Ferrarisini Satan Bilge Hakkındaki Yorumlar

Ferrarisini sattı, bilgeliği aldı. Ferrarisi varkende yaşıyordu, bilgeykende. Ama iki yaşam tarzı arasında çok büyük bir fark olması onu yüceltti. Sadece kişisel gelişim değil "Başka insanların faydasına olacak bir kişisel gelişim"...

Edebi yönü ile şiir severlere hoş dakikalar yaşatan kitap şahsen benim beklentilerime cevap vermedi.Bir kitapta ne kadar tanıtım ve shov fazla olursa beklenti de o kadar fazla oluyor.Bu kitap bana ve benim görüşümde olanlara hitap etmiyor.Bence abartılarla doldurulmuş.

Tüm kitapcilarda boy boy reklamini gördügümde pek ilgimi cekmemisti ancak kitapyurdunda cok satanlarda görünce almaya karar verdim.
Fakat inanin yeniden ögrendim ki cok fazla beklenti icine girmemek gerekiyor.
Kitap icin kötü diyemeyecegim.Okunabilecek bir eser.Ancak kesinlikle abartildigi kadar iyi oldugunu düsünmüyorum.Bizim cok daha iyi felsefe yazarlarimiz var.Ve ben onlardan birinin kitabini alip en azindan kendi ülkemin yazarina kazandirmak isterdim..Kitapligimda cok iyi bir yer hak etmeyen ancak okunasi bir kitap.

bu kitabı okumayı çok istedim fakat bir türlü almaya fırsat bulamadığım kitap özetindende anlaşıldığı gibi kitabın ana konusu insanın hayatta nerede ne zaman nelerin çıkacağının belli olmadığıdır. Ferrarisini satan kişinin ne kadar malı mülkü varken bir hastalığın onu mahvetmesi ve de bütün malını mülkünü satıp hastalığı için kullanıyor yani ne oldum değil ne olacağım demeliyiz

kişinin kendini geliştirmesi yönünde okunmaya değer bir kitap. ancak yer yer abartı unsurları da mevcut. tamamen iyi amaçlarla yazılan bu kitap uygulama açısından bazı zorluklar getirebilir ama yine de her insan tarafından okunması gereken kitaplardan birisi.

büyük bir heves ve merakla elime alıp okumaya başladığım bu kitap beni de hayal kırıklığına uğrattı...neden böyle fazla abartıldığını anlamadım bu kitabın...çok sıkıldım kitabı okurken ve malesef yarım bıraktım..bir insanın yaradılış gayesini bulması için ve hayatını anlamlandırması için taa hindistana gitmesine gerek var mı bilmiyorum.Aslında biraz daha araştırsa o kadar çok GÜZELLİK bulacak ki yaradılmışlık adına ..biraz daha derin düşünse..tecellileri görebilir belki..Ama yadırgamamak lazım çünkü gerçekten kitabın kahramanı gibi ''ne için yaşadığını" bilmeyerek yaşayan o kadar çok insan var ki dünyada...böyle kitaplar onlar için bir bakıma kurtarıcı oluyor..İnşaallah bir gün "asıl kitabı"okuyarak içlerindeki sıkıntıdan kurtulurlar.."

Bu kitabı kişisel gelişim kategorisinin biraz dışına almak gerektiğini düşünüyorum açıkçası. başarılı bir kurgusu var ve yazarın üslubu gayet çekici. bence kitabın edebi yönü beklediğimden çok başarılı. Ama diğer kişisel gelişim kitaplarında olduğu gibi çok yeni bişiii anlatmamış. yine de herkesin kendisine tatbik edebileceği şeyler olduğunu düşünüyorum kitapta... Sonuç olarak okuyun derim.

gerçekten de şiirsel bir anlatım.harika bir kitap.her okuyanın beğenebileceği dereceden yani.beğenmeyenlerde olabilir ama insana büyük dersler veriyor.

kitap güzel mesajlar içeriyor, ruhumuzu rahatlatmak için yardımcı ama kafama takılan çok şey var; mesela bu insanalr nasıl geçimini kazanıyor, ne yiyip ne içiyorlar????bazı teorileri gerçekten çok hoş,ama edebi bir eser gerçeğe yakın olmalı ve ben bunu göremiyorum ferrarisini satan bilgede. bu değirde kim bütün zenginlikleri elinin tersi ile itipde sıradan bir hayat yaşar ki?

