Saflık derecesinde iyi kalpli, hiçbir şeyden şüphelenmeden karısına gözü kapalı inanan bir doktor Charles Bovary ve daha iyi yaşayabilmek adına yapamayacağı şey olmayan, lüks tutkunu karısı Emma'nın hayatın monotonluğundan kurtulmak için çevirdiği entrikaların ve yaşadığı yasak aşkların hikayesi.
Madam Bovary, yazıldığı dönemde birçok eleştiri almış, müstehcenlikle suçlanmış, öyle ki Flaubert kitabının tümünü yayımlatabilmek için mahkemeye bile başvurmak zorunda kalmış. Okurken biraz zorlandım, uzun betimlemeler ve Ataç’ın çevirisi kimi zaman yorucu geldi ama gerçek bir klasik okuduğum için mutluyum.
Aslında hepimizin içinde Bovary var... Sadece dizginleyebilmek gerekiyor. Okunmalı. Bazen hepimiz saçma tutkular edinip hayatımızda o tutukluları en öne koyarız. Hayatımızı mahvetmek pahasına...