Çeviri Süreçlerine Genel Bir Bakış...
Kıymetli okurlara, kitap değerlendirmesini sunmadan önce, kitabın yazarını tanıtmayı her zaman öncelikli olarak faydalı buluyorum. 1950 yılında doğan Radegundis Stolze, Alman kökenli bir çevirmen ve çeviribilimci olarak tanınan, çeviri teorisi ve uygulamaları üzerine uzun yıllar boyunca çalışmış ve bu alanda önemli katkılarda bulunan biridir. Bilhassa çeviri kuramları, çeviri tarihi ve farklı çeviri disiplinleri konularında araştırmalar yaptığı bilinmektedir. Akademik kariyerinde dilbilimsel yaklaşımları ve kültürel iletişim unsurları üzerine çalışmalar sürdüren Stolze, eserlerinde bu konuları geniş bir perspektifle incelemiştir. Özellikle çeviri süreçlerinin pratik yönlerini incelemiş ve bu alandaki önde gelen isimlerinden biri olarak görülmektedir.
“İnsanlar farklı diller kullandıkları sürece, siyasi ve toplumsal iletişimde, siyasal gücün yayılmasında, huzurlu seyahat ortamında ve özellikle felsefenin, bilimin edebiyatın ve dinin aktarımında dil engelini ortadan kaldırdığı için, insanın vazgeçilmez etkinliklerinden biri çeviridir.” (s. 21)
Radegundis Stolze’nin kitaba başlangıç cümlesine göre çeviri, dünyada çeşitli dil ve kültürler var olduğu sürece, insanların birbirini anlama noktasında engelleri ortadan kaldıran bir faaliyettir. Çeviri kavramının irdelendiği bir giriş, okuyucuyu esere bağlayan bir özellik olduğunu düşündürüyor. Radegundis Stolze’nin Übersetzungstherıien Eine Einführung adlı eseri, Almanya’da çeviribilim, filoloji ve edebiyat bölümlerinde ders kitabı olarak uzun yıllar boyunca okutulmuştur. Radegundis Stolze’nin 1994’te tamamladığı bu eser, Emra Büyüknisan tarafından 2020 yılında Çeviri Kuramları-Bir Giriş adıyla dilimize kazandırılmış ve Runik Kitap aracılığıyla da neşredilmiştir. Çeviribilim alanı için temel başvuru eserlerinden biridir. Eserde yazarın, Alman, Rus, İngiliz, Fransız ve İsrail ekolleri gibi pek çok yaklaşımlara yer verdiği anlaşılmaktadır. Yazar, eser boyunca ele aldığı kuramları çok yönlü bir şekilde inceleyip, bilimsel yaklaşımlarla açıklamaktadır. Buna istinaden eser 1-Dil Dizgelerine Bakış, 2-Metinlere Bakış, 3-Disipline Bakış, 4-Eyleme Bakış, 5-Çevirmene Bakış olarak beş ana başlık altında vücuda getirilmiştir.
Stolze, eserinin “Metinlere Bakış” başlığı altında, çeşitli alt başlıklarla ele alınan konulara açıklık getirmiştir. Mesela bu bölümün ilk alt başlığı olan “Çeviribilim ve Eşdeğerlik Tartışması” kısmında, Nida, Schreiber, Koller gibi önemli araştırmacıların kuramlarından yola çıkarak eşdeğerlik kavramını şematik bir şekilde açıklamıştır. Örneğin, Nida, dil yapısının değiştirilmesiyle aynı anlamın iletilmesini savunurken, Koller ise metinler için kurallı bir eşdeğerlik önermiştir. Stolze, eşdeğerlik sorununu sözdizimsel anlamda içerik ve etki eşitliği olarak ele almış ve farklı kullanımları metin ve çevresel bağlamda aynı değerde göstermiştir. (s.125-146).
