Toplam yorum: 3.084.218
Bu ayki yorum: 3.900

E-Dergi

ismail_atan Tarafından Yapılan Yorumlar

14.04.2008

"Âdem'in Müstesna Ölümü" Âdemoğlu dünyaya hep üryân geliyor ve hiçbir şey değişmeden âlemden yine üryân gidiyor. Sade bir şiir kitabı demek sanırım biraz sade kalır bu yapıt için. Değişik bir tat değişik bir koklu ve hatta değişik bir doku... Bazı kısımlarını anlamak için çok yoğun çaba sarf ettim; ama şiirin anlam için değil ahenk için okunması gerektiği taraftarıyım. Kulağımda hala müstesna bir tını var. Değişik mi değişik, istisnanın dışında müstesna... Kalemi tutanın gönlüne sağlık. Sevdim.
13.04.2008

Geçtiğimiz günlerde okuduğum ALAMUT adlı yapıttan sonra devamı niteliğinde bir eser oldu benim için. Alamut'ta Hasan Sabbah'ın, Nizam'ül-Mülk'ün ve Ömer Hayyam'ın arkadaşlığından behsediliyordu. Sanırım daha öncesinde Alamut'u okumuş olmasaydım bu yapıt bana kopuk gelebilirdi. İlginç bir Hayyam portresi çizmesi adına beğendiğim bir yapıt; ama "Yıldızların Efendisi Hayyam" adında bir başka eser daha hatırlıyorum. Ondan farklı bir tat almıştım. Hoş bir yapıt. Tavsiye ederim. Yazarının kalemine sağlık.
13.04.2008

İhsan Oktay Anar'ın okuduğum ilk kitabı. Elime aldığım zaman karşıma ilginç bir dil ve ilginç bir anlatım çıktı. İlk sayfalarda kitabın sonunu getiremeyeceğimden çok kotkmuştum; çünkü yazar zamanın gerisinden zamanın ilerisine pek çok öyküyü iç içe geçirmiş. Öykülerin ortak bir paydada birleşmeye başlaması benim yapıtı takip edişimi kolaylaştırdı ve gönül rahatlığıyla sonunu görebildim. Gittikçe tadı artan bir roman okudum. Açıkça belirtmek gerekirse bir tereddütün sonunda elime aldığım kitabı zor bıraktım. Bıraktıktan sonra da ilk işim "SUSKUNLAR" adlı yapıtını almak oldu. Ona henüz başlamadım; ama ilk okuyuşta İhsan Oktay Anar'dan şimdiye dek başkasından almadığım tatlar aldığımı belirtmem gerek. Sıradan serüven romanlarından sıkıldıysanız "Puslu Kıtalar Atlası"nı okumanızı tavsiye ederim. Yazarın kalemine sağlık.
08.04.2008

Şamil Yeşilyurt Beyefendi'ye sormak isterdim. Romanla öyküyü birbirinden ayıran yalnızca boyutu mudur? Sanırım sesimi duymayacaktır. Letaif-i Rivayat, Ahmet Mithat Efendi'nin en sevdiğim eserlerinden biri. Müşahedat adlı yapıtını da üniversite yıllarında okumuştum, sanırım tekrar okumanın zamanı gelmiş. Bu yapıtı okuyunca eski zamandan kalma güzel enılar depreşti. Kıymetli Hocamız Fazıl Gökçek'e bu yapıtları bize ulaştırdığı için teşekkürü bir borç bilirim. Çalışmaları ve kalemi daim olsun.
08.04.2008

Televizyon ekranlarında her akşam karşımıza çıkan safsatalar... Televizyon ekranlarında her sabah ailevi sorunlarını milyonların önünde pazarlayan zavallılar... Bu ve bunun gibi daha niceleri. Servet-i Fünnun Döneminde ortaya çıkan ve Ahmet Mithat Efendi'nin haklı olarak Dekadanlar şeklinde bir tabirle seslendiği kişiler sanırım şimdi de çok uzağımızda değil. Eskinin dekadanları bugün aydın olarak televizyon ekranlarında. Eskinin sus pus oturan zavallıları da bugün sabah programlarında. Bir asırdan fazla bir zaman geçmesine rağmen ülkemizde değişen hiçbir şey yok. Siyasi rekabet ve aydınların kullandığı terimler dışında... Kıymetli hocamızın kalemine sağlık. Bu kıyaslamayı yaptığım için beni mazur görsün lütfen; ama yapıtını okurken istemeden o günlerle bugünlerin kıyaslaması geldi aklıma. Belki çok kişiye göre bağdaşmayabilir; ama düşünce bu, gem vurulmuyor ki!