Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

Melisa Parlak

Melisa Parlak 1991 yılında İzmir'de doğdu. Yazar. Yoga ve meditasyon rehberi. Amatör fotoğrafçı. Antalya Lisesi mezunu. Lisansını Denizcilik alanında tamamladı. Yüksek lisansı yarım bıraktı. “Kefenin İçindeki” adlı öyküsü Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN International), PEN Norveç ve PEN Türkiye’nin desteğiyle oluşturulan genç yazarlar platformu İlkyaz’ın Kalemdaş köşesinde yer almaya hak kazandı. İlk öykü kitabı Asparagas KDY etiketiyle 2020 yılında çıktı. Yine aynı sene çıkan Tepetaklak Öyküler’de “Balkonda” isimli öyküsüyle yer aldı.

Melisa Parlak Tarafından Yapılan Yorumlar

02.11.2022

şahane bir kitap. çok etkileyici. birine güzel şiirler hediye etmek istiyorsanız bu kitabı alın derim.
Ketebe’nin Pasaj serisinin dördüncü kitabı olan "Tren Rayları" kısa ama etkileyici bir anlatı. Geçmiş ve şimdi, girift belleklerin duygularında açığa çıkıyor. Bu metin bence ne tam bir söyleşi olabilir ne de bir gezi yazısı. Fotoğraflı ve şiirsel bir deneme denebilir belki. Kesin olan bir şey var ama. Okuruna, anılarla ve anımsamalarla örülmüş kesitli bir yolculuk vadediyor. Bu yolculuğun bol diyaloglu ve fotoğraflı olacağını belirtmekte fayda var.

Tren raylarından ormanlara, tarihten mimariye, geçmişten belleğe uzanan şiirsel bir dokunuş bu. Kings Cross garının etrafında örülmüş, kısa anlatıların birbirini kimi zaman tamamladığı, kimi zaman edebi bir yama işine döndüğü hüzünlü bir sohbet belki de.

O bölge ve yazarların deneyimleri belki de kültürlerini hiç tanımadığımdan başta benim için bir anlam ifade etmiyordu. Fakat bittiğinde tanıştığıma memnun olduğum duygu yüklü bir çalışma bence. O civarda anısı olan, oraları tanıyan insanlar için çok daha fazla şey ifade edecektir diye düşünüyorum.

Sade fakat etkileyici bir çevirisi var. Dilimize İrem Uzunhasanoğlu tarafından henüz kazandırılmış olsa da Tren Rayları dünyada ilk olarak 2011 yılında yayımlanmış. John Berger’in ölümünden tam altı yıl önce. Bu yolculukta Berger’e eşlik eden Kanadalı şair Anne Michaels ise şair olmanın verdiği avantajla metine şiirsel atmosferi dozunda ve tüm doğallığında yayıyor. Kitapta yer alan fotoğraflar ise Tereza Stehlíková’nın kadrajından.

Bu eserin ortaya çıkış hikâyesi de enteresan. Elimizdeki metin 2005 yılında hazırlanan “John Berger: İşte Buluştuğumuz Yer” adlı projenin bir ön çalışmasıymış. Kings Cross garının civarında çıkılan yürüyüşlerden doğan bu metin “Vanishing Points” adıyla sahnelenmiş. Berger ve Michaels bizzat sahne almış.

Son olarak; kitaptan tadımlık bir alıntı:
“Hafızalarında trenleri yaşatan son jenerasyon biz olabiliriz.”

