Düşüş Hakkındaki Yorumlar

Çarpıcı bir sona sahip değil ama okura bazı şeyleri sorgulatıyor.

Varoluşçuluk felsefesine uygun biçimde insanı daraltan bir kitap. Bezgin bezgin okurken pat diye çok çarpıcı bir şeye tesadüf ediveriyorsunuz. Okunur...

İçinde yüzlerce -abartmıyorum- aforizma var. Tekrar tekrar okunsa, her okunuşta ayrı bir tat alınır gibi hissettim okurken hep. Eskiden avukatlık yapan Clemence'in bir barda tanıştığı bir adama birkaç gün içinde anlattığı kısa kısa olayları konu alıyor kitap. Anlattığı diyorum çünkü bardaki adamın tek cümlesi bile yok. Clemence'in modern insanın yanlışlarını kendi hayatı üzerinden anlatmasıyla ilerliyor. Barda tanıştığı adama hitaben anlatıyor. Kendi içinde asla çelişmeyen, tamamen insanlar böyle ikiyüzlüdür, şöyle yalanlar söyler ve arzularının esiri olurlar diye insanın yüzüne çarpıyor cümlelerini. Kitap 1956'da yazılmış ve akabinde 1957'de de Nobel'e aday gösterilip ödülü kazanmış. Niye ödül aldığını görünce şaşırmamak gerek.

kişisel sorgulama hikayelerini seviyorsanız tavsiye ederim, nedense bu kitapta Camus'nun güzel üslubu bana Dostoyevski'yi hatırlatır

Her albert camus romanı gibi bunu da beğendim

albet camus ve felsefesini seven okurları için okunması gereken bir kitap

'Ölüm yalnız başına olur.Kölelik ise ortaklaşadır' sözü çok güzel bir şekilde anlatılmış.

Bakış açınızı geliştirecek bir kitap. Mutlaka okuyun.

Şu konuda anlaşalım öncelikle. Bir Veba ve Yabancı değil asla. Ki bu eser Camus'un son eseri iken.. Yabancı'da bireyin kendi dışındaki insanlara tepkisi, yabancılaşması yer alıyorken bu eserinde bireyin kendi iç hesaplaşması veya muhasebesi yer almakta. Kısa bir solukta bitmesi beklenen; fakat insanı o yüz sayfanın daha üstünde yoran bir eser kanımca. Okumalı; ama sindire sindire

"Yabancı" kadar olmasa da oldukça güzel bir kitap.

ALBERT CAMUS YABANCIYI OKUDUKDAN SONRA BUNU OKUMAYA KARAR VERDİM . YABANCIDAN ÇOK FARKLI BARDA İÇİP KENDİSİ İLE KONUŞAN BİR ADAM . ADAM KENDİ İÇİNE YOLCULUK YAPIYOR KENDİSİ İLE HESAPLAŞMASI KONU EDİLMİŞ İYİ.

Bir "Yabancı" kadar olmasa da oldukça güzel bir kitap.

İnsanı çok iyi anlatan bir kitap. "Ne yazık ki yükselmiş olmayan engel değil" Düşüş, çok iyi bir kitap. Albert Camus, ne denilse az onun için

Veba ve Yabancı'dan sonra okunabilir

Her sayfasının defalarca okunması gereken, çok yoran ama insana çok şey kazandıran mükemmel kitap. Eminim ki bu kitabı okuyan her insan kendini betimleyen bir cümle bulacaktır ki zaten amaç da modern insanın ikiyüzlülüğünü, çelişkilerini bir kitapta toplayıp onları utandırmak olsa gerek,kitabı okurken zaten "Hah bak bu da benim" diyor insan ister istemez sonra utanıyor kendinden...

albert camus'un yine çok severek okuduğum bir kitabıydı tavsiye ederim

insanın kendinde aradığı sorunları çok güzel bir şekilde ortaya dökmüs bence cok güzel bir kitap herkes okumalı

Kitabı ikinci kez okudum ve şunu söyleyebilirim ki bu kez daha fazla çıkarımda bulundum. Camus'un dünyasını anlamak biraz yorucu ama bir o kadar da güzel.

Yanında kalemsiz okunmayacak bir kitap. Çünkü her bölümde çizilcek çok şey var. Çok güzeldi herkesin kendinden birşey bulabileceği bir kitap.

Tarzını en iyi yansıttığı kitabı bu benim kanımca. Okuması müthiş zevkli bir kalem.

Camus'un dünyasını anlamak için Yabancı'dan sonra okunabilecek en rahat kitaplardan birisi. Diğerlerine göre dili daha sade. Varoluşsal süreç için başucu olacak kitaplardan.

Başyapıt. Birisiyle konuşurmuş gibi bir havada sorular sorup cevapladığı, anlatım yaptığı bu kitapta kendinden yola çıkarak çağımız insanın ikiyüzlülüklerini anlatıyor avukat. Tespitleri çok iyi hele ki komşular ve ölümle ilgili olanı. İyi gözlemci olduğunu yansıtmış bir kez daha. Felsefeci romancılar bu işi iyi biliyor galiba. Oradaki düşünceleri romanlarda hayat bulmuş görmekteyiz.

