Dağlar Devrildiğinde / Ebedi Nişanlı Hakkındaki Yorumlar

Aytmatov'un zamanımıza bir eleştirisi aslında kitap. Bütün romanları gibi harika.

diğer kitapları kadar etkileyici değil belki ama cengiz aytmatov çok büyük yazar

aytmatov tadında bir kitap....

Herkesin hayatınbda kaybettiği bir ebedi nişanlısı vardır o nişalı orada dağlardadır ama ona ulaşmak için önce kendinizi bulup kendinize dönmeniz gerekmetidir. cengiz aymatov bu kitabı yazarken nasıl bir duygu yoğunluğu yaşadıysa aynısnı bana geçirmektede oldukça başarılı idi özellikle emperyalist sermayenin el değmemiş yerlere nasıl girmeye çalıştığını açık bir dillede ortaya koyuyor.

Yazar bu romanında globalleşen dünyada ezilen orta sınıf ve kader üzerinde durmuş. Çoğu diğer romanındaki gibi arka planda bir efsane yatıyor. Açıkçası toprak ana ve beyaz gemi romanlarındaki tadı bulamadım. Hikayesi onlara göre daha kötüydü ama Aytmatov kalemi kesinlikle kendini farkettiriyor okuyucuya. Sıkılmadan okuyabileceğiniz bir klasik. Tavsiye ederim...

Aytmatov'un Kassandra Damgasıyla beraber somut olarak dünya sorunlarına değindiği bir diğer romanı.Kassandra Damgasında olduğu gibi egemenler ,kapitalizm gibi ezen ezilen gibi konularını anlattığı ama buna rağmen eski romanlarındaki efsanelerle günceli birleştiren anlatımını koruduğu bir roman.
ama tercüme çok hoşuma gitmedi
Aytmatov hayranlarının herşeye rağmen okuyacağı bir kitap.
AYTMATOV'un bütün eserleri mutlaka okunmalı.

Cengiz Aymatov bu son eserinde de aşağı yukarı tüm romanlarında olduğu gibi efsane ve gerçeği çok güzel birleştirerek zevkle okunan bir roman yazmış.Mutlaka okunmalı.

Aytmatov son eseri "Dağlar Devrildiğinde/Ebedi Nişanlı" romanında kader olgusu üzerinde duruyor ve insanlara gözlerini açmaları için son bir çağrıda bulunuyor. Aytmatov külliyatına dahil edilmelidir.

Usta bir romancı olan Cengiz Aytmatov'un yine en güzel eserlerinden biridir "Dağlar Devrildiğinde". Fakat bu eserin Aytmatov'un diğer eserlerinden önemli bir farkı vardır. Bu fark ta, bu romanın Cengiz Aytmatov'un son eseri olmasıdır. Cengiz Aytmatov "Dağlar Devrildiğinde" ile ölümsüzlüğü bir kez daha yakalamıştır.

Cengiz Aytmatov bu romanında da, insan ve toplum psikolojisini bir kez daha betimleme özelliğini kullanarak romana oldukça anlamlı mesajlar yüklemiş ve insanların bir kez daha özeleştiri yapmalarını sağlamıştır.

Türk edebiyatında Cengiz Aytmatov'un önemi bıraktığı eserler sayesinde asla değerinden birşey kaybetmeyecek ve Cengiz Aytmatov ismi asla unutulmayacaktır.

yazarın okuduğum ilk kitabı.ebedi nişanlı hikayesi ile av hazırlıkları bölümü güzeldi.fakat arsenin kalbinde biri varken başka bir kıza hemen aşık olması ve avın sonunda gerçekleşecek olan rehin alma olayının arsen tarafından saçma bir şekilde engellemesinin yazımını beğenmedim.kitabı daha güzel bir şekilde sonlandırabilirdi.o kadar etkileyici bir kitap değil.

Yaşlandığı için sürüsünden kovulan Kar Parsı ile parayı tercih eden sevgilisi tarafından terk edilen gazetecinin benzerlikleri ve kesişen öyküleri...
Okurken sanki "bizden" bir yazar hissettiğim Aytmatov'u rahmet ve saygıyla anıyorum. Tavsiye ederim.

aytmatov un bu eseri edebiyata değer veren her insanın elinde bulundurması gereken bir baş yapıttır.yazarın son eseri olması da farklı bir anlam yüklüyor kitaba...