Mekan ve hafıza konularına deneysel bir yaklaşım getiren bu metni; trenleri, fotoğrafları ve samimi anlatıları seven herkese tavsiye ederim.
07.10.2022

Toprak Şems Tezcan ne yapacağını kesinlikle biliyor. Samanyolunda Süzülen Tabut adı kadar ilginç bir kitap. mitolojik detaylarla harmanlanmış özgün bir anlatı. Yazarın kelime dağarcığı karşısında hayranlık duymamak ise mümkün değil. Merak edenler tadımlık okuma yapabilir. Ben de şuraya bir kuple bırakayım:
"umurlarına dolanıp
kendimi affettiresim var"
Rabindranath Tagore, Runik Kitap’ın “hayatlar” serisinin 7 numaralı kitabı. Kitabın yazarı olan Bashabi Fraser, İskoçya Tagore Araştırmaları Merkezinin kurucularından birisi. Kitabın çevirmeni Ebru Kılıç ise bu belgesel seyreder gibi okunan biyografiyi dilimize kazandırdığı için en baştan bir teşekkürü hak ediyor.

236 sayfalık bu kitap gerçekten de kapsamlı bir Tagore biyografisi. Öyle ki Tagore’un yaşamı ve eserlerini onun soyundan ve ailesinden başlayarak fotoğraflarla ve hatta yer yer mektuplardan kesitlerle irdeliyor, aktarıyor.

Halkına tüm varlığıyla ve Bengal edebiyatına da eserleriyle katkı sunan Tagore, daha çok şiirleri ile bilinse de aslında romandan öyküye, danslı dramadan denemeye kadar pek çok türde eser vermiş ve odağına evrensel sevgiyi almış bir yazar. Ulusal marşlar, çocuk edebiyatına eserler, mektuplar ve yazdığı daha nice şey, kendi kültürünün yanı sıra dünyaya kazandırdığı nitelikli ve zamansız yapıtlardır.

Tagore, aynı zamanda öncü bir eğitimci. Dünyanın çeşitli yerlerinde bulunmuş; ömrünü eğitim, edebiyat, sanat ve barışa adamış bir kişilik. Bunun yanı sıra Nobel ödülünden tutun da şövalyelik unvanına kadar layık görüldüğü şeylerin detaylı hikâyeleri de bu kitapta anlatılıyor.

Okura bu kitap ile Tagore’un çoğu eserini tür ve konu bakımından da tanıma imkanı sağlanıyor. Bu biyografi yalnızca Tagore’un edebi ya da siyasi yaşantısına değil onun köklerine ve yaşadığı dönemin sosyopolitik olaylarına da ışık tutuyor. Ayrıca bu kitap, Swadeshi Hareketini merak edenler için de eşsiz bir kaynak niteliğinde.

Ömrü boyunca kast sistemine karşı çıkan, dini ayrımların refahı belirleyiciliğini ortadan kaldırmak için çabalayan, cinsiyet temelli bir ayrımcılığa karşı olup aşramlarında kız öğrencilerinin de eğitim almasını sağlayan, gelirinin büyük kısmını kurduğu okullara aktaran, toplumun refahı ve huzurunun en başta eğitimle gerçekleşeceğinin farkında olan ve hayatını buna adayan Rabindranath Tagore, adı daha sonra Türkiye’nin başkentinde bir caddenin ismi olacak bu şahsiyet, tabiri caizse bir dünya barışı elçisidir.

Tagore’un yaşamını öğrenmek ve ona dair daha çok şey bilmek için, onunla özellikle ilgilenmeseniz bile bu kitabın size Hint kültürüne ve Bengal edebiyatına dair yeni pencereler açacağına inanıyorum. Mutlaka okunması gereken bir yaşam.

Kendisini barış savaşçısı olarak nitelendiren bu yaratıcı şahsiyetin dünya yolculuğunda neler yaptığını merak eden herkese, Runik Kitap’ın okuruna sunduğu bu 236 sayfalık fotoğraflı biyografiyi okumalarını öneririm.
02.10.2022

uzayı ve biyolojiyi varoluşla harmanlayan şiirler düşünün. sonra o güzelliği bin ile çarpın. çok özgün, çok tavsiye.
Tadımlık bir alıntı:
"kendini aramakla geçer zaman
yitirilmiş cesetler için"