Tarih, coğrafya ve edebiyatın iç içe, koyun koyuna olduğu sıcak, samimi ve sürükleyici bir hatıra kitabı. Yavuz Bülent Bakiler, “Üsküp’ten Kosova’ya” uzanan gezi izlenimleri eşliğinde tarihin coğrafyalar aşan gücünü, kültürün sarıp sarmalayıcı kudretini sade ve samimi bir şekilde kalemine yansıtmış. Osmanlı’nın bu topraklarda neleri nasıl başardığını, neden hâlâ arandığını Üsküp ve Kosova’dan örneklerle anlatan Bakiler, aynı zamanda Üsküp ve Kosova özelinde Osmanlı bakiyesi topraklarla birlikte ülkemizde yaşanan kültürel çarpıklıklara, tezatlara da ışık tutuyor.
Hem geçmişi/Osmanlı’yı, hem de Balkanları yakından öğrenmek isteyenler için güzel bir başlangıç kitabı.
Anadolu’nun sadece Anadolu’dan ibaret olmadığını, ol(a)mayacağını, bir ayağının Orta Asya’da, diğer ayağının da Balkanlarda olduğunu, Osmanlı’nın da Selçuklulardan aldığı bayrağı Balkanlara nasıl taşıdığını yerinden tespitlerle ortaya koyan bu kitabı okuduğunuzda Balkanlardaki Osmanlı medeniyetinin taş taş, tuğla tuğla, gönül gönül nasıl kurulduğunu anlamaktan öte adeta yaşayacaksınız.
Yahya Kemal’in Üsküp için yazdığı “Kaybolan Şehir” adlı şiirinin nesir halinde yazılmış ve dolayısıyla ayrıntılı bir dökümü olan bu kitabı, yazarın “Türkistan Türkistan” adlı kitabıyla okunmasını tavsiye ederim.
Nasıl okuduğunuzu anlayamayacağınız kadar sürükleyici bir kitap.