Kitapta geçen ''Ebedi Nişanlı'' hikayesi çok dokunaklıydı. Okumaya değer bir kitap.

Büyük yazar AYTMATOV'u rahmetle anıyorum. Eserlerini severek ve beğenerek okumuşumdur. Ama doğrusu bu eseri hayal kırıklığı yarattı. Biraz sıkıcı birazda basit olmuş. Arsen adında bir kahramanın aşkı ve dağlarda kar leoparıyla kurulan bağlantısı... Yazarın okumadığınız diğer eserlerini okumanızı tavsiye ederim...

Türk edebiyat dünyasının bu değerli yazarının romanını ilk defa vefatından sonra okuduğum için kendimden utandım.fakat bu son kitabından başlamak üzere Cengiz Aytmatov'un bütün eserlerini okuyacağım inşaallah.

Senaryosu önceden yazılmış bir oyunun (kaderin) soğukkanlı oyuncusu arsen, mutluluğa bir adım kala tercihini öldürmemekten yana kullanıyor. Mükemmel bir kurgu. Dağlar devrildiğinde de dünyayı yerinde görmek isteyen herkese tavsiye ederim.

AYTMATOV,BU ESERİNDE TÜRK ROMAN GELENEĞİNİN TESİRİYLE DESTANSI ÜSLUBUNU YANSITMIŞ.BİR İNSANIN BAZAN KENDİSİ İÇİN ÖNGÖRDÜĞÜNDEN FARKLI YOLLARA SAPABİLECEĞİNİ,PLANLAMADIĞI BİR KADERİ YAŞAYABİLECEĞİ ANLATILMIŞ.
BİR ,İŞÇİNİN YAŞAM SAVAŞI ANA TEMA.
TAVSİYE EDERİM.

çok farklı anlatımı olan harika bir eser tereddütü olanlara kesinlikle tavsiye ederim

olduğu ve olmak istediği arasında sıkışıp kalan, sahip olduklarıyla yetinemeyip fazlasını isteyen insanların iç dünyasını açıkça ortaya koymuş üstad son eserinde. o böyle bir eserle veda ettiği için rahat göçmüştür ebediyete fakat dünya ondan daha fazla istifade edemediği için pek rahat olmasa gerek

kitaba ilk başlasığımda açıkçası sıkıcı buldum,fakat roman ilerledikçe sürekli kitabı okumak istediğimi fakettim..güzel bir kader kitabı...

Yalın,akıcı,içten,güzel betimlemelerle dolu bir yazınsal kader anlatımı.İnsan hayalindekilerede aşık olabiliyor,tutkulu bir efsanede içeren güzel bir yapıt.Bireylerin kader çizgileri olduğu gibi yönetimlerinde bir kader cizgileri olduğu aşikar...okumalı okunmalı yaşamlara...(rahmetlinin üç ay önce son okuduğum bu kiatbının arkasına düşmüştüm bu notu Ve aynı kitapta diyordu ki;;''Kaderin,gerçekleşecek her eyleminin önceden planlanması ve önceden aralanmış görünmez bir kapısı var.Kimin alnına bu kapıdan ,kapının eşiğinden geçmek yazılmışsa bunu ancak o eşiği geçtiğinde ve diğer tarafın esiri olduğunda anlar.Bu mukadder adım atan hiçbir insan için geri dönüş yoktur.Dünyaya gelen bir insanın ana rahmine dönmesinin imkansızlığı gibi.Kaderin hükmü böyledir.''...diyordu.....Bizlere bıraktığın her harf için teşekkür ederiz.Rahmetinizde düşündürdükleriniz kadar bol olsun....

inanılmaz bir roman. her insanın kendinden bir şey bulacağı gerek hayatın acı yönleri gerek bir hayvanın başından geçen serüveni gerekse aşkı kusursuz bir anlatımla anlatan müthişbir eser. bir edebiyat öğrencisi olarak söylüyorum kesinlikle okuduğum en güzel roman..

basit dil basit anlatım basit olaylar. ilgi çekici bir konusu yok. olaylar çok çabuk gelişiyor. olayların akışını kitabı okumadan da tahmin edebilirsiniz. ucuz bütçeli amerikan filmi tadında bir kitap. editör bir kerede kötü yorumumu yayınla dişimi kıracam.