Yabancı çok daha güzeldi ama bu da güzel tavsiye ederm ince bir kitap zaten

bazen kendimi boşlukta bulmuş olsam da okunmalı. sadece çok fazla soruluyorsun her şeyi...

yabancıdaki aynı etkiyi yaratmadı ama bu eserinin de kesinlikle okunmasını tavsiye ettiğim yazar.

Albert Camus'a Nobel edebiyat ödülünü getiren bu eserde hiçbir düşünceye taraf olunmaksızın da rahatlıkla felesefe yapılabileceğini görüyoruz.Muhteşem

Gündelik yaşamın ikiyüzlülükleri, hırsları ve ucuzluğu üzerine eleştiriler. Hayatın, insanın sahteciliğinden dem vurmuş. Kısa bir kitap olmasına rağmen ağır bir kitap denilebilir.

Yabancı kadar iyi olmasa da kısa sürede okunabilen güzel bir eser.

Okuduktan sonra hayatı saçma sapan bir yer gibi hissettim. İnsan kendini boşlukta hissedebiliyor ama okuması güzel.

Camus'nün neden sevildiği ve okunduğu bu eserle bir kez daha belli oluyor. Yabancı'dan sonra yine oldukça güzel bir eser.

adam konuşuyor ve konuşması bitince kitap da bitiyor. başta deneme sanmıştım. Camus'nün aforizmaları daha çok hakim burda.

Varoluşçu edebiyatın duayenlerinden olan Albert Camus'un son derece etkili romanı. Çok yoran ama çok şey kazandıran bir eser.

Camus'un düşüş'ünü okuyun çağın ilerisini görmenin ne demek olduğunu anlayacaksınız. Çağımızdaki düşüşün, tam bir dekadansın açık bir ifadesi roman.

Jean-Baptiste'in iç sorgulamalarında kendinden bir şeyler bulmamak elde değil.. Yazar insanın karanlıkta kalmış yada görmezlikten geldiği kimi yönlerine - acıtsa da zaman zaman- ayna tutuyor..

camus'dan nebulursanız okuyun,okutun..tavsiye.

Harika bir kitap camus un kurgusu muazzam

Camus'un sohbet tarzında derin düşüncelerden oluşan bir kitabı...insanların kişisel olarak iyi yaptığını düşündüğü bazı şeylerin gerçekte çok da iyi olmadığını gösteriyor... güzel bir zengin yaşam tarzı (ama aşırı yaşam) eleştirisi... ama dili biraz ağır... sakin kafayla, yavaş yavaş, anlaya anlaya okunmalı...

Beğenmemek elde değil.Kesinlikle herkes okumalı.

Dur,oku, bir daha oku ve düşün denilen kitaplardan. severek okudum. bir hafta sonra tekrar okudum.

Tokat gibi kitap...Camus en sevdiğim.

Çok sakin bir kafayla, her paragrafı irdeleyerek okumanızı tavsiye ediyorum

İlginç bir anlatıma sahip bilgi sahibi olmak için okunabilir

Konu Albert Camus ise zaten ne kadar iyi olduğunu yazmaya gerek bile yok. Kesinlikle her kütüphanede bulunmalı.

Camus'nun olduğunu bilmeseniz de okuduğunuzda bunları ancak Camus söylerdi dediğiniz bir kitap, daha önce Camus okumuş olmama rağmen ağır bir kitap olduğunu düşünüyorum, yoğun bir konsantrasyon ve açık bir algının olması lazım okurken.Ama her Camus eseri gibi keyifli ve değerli.

Kısa bir kitap gibi görünse de zor okunan, ağır bir kitap. Sakin kafayla, düşünülerek okunmalı yoksa boğuluyorsunuz. Toplumsal hayat, modern inanın içerisine düştüğü çelişkiler, gelgitler, hırs, ikiyüzlülük üzerine eleştiriler, bir avukat aracılığıyla yapılmış oldukça iyi anlatılmış, ama dili zorluyor insanı. O da kitabın çevirmeni Tahsin Yücel'den kaynaklanıyor.

Yazarın olayları ya da anlatmak istediklerini kendi tarzına göre anlattığından alt yapısı olamayan okuyuculara biraz sert gelebilir.Fakat psiko-sosyal hataları sert bir dil ile açıkca insanların yüzüne vurması bence harika.

tasvirlerle dolu ve kasvetli bir kitap.

Yabancı'da ki etkiyi sağlamıyor belki fakat Camus'un bir çok eseri gibi bir süre sonra ikinci bir kez okunması gerekir diye düşünüyorum.

CAmus'un tarzını seviyorum bu eserini de beğenerek okudum. Bittikten sonra bu eserini de anlatma isteği duyuyorsunuz ama Camus okumayan düşünmeyi unutan insanlarda bunu gerçekleştirmek hiç kolay olmuyor. Umarım siz başarırsınız.

Tavsiye edebileceğim bir kitap. Yazarın diğer kitaplarını da okumak istiyorum.