Bu kitap oldukça reklam yapıldı.Ama açıkçası oldukça gereksiz bir kitap
Sayın bu kitabı yorumlayan arkadaşlar siz ne derseniz deyin bence bu tür kitaplar bize hayatı güzel yaşamak ve bazı öğütler vermak amaçlı yazılıyor görünse de sırf bizi bizden uzaklaştırma amacı güdüyor.
Bizler başka öğretilere muhtaç değiliz.Kitapta ise gizliden gizliye insanları başka öğretilere yakınlaştırma amacı gütmüş.Bakın biz bize yeteriz.Bizim Mevlanamız Yunusumuz varken ve onun mesajlarını dururken Hint öğretilerine yakınlaşmamız saçma olmuyor mu?

allah aşkına acaba şuraya mükemmel bir kitap diye yorumyapan kişiler o adamın yerinde olsaydı aynısını yaparmıydı ? Neymiş efendim Adam neyi var neyi yok herşeyi elden çıkartıyo.Kendini uzak diyarlara hapsedip inzivaya çekiliyo ve abra kadavra gerçekler hayatına giriyo.Gerçeği kapital dünyada arayanlara tavsiye.FAZLA HAYAL GÖRMEYİN ÇÜNKÜ SİZİN BİR GÜN FERRARİNİZ OLURSA İNANIN BANA SATMAYACAKSINIZ..................

Koca bir yalan dünyasının içine adam kendi fantazilerini eklemiş..bir defa o şekilde bir yaşamı sürdürmek ve mutlu olmak için o çevrede doğmak ve o felsefeyle yetişmek lazımdır....
ikincisi bu kitap hakkında ruhbilimi doktorları açıklama yapmalıdır....bir kişinin düşünceden arınması kitapta anlatıldığı kadar kolay değildir..takma ya kafana denen bir laf vardır toplumda.çok yanlış manasız bir laftır..çünkü kişi isteyerek takmaz kendi istemi dışında bu düşünceler beyne gelir..bunun yanında o kadar şahşalı bir yaşamdan o tür bir yaşama 5 parasız geçişte çok büyük ihtimal kimlik bunalımı ve boşluk yaşanır...yoga ve meditasyon veya hint öğretisi karşıtı değilim ama bu şekilde bir mucize yaratacak kadar etkili değildir...

iş kolilik bir avukatın, bu işkolikliğinin etkisiyle sıradanlaşan hayatının bir kalp krizi ile yenilikler aramaya başlaması ve kendi iç dünyasına yolculuklar yapmak için hindistanı kendisine bir yol seçen julian, uzun upraşlar sonunda aradığı huzur ve iç gücünü oratay çıkarmıştır.julian bu deneyimini yakın bir arkaşı john'a aktarımını anlatan eser, özellikle işkoliklerin ve sürekli zamanın kendisine yetmediğini belirtenlerin okuması gereken bir eser. eserin ilk başları ve sonları insanı sürüklüyor sakın orata kısımlara gelip bırakmayın romanın sonu çok güzel bağlanmış. kendine zaman ayıramayanlar bu kitabı kendilerine zaman ayırmak için okuyabilir.

Bu kitaba çok büyük bir merak ve hevesle başladım ama açıkçası hevesim kursağımda kaldı belkide çok fazla şeyler bekledim kitaptan ama yinede tatmin edici bir kitap olduğunu düşünmüyorum hiç bir kitabın boşuna yazılmadığı düşünen bir insan olarak üzülerek sölüyorumki sadece bir an önce bitmesi için kitabı okudum....

Bu kitabın reklamı yapıldığı kadar güzel bir kitap olduğunu düşünmüyorum.Bir roman veya hikayeden çok felsefe kitabı gibi.Çok satmasının sebebi olarak da adının oldukça ilginç olmasını görüyorum.Çünkü ben de bu sebeple okudum.Beğenmemekle birlikte okunmasının da zaman kaybı olmadığını düşünüyorum.Sevgiler...