Türkçe'yi bu kadar akıcı ve sıkmadan kullanan Türk yazar tanımıyorum.Bu kitap,günümüz insanlarının sosyal yaşamlarınını tayin eden faktörlerden bahsetmiş.Hele kar parsı ve Arsen'in kaderin ortak paydaları içinde olması şaşırtıcı ,mükemmel ve süper..okuyup da çok etkilendiğim nadir kitaplardan birisi....

Okuyup tekrar okuyup tekrar okuyup tekrar okunacak bir kitap...

bildiğim kadarıyla aytmatovun son çıkan romanı. yani aytmatov yaşlandıkça daha güzel eserler ortaya koyuyor.

kitapta bir insanın hayatının ne kadar değiştiği ve bunun sonucunda köyüne iş için giden insanın eski arkadaşları tarafından suça teşvik edilmesi ve hikayenin sonunu da okuyunca öğrenin. ama mutlaka okuyun.

romanda insanların fakirliğe yoksulluğa nasıl isyan ettiğini, bunun için zengin kişileri kaçırmak gibi imkansız işlere bulaşabileceğini görüceksiniz.

Cengiz Aytmatov bu eserinde daha once yazdiklarinin disinda bir mekan secmis, daglari...
Eser, daha onceki eserlerinde - Gun Olur Asra Bedel, Cengiz Han'a Kusen Bulut - oldugu gibi efsanelere yer vermis.

daha okumadım .inşallah popülerlikten uzaktır.

Aytmatov'un günümüzde geçen belki de ilk romanı. Globalist bir dünya'da insanların aslında neler kaybettiğini çok güzel gösteriyor. Ne yazık ki kitaptaki kar parsı ve arsen gibi direnenler de en sonunda yalnız bir şekilde yok oluyorlar

Bu romana bence kaderi anlamaya çalışan ve hatta anlatmaya çalışan bir insanın gözüyle bakmak daha doğru olacaktır. Yazarın da dediği gibi tesadüf diye bir şey yoktur. Bir el yaşadıklarımızı bir örümceğin ağını ördüğü gibi örmüştür ve bundan da kaçış yoktur. Son dönem Amerikan filmlerinde de dikkat ederseniz aynı tema işlenir. İşte başlangıçta insana uçukmuş gibi gelen bir pars ile bir insanın dostane bir şekilde koyun koyuna can vermesi de aynen bu şekilde mümkün olmaktadır. Sadece üslubun güzelliği değildi beni etikleyen. Aynı zamanda çok karmaşık olan kader konusunun da başarılı bir şekilde irdelenmesi beni ayrıca memnun etti. Yazar bu nedenle teşekkürü bir borç bilirim.

Cengiz Aytmatov 10 yıl ara verdikten sonra bu romanını yazmış. Romanda gazeteci Arsen ve karı eksilmeyen Kırgız dağlarında yaşayan bir pars olan Caabars'ın yaşadıkları ilginç olaylar usta yazarın sağlam tekniği ve mükemmel Türkçesiyle sunulmuş.
Eserin dile getirdiği gerçek ise "İnsan globalizme karşı, sermayeye karşı insanlığını koruyabilecek mi?"

çok akıcı bir kitap.bence herkes okumalı.konusu da oldukça ilginç bir hayvan ile insanı özdeşleştirmiş.harika bir yapıt

Son dönem okuduğum romanlar içinde en beğendiğim kitap diyebilirm.Kesinlikle sıkılmadan bir solukta okunacak ve yazarın kendi üslubunu ustaca yansıttığı güzel bir roman.biribirnden bağımsı gibi gözüken iki hadiseyi enfes şekilde yazar kitabın sonunda bir araya getiriyor.Roman okurlarına bilhassa tavsiye edeceğim bir kitap.

