Onaylı Yorumlar

Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
22 Nisan 2024
Kitap, adından da anlaşılacağı üzere çay molası ile okunacak cümleler, mısralar ve birkaç şiirden oluşuyor. Çayınızı almayı unutursanız sürekli çay edebiyatı yapıldığı için hatırlayıp alacaksınızdır zaten. Çay üstüne birçok şey söylendi, hak vermek lazım. Çayı en çok kim seviyor muhabbeti kavgaya kadar götürülür bir muhabbet ülkemizde. Bu kitapta da çay ve sevgisi üzerine birçok cümle ve mısraya rastladım. Bunun yanında kimi zaman öğüt veren kimi zaman sevgi sözleri var. Okuması kısa sürecek, çaya eşlik edecek bir kitap. İlk başlarda çaylı cümleler karşılayacak sona doğru değişse de yine bir yerde karşınıza çıkacak. Son sayfalardaki şiirler kitabın geneline göre daha farklı bir üslupla yazılmış. Tercihi kahveden yana olanlar pek tat almayabilir ama çaydan yana olanlar eline aldıklarında bitirip bırakacaklardır. Çayın demlenmesi ile sabrı ve olgunlaşmayı da ima etmiş. Yazmaya ve sevmeye dair, hayata dair ifadeler yazarın kendi anlayışından yola çıkarak yazdığı ifadeler...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
22 Nisan 2024
Vesikalık, eskiyi unutmaya çalışan ama asla unutamayan bir karakterin hikâyesi. Okura seslenen müdahaleci bir anlatıcısı var. Zaman zaman mektuplar kurgulayıp hikâyeyi yönlendirmiş. Bazı şeylerin basit matematiği olduğundan söz ediyor, çok ders çalışırsan başarılı olursun; düzenli beslenirsen sağlıklı olursun, birini unutmak istersen unutursun, diyor ama karakter bu matematiği kendisi söylemesine rağmen unutmayı başaramıyor. Neyi unutmayı? Eski aşkları. Zaman zaman inançsız olduğunu dile getiriyor, inanca dair değer yargılarını sorguluyor, mantık arıyor… Kitabı okurken inanmayan ama inanmak isteyen, inanmak için bir ip bulsa ona tutunacak olan bir karakter gördüm. Bu meselesini çözse ya tamamen inanmayıp sorgulamayı bırakacak ve inançsız olmak sorumluluklarını alacak ya da inanmaya başlayıp soru işaretlerinden arınacak. Ya acısını çekmenin tadını hissedecek ya da matematiğini kurduğu kadar kolay unutacak. Şehirli insanın ızdırabı diyebilir miyiz? Diyebiliriz. Öyle bir kitap.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Yanıtları Göster
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
22 Nisan 2024
Şiirler başlıksız olunca bütünlük arıyor insan ama yıldızlarla bölümlere ayrılmış şiirler birbirinden. Bütünlük tema olarak var. Her şiir karşısında biri varmış da ona yazılıyormuş gibi yazılmış. Hep vefasız, değer bilmez, âşığın aşkını görmemiş bir sevgili figürü var. Bütünüyle umutsuz âşığın şiirleri diyebiliriz bu şiirlere. Birkaçı sitemsiz, sadece aşkı dile getirse de arkasından gelen şiir ayrılık, aşk acısı şiirleri. En büyük ıstırap sevgilinin değer bilmemesi, anlamaması. Bunun etrafında bazen sevgiliyi çağıran bir üslup da görüyoruz. Şiirleri teknik açıdan inceleyecek olursam da şairin bir okur şair olmadığını, devrik cümlelerle mısralar kurduğunu söyleyebilirim. Kısa kısa, bir iki mısradan oluşan kısımlar da var içlerinde. Daha çok sevgiliye ya da eski sevgiliye yazılmış mektup niteliğinde şiirler. Bu üslubu, aşkın bu hâllerini okumayı seviyorsanız bu şiirleri de severek okuyabilirsiniz. Belki kendinizden bir şeyler bulur, platonik aşkınıza yazdıklarınıza benzetebilirsiniz.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