Bu kitap için olumlu eleştiri yazan arkadaşların kitabın neresini beğendiklerini keşke biraz daha açıklasalardı. Şimdi benim yaşım daha genç 18 yaşındayım. Kitap okumayı seviyorum; çok değişik kitaplar da okudum ama bu kadar saçmasını görmedim. Artık yaşımın gençliğinden mi anlamadım yoksa gerçekten kitapta mı bir sorun var ben çözemedim. Bu kitap nasıl olurda liste başlarına çıktı onu da anlamadım. Fakat kitabı kime verdiysem bitiremeden geri verdi. Ben beğenine de çok az gördüm. Sanırım kitabın ismi ve de Paulo Coelho'nun yorumu satılmasında etkili oldu. Birde benim liste başında herhalde güzel kitaptır diye alınması da çok nedenlerinden biri olsa gerek. Benim şahsi düşüncem son derece sıkıcı ve acayip bir kitap oluşudur. Herkese saygılarla...

Hayatındaki her şeyden vaz geçen zengin huzuru arayan bir avukat. Pek gerçekçi bir yaklaşım olmasa da insana stresten monotonluktan kurtulmak için neler yapıla bilineceğini aklına işleten bir kitap aslında okumadan önce pek iyi bir şey olacağını düşünmemiştim sadece meraktan okudum ama beklediğimden çok iyiydi

İnsanların bu kitaba karşı neden bu kadar ön yargılı olduğunu anlayamıyorum. Arkadaşlar bu sadece bir öykü. Kendinizi bu kadar kasmayın. Tuhaf olanı da insanların kitabı okuduktan sonra bu yorumları yapması... Yapmanız gereken hemen uykuya dalıp, yaşlı kadının size uzatacağı sihirli ipi alıp bir an önce hızlıca çekmek. Gerçek hayat sizi bekliyor...

Bu kitap için yapılan bu kadar reklama yazık derim.. Ben anlayamıyorum.. En çok satanlar listesinin üst sıralarında olmasını. Eee tabiki bende aldım. Güzel olduğunu umarak (Listenin başlarında ya) Ben bir çok kitap okudum ve okuyorumda. Bu kadar sıkıldığım bir kitap daha olmadı. Bu kitap için söyleyebileceğim artı hiç bir şey yok. Boşa zaman kaybı derim

Kitabı bu kadar sattıran ne acaba? Belki etkileyici ismidir, belki de kitabın kapağına iliştirilmiş Paulo Coelho'nun yorumudur. Ama şimdiye kadar bu kitabı okuyup da beğenen kimseye rastladığımı söyleyemem. Kitapta malını varlığını satıp erdeme sarılan bir avukatı anlatıyor ve devamında mutlu bir hayatın sırlarını anlatıyor yazar. Mesela sabahları erkenden kalkıp belli bir süre bir güle bakmamızı tembih ediyor yazar. İyi de zaten işe geç kalmamak için, ağzına kadar dolu belediye otobüsene yetişebilmek için sabahın köründe kalkan ekmek derdindeki vatandaş nasıl kalkıp bi de güle bakacak. Zaten kalkıp baksa bile adamın yüzündeki yorgunluğu gören gül bile solar. Bence bu kitap sadece Ferrarisi olup arabasına müşteri arayan insanlara hitap ediyor. Zaten isminden belli değil mi FERRARİSiNİ satan bilge.

Açıkçası bu kitabı övgülere aldanarak büyük bir zevkle aldım.Ama belli bir süre geçtikten sonra kitaptan zevk alamayacağımı gördüm ve kitabı başlayınca yarıda bırakmayı sevmememe rağmen bu kitabı bitiremedim bir türlü.Bi de kısa bir kitap gibi durmasına rağmen.Beğenmememin nedeni belkide yanlış bir zamanda kitaba başlamam olabilir.Belki ilerleyen zamanlrada tekrar başlar ve o zaman sevebilirim.Ama beklentinizi kesinlikle karşılar düşüncesiyle kitaba başlamayın.Ben öyle başladım olmadı...

Mutluluk bir sır değildir ki onu bu kadar zahmetlere katlanarak arayalım.. Her insanın mutlu bir yaşam umudu vardır ve bunun için uğraşır... Bence, mesleğinin zirvesindeki bir avukatın mutluluk arayışı biraz abartılıanlatılmış... Mutluluğun sade bir yaşamda olduğunu herkes bilir. Kişisel gelişim adına okuyacaksanız tavsiye etmiyorum....