Çok akıcı ve sürükleyici bir kitap.

çok güzel bir eser.. daha önce okuduğum kitaplarını da çok beğenmiştim ama açıkçası baklediğim bir kitap değildi. tesadüfen rastladım ve okudum.. akıcı üslubu ve tasvirleriyle kitaba dahil olduğunuzu hissediyorsunuz. günümüz dünyasının karmaşık düzennde boğulan 2 varlık biri güdüleriyle diğeri düşünceleriyle ispatlıyor varolduğunu ve beklemedeğimiz bir sonda buluşuyorlar.. okunmaya değer kesinlikle.. dünya döndüğünden olsa gerek heryerde aynı çarkla işlior...

Kitabı şimdi gördüm ve büyük bir heyecan duydum. Elbetteki henüz okumadım ama aylardır sabırsızlıkla bekliyordum; hemen sipariş vereceğim... Güzel olmama ihtimali sıfır, çünkü onu en büyük Türk romancısı yazdı...

Ayrıca romanı çok kısa bir süre içerisinde Türkiye Türkçesine çevirip bizlere sunan Ufuk Yayınlarına da teşekkürlerimizi sunarız.

gün olur asra bedel'ini okumuştum cengiz aytmatov'un.
roman hala aklımda.
eminim ki bu kitabı da en az onun kadar etkileyicidir.
zaten reklamlarından belli oluyor.
rusya'da 300 bin, avrupa'da 200 bin, japonya'da 200. bin satılmış ve şimdi de Türkçe'ye çevrilmiş.
ben hemen almayı düşünüyorum, aytmatovla tanışmamış olan herkes de almalı bence...

Zevkler ve renkler tartışılmaz derler.. Vasat altı bir hikaye ve hikaye örgüsü ile bana hitap etmeyen bir eser oldu.

anlatımı o kadar iyi ki kitabı okurken hayal etmekte hiç zorlanmadım. cengiz aytmatov gibi bi yazar yazmışsa okunmalı.

Yeşilcam filmi tadında hikayeye sahip bir eser. Dili oldukça sade ve anlaşılır olmasına, okurken yeşilcam filmleri tadı alsam da yine de beni derinden etkileyen bir kitap değildi maalesef. Ancak yer yer sosyolojik tespitleri ve anlamlı sözleri ile dikkatinizi çekmemesi imkansız. Örneğin; "Asırlardır fakirler hiçbir zaman zenginleri kabul etmemiş, onlara hep nefretle bakmışlardır. Paradoksa bak ki, şimdi kendileri milyarder olmak istiyor"

Dağlar Devrildiğinde – Cengiz Aytmatov
Yaşlanan, sürüden kovulan ve kopan kar parsı, yalnız Caabars… “Ebedi Nişanlı” efsanesini operaya uyarlama hayali olan, hayalinin ümitsizliğe dönüşmesiyle farklı bir yola savrulan özgür gazeteci Arsen… Yazar eserde kader, sosyal adaletsizlikler, yaşam koşullarının getirdiği sorunlar, çevre sorunları, av ticaretinin olumsuzlukları, tabiata saygı gibi konulara sık sık yer veriyor. Vicdan her şeye rağmen vicdan ve doğruya yöneliş… İç burkan bir efsane Ebedi Nişanlı ve efsaneleşen bir pars Caabars…
“Pişmanlık hemen gelmez, çetin yollara uğrar önce. İnsanların içlerindeki kötülükleri yenmesi, intikam duygularının bitmesi, kalplerinin yumuşaması zaman alır bazen…”
Hayal kırıklıkları, isyan, kaderin cilveleri, siyasi değişiklikler ve uyum sancıları, işsizlik, gelir adaletsizliği, üretmemek, tarıma karşı ilgisizlik, avcılıktan beklenen hazır para ve doğanın dengesinin bozulması, doğayla insanın kesişen yazgısı… Savaş, öldürmek, öldürmemek… Nasiplenmek isteyen taliplere tavsiye ederim.

