Daha önce okuduğum tüm kitaplarında olduğu gibi (Siyah Kan, Koloni, Leyleklerin Uçusu) bunda da ana karakter gereksiz kuşkucu ama aynı zamanda aşırı şanslı biri. Her nasılsa her zaman tesadüfen en doğru kişiden, hayal bile edemeyeceği kadar olumlu, hatta katili bulmasına en yardımcı olabilecek cevapları alabiliyor. Kitabın kurgusu gerçekten harika olmakla beraber, bu sefer katil çok ama çok önceden tahmin edilebiliyor. Maalesef bu tür kitapları devamlı olarak okumanın en büyük handikapı bu. 150. sayfadan sonra "hayır katil bu olamaz, yapma bunu, bunu yapma" diyerek okumaya devam edip sonunda haklı çıkmak berbat bir şey. Sanırım okurun çözüp, karakterlerin çözemediği düğümü (bunun bir adı vardı ama unuttum) daha çok seviyorum.