Bir çok kişisel gelişim kitabı gibi olduğunu düşünerek başladım bu kitabı okumaya. hep komik gelmiştir kişisel gelişim kitapları ve sayılarının giderek artması daha bir bunaltıcı hal aldı son yıllarda. Fakat bu kitapta ilerleyen her sayfada yeni bir tat vardı. belki birçoklarının dediği gibi yazar öykülemeyi ustaca kullanmıştı ve bu sanat insanı içine çekerken mesajıda okuyucunun içine sindirmesini sağlıyor. İyi ki okumuşum diyorum. daha önceleri kitapları okuyup hayatlarını şekillendiren insanlara kızardım ve garip gelirdi, aslında bunu başara bilen yazarlara helal olsun. Sharma sana teşekürler, kitabını okuduktan sonra hayatımda çok büyük değişiklikler oldu. artık sigara içmiyorum, artık sabahları daha erken kalkıyorum... ve doğayla kucaklaşmanın güzelliğini yaşıyorum sabah koşularımda... Birşeyin insanı uyandırması gerekiyor zaman zaman, şimdi 26 yaşındayım ve bu kitap benmi uyandırdı... Uayanmak isteyenlere yada uykusunda değişik bir rüya görmek isteyenlere tavsiye ederim...

Yazarın ferrasini satarak ne denli büyük bir iş yaptığını anlatmaya çalışan kitap başlığında,biz hergün daha büyüğünü yapıyoruz şu hayatta.ne mi yapıyoruz?ruhumuzu satıyoruz.Her zaman ki kişisel gelişim kitaplarının içeriğini taşıyan bu kitapta da elbetteki öğrenilecek konular var,ama gerçektende kendini bulmaya ve geliştimeye çalışan arkadaşlarıma türk usulü kişsel gelişim aşılayacak olan iki yazar tavsiye etmek isterim.Mümin Sekman ve Erdal Demirkıran.mutlaka okumanız gereken eserleri var.Kitabın birkaç yerinde dikkat edilmesi gereken bir noktada da budizm akımlarının olduğu satırlara dikkat edilmesi gerektiğini özellikle vurgulamadan geçemeyceğim.serkan gürses

Bir hastalık sonucu çok zengin bir avukatın Amerika'da ki yaşamına ara verip bir uzakdoğu gezisine çıkmasını anlatan bu kitap, paranın aslında erdem karşısında hiçbir değerinin olmadığını bize ustaca anlatıyor.
Bir bilgeler okulunda yaşamına devam eden adamın başından geçen olayları okuyoruz.
Kişisel gelişim kitaplarına yeni bir örnek. Mutlaka okuyun derim!

Bu tarz kitaplar birçok kişide hemen hemen aynı kanıyı doğuruyordur... Neden bu kitabın yazarı bunları başaramamıştır ya da bu kadar basitse neden herkes başaramıyor. Belki çok klişe olabilir ama eminiz ki hiçbirimiz birbirimizin aynısı değil herkes birbirinden farklı ailesiyle,eğitimiyle,okul dışı hayatıyla ... Ve bu sebeple farklı farklı kişilikler doğuyor, kimse 4-4 lük de değil. Eksik bir yanımız hep var. İşte bu ve bunun gibi kitaplardaki asıl özellik kendinde olan eksik yanı bulmak hepsini uygulamak değil size birkaçı ters gelebilir ama emin olun ki mühim olan kişiliğinizi oluşturan puzzle'da herşeyi yerli yerine koymak. İşte o zaman etrafınıza baktığınızda sizinde birşeyler başardığınızı ya da başarabileceğinizi anlayacaksınız.Teşekkürler böyle bir yayınla bizi buluşturduğunuz için.

insanların istedigi zaman bedeninin diger organlarına hükmedebildigi gibi beyninede hükmedebilecegini çok güzel hikaye edilmiş oldugunu okudugumda bazı deneyler yaparak başarılı olma durumumu kontrol etmeye çalışımsada diğer organlarımıza hükmettiğimiz gibi beynimize hükmetmemizin okadarda kolay olmadıgını gördüm bu tür kitap okumamış olanlara sıkıcı gelebilir ama herkesin okumasını tavsiye ederim

Hap kitaplardan pek hoşlanmamama rağmen bu kitabı beğendim. Bildiğimiz, dağarcığımızda düzensiz bir halde duran deneyimleri, bakıl açılarını kendine has bir üslupla görsel zekamızda sağlamlaştırıp onlara yeni terimler ekliyor. İhtiyaç duyduğum bir anda bu kitabı okuduğum için çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Özellikle ayları taksit yatırmakla geçen, yarını düşünmekten anı yaşayaman tüm öğretmenlere tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar!

