Benim Adım Kırmızı Hakkındaki Yorumlar

bir arkadaşımın tavsiyesyle okumaya başlamıştım aslında bu kitabı.orhan pamuk'un uslubunu da merak ediyordum açıkçası...gerek nakkaşlar hakkındaki bilgisi gerek dili olsun okunmaya değer bi kitap.aralarda anlatılan hikayelerde bir o kadr güzel

osmanlı döneminde geçen olaylar hakkında bilgi edinebileceğimiz güzel hikayelerden oluşmuş bir kitap.tarzını merak ettğim için alıp sabırsızca okuduğum tarihi bir hikaye..tarihi sevenlere tavsiye ederim.

her karakterin ayrı ayrı konuşturulduğu, diğer romanlardan farklı bir anlatım şekli. okurken farklı karakterlerle özdeşleşerek bir kitapta birden fazla karakter olma özelliğini yakalıyorsunuz. soluk soluğa okunacak bir kitap

5 yıl sonra bile, etkisini üzerimden atamadığım, inanılmaz bir roman. Gerçekten muhteşem bir kurgu. Anlatmak, tarif etmek çok zor. Bu yüzden , en iyisi mi siz okuyun !

orhan pamuk benim favori yazarlarımdandır.her kitabını okudum sıkıcı olanlarda oldu tabi.ama akıcı dili üslubu bunu kapatıo.cevdet bey ve oğullarından sonra benim adım kırmızı en beğendiğim kitaplarındandır.kar kitabında sıkıldımiyen hayat ve istanbul kitaplarıda gene çok güsel.ama benim adım kırmızı kitabını herkese tavsiye ederim. kitap severler alın ve okuyun:)

adeta bir film tadında kurgulanmış, ilginç ve başarılı bir eser. ancak anlatım dili biraz ağır olduğundan bazı okuyuculara sıkıcı gelebilir...

1590’lı yıllarda padişahın emriyle bir kitap yazılmaktadır.Bu kitabın hazrlanırken yaşanan entrikalar ve o tarihteki osmanlı kültürü ve nakış sanatının incelikleri anlatılıyor. İlginç ve meraklı bir öyküsü var. Öyküyü, öyküye katılan herkesin ağzından ayrı ayrı dinliyorsunuz.

Orhan Pamuk okumaya kısa bir süre önce başladım'Kar' adlı romanı ile bu eseri ile devam ettim.Farklı bir kurgusu var kitabın önyargılarımızdan sıyrılıp edebi yönünü okumalıyız.

gerçekten sıra dışı bir senaryosu olan kitap.İlk defa böyle birşey okudum

Kitabı genel anlamda begendim. Minyatür sanatını, nakkaşlığın ince detaylarını anlatması, herkesi konuşturması, köpek ve ağacı bile -ve hatta en çarpıcı cümleleri ağacın konuşmasında yakaladım- katilin kim olduğunu tahmin etme çabası da kendi adıma hoştu.

Elimden bırakamadığım, okumadığım anlarda aklımdan çıkmayan çok güzel bir roman...Her cümleyi didik didik edip bir cinayet zanlısı arayacaksınız...

Çok zor okunan bir eser... Yarım bırakmamak adına çok çaba sarfetmek zorunda kalabileceğiniz, ağır bir dille yazılmış sıkıcı bir kitap.

sıkıcı olduğu için yarım bıraktığım tuhaf anlaşılmaz ama bir yandanda hoş olan komik bir eser

Kitabın bazı bölümleri, Osmanlı Tarihi ve Eski Resim Sanatı ile özellikle ilgilenen personel için hariç, fazla uzatılıp, tekrar edici mahiyette olduğundan sıkıcı bulunabilir. Lüzumsuz tekrarlar kaldırılırsa zevkle okunabilecek bir roman olabilir.

okuduğum en farklı roman lardan birisi. olaylar farklı kişilerin gözünden anlatılıyor. kurgusu işlenen bir cinayetin katilini bulmak üzerine. heyecan ve merak uyandıran bir roman.

orhan pamuk bence fazla abartılan bir yazar. yazar kitabını biraz farklı kılayım derken cinselliğin içinde boğulup kalmış. yinede yazmak için bir emek harcanmış.okunabilir. zaten zamanında okadar reklamı yapıldıki duymayan kalmamıştır bu kitabı..

