Toplam yorum: 3.081.289
Bu ayki yorum: 967

E-Dergi

karaademm Tarafından Yapılan Yorumlar

24.04.2020

Boris Leonidoviç Pasternak. 1890 yılında ressam bir baba ve piyanist bir annenin evladı olarak dünyaya gözlerini açıyor.

Haliyle yönelimini sanat dalları oluşturuyor.

Onu Doktor Jivago adlı eseriyle duyduk muhtemelen. Sanırım bende de olduğu gibi birçoğumuzun kitaplığında okunmayı bekliyor.

Gorki, Rilke, Verhaeren, Mayakovski ve daha birçok Rus, Alman ve Gürcü sanatçıyla aynı ortamda bulunuyor.

Goethe, Rilke ve Shakespeare başta olmak üzere birçok edebi ürün de çeviriyor Rusça’ya.

Elinizdeki eser kendi söylemiyle ‘özyaşamöyküsü denemesi’.

Doktor Jivago’nun yazılma sürecinde kaleme alıp yayımladığı bir kitap. Yaşadıklarından bazılarını kelime israfına kaçmadan isimlerle birlikte anlatıyor.

İçerisinde muazzam şeyler olduğunu söyleyemem; fakat Doktor Jivago öncesi diline yabancı kalmamak adına bakılabilir.

Buyurun.
23.04.2020

Biliyorsunuz London yazdığı gibi yaşayan ya da yaşadıklarını yazan bir adam.

Aşk, mücadele, avcılık, at binme, seyahat ve altın avcılığı gibi daha saymakla bitmeyecek o kadar çok ‘eylemi, duyguyu’ doyasıya yaşayan da bir adam.

Elinizdeki eser de çok okunur Jack London ürünlerinden. Yayımlanma tarihi 1906.

Yine bir hayvan var satırlar arasında. Ama bu defa hem bir ‘kurt’ hem de ‘köpek’ kanı taşıyan bir kurt kırması.

Kızılderililer tarafından bir ‘beyaza’ satılan Beyaz Diş, kendi dışındaki her canlıya vahşi, acımasız ve kayıtsızdır.

Peki onun damarlarındaki ‘yoğun kurt kanı’ bir köpeğe evrilirse nasıl bir mücadele gerçekleşir sizce Jack London kaleminde?

Koşulların, değişimin, dönüşümün ve mücadelenin insanlar için olduğu gibi bir hayvan için de geçerli olabileceğini de yazmıştır #y:494.

Buyurun.
22.04.2020

1829 tarihli 26 yaşında yayımlanan Hugo eseri. Bu yüzden erken dönem ürünlerinden diyebiliriz sanırım.

1831 tarihli Notre-Dame, 1866 tarihli Sefiller ve 1874 tarihli Doksan Üç henüz yayımlanmayı bekliyordur çünkü.

Aslında uzun uzun yazıp çizmek de istemiyorum. Birçok okur fazlasıyla yakın bu esere ve Hugo için ideal başlangıç kitaplarından.

İdam cezasının infazına ‘altı hafta’ kalan bir mahkum vardır sayfalar arasında. Ve biz bu infaz sürecini birinci tekil kişi ağzından okuruz.

Birçok kişinin de söylediği gibi kelime israfından uzak öyle etkileyici anlatmıştır ki Hugo bu süreci.

Şöyle seslenir mesela eserinin giriş yazısında:

“Ulu Tanrım! Size bütün bu adamların yaşanmasının bize ne zararının dokunacağını soruyorum. Fransa’da herkesin solumasına yetecek kadar hava yok mu?”

İdam cezasına ya da bir insanın canına kast edilmesine tavizsiz bir karşı çıkış vardır Hugo’nun yaklaşımında.
20.04.2020

Özel bir paragraf açtığı isim sayısı 11. Tabi bu isimlerle birlikte birçok olayı da anlatıyor.

İlginizi çekecek isimler olacağı gibi ilginizi tam anlamıyla çekmeyecek isimler olduğunu da düşünüyorum.

Refik Halid, Yahya Kemal, Abdülhak Hamit, Tevfik Fikret ve Halide Edib ilginizi daha fazla çekebileceğini düşündüğüm isimler.

Anlattığı her isimle güzel dostlukları ve anıları olmuş Yakup Kadri’nin.

Özellikle Refik Halid ve Abdülhak Hamit anlatıları muazzam bence.

Onların yazın dünyalarıyla birlikte özel yaşamlarına ve Milli Mücadele dönemlerine kadar birçok bilgi ve ayrıntı mevcut burada.

Eserlerini okuduğumuz yazar ve şairlerin hayatlarına dair ‘etkileyici’ ipuçlarını yakalamaktan hoşlanan okurlar için bulunmaz bir nimet bu eser.

Buyurun.
19.04.2020

Her eserin, yazarın bir zamanı olduğunu kabul edenlerden olsam dahi Engin Geçtan ile tanışmak için geç kaldığımı düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. Galiba hızlı bir şekilde edinip okuyacağım onu artık.

Elinizdeki kitap ‘kişisel gelişim’ klişelerinden değil asla. Psikiyatri alanında ciddi manada değerli bir insanın ‘kaleminden, yüreğinden, anılarından’ damla damla akan bir eser.

‘Yabancılaşma’, ‘döngüsel ve çizgisel zaman’, ‘bütün ve parça’, ‘toplum ve birey’, ‘yapmak ve olmak’, ‘narsisizm’ gibi birçok kavram ve olguya değiniyor eserinde Geçtan.

Yormadan, iğnelemeden.

Ve bu anlatım kısmını kendisinin eserinin girişinde belirttiği üzere birçok ‘yazar, tarihçi ve toplum bilimciden’ alıntılar yaparak gerçekleştiriyor.

Anlatmaya çalıştığı kavramlar hakkında düşünüp fikir sahibi olurken yeni yazar ve eserlerle de tanışıyorsunuz.