Mesleğinde zirvede olan bir avukat…yatları, katları, jetleri, ferrari’ si ve adası bile var…onu ansızın yakalayan bir kalp krizi…Beden ve ruh sağlığı olmadan maddi hazinenin hiçbir değeri yoktur. Asıl olan manevi zenginlik, iç huzur ve insanın kendini keşfetmesidir.Ferrari’ sini satan avukat Julian’ ın tüm bunları yapmayı nasıl ve kimlerden öğrendiğinin hikayesidir bu. Keyifle ve içiniz huzur dolarak okuyacağınız bir kitap.

nedir bu bir komedi kitabımı!! elinde kağıt var buyuteç var kuru odun var ama bunu nasil yakacağını bilmiyor ve hayretler içnde kaliyor. hadi canım sende bu ne rezalet. bu kitapta yazanların yuzlercesini her gün çevremden hatta en eğitimsiz insanlardan bile duyuyorum bu ne basitliklik. tek kelimeyle berbat..kimse vaktini harcamasın

Bu kitabı alırken maceralı bir roman okuyacağımı düşünmüştüm. Fakat okumaya başlayınca, kitabın kişisel gelişimle ilgili olduğunu anladım. Daha önce bir kaç değişik kişisel gelişim kitabı okumuş olanların pek ilgisini çekeceğini zannetmiyorum. Bana göre bu tarzdaki diğer kitaplardan farkı, öyküleştirilerek anlatımın seçilmiş olması. Yoksa, düşünce sisteminin değiştirilmesi, daha sağlıklı bir yaşama kavuşma gibi pek çok konuda yöntemler hemen hemen aynı. Şunu da belirtmek isterim ki: Keşke bu kitapta anlatıldığı gibi sahip olduklarımızla yetinmesini bilsek de, daha huzurlu bir dünyada yaşamanın zevkine varsak.

Nasıl daha mutlu olunur , düşünce gücünü nasıl kendimiz için kullanabiliriz kendimizle ilgili bir kitap. Ritüellerden bahsediyor, insan 21 gün boyunca birşeyi yapabilirse daha sonra o alışkanlık olarak hayatına girebiliyor. Yazarın asıl anlatmak istediği, hayatımızı değiştirmek için kalp krizi geçirmeye gerek olmadan, gözlerimizi şimdi açıp kendimize içimize bakabileceğimiz. Kesinlikle tavsiye ediyorum. Hatta bu ve benzeri kitapları mutlaka senede bir okumak gerektiğini düşünüyorum.

Kitap hakikaten etkileyici bir dil ve üslup ile yazılmış, vermek istediği temel mesajı da gayet güzel bir şekilde yansıtıyor. Ancak konu bence bana ya da benim gibi düşünen ya da yaşayan insanlara tam anlamı ile hitap edemiyor. Düşünün arkadaşlar! Kitabın ana kahramanı Julian hayatta yaşanılması gereken ne varsa tatmış, adam bir jet, bir ada, bir malikane sahibi olmuş, şöhretin doruklarına tırmanmış, kariyerinin en üst düzeylerinde gezinmiş. Ardından da yaşadığı büyük doyumla tüm bunlardan vazgeçmiş. Her ne kadar da kitabın alt mesajı güzel ve etkileyici olsa da ben bir Ferrarim olacak ve onu satarak kendimi mistisizme vereceğim? Daha çok beklerler...Ben bu kahramanın yaşadığı doyumların hangisi yaşamışım ki tutupta böyle bir şey yapabilirim?Bizler zaten ekmek kaygısından kendimizi alamıyoruz ki Üstelik bizim o Hint mitleri ve mistisiizmi içinde yüzecek paramız bile yokken....O kadar ekstrem bir eser ki bu anlamda anlatamam. Ayrıca okuyucuların büyük bir kısmının kanaatkarlığına bahane bulmak adına bu kitabı çok beğendiklerini düşünüyorum. Her ne olursa olsun kitabın büyük bir şekilde okuyucu kitlesi elde ettiğini ve hemen herkesin dilinde, elinde ferrarisini satan bilgenin dolaştığını inkar etmiyorum. Lakin bilgelikten uzak kalbim bir Ferrari istiyor. Anlayamıyorum.