Kitabı henüz okumadım ama Yalçın Küçük'ün kitap hakkındakı yorumunu okudum bir süre önce.
Diyor ki, 'Bu kitabı okurken, elinizde kırmızı keçeli bir kalem alıpta, dil yanlışlarının altını çizerseniz, gerçekten kırmızı bir kitap olur.' Eğer bu kitabı okumaya karar verirsem, bu tavsiyeye uyacağım. Her ne kadar kitaplara zarar verilmesine karşı olsamda...

nefis..

okuduğum bir çok kitaptan tamamıyla faklı bir tazda yazılmış bir kitap.. kitaptaki hikaye, adı geçen her kahraman tarafından (canlı veya cansız) kendi düşünceleriyle anlatılıyor.. bu yanı gerçekten çok hoşuma gitti.. buradaki birçok arkadaşım gibi benim de okuduğum ilk orhan pamuk kitabıydı.. başarılı bulduğumu söyleyeblirim =)

Nobel'i hak ettirecek kadar güzel bir kitap. Bu kitabı okuduktan sonra roman yazmanın ne demek olduğunu, daha doğrusu ne kadar zor olduğunu anladım. Bir kaç kelime oyunu, gereğinden fazla uzatılmış, edebi gibi görünmeye çalışan cümleler değil, bu kitap gibi bilgi dolu, sürükleyici ve merak uyandırabilen bir şeymiş roman.

Yalnız, kitapta dikkatimi çeken bir şey var. Osmanlı zamanında neredeyse tüm erkeklerin "oğlancı" gibi gösterilmesi, gerçek mi, uydurma mı tam olarak anlayamadım. Biraz da garipsedim.

Okunmalı...

Orhan Pamuk'un bütün kitaplarını okudum. Bence 'Benim Adım Kırmızı' içlerinde en güzeli ve en farklısı. Bence kendisine Nobel yolunu acan da buradaki basarisi, her ne kadar odul gerekcelerinde kitaptan bahsedilmese de. Her kitapsever okumali.

Değişik hikayesi güzel tasvirleriyle sürükleyen bir roman.Ben beğendim ve iki defa okudum tavsiye ederim...

kurgusu gerçekten güzel bir kitap.yanlız osmanlanlı hattatlarının üzerinde bu kadar durulması zaman zaman sıkıcı olabiliyor ama katili bulmanın verdiği heyecan biraz nötrlüyor kitabı .orhan pamuk hakkkında ne söylenirse söylensin kitap okunmaya değer bence

Benim Adım Kırmızı; Orhan PAMUK imzalı “Cevdet Bey ve Oğulları, Sessiz Ev, Beyaz Kale, Kara Kitap, Yeni Hayat” gibi eserlerden sonra farklı bir tarzda yazılmış. Orhan Pamuk da son kitabını “en renkli ve en iyimser romanım” olarak nitelendiriyor.
Kitabın bazı bölümleri, Osmanlı Tarihi ve Eski Resim Sanatı ile özellikle ilgilenen personel için hariç, fazla uzatılıp, tekrar edici mahiyette olduğundan sıkıcı bulunabilir. Lüzumsuz tekrarlar kaldırılırsa zevkle okunabilecek bir roman olabilir.

romandaki karekterlerin olayları kendi anlattıkları farklı bir tarzla yazılmış bir kitap.osmanlı hat sanatıyla ilgili yoğun bir çalışmanın sonucunda yazıldığı anlaşılıyor.orhan pamuğu beğenirsiniz yada beğenmezsiniz ama eğeme saygı diyorum ve kitabı tavsiye ediyorum.okunması gereken bir kitap...

öncelikle kapağını çok beğendiğim nadir kitaplardan biri olduğunu söylemeliyim.konusu da çok sürükleyici ve çok ilginç.bu tür kitaplardan hoşlananlar için birebir...