22 Nisan 2024
Eser, içerisinde aynı adla bir hikâyenin de olduğu altı farklı hikâyeden oluşan bir kitap. Yazar, yıllarca köy okullarında öğretmen olarak görev yapmış. Hikâyelerin tamamı da bir öğretmenin yaşadıklarından derlenmiş. Yani kurgu olarak okumadım, gerçek hayattan parçalar olarak okudum. Sanıyorum ki öyle. Doğu’da köy okullarında öğretmenlik yapmanın zorluğu yanında elbette güzellikler de var. Her zorluğu katlanılır kılan bir sebep oluyor. Bazı hikâyeler size de tanıdık gelebilir, köy okulunda okuduysanız… Kurgu olarak bakıldığında teknik kusur yok, klasik hikâye tarzında yazılmış altı hikâye okuyoruz. Unsurlar, teknik, merak ögesinin ön planda olması; giriş, gelişme, sonuç şablonuna uygunluk gibi detaylar onların olay hikâyesi olduğunu gösteriyor. Akıcı bir üslup var. Evet her hikâyede öğretmenin yaşadıkları ya da şahit oldukları da yazılsa gerçekle bağlantısı olması da hikâyeleri okunur kılıyor. İlkay’a ithaf edilen bi kitapta kahramanlarından biri İlkay olan güzel bir hikâye var.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
22 Nisan 2024
Nasıl ki İnsanlık Komedyası ancak Balzac’a ait olabilirse, Amin Maalouf’u, hem dünya siyasi aktörlerinin sürekli oynadıkları Ortadoğu’da doğmuş ve büyümüş olması, daha sonra da felsefenin global lideri Fransa’da 48 yıldır yaşıyor olması, hem de karışık devlet tarihlerini kritik olaylar ve düşüncelerle özetleme yeteneği, Siyaset Komedyası adlı bir projenin altına imza atmaya namzet yapıyor. Labirent de muhteşem bir özet: Japonya, Rusya, Çin ve ABD’nin yakın tarihteki dönüm noktaları, kendilerinin kurtuluşu için yaptıkları, kendi içlerindeki politik güç savaşlarının bir özeti. Aynı zamanda politik gücün kibre dönüşmesinin sonuçlarının, bir siyasi liderin/partinin kişisel duygu durumlarının nasıl felaketlere yol açabileceğinin de bir özeti. Labirent’in sonunda yer alan dünyayı bekleyen risklerden Çin ve Japonya’nın askeri hamleleri şu anda devam ediyor. Kitabın sonundaki cümle Labirent’ten çıkışın altın kuralını söylüyor: yeter ki önce yolumuzu yitirdiğimizi kabul edelim. Muhteşem.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
22 Nisan 2024
Nöro-roman diye bir romanla ilk karşılaşmamdı ancak aradığım roman tarzı buymuş dedirten keşke bitmese dediğim bir kitapla sürükleyici bir yolculuğa çıkmak çok keyifliydi. Eserde aşk, macera, bilim, psikoloji, kişisel gelişim romanlarının harmanlanarak karşınıza sunulmuş olması tüm tatları bir arada yaşamak gibi eseri farklı kılmıştı ve bu beni mutlu eden şeydi. Çünkü bu eser insana birçok katkı sağlayacak türdendi, belki de sinapslarımı öyle etkiledi. Ayrıca eserde her kısım başında verilen özlü sözler, alıntılar bile okuyucuya çok şey katar. Bir an önce serinin devamını okumak istiyorum çünkü sinapslarımda yarım kalan şeyler var:)
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
22 Nisan 2024
Sevan Nişanyan'ın kitaplarında benzersiz bir ufuk açıcılık var. Pek çok olaya farklı bir bakış açısı sunabildiği için yazıları ciddi manada etkileyicidir. Bu kitap içerisinde özellikle etimolojik açıklamaları, İslam medeniyetine dair saptamaları ve Ebussuud Efendı'nin fetvalarının incelenmesi son derece kıymetlidir.

