Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

karaademm Tarafından Yapılan Yorumlar

31.05.2020

Gargantua 1534.

Gargantua adlı obur dev karakterimizin doğumuyla giriş yapıyorsunuz esere. Ve devamında sürekli olarak ‘hicvedeceği’ eğitim ve öğrenim süreci yer alıyor.

16. yy. Avrupa’sındaki ‘kilise’, ‘din adamı’, ‘yöneticiler’ ve ‘krallar’ kaleminden nasibini alacak fazlasıyla.

Eleştirisini yaptığı eğitim sistemine son sayfalarda öneri olarak sunacağı Theleme Manastarı-Tekkesi okunası satırlar arasında.

İçerisinde yer alan ve 19. yy. imzası taşıyan illüstrasyonlar ise fazlasıyla etkileyici.

Peki çeviride imzası olan Sabahattin Eyüboğlu, Azra Erhat ve Vedat Günyol’a ne demeli?

Önsöz, dipnotlar, açıklamalar. Çok faydalı olacaklar, çok.

Son olarak; muazzam bir akış, konu, üslup bulamayacaksınız. Ben böyle düşünüyorum naçizane.

Ama yukarıda da yazdığımız üzere eserin yayımlanma tarihi 1534. Daha Don Kişot dahi yazılmamıştı.

500 yıl sonrasından baktığımızda daha da değer verilmesi gerektiğini düşünüyorum naçizane.
29.05.2020

1591 yılında yazıldığı düşünülse de kayıtlara 1594 tarihi ile düşülen Shakespeare komedyası Hırçın Kız.

Çevirmeni Özdemir Nutku söylemiyle:

“Shakespeare bu oyunu güldürmek için yazmıştır. Ama oyun ilerleyip Katherina’ya sempati duymaya başlayınca güldürü olmaktan çıkar, başka bir atmosfere dönüşür.”

Evet, Baptista zengin ve soylu bir adamdır. Kızları Katherina ve Bianca evlilik çağına gelmiş ve taliplileri artmaya başlamıştır.

Bianca ne kadar uysal, sessiz ve içine kapanıksa; Katherina’da o kadar huysuz, gürültülü ve dışa dönüktür.

Tabi bu iki kızın taliplileri bir bir ortaya çıkınca eser de şekillenmeye başlayacak.

Temelinde huysuz-hırçın bir kadının ‘ehlileşmesi’ teması işleniyor aslında.

Bunu bir kadın düşmanlığı olarak yorumlamadan önce eseri okumalısınız elbette.

Erken dönem Shakespeare eserlerinden diyebiliriz Hırçın Kız için.

Buna nazaran yine akıcı yine eğlenceli ve yine dersler verici bir tiyatro metni olacak elinizde. Buyurun.
28.05.2020

İlk basım 1962. Romanında yazdığı mahkum ve mahkumlar gibi kendisi de 1945 yılı sonrası 10 yıl kadar tutuklu kalıp sürgüne uğruyor.

Ressamından yönetmenine, balıkçısından sanatçısına, amelesinden duvar ustasına değin birçok meslek alanında ‘siyasi tutuklu’ onlar.

Yatakhanelerinden revirlerine, çalışma koşullarından beslenmelerine kadar farklı bir yığın başlığa değinecek yazar.

Stalin rejimine ‘sert’ sözcükler kullanarak saldıran bir eserden ziyade, bu kamplardaki ‘bir günü’ anlatarak okurun anlamlandırmasını arzulayan bir eser bulacaksınız.

‘Ismarlama’ bir roman olduğu suçlamaları yer alsa da ‘dikta’ ve ‘kan’ içerikli rejimleri anlamak adına okunası olduğunu düşünüyorum naçizane.
28.05.2020

Amerikan Varoluşçu Rollo May’in kült eserlerinden Yaratma Cesareti. Uzun zamandır birçok yerde birçok saygıdeğer kişi ağzından öneri olarak duyuyordum ve okumak bugünlere nasipmiş. İsminden de anlayacağınız üzere Yaratmak, Üretmek ve Anlamlandırmak üzerinden ilerleyip bunun Cesaret başlığı altında işlenmesi söz konusu en kısa tabirle. Zor bir kitap. Çevirmenin uzun bir girişini ve dipnotlarla zenginleştirdiği sayfaları bulacak olsanız da zor bir kitap. Sakin bir ortam ve kafa ile okunası. Buyurun
26.05.2020

Ebedi öfkenin çocuğu olarak anlatılıyor Bernhard. Öyle mi acaba? Öfkesinin ardında yatan nedir peki?

İnsana, devlete ve en zoru ‘ülkesine’ nefretini hep cesurca dile getirdi. Avusturyalı, Avusturya’da.

“Bütün yaşam süreci bir kötüleşme sürecidir, sürekli, bu yasa en korkuncudur, her şey kötüleşir.” (eserden)

Yürümek.1971.
Evet.1978.

İki Bernhard anlatısı bulacaksınız burada. Tür mü? Bu soruyla geliyorsanız okumayın onu!

Yürümek’de ‘yürüyüş-düşünüşlerini’ arkadaşları Karrer’in delirmesi haberi sonrası yarım bırakan bir ikili mevcut. Oehler ve Anlatıcı.

Oehler, Karrer’i aktaracak; anlatıcı Oehler’i.
Neler mi? Düşünme, hissetme ve savrulma.

Evet’te ise Avusturya’nın ufak bir kasabasına yerleşen anlatıcımız emlakçı Moritz aracılığıyla tanıştığı çift sonrası gelişen ‘kendini fedayı’ okuyacaksınız.