Orhan Pamuk'un okuduğum ilk romanı. çok severek okudum. bu yazarın kitaplarını okumak sabır işi denilirdi ama hiç de öyle hissetmedim. Orhan Pamuk'un belki de en kolay okunan kitaplarından biri (Cevdey Bey ve Oğulları'ndan sonra)Kitabın en ilginç özelliklerinden biri her bölümün farklı bir kişinin, eşyanın, rengin ağzından yazılmış olması.

Bu kitap bence Orhan Pamuk'un en güzel kitaplarından biri.Bu kitaptaki olayların başkalarının gözünden anlatılması, Sessiz Ev'dekinden biraz farklı.Bence, açıkçası kitapta katilkin bulunması için pek fazla bir ipucu olmasada, olayların anlatılması ve dil gayet güzeldi.Yazarın katili açıklamasına kadar katilin kim olduğununun anlaşılması gerçekten zor.Konunun geçtiği zaman ve bazı kısa hikayeler çok güzel.Kitabın sonu da gayet ilginçti.Herkese tavsiye ederim.

Okuduğum en iyi kitaplardan biriydi.Unutulmuş bir sanatın ustalarının yetişmeleri hakkında seçkin bilgiler veren, cinayet aşk ve tarihi bilgilerle okuyucuyu avucuna alan bir romandır . Şiddetle tavsiye ederim.

Tezhip ve Resim sanatını ele aldığı konusuyla oldukça özgün bir kitap. Anlatım tarzının farklı olması kitaba ayrıca bir güzellik katıyor. Genç okuyucular için asla önermeyeceğim bir kitap. İleri derecede müstehcen hikayelerin orda yeri olmamalı. İşin ilginç tarafı; romandaki karakter isimlerinin ( Şeküre), gerçek hayata yazarın ailesinden ve yakın çevresinden alınmış olmasıydı.

"Benim Adım Kırmızı" Orhan Pamuk'un osmanlı resim sanatı hakkında bolca bilgi verdiği bir roman... Zaman 1591 lere kadar gitmektedir. O dönemdeki Osmanlı Sarayındaki resim ve nakkaş sanatı anlatılmaktadır. Sanat ve Osmanlı ile ilgilenenlerin okumalarını tavsiye ederim.

Yeni Hayat'tan sonra Orhan Pamuk'tan okuduğum ikinci kitap Benim Adım Kırmızı oldu.Kitabı okurken zaman zaman sıkıyo insanı ama,itiraf ederim ki Yeni Hayat kadar ağır gelmedi bana aksine okuyucuyu sonucuna kitlediği için daha çekici.Zor bulmacaları andırıyo kitap zihnimizi zorlamak gereğini duyuyoruz,sanki katili bulması gereken okuyucuymuş gibi.Bir arkadaşım da okumak istemişti bu eseri, verdim.Ancak okuduğunu ve hiç bişey anlamadığını söyledi bana.Bazı arkadaşlarımın anlamak kişiden kişiye değişiyor sözlerine de hak veriyorum bu yüzden.

türk hatta dünya romanına bir üslup zenginliği kattığı romanlarından biri bu kitap. ben en çok kelimelerin seçimindeki titizliğine ve onları yerli yerince sıralayıştaki maharetine hayranım orhan pamuğun. bu kitabı da yine bir ince işçilik eseri. kesinlikle tavsiye ederim..

uslubu çok farklı bir kitap mesela orhan pamuk'un kar romanına göre çok akıcı ve çok değisik bir anlatım tarzı var.bu romanda herkes kendi duygularını kendi benliğini anlatıyor bence orhan pamuk kitabı okumak isteyenlerin okuyacağı ilk kitap olması gerek bence en kısa zamanda okunması hem genel kültür hem de sosyal yaşam açısından aciliyete sahip bir kitap