felsefik yaklaşımlar bakımından kitap oldukça etkileyici fakat bir edebi eser olarak olay örgüsünde karışıklıklar göze çarpıyor. roman sadece bir olay üzerine kurulmuş. ayrıca olayın sadece bir avukatlık bürosunda meydana gelen konuşmalardan oluşması sıkıcı bir durumdur. fakat verdiği masajlar güncel işlediği konu da çok güncel bu sayede insanı etkilemesi doğal bir sonuçtur. ayrıca çevirmenin de birçok yabancı kelimeyi romana eklemesi iyi olmamış daha sade bir türkçeyle yazılabilirdi. yinede böyle bir roman yazmak çok büyük gayret ve bilgi birikimi gerektirir. yazarın bilgisi kurgusuyla birleşince böyle güzel bir roman ortaya çıkmış

Açıkçası ben kitabı beğendim. Tamam birçok kişisel gelişim kitabıyla benzer yanları var ama ben onların birçoğunu bitiremedim. Bu kitap bunları belli bir olay içinde verdiği için daha okunaklaı bana göre. Ve insanların "zaten bunlar bizim özümüde var", "bunlar zaten bildiğimiz şeyler.." gibi açıklamalarını okuyunca aklıma insanların o zaman neden bu kadar mutsuz oldukları, neden en ufak şeylere kafayı takıp hayatı kendilerine ve çevrelerine zehir ettiklerini merak ettim ve bunları kitaptan önce bilip de uygulayan bir sürü insan varsa bunlar nerede? Çünkü ben çevremde göremiyorum da! Ayrıca hinduzim, budizm ile ilgili eleştirilere de katılmıyorum. Yani sonuçta sanırım burada kitap okuyan insanlar; olgun, bir kitabı okurken neyi alıp neyi almaması gerektiğini bilen insanlardır. Kalkıp da bu kitabı okudum diye budist olmayı düşünmedim açıkçası. Ben, bu kitabın hayatımda iyi bir şeyler yapmaya başlamak için gereken konsantrasyonu sağladığını söyleyebilirim.. İnsanlar yazılan şeyler hakkında hiç düşünmeden, belki de bir defa bile deneme gereği duymadan, ezbere, her zamanki umutsuzlukla uçuk şeyler olduğunu söylüyorlar, katılmıyorum. Belli bir süzgeçten geçirip kendinize uyarladığınızda oldukça faydalı olabileceğini söyleyebilirim..

Kitabın huzurlu yaşam modeli için çizdiği tabloyu, her insan kendi bilincinde oluşturabilir. Ancak kitap adında ferrariyi satan kişi koymak yazarın yahudiliğinin verdiği bir pazarlama yeteneği, düsünsenize; huzuru aramak gibi bir başlık olduğunu, kaçımız yorum yazardık. Okunabilir bir kitap ama okumazsanızda bir şey kaybetmiş olmazsınız.

Bu kitabı okuduğumda nasıl bir reklam ürünü okuduğumu anladım.Tuzu kara,hayatını parasal anlamda garantilemiş bir kişinin gerçekliği bulması..Çok bildiğimizolgular süslenmiş püslenmiş,sanki yeni bir şeyler bulunmuş gibi bize sunuluyor...Okuyarak vakit kaybetmeyin...

Ferrarisini satan bilge kitabını bir kaç hafta çok satanlar listesinde olduğundan merak edip okuma gereği duydum. Kitapta, batılı yaşam tarzı olan ve zengin bir insanın girdiği bunalımı uzak doğuda budistler arasında kısa bir zaman geçirmesi sayesinde nasıl atlattığı, huzurlu bir hayata nasıl kavuştuğu ayrıntılı bir şekilde anlatılmaktadır. Aslına bakılırsa beni tatmin edici bir kitap değildi. Çünkü kitapta maddiyata değilde maneviyata verilmesi gereken önem vurgulanmaktadır. Bir müslüman olarak biz zaten bunun ne kadar önemli bir değer yargısı olduğunu biliyoruz ve hayatımızı bu doğru üzerinde yaşamaktayız.

