Toplam yorum: 3.083.740
Bu ayki yorum: 3.422

E-Dergi

seyyah1657 Tarafından Yapılan Yorumlar

28.12.2012

uyanmış kalmışım, nasıl bir şey bu
toprağa baktım, yerinde yoktu;

şiirden aşağıya attım kendimi
düşerken düşündüm, ölmesem mi.

anlatıyorum, hiç konuşmadan,
buğdayın içini dökmesi gibi…
/

düşen bir yaprağa bağladım hayatımı
olsun artık diyorum ne olacaksa
paralı asker miyim neyim ben
ekleyip duruyorum sabahları akşama
ve kendimi arıyorum meşgul çalıyor
...

Bu mısraları yazan ibrahim tenekeci ile '..yardıma maruz kalacak ailenin komşuları..'şeklinde bozuk cümlelerden oluşan yazıları yazan ibrahim tenekecinin aynı kişi olduğuna inanmak çok zor geldi bana bu kitabı okuyunca.

142 sayfalık kitapta,her biri 1-2 sayfadan oluşan çeşitli konularda yazılmış 56 deneme var.(niçin yazarız,sürü psikolojisi,teşhircilik,kadın-erkek eşitliği,uzun yaşamanın sırları,dil ve din,ismini yaşatmak,köylüler ve şehirliler,seyahat,...)
Türün özelliklerini taşımaktan çok uzak,sığ yazılar.Bir lise öğrencisinin kompozisyonları ayarında.Bence muhterem kardeşim şiirde ısrar etse en doğrusunu yapar.Birileri yazı yazar,her şeye yetişeceğim diye çabalamanın bir anlamı yok.Kitabı almam ve okumam tam bir kayıp benim için.
28.12.2012

Gerçekten yapılan övgüleri hak ettiğini düşündüğüm bir kitap.Çok kereler ifade edilmiş bir düşünce üzerine oturtulmuş bir kurgu.Bu kitabın sonunda da Diana’nın annesin ağzından dile getirilmiş: “Bir ben var,benden içeri.” Yani kitap,kahramanının kendi içine yaptığı yolculuğu anlatıyor.Tıpkı “simurg” gibi.Hani,kuşların padişahını aramaya çıkan kuşların otuzunun kaf dağının ardına ulaştıklarında aradıklarının kendileri olduğunu anlamaları gibi.

28.12.2012

Okuduğum bir fantastik roman daha Amat'tan sonra....Öncelikle okunması çok zevkli bir roman olduğunu söylemek istiyorum.Akıcı bir üsluba sahip yazar,merak unsuru sürekli canlı tutulabilmiş, aksiyon var bolca,yer yer tebessüm ettiren olaylar da mevcut.

Esrarname,Tîr-i Danende adında bir büyücünün yazdığı,sırlarına vakıf olana pek çok meziyetin yanısıra ölümsüzlüğü de getirecek bir kitaptır.Zamanın din adamları tarafından çok tehlikeli bulunup Tir-i Danende öldürtülmüş,kitap da yok edilmek istense de bunda muvaffak olunamamıştır.Yüzlerce yıl sonra kitap Osmanlı topraklarına gelmiş,tam olarak anlaşılmasa da tehlike arzettiği anlaşılmış,uğraşlar sonucu ancak iki parçaya bölünebilmiştir.
Sonrasında bu parçalardan biri Nagehan'ın (Esved) ,biri de Mahir'in (Muntazar) eline geçmiştir.Parçaların bu kişilerin eline geçişi de ayrı ayrı heyecanlı olaylar neticesinde olmuştur.Esved kitaptakileri çözdükçe edindiği becerileri(hız,görünmezlik vs.) insanların iyiliği için kullanırken Muntazar kötü niyetleri için kullanmaktadır.
Bir de Asfar adında bir cin vardır,bu cin Tir-i Danende'nin kullandığı, ondan olmadık işkenceler gören bir cindir ve onun ölümünden beri kitabın peşindedir.

Neticesinde kitabın iki parçası da Nagehan'ın eline geçer,bu maceralı süreçte süt kardeşi Kemal ve babasının arkadaşı İbrahim Ethem Bey'in yardımları olmuştur.Kitap üzerinde beraber çalıştıkları müddette Nagehan bu beyefendiye aşık olmuştur.Sıra kitabın imha edilmesine gelince İ.Ethem Bey'le beraber babası ve Kemal'i kandırarak kitabı yok etmemişlerdir,kitabı bilip de onun etkisinde kalmamak mümkün değildir.
28.12.2012

Hiç mi hiç içimde bir şeyler bırakmadı...ne bir burukluk ne bir özlem ne bir ah çekiş....Aşk Mevlana ile Şems'te yüceltilirken Ella'da ayaklar altına alınmış...Bu mudur şimdi aşk,üç beş mesajlaşma ile tanınan bir adamın otel odasına gitmek ilk görüşmede ve onla yatmayı arzulamak..sonrasında bir yıl boyunca delice sevişmek,gönlünce gezmek...bu düpedüz yazmaktan utanacağım bir sıfatla nitelendirilebilir...

İç içe gelişen iki olay...ikisinin de kurgusu çok basit...Mevlana Şems üzerine yazılmış onlarca kitaptan biri işte,Aziz ise sıradan insanların bile hayal ettiği bir insan olarak karşımıza çıkıyor...dünyayı geziyor,sözde sufi ruhlu...Üstelik tarihi gerçekler üzerine kurulu romanlar gerçeklerle örtüşmeli...(Mevlâna 1225 yılında Şerefeddin Lala'nın kızı Gevher Hatun ile Karaman'da evlenmiş bu evlilikten Mevlâna'nın Sultan Veled ve Alâeddin Çelebi adlı iki oğlu olmuştur. Yıllar sonra Gevher Hatun'u kaybeden Mevlâna bir çocuklu dul olan Kerrâ Hatun ile ikinci evliliğini yapmıştır.) pekçok kaynakta kimya Kerre hatun'un kızı olarak gösterilmektedir.
28.12.2012

Doktora yapmak için 2002 Haziran'ında ABD'ye gelen bir Türk'ün, Ömer Özsipahioğlu'nun Boston'da geçirdiği iki yılın hikâyesidir roman. Ömer bir gazete ilanıyla bulur,Amerika'da kalacağı süre içerisinde aynı evi paylaşacağı arkadaşlarını..Fas'lı Amed ve İspanyol Piyu...Ve adeta evden biri olan Piyu'nun kız arkadaşı Meksikalı Alegre..
Öte yandan da Gail ve Debra anlatılmaktadır.

Yazar,bireyin kendisine yabancı bir ülkede, yabancı bir toplum ve kültürde içine düştüğü karmaşık duygu, düşünce ve ruh hallerini çok sayıda karakter üzerinden sergilemektedir.
Güzel bir kurguydu..