Orhan Pamuk hem hayalgücü çok geniş, hemde üslubu çok farklı bir yazar. O'nun kitaplarını okurken kendimi çok ayrı bir dünyada buluyorum ve bu dünyayı seviyorum. Benim Adım Kırmızı'yı 5 sene önce okumuştum ve çok etkilenmiştim. Pek çok anlatım hala kelime kelime aklımda. Herkesin ve her nesnenin kendini anlatması çok eğlenceli ve sürükleyici. Özellikle para ve atın anlattıkları gerçekten çok düşündürücü ve ben okuyunca onların neler hissettiklerini anladım sanki.
Birde şu konuya değinmeden geçemicem: bir kitabı okurken sadece okuyun ve kitaba konsantre olun. Yazar hakkındaki düşünceleriniz sizi etkilemesin. Yazarı hiç sevmesenizde kitabı çok beğenebilirsiniz, bunu yadırgamayın. Ve son olarak Orhan Pamuğa bir şans verecekseniz muhakkak bu kitabından başlayın, pişman olmayacaksınız.

Bazıları Orhan Pamuk okurken sıkıldıgını, bu yüzden Orhan Pamuk sevmedigini hatta Orhan Pamuk'un kötü yazar oldugunu söylüyor. Unutmamak gerekir ki herkesin kültür düzeyi, deger yargıları ve begenileri farklıdır. Bir film izlerken ya da bir kitap okurken herkes farklı farklı şeyler algılar ve düşünür, bazen de algılayamayız çünkü kültür seviyemiz elvermez. Ben şahsen Dostoyevski okurken de sıkılıyorum baze ama bu Dosteyevski'nin gelmiş geçmiş en iyi romancılardan biri oldugu gerçegini degiştirmez. Orhan Pamuk da edebi yönü inanılmaz kuvvetli bir yazar ve onun yazdıgı herşeyi anlayamıyoruz diye suçu onda aramayalım. Tabi bazıları siyasi nedenlerle de eleştiriyorlar kendisini ama oraya hiç girmeyecegim çünkü bu sitenin formatı buna uygun degil. Kitaba gelince tek kelimeyle mükemmel. İyi ki böyle bir EDEBİYATÇI çıktı bu topraklardan.

Orhan Pamuk'un çoğu romanındaki kasvetli ve karamsar hava bu kitabında da var.Buna rağmen konusu itibariyle sürükleyici bir kitap.Katilin kim olduğunun açıklanmasını beklerken kitabı elinizden düşüremiyorsunuz.Bu arada da hat sanatı ve Osmanlı hakkında bir çok bilgi ediniyorsunuz.Ayrıca Pamuk kitapta birçok cansız varlığı da konuşturarak kitabı zenginleştirmiş.Bu yönüyle de okuduğumuz çok kitaptan farklı.

Kurgusu, edebi yönü güçlü bir roman. Farklı karakterlerin, kimi zaman eşyaların, hatta renklerin konuşturulması, öykünün onların dilinden aktarılması takdire değer. Bu kitabı farklı ve okunmaya değer kılmaya yetiyor. Tarihi fonun aktarılması da başarılı. Ancak kitaba bir polisiye roman havası katan cinayet/katil kim bilmecesi, bence kitaba yakışmamış, en azından bana itici geldi. Bir de cinsellik değil ama, bazı cinsel sözcüklerin gerekmediği hatta yakışmadığı yerlerde en çirkin halleriyle telafuz edilmesini garipsedim.
Dilinin de Orhan Pamuk romanlarına kıyasla daha akıcı, daha az sıkıcı olduğu söylenebilir.

Orhan Pamuk deyince aklıma iki kitap geliyor. Biri 'Kara Kitap' diğeri de 'Benim Adım Kırmızı'dır.
Orhan Pamuk'un kitaplarından ilk bunu okudum ve bu kitap sayesinde tüm kitaplarını okudum...
Tavsiyelerim arasındadır...