İkinci alt başlık olan “Metindilbilim ve Çeviri Odaklı Metin Tipolojisi” bölümünde ise Stolze, metindilbilimin karşılaştırmalı çeviri için önemli olduğunun altını çiziyor. Reiss’in “bilgilendirici”, “anlatımsal” ve “yönlendirici” metin türlerini ayırt ettiği, Koller’in ise her metnin farklı bir çeviri yöntemi gerektirdiğini belirttiği görülmüştür. Ayrıca Gerzymisch-Arbogast, metin düzleminde makro ve mikro yapıların birbiriyle bağlantılı olması gerektiğini vurgulamıştır. “Çeviride Edimsel Boyut” başlığı altında Stolze, dilbilimsel edimbilimin dil ifadelerini eylem olarak ele alarak okurla ilişkilerini tanımlamanın önemli olduğuna işaret etmiştir. Kültürel farklılıkların çevirinin ölçütü olarak kabul edildiği ve farklı metin türlerinin farklı çeviri gereksinimlerine sahip olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, yazınsal metin çevirmenlerinin Almanca, Fransızca ve İngilizce gibi farklı dillerden yapılan çeviri örnekleri üzerinden karşılaştıkları zorlukları okuyucuya tartışarak sunmuştur. Son olarak Stolze, yazınsal metinlerin çevirisi üzerine yapılan tartışmalar, çeviri normları, kültürel etkiler ve çeviri ekollerinden söz ederken, bu meseleler hakkında kendi değerlendirmelerine de yer verdiği görülüyor.
Stolze, “Disipline Bakış” olarak adlandırdığı üçüncü bölümde, çeviri araştırmasını alan kuramı olarak incelemiştir. Bu bölümde, Holmes, Toury ve Baker gibi önemli araştırmacıların metin çözümlemelerini şematik örneklerle açıklamış ve çeviri etkinliğinin nasıl disiplinlerarası bir boyut kazandığını dilbilimsel araştırmalar temelinde göstermiştir. Ayrıca, çevirinin tek bir yöntemle sınırlanamayacak kadar çok yönlü olduğunu vurgulamıştır.
Eylem kuramı olarak incelenen çeviri kuramı ise, çevirinin kültürel iletişim eyleminin özel bir türü olduğunu vurgulamıştır. Mesela Vermeer'in düşünceleri üzerinden çevirinin iletişimsel boyutunu ön plana çıkarırken, Skopos kuramı çerçevesinde metin eşdeğerliğine dikkat çekmiş ve çevirinin sadece dilsel açıdan ele alınmasının yetersiz olduğunu belirtmiştir.
Eserin dördüncü ana başlığı, “Eyleme Bakış”ta ise, Stolze, çeviri etkinliğini işlevsel ve öğretbilimsel açıdan değerlendirmiş ve çevirinin kültürlerarası iletişim eylemi açısından önemini vurgulamıştır. Ayrıca çeviri ve ideoloji bağlamında, çevirinin bilgi ve kültürlerin oluşmasında nasıl bir etken olduğuna değinmiş ve ideolojik düşüncelerle çeviri etkinliğinin yeniden yorumlanabileceğinden söz etmiştir. Son ana başlık olan “Çevirmene Bakış” bölümünde ise, çevirinin yorumlama süreci olarak ele alındığı ve çevirmenin metinler üzerinde çalışırken karşılaştığı sorunlar hakkında tartışmaya yer vermiştir. Son olarak, yorumbilim ve bilişsel-psikoloji çeviri araştırmalarıyla çevirmenin düşünce süreçlerini nasıl ele alması gerektiği üzerinde durulmuş ve çeviribilim öğrencileri için yönlendirici olması amaçlanmıştır. Ayrıca önsöz kısmında da değinildiği üzere bu eserin amacı, konunun meraklısı için de yön bulmaya ve araştırmaya teşvik etmektir.
Eserin dili, konuya çok yabancı biri olmama rağmen okuma süreci boyunca kopmadan bilgi ile besleyen, keyif veren bir akıcılığa sahipti. İncelemeyi bahane ile, bu kitabın çevirisini üstlenerek alana değerli bir katkı veren Emra Büyüknisan’a teşekkürlerimi ve tebriklerimi sunuyorum. Bir teşekkür ve tebrik de eseri yayınlama ve bizlere ulaştırma yükünü omuzlayan Runik Kitap’a… Daha nicelerini yayınlaması temennisiyle.