekten daha zor bende bunun için hiç olmazsa bir bilgim olsun diyerek aldım bu kitabı çok güzel geniş bir yelpaze ile bir çok gizli faliyetler hakkında bilgi veriyor. okumanızı tavsiye ederim ama bana sorarsanız bu işler zaman kaybı o yüzden okuduktan sonra sağa sola aman şunu da okuyayım diye saldırmayın daha faydalı uğraşlar var her zaman demokrasiden yana olun.

Bilinen soruların bilinen cevaplarıyla yetinmeyip,mevcut bilgilerin sınırlarını zorluyorlar.üstelik bunu filtre edilmemiş bilgiler kullanarak yapıyorlar.ayrıca fail-i malum! cinayetlerin mimarlarını tanımlarken öldürülenleri evin bekçisi,öldürenleri de hırsız gibi düşündürmeleri güzel.çünkü hırsız bekçi varken eve giremez..!