Günümüzde roman eleştirilerinde okuyucuya daha çok iş düşmektedir. Çünkü yazar yapıtında metinlerarası anlam ve ilişkileri okura sunar. Ardından okuyucunun anlamı bulmasını bekler. Bunun için de metindeki esrar perdesini aralamak isteyen okur kendisine sunulan kodları kullanarak parçaları bir araya getirmeye çalışır. Her okur da metne farklı bir yorum getirebilir. Orhan Pamuk’un Benim Adım Kırmızı adlı romanı da içerdiği zenginlikten ötürü her tür okurun ilgisini çekebilir. Hem 16. yy’da Osmanlı nakış ve hat sanatına ilgi duyanlar hem de detektif romanlarını okumayı sevenler bu romanı zevkle okuyabilir.

kitap dil ve analatım olarak fazlaca ağır. bazı bölümlerde sıkılabiliyorsunuz fakat kitabın katili sonuna kadar okuyucuya aratması kitap için olumku bir yön. ayrıca kitap hat sanatı ile ilgili geniş bilgiler sunuyor.

daha once 5 romanını okuduğum Orhan Pamuk un bence iyi syaılabilecek tek romanı..Kendine has kurgusuyla polisiye tarzı bi kitap aynı zamanda nakkaşlık tarihine derin bir bakışı var...resim yapmanın bile yasak olduğu bir donemin aşklarını,tutkularını,hayallerini,dünyaya bakışlarını usta bir dille ortaya koymuş..evet ağır ve ağdalı bir dille yazılmış olmasını eleştiren arkadaşlara katılıyorum ama kitap bisüre sonra o ağırlığın içine çekiyo sizi..zaten ağır bir donem ağır bir dille daha güzel anlatılmış bence...iyi bir kitap..

farklı bir kitap ama basit konulu bir kitap...gereksiz yerlerde uzun cümleler kurulmuş..bunun sonucu olarak da bir karmaşıklığa yol açılmıştır...

gerçekten farklı bir kitap oldugunu düşünüyorum. bir yandan bir katil arıyorsunuz ve merak içerisinde okuyorsunuz, ama bir yandan da yeter bu resim nakış deyip sıkılıyorsunuz.

kitabın yazılış şekli biraz değişik geldi bana. Sırayla kahramanlar konuşturulmuş ve bu şekilde ilerlenmiş.yani olayın ilk 10 dakikasını katilin gözündden kalan kısmını kurbanın gozunden dinleyebiliyorsunuz.
dediğim gibi ara sıra nakış açısından baysa da guzel ve okunmalı bence

Ben aslında bir tarihçiyim. Hatatların ne iş yaptığını nasıl bir şeyle uğraştığığın bilmezdim. Bunu bana bu eser verdi. Hatta hattatların yapmış olduğu eserlerin konuşma özellikeri ve her eserin büyüsünün olduğunu bu mesleğin edebiyat dili ile barışık bir şekilde verilmesini bu kitapta buldum. Harikulade bir eser. Orhan pamuğun okumadığım eseri kalmadı. Heresibir birinden güzel teşekkürler ORHAN PAMUK

Osmanlı Dönemi’nde geçen romanda her türlü olayın iç içe geçmiş bir karmasını bulmanız mümkün. Bazen fazlaca ayrıntı var. Ve sanırım okuyucuya daha fazla bilgi katabilmek amacıyla. Bunun incelenmesi için oldukça yoğun bir çaba harcanmış, belli de bazen sıkıyor ve bu kısımlarda pek çok kişinin kitabı sonra okurum diye yarım bıraktığını biliyorum. Bu kadar kitabı doldurmak gayreti içine girilmeseydi, daha keyifli okunacak bir kitap olabilirdi. Kitabı sevdim tavsiye edebilirim diyemem. Adın da neden bu kadar sık söz ediliyor onu da anlamadım. Çok daha iyi edebiyatçılarımız, iyi kitaplarımız varken neden vasat bir kitap Türk edebiyatının bu dönemin başeseri gibi gösteriliyor Pamuk’un kitapları bilmiyorum.

