Toplam yorum: 3.082.137
Bu ayki yorum: 1.817

E-Dergi

Necmi Çoban Tarafından Yapılan Yorumlar

15.03.2004

Kerime Nadir klasiklerinden olan Funda yine hazinli bir aşkın hikayesini sunuyor okuyucuya. 1930'larda geçen hikayenin baş kahramanları genç ve yakışıklı hariciyeci Vedat ile onun kuzeni Fehiman. Kitaba ismini veren ise ikisinin evlenmeleri sonucu ortaya çıkan oğulları. Aslında Funda ismi dişil bir çağrışım uyandırıyor ama yazar burada bir oğlan çocuğuna bu ismi layık görmüş. Sebebi de Vedat'ın çok sevdiği Fehiman'ın kokusunu bu kırların saf ve temiz bitkisi fundaya benzetmesi. Genel olarak kitaba baktığımızda fikri sabitlerin hayatımızı nasıl olumsuz etkiledikleri ve yersiz inadın zararları üzerinde durmuş yazar. Zihniniz yorgun ve dinlenmeye ihtiyacı varsa o zaman bu kitabı okuyarak onu dinlendirebilirsiniz.
11.03.2004

Prof. Dr. Annamarie SCHIMMEL dünyada Mevlana ile ilgili sayılı entellektüellerden birisi olarak tanınıyor. Bu eserinde de yazar çeşitli başlıklar altında kendisine hayran olduğu büyük alim ve sufi Mevlana Celaleddin Rumi'yi anlatıyor. Bunu yaparken de başta Mesnevi ve Fihi Ma Fih olmak üzere birçok eserden faydalanan yazar böylece geniş açılımlı bir kitap ortaya koymuş. Kitabın ilk bölümde özet olarak Mevlana'nın hayatını anlatılıyor. Daha sonra Mevlana'nın şairliği, aşkı tanımlaması gibi birçok konu üzerinde duran yazar kendi görüşlerinden çok başka yazar ve düşünürlerin fikirlerini bir araya toplamış. Yalnız dikkatimi çeken bir nokta var ki çok önemli : Yazar konusunda ne kadar da hakim gözükürse gözüksün müslümanlara yabancı bir ortamda yetişmiş olması ve islam kültüründen yeterince beslenememesi dikkat çekiyor.
11.03.2004

Deyimlerimizin ilk defa nasıl bir olay neticesinden söylendiğini konu edinen kitabın ikincisi A'dan B'ye, Ç'den H'ye, İ'den N'ye, O'dan T'ye, V'den Z'ye diye alfabetik olarak bölümlere ayrılmış. Ayrıca bir de sonuna meraklısı için bazı deyim ve söz gruplarının kısa tarifleri eklenmiş. Aşık atmak, cuk oturmak, foyası meydana çıkmak gibi deyimlerimiz işte bu son bölümde kendilerine yer bulmuşlar. Önceki bölümlerde ise abayı yakmak, asayiş berkemal, boru değil bu, eşek sudan gelinceye kadar, her zaman papaz pilav yemez, ocağına incir dikmek, zevkten dört köşe olmak gibi çokça kullandığımız deyimlerin öyküleri mevcut. Deyimlerimizin eğlenceli öyküleri için serinin bu ikinci kitabını da tavsiye ederim.
11.03.2004

Dilimizde bolca bulunan ve anlamları hemen hemen herkesçe bilinen birçok deyimimiz vardır.. vardır olmasına da peki bunlar bir anda yerden mi bitmişlerdir? İlk defa nasıl bir olay neticesinden ağızdan dökülmüştür bu güzel ifadeler? İşte bu konuları amaç edinen kitap A'dan B'ye, Ç'den G'ye, H'den K'ya, L'den R'ye, S'den Z'ye diye alfabetik olarak bölümlere ayrılmış. Ayrıca bir de sonuna meraklısı için bazı deyim ve söz gruplarının kısa tarifleri eklenmiş. Bam teline basmak, nabza göre şerbet vermek, tabanları yağlamak gibi deyimlerimiz işte bu son bölümde kendilerine yer bulmuşlar. Önceki bölümlerde ise atı alan Üsküdar'ı geçti, balık baştan kokar, balık kavağa çıkınca, bize de mi lo lo, dokuz doğurmak, güme gitmek, keçileri kaçırmak, mercimeği fırına vermek, rahmet okutmak, vur abalıya ve yok devenin başı gibi çokça kullandığımız deyimlerin hem öyküleri, hem de anlamları işlenmiş. Eleştireceğim bir nokta var ise o da yayınevinin bu türde bir kitap olmadığını belirtmesidir. Halbuki Prof. Dr. İskender PALA'nın İki Dirhem Bir Çekirdek kitabı da aynı şekilde oluşturulmuş bir kitap. Üstelik iki kitabın ortak olarak ele aldığı deyimlerimiz de mevcut. Hatta hikayesi konusunda tenakuza düştükleri de vaki. Ama sonuçta bu kitabın değerinden kaybettirmez. Deyimlerimizin eğlenceli öyküleri için bu kitabı tavsiye ederim. Ayrıca bu kitabın bir de ikincisi olduğunu belirteyim.
11.03.2004

Serinin ikinci kitabı olan eser risaleler ile ilgili mülahazalardan oluşan dört bölüme ayrılmış. Sunuşunu Selim GÜNDÜZALP'in yazdığı kitaba yazar da Önsöz Yerine İki Okuma Arasında bölümünü koymuş. İlk bölüm 13 yazıdan oluşan Dengede Buluşmak İçin. Bu bölümde orta yolun güzellikleri çarpıcı örnekler ile işlenmiş. Denge için verilen Hanefi ve Hanbeli örneği çok yerinde ve çekiciydi. İkinci bölümün adı Ayrıntıda Gizlenen ve tam 12 adet yazıdan oluşmakta. Bu bölümde de dikkatsiz nazarlardan kaçan ayrıntılar verilmiş. Üçüncü bölümün ismi ise Sorular, Cevaplar ve 6 adet sorudan müteşekkil. Burada okuyuculardan gelen ve anlaşılamamış yahut yanlış anlaşılmış yerler ile ilgili yazar elden geldiğince açıklamalarda bulunmuş. Son bölüm ise 12 yazıdan oluşan Sorunlar, Sorgulamalar. İlkinden dört yıl sonra piyasaya çıkan bu kitap ilki gibi okuyucuya artı değerler kazandırıyor. İlgilenenlere duyurulur...