Yine de yaşantısında bunalımlı günler geçiren, hayatından tatmin olmayan insanların okuması gereken bir kitap.

aslında bu kadar satılan bir kitap ise bişeye benzer diye düşünmüştüm. hatta abartıp elimdeki kitabı bile bırakıp bu kitabı okumaya başladım. sonuç mu sükut-u hayal. bir kitap bu kadar mı rezil olur. okuyucuyu bu kadar oyalar. oluyor işte. ama benim merak ettiğim neden satıyor bu kitap bu kadar. bendemi acayiplik yoksa insanlarda mı yoksa bir şekilde iyi reklam yapılmasının mı. bir gün anlarsam bu sorunun cevabını bahtiyar olacağım

Ferrerisini Satan Bilge, aslına bakılırsa bizim milli ve dini değer yargılarımıza aykırı pek birşey söylemiyor.
Ama kapaktaki budist rahip tasviri başta olmak üzere tamamı ile bir budizm muhipliği özenimi aşılıyor gibi. Yani dikkat edilmezse sakıncalı olabilir. Tabi olgun bir okuyucu bunu izale edebilecektir. Aslında alışılmış dışı bir kişisel gelişim kitabı, okunmaya değer bir eser. Ama Dimyata pirince giderken, eldeki bulgurdan olmayalım derim.
Sharma bize neniz var neniz yoksa satın, dağıtın, kuru çul üstünde kalın demiyor. Dünyaya mala mülke gereğinden fazla yönelmeyin, mutluluğu cüzdanınıza sığdıramazsınız diyor.Aslınada, batı kaynaklı materyalizme yine batıdan gelen bir cevaptır bu. Hem de Bill Clintonu yetiştiren adamdan... Yazarın hayatını okumayı tavsiye ederim. Sade bu kitapta değil her eserde profesyonel okuyucu olmayı sağlar. (nasihat değil hakikat) herkese iyi okumalar

Ferrarisini Satan Bilge kitap listelerinde hep en çok satan kitap olarak başı çekti. Bence en önemli özelliği öğretici yanının çok açık olması. Bence her kitapta aranılacak en önemli özellik bu. Bilgemizin ferrarisini satarak başladığı yeni hayat, ve maddiyatın yanında maneviyatın ne kadar önemli olduğunu açıkça gösteren düşünce çok etkileyici. Okumaya değer.

Açıkçası bana biraz hayal mürünü gibi geldi. hatta fazlasıyla hayal ürünü. Kapitalizmin en şaşalı halini yaşayacaksın sonra bilmem hindistanda kimsenin bulamadığı bir yerlere gidip bilmem neler .... ismi güzel ama içerik olarak geriye bir şey kalmıyor. yani yapay talandırıcılar gibi. doğrusu hayal kırıklığına uğradığım kitablardan biri

Ferrarisini Satan Bilge okunmaya değer bir kitap. Yalnız okurken bana Marlo Morgan'ın Sonsuzluğun Mesajı'nı anımsattı. kendine has bir anlatım tarzı olmasına rağmen iletmek istediği mesaj bakımından Morgan'ı okuyanlar için bir tekrar gibi geliyor bana. Yine de kişisel gelişim ile ilgilenenlerin yakından takip edeceği bir kitap. Öneririm.

Tamamen ticari amaçlı yazılmış bir kitap. İslam felsefesini anlayanlar için bomboş hatta zaman kaybı denebilecek bir yapıt. Ama gelin görünki o kadar çok sattıki, sanırım yazar ferrarisini sattıktan sonra bu kitaptan topladığı paralarla şu yeni çıkacak olan modelden bir tane sipariş vermiştir. Hemde keyifle ( yazarın ferrarisi olmadığını biliyorum:)

Okunulan kitaptan felsefi, coğrafi herhangi bilgi alabiliyorsak ne mutlu. Kitap sizde gidin o şekilde yaşayın demiyor.Tüm okuduğumuz kitapların ortalaması bizi daha mükemmel hale getirir.Hayata ve olaylara sadece siyah ve beyaz olarak bakmayıp, gri tonlarıda görmemizde fayda var. Milli ve dini değerlerimizi bir kenarda tutarak kitabı edebi olarak değerlendirirsek daha doğru olur.Diğer yorum yapan arkadaşlara sevgi ve saygılarımla...

Bu tarz kitaplar tamamen samimiyetten uzak kuru bilgiyle dolu olur. Ferrarisini satan bilgede ise iki arkadaş arasındaki diyalog şeklinde verilmiş .Tabi bu kitaba daha samimi bir hava katıyor. Fakat diğer bu tarz kitaplarda olduğu gibi mesala John'un bu değişikliği hayatında uygulamaya başlamasını karşılaştığı sorunları çözme aşamalarını falan bunlarda kitapta yazılsaydı daha güzel olurdu.. Yinede hoş bir kitaptı..

