Daha kitabı bitirmedim.Bitirebilir miyim bilemiyorum.Aşağıda romanın 1. sayfasının 1. satırından itibaren Nobel(!) ödüllü yazarın göze çarpan birkaç Türkçe hatasını veriyorum:
Bilseydim,bu mutluluğu koruyabilir,her şey de bambaşka gelişebilir miydi? (s.11 (yani 1)) (Yüklem farkı hatası)
26 Mayıs 1975 Pazartesi günü,saat üçe çeyrek kala civarında bir an,sanki bizim suçtan, günahtan,cezadan ve pişmanlıktan kurtulduğumuz gibi,dünya da yerçekimi ve zamanın kurallarından kurtulmuş gibiydi.(s.11) (Saat açık açık verildikten sonra civarı yazılmaz,dolayısıyla bir an sözü de fazlalık oluyor, sanki kelimesi de fazlalık,ikinci kere kurtulmuş gibiydi demesi cümlenin yapısını ve anlamını bozmuş.Çünkü birinci gibi ikinci cümledeki dünya… zaten vurguluyor bunun yerine dünya da… kurtulmuştu dese daha uygun olurdu.)
O kadar mutluyduk ki, o gün şekline hiç dikkat etmediğim bu küpeyi sanki hiç fark etmedik ve öpüşmeye devam ettik.(s.11)( Görmediğiniz, dikkat etmediğiniz bir şeyi zaten fark etmezsiniz değil mi?)
Daha böyle çok cümle var.Sabırlıyım,konsantrem de bozulmaz diyorsanız okuyun.
Anlayamadığım İletişim Yay. böyle bir romanı nasıl basmış, düzeltmen ,hataları basımdan önce görmemiş mi? Ayrıca romanın bazı cümleleri de İngilizcenin mantığıyla yazılmış gibi.