Böyle bilgili ve değerli bir insanın yazılarını Türkçe olarak okuyabilmek bana büyük bir mutluluk veriyor. Kendisine teşekkür ediyorum. İmkanı olan Sevan Nişanyan okurlarına Şirince'yi gezmeyi öneririm, kitaplarıyla çıktığınız zihinsel yolculuğu Hodri Meydan Kulesi'ni görerek taçlandırabilirsiniz.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
22 Nisan 2024
Tarık Tufan'ın ilk okuduğum kitabı. Ve kalemini çok beğendim. Akıcı bir dili var. Tüm hikâyeyi isimsiz kahramanımızdan dinliyoruz. Babası şeyh olan ve tüm çocukluğu tekkede geçen, annesi öldükten sonra boşluğa düşen ve tanıştığı kadına olan karşılıksız aşkının onun hayatını nasıl değiştirdiğinin hikâyesi. Bir arafta kalmışlık. Özellikle annesi için yazdığı yazı insanı çok derinden etkiliyor. Kısacası içinde sıkıştığı labirentten kurtulmaya çalıştıkça bocalayan birinin öyküsü. Kitabın sonu ise tamamen okuyucuya bırakılmış. Ağır ve duygusal yönden yoğun bir eser. Ayrıca yakın zamanda dizi uyarlaması da yapıldı. Onu da en yakın zamanda izleyeceğim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
22 Nisan 2024
Benim bu kitapla tanışmama daha önce okuduğum 'Çağrılan' kitabı vesile oldu.
O kitapta Harakani Hazretlerini merkeze alan bir romandı. Kitabı okuduktan sonra kendisini daha yakından tanımak için biraz araştırma yaptım ve bu eser karşıma çıktı. Yavuz Selim Uzgur ve Sadık Yalsızuçanlar'ın soru cevap şeklinde hazırladıkları bir eser. Bu yüzden çok akıcı. Harakani Hazretlerinin manevi şahsiyeti yanında birçok tasavvuf konusuna değinilmesi de ayrı bir güzeldi. Harakani Hazretleri Selçuklu Medeniyetinin de zeminini hazırlamıştır. Bu kitapta sadece tasavvuf değil kültürel olarak da birçok yeni bilgi öğrendim. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
21 Nisan 2024
Şia’nın aslında tarihten getirdiği karakteristik niteliklerden biri, yaygın bir matem kültürü ve bu kültürün etrafında oluşmuş olan birbiriyle ilişkili merasim ve ritüellerin varlığıdır. Matem kültürü, Şii anlayışın aynı zamanda yüzyıllar boyunca ayakta kalmasını sağlayan etkenlerden biridir.
Matem kültürü ve bu kültürün yaşatılmasındaki en önemli etkenlerden biri de, meddahlar ve meddahlık geleneğidir. Örnek olarak Hz. Hüseyin’in Kerbela’da şehit edilmesi ve bu elim hadisenin yarattığı ızdıraplar, daha çok meddahlar kanalıyla ve onlarla birlikte Şii toplumda sürekli canlı tutulur ve gelecek kuşaklara aktarılır.
Meddahlar, ritmik hareketleri ve etkileyici seslerinin yanında, okudukları şiirlerle kalabalık kitleleri yönlendirip harekete geçirme gücüne sahiptirler.
Adem Yılmaz’ın bu çalışması, hem Şii toplum içindeki meddahlık kültürünün ortaya çıkışı ve tarihsel gelişimini, hem de meddahlığın günümüz Şii çevrelerdeki yerini daha çok Suriye üzerinden çarpıcı biçimde ele almaktadır.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla