Kitabı, pardon kitap diyerek hafife almak doğru olmaz, "eseri" çıkar çıkmaz okudum. O tarihte Murathan Mungan'ı tanımıyorum, kim olduğunu bilmiyorum, elimin altında internet de yok ki bakayım. Neyse, büyük bir zevkle ve şaşırarak eseri tamamladım. Dönüp tekrar okumak istedim. En azından bazı pasajları kesinlikle dönüp tekrar okumuşumdur. Bana kalırsa o gün için de, bugün için de son derece yaratıcı bir roman tekniği ile yazılmış bir eser bu. Bence olayların bağımsız olduğu duygusuna kapılmak yanlış. Hepsi birer çözümleme.
Okurken; yaşanmadan bunlar yazılamaz dedim. Bir tanıklık gerekiyordu. Bilmeyen bunları yazamazdı. Sonradan yazarı tanımaya başladım. Tanıdıkça sevdim. Sonra da hem cesaretinden hem de yeteneğinden ötürü kendini kendimce kutladım.
Dikkatlice okuyun, atlamadan, sakince, ne demek istediğini anlamaya çalışarak okuyun. Bence bu bir öyküler derlemesi falan değil. Bir bütün.
"Bence", "bana göre" gibi tanımları sıkça kullandım, ancak beğeni göreceli bir kavram olduğundan, kesin yargımı ortaya koymak istemedim. Birimizin hayran olduğundan, diğerimiz tiksinebiliyor. Sadece şaşırtıcı olacağını söyleyebilirim. Okuduğunuza pişman olmazsınız.