Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

Mehmet Poyraz

Gazeteci ve araştırmacı yazar. Gazetecilik mesleğine Adana’da başlayan, basın sektöründe muhabir, editör ve yayın koordinatörü olarak çalışan Mehmet Poyraz 27 Mart 1974 tarihinde Osmaniye’de dünyaya gelmiştir. Sebilürreşad ile Derin Tarih dergilerinin yanı sıra çeşitli edebiyat dergilerinde de yazıları yayımlanan Poyraz, araştırmalarını daha çok Rusya ve buradaki Türkler üzerinde yoğunlaştırmasıyla bilinmektedir. Basın Kartı sahibi de olan Mehmet Poyraz aynı zamanda gercektarih.com.tr’nin de genel yayın yönetmenidir.

Mehmet Poyraz Tarafından Yapılan Yorumlar

22.02.2022

Batı’da hak ettiği ilgiyi göremese de, kısa süreli elçilik görevlisi olarak İstanbul’da bulunan ve Doğu’nun manevi vatanı olduğunu söyleyen Hammer’ın her yönüyle ele alınmaya çalışıldığını eserde görmekteyiz. Kronolojik bir yol izleyen müellif bu eseriyle, Türkiye’de Hammer hakkında ilk biyografi çalışmasına da imza atmış oluyor. Eserde Hammer’ın aile hayatı, dokuz yıl süren Şark Akademisi eğitimi, Şark dillerini bilmesiyle sebebiyle ülkesinin dışişlerindeki ilk mesaileri anlatılırken Osmanlı tarihi ve Viyana kuşatması üzerine telif ettiği eserler irdelenmeye çalışılmıştır. Batı’da bir çevirmen gözüyle bakılan Hammer’a, Türkiye’de gösterilen ilginin ve ciddiye alınması da anlatılmıştır. Esasında oryantalist olan Hammer Batı’da hak ettiği ilgiyi hiçbir zaman görmemiştir. Elbette talihinin kötü gitmesi ve kişiliği itibariyle ana vatanında geride kalmıştır. Müellif eserinde Hammer’ın Doğu’da gördüğü ilginin detayına girerken onun hatıratlarına da yer vererek sorgulamalarda yapmıştır.
20.02.2022

Son Osmanlı kuşağından olan Türk ve Arap İttihatçılar merkeze alınarak anlatılan dönem tarihinde Almanya önemli bir bölüm teşkil etmektedir. Kayzer’in Eyyubi’nin kabrini ziyaretini tarihi bir misyon ve gövde gösterisi şeklinde tasvir eden müellif, bu ziyareti 18.ve 19.yüzyılda Selahattin Eyyubi hakkında neşredilen eserlere bağlamaya da çalışmaktadır. Dönemin Osmanlı subaylarının eğitimleri hakkında malumatlar da verilmektedir. Osmanlı’nın Arap coğrafyasındaki topraklarında Batı’nın işgali sürerken diğer yandan da petrol arama girişimlerine de değinilmiş. Anadolu’nun özellikle Adana ve Maraş’ın işgali Ermeniler üzerinden anlatılmıştır. Mustafa Kemal’in 1919’da Araplara yaptığı çağrı da eserde yer almıştır. Müellifi günümüzden olduğundan, söz konusu bu eseri de oldukça yakın bir tarihte kaleme alınmıştır Ortadoğu’daki son gelişmeler üzerinden değerlendirmelerde yer almaktadır. Günümüz Ortadoğu’sunun perde arkası da diyebileceğimiz bu eseri tavsiye etmekteyiz.
20.02.2022

Yola “yoksul” olarak çıkan Tapınak Şövalyeleri, İkinci Haçlı Seferi’nin ana destekçisi olmasıyla öne çıkar. Hayli masraflı olan ve başarısızlıkla sonuçlanan seferlerden ikincisine askeri desteklerinin yanı sıra maddi olarak katkı sunan Tapınakçılar kendilerinin iyi bir konuma gelmelerinde ve saygı görmelerinde önemli yeri olan Fransa Kral Lois’e borç para vererek ülkesine dönmesini sağlarlar. İkinci Haçlı Seferleri sırasında Tapınak Şövalyeleri hayli zengindir. İkinci Haçlı Seferleri sonrasında, Haçlılar adına yapılan bütün organizasyonlarda, Avrupa’dan Doğu’ya, özellikle seferler başta olmak üzere, Tapınak Şövalyeleri zenginlikleri sayesinde sözü geçen aktörler olurlar.
19.02.2022

Timur’un Cengiz soylu olmasından dolayı eser Moğol tarihi ile başlamakta ve daha çok hanlıklardan bahsedilmektedir. Böyle olması Timur’a dair bilgilerin okur tarafından daha anlaşılır olduğunu tahmin etmekteyiz. Timur’un tarih sahnesine çıktığı dönemlerde Moğol hanlıklarının birbiriyle didiştiği de yer alırken “Türk-Moğol” milliyeti de anlatılmaya çalışılmıştır. Timur’un Moğolların mirasçısı olduğu vurgulanırken idari yapıda Türk-Moğol ile Arabi-Farsi sistemlerini modellediği de zikredilmiştir. Müellifin çalışmada Azerbaycan sahasına ayrı bir bölüm ayırdığı da dikkat çekmiştir. Öte yandan Batılı müelliflerin trajediden ziyade daha gerçekçi yaklaşımı bu eserde de göze çarpmaktadır. Timur’un fetihlerinin aslında atalarının, yani Moğolların yaptıklarının bir nevi tekrarı olduğu da eserde anlatılmaya yoluna gidilmiştir. Timur’un fetih ordusu Çağatay Ulusu’da eser de özel bir yer edinmiştir. Ölümünün ardından yaşanılan gelişmeler de okurun ilgisine sunulurken soy ağacı da ilave edilmiştir.
19.02.2022

Sovyetler Birliği’nin 1939 yılında Japonlar karşısında ilk karma silahlı saldırısına komuta etmesiyle de bilinen Jukov askerlik kariyerine Çarlık Ordusu’nda başlamıştır. Kürkçü dükkanında çalışmayı hedeflerken kader onu Bolşevik Ordusu’na sürükler. Burada Beyazlara karşı özellikle gerilla tarzı yürüttüğü savaş sonrası ve devriminde oturmasıyla beraber askeri kariyeri de başlamış olur. 30’lu yıllarda Stalin teröründen kıl payı kurtulan Jukov 2. Dünya Savaşı’nda başarılarından dolayı neredeyse dünyaca bilinen bir komutandı ve bu onun sonunu hazırlayacaktır. Savaş sırasında çoklu roketleri bir araya getirip ateşlemesi, Kızılordu tanklarının muazzam koordine edilmesiyle Moskova’yı savunmasıyla bilinir. Savaş sonrası Stalin tarafından çeşitli suçlamalara maruz kalır zira Stalin’den sonra en çok bilinen bir şahsiyet olmuştur. Tenzili rütbe yapılır, aşağılanır. Stalin’in ölümünden sonra biraz nefes alsa da kontrollü bir hayat sürmesine izin verilir.