Orhan Pamuk'un hemen tüm romanlarını okumuş biri olarak, en iyimser romanı olduğu konusunda hemfikirim. Ama bu kadar basit bir tanım yapacak değilim. Orhan Pamuk'un hakikaten çok usta bir edebiyatçı olduğunu daha ne kanıtlayabilir ki? Bana Umberto Eco'nun "Gülün Adı" romanını çağrıştırdı. Her iki romanda da aynı tad var. En iyi dedektiflik romanı deseler, bu iki romanı, en iyi kurgu deseler, yine bu iki romanı söylerim. Hala okumayanların okumasını şiddetle tavsiye ederim. Daha fazla geç kalmayın derim.

orhan pamugun önce kar romanını okudum,daha sonra istanbul hatıralar ve şehir kitabını yarıda bıraktım,çokk sıkıcıydı.benim adım kırmızıyı ama çok begendim.kitabı okurken aynı andada bilgilendiriyor,nakkaşlık sanatı ilede.ayrıca çokta sürükleyici özellikle insan gerçek katile giden ipuçlarını okuyup bir araya getirdikçe.

Orhan Pamuk hakkında çok da olumlu düşüncelerim yok. Bunda söylediği sözler, takındığı tavır çok etkili ve kitaplarını okumamam. Nobel'den sonra geç kaldığım Orhan Pamuk okumalarına başladım. İlk kitap olarak bu kitabı bitirdim. Bu kitap için ciddi bir ön çalışma yaptığına şüphe yok. Zaten yazarın Osmanlı tarihi hakkında bilgi birikiminin yüksek olduğunu biliyordum. Ama bu genel bir Osmanlı bilgisinin de ötesinde nakkaşlığın tarihi hakkında derin fikirler sunuyor. Hem tarih, hem felsefe bilgisi bir arada. Kitabın sürükleyiciliği de cabası. Çok kısa bir sürede okudum. Ama ne yalan söyleyeyim oturup da düşünülmesi gereken bazı yerleri cinayetin cezbine kapılarak yüzeysel geçtim. Kitabın kurgusu çok güzel, orijinal. Yazmayı deneyenler bilirler. Durup düşünürsünüz ben fikirlerimi nasıl etkileyici biçimde sunabilirim diye. Orhan Pamuk'un bölümler yöntemi ile anlatımı da değişik ve çarpıcı bir tarz olmuş. Bundan sonra yazarın hangi kitabını okuyacağıma karar vermedim ama mutlaka okuyacağım. Nobel alabilecek kapasitede bir yazar mıdır sorusuna cevap verebilecek kadar edebi derinliğe sahip değilim. Diğer yandan Nobel ödülleri edebi başarıya ne kadar önem veriyor?????????

Azıcık gündemi takip edenler, sinemaylka ilgilenenler bilirlker ki Oscar (Birçok Türkün köpeğine verdiği isimdir) artık tamamen siyasi bir amaç gütmektedir. Bilimin Oscarı sayılan Nobel ödüllerine de bu amaçları taşıyan kişiler tarafından birçokları hakettikleri saygıyı görseler de Türkleri soykırımcı suçuyla ithaf eden edebi(y)atçılar gibi kendini belli değerlerin üzerinde sayan, değer-çıkar çatışması yaşayan sözde aydınlar yüzünden herkes tarafından tanınmamaktır. Örneğin Sn Sİnanoğlu da birçok defa nobel'e aday gösterilmiştir.Bizim edebiyatımızda ilkleri yazan birçok efsane olmuş literatüre geçmiş aydın-yazarlarımız varken yeni yetme bir bana göre Batı yandakçısı bir edebiyatçı nasıl alabiliyor. Ben kendilerini kınıyorum. O ödüle layık olmak ayrı, layık olmadan gidip (bir safsatayı dillendirerek) almak birçok Türkü derinden üzmüştür. Bu ülke kimler ne yaparsa ypsın, sözde aydınlara neler dedirtirseler dedirtsinler yinede bizi biz yapan asli değerlerinden vazgeçmeyecektir. Bizim Yaşar Kemallerimiz,Nazımı, Necibi, Atilla İlhanı vardı...Eminim onlar bu duruma sevinemediler.Sanki çok klişeleşmiş bir cümle olacak ama Orhan Pamuk gibileri şu meşhur "Türkün Türkten başka dostu yoktur" ifadesini rafa kaldıracaklr gibi.Bu toprağın değeri üzerinde yaşanlardan geliyor. Ama bie bunu unutturdular diye düşünüyorum.Saygılarımla