Aytmatov okumanın bir başka olduğunu ilk cümlelerden anlaşılıyor. Pars ve Arsen'in karşılaşmalarının verildiği bölüm tam bir harika. Aytmatov ' un duyarlı kişiliği bir an olsun insanı yalnız bırakmıyor. Kitaplığınızda olması gerekenlerden biri.

zor ilerliyor ama yine de güzeldi,aytmatov deyince daha etkilyici bir kitap beklemiştim sanırım yanlış kitap seçtim

Usta yazar Cengiz Aytmatov'un son romanı...Yazar burda büyük güçleri elinde bulunduranları dünyayı yönlendirenleri eleştiriyor...Diğer eserlerinde olduğu gibi bu eserinde de muhteşem bir efsane var : EDEBİ NİŞANLI...Muhteşem bir kitap hemen bitirirsiniz...

Cengiz Aytmatov'un Gün Olur Asra Bedel romanından sonra beni en çok etkileyen diğer bir romanı olmuştur. Aşk ve çıkar ilişkilerinin, doğanın ve paranın git geli içinde iç içe geçmiş hayatlar. Harika bir eser, liseli öğrencilerin hepsine bu eser okutulmalı.

Cengiz aytmatov'un bir çok eserini okudum. Herbirinde ayrı bir lezzet var. Oluşturduğu büyük efsaneleri sanki yanıbaşımızda oluyormuş gibi anlatarak bizi içine çekmeyi başarıyor. Bu kitapta; Kuşların arseni uyarırcasına çırpınmaları sanki benim penceremde oldu. Saygıyla anıyorum. Efsane yazar.

Cengiz Aytmatov Dünya Edebiyatının gerçek ustalarındandır. Müthiş bir yazar. Kurgu, sıralama, olay konu bilgelik hepsini bir düzen içerisinde okuyucuya aktaran yazar. Ama bu son kitabı beni biraz yaraladı. Çünkü tarzının biraz da olsa dışına çıkmış eski heyecanı veremedi bana. Düşünsenize Cengiz Hana küsen Bulut, Gül Sarı, Beyaz Gemi, Dişi Kurdun Rüyaları bunlar yazarın heyecan verici kitapları idi. Ama yine de en sevdiğim yazara saygılarla...

Romanda kar parsı (caabars) ile gazeteci Arsen Samançin karakteristik olarak mukayese edilmiş.
Alışılmış roman tarzından farklı bir tarz ama Cengiz Aytmatov’da bunları görmek fazlasıyla mümkün zaten. Romanda bazen olaylar arasına ruhsal kritikler de sıkıştırılmış. Zaman zaman olaydan kopmaya neden olabilir diye düşünüyorum. Hatta bazı tanımlara yer verilip olayın tamamen dışına çıkılıyor ancak daha sonra olayla ilgisi kurulup olaya neden olan durumlara temas ediliyor.
Roman sanki iki bölümden oluşuyormuş izlenimi veriyor. Arsen Samançin’in öncesi ve sonrası… ya da şehir yaşamı ve dağ yaşantısı…
Efsanevi ve masalsı unsurlarla olayın desteklendiği romanda Arsen Samançin’in Eles’e âşık olması ve av esnasında ölümü sanki birdenbire olmuş gibi anlatılmış. Olayın hazırlayıcı nedenlerle verilmesi daha iyi olabilirdi diye düşünüyorum.
Neticede Cengiz Aytmatov büyük bir romancı ve her eserinde okunmayı hak eden unsurlar fazlasıyla mevcut…

Kitabı 2 gün önce bitirdim başından sonua kadar sürükleyici bir anlatımı var ancak olayların sonucu beklediğim heyecanı vermedi.Ancak okunmaya değer bir kitap yinede.Orta Asya yaşayış biçimi batılılaşma ve emperyalizmin getirdiği bir takım sonuçlar kitapta çeşitli temalarla gösterilmekte ve bir yandanda güçsüz kalanın bu hayatta kalamayacağı vurgusuda yapılmaktadır.

Kelimeler ile anlatarak romanı muhteşem büyüsünü bozmak istemem.
Baskı ve kalite olarak diğer piyasadaki baskılarına göre çok daha iyi.Cümleler birbirine geçmemiş,yazılar güzel,anlaşılır ve kaliteli bir baskı ile sunulmuş.