Ben bir NLP eğitmeniyim. Bu kitap uzun yıllardır anlatageldiğimiz kişisel gelişim ve değişim stratejilerini enfes bir şekilde birleştirmiş ve bir roman havasında hoş bir metafora dönüştürmüş. Size ferrarinizi sattırarak hayata yeniden başlayıp. "Yani hayatta bir şeyler kazanabilmek için bazı şeylerden vazgeçebilmeyi (özellikle çok değer verdiğiniz para şan şöhret madde...)" birçok şey öğretecek öz bilgilerle dolu bir disiplin bir erdem öğretileri toplamı... Sivana Bilgeliği nedir gidip araştırmadım ancak içeride yazanların hemen hepsini Değişimin Mükemmelliğin anahtarı olarak görmek mümkün. Haa unutmadan İçerik olarak bugünlerde çok popüler lan hinduizm yoga meditasyon vb... ögeler içeriyor olabilir. Siz almanız gerekeni alın...
Vardım ilim meclisine
eyledim ilmi talep
Dediler ilim geridedir
illa edep illa edep...
Saygılarımla

Kitap günümüzdeki metropol insanına uyarlananamamış. (bknz: en sıkıntılı insan tipi, iş insanları) Sanırım buda kitabın yazılış amacına ters düşmüş.

Ben kitabı iki kere okudum ve çok beğendim. Size sadece 1,5 saatinizi ayırmanızı "şiddetle" tavsiye ediyorum. İnanın buna değer...

Eğer hiç bir rüzgar, martının denize olan aşkına engel olamaz diyorsanız; kendinizi bir martı gibi hissediyorsanız lakin gökyüzünde süzülürken aradığınız denizi "bir türlü" bulamıyorsanız, bu kitap yol haritanız olacak ve sizi en güzel denize götürecektir...

Saygılarımlar...

Yazarın bu kitapta Doğu Öğretilerini alabildiğine mistik ve hatta masalsı bir biçimde sunduğu görüyoruz. Mesela Sivana Bilgeleri, yüz küsürlü yaşlara kadar yaşıyor ama kaç yaşında olurlarsa olsun genç görünüyor, taze meyve ve egzotik sebzelerden oluşan bir menüyle besleniyor, güllerden yapılma evlerde oturuyorlar. Köydeki herkes deyim yerindeyse nirvanaya ulaşmış, huzur ve mutluluk içinde yaşıyor. Ortaya çıkan bu huzur ve mutluluk tablosu size de “sonsuza kadar mutlu yaşamışlar” diye biten masalları hatırlatmadı mı? Belki de Robin S. Sharma, Kişisel Gelişim kitaplarının sunduğu ve çok da birbirinden farklı olmayan fikirleri çarpıcı ve akılda kalıcı bir şekilde vermek için bu yöntemi seçmiştir.

Kitap akıcı, rahat okunuyor, dimağda hoş bir tat bırakabilecek öneriler var.

bazılarına göre bu kitap televole oldu artık. içeriğini okuyup ne kadar da doğru desekte kendi hayatımıza uygulamayı bir türlü başaramıyoruz. bişeylerine kulp takıp duruyoruz . budizme kafayı takmış bu kitap diyoruz dili ağırdı anlaşılmazdı yada daha farklı şeyler. bana göre önemli olan ne anlattığı değil nasıl anlattığıdır özdeyişle insanlar hemenönyargılarıyla bi kitap hakkında yorumda bulanabiliyor gibi. bu çok yanlış bir düşünce. şayet kitabı ben çok beğendim. söylediği şeyler hep doğru. ama bizler öyle alışmışız ve bıkmışız kki bişeyler yapıp hüsrana uğramaktan korkuyoruz ve hiç bir şey yapmadan sadece seyrediyoruz elimizdeki yaşam ipleri alınmış tıpkı juanle mantle gibi. adamın hayatından 50 yıl geçmiş ve tekrar yaşam denilen şeyin gizemini buluyor bizde mi hayatımızdan 50 sene verelim. işte bu kitap bana hayatımın 50 senesini geri verdi .herkes okumalı diye düşünüyorum . bu kitap okunmaya değer: kendimizi seviyorsak hayatı eviyorsak bu hayatın monotonluğundan çıkıp bişeyler katmak istiyorsak bir kere denemeliyiz. hayat sadece bir çoçuk doğurup bu dünyaya bir insan bahşetmekle lmaz. başka şeylerle de hayata bişeyler sunabilriiz. yeter ki inancımız olsun .