Deliliğin Dağlarında Hakkındaki Yorumlar

Şimdilerin korku edebiyatı ve korku sinemasına ne dair büyük çoğunluğu Lovecraft'dan esinlenmedir. Bu tarzın üstadı olan Lovecraft'ın da korku, gerilim temalı edebiyatı sevenler tarafından okunmaması büyük bir kayıp olur. Deliliğin Dağlarında tüylerinizi ürpertecek ve bilinmeyenin gizemini size anlatırken okudukça içine çekecek bir kitap. Yazarın ''İnnsmouth'un Üzerindeki Gölge'' kitabından sonra okuduğum ikinci kitabı ve şaşırtmaya devam ediyor.

Lovecraft ile tanıştığım kitaptı "Deliliğin Dağlarında", çok beğendim, Lovecraft okumaya devam edeceğim.

Poe'nun varisi...Lovecraft, türü içerisinde en iyilerinden.

Çok fazla detay var ancak hiç hareketlilik yok. Ayrıca zihinde canlandırılması gerçekten zor. Bazı bölümleri birkaç defa okumak zorunda kalıyorsunuz. Ancak iyi bir hikayesi var. Okurken merak etmeme rağmen bir yandan da bitsin istedim.

Gotik edebiyatın ustasından eşsiz bir eser

Herkes okumalı Dönemine göre çok iyi bir kurgu

Kesinlikle özel bir kitap.Yazarıyla tanıştığım kitabıydı.Okunmalı.

Lovecraft ile tanışmamı sağlamış kitap.

Değişik bir kitaptı. Okuduğum ilk Lovecraft eseriydi, sindirerek okunmalı.

karanlıkta fısıldayandan sonra aldım beğendim

Okuduğum romanların çok uzağında olan bir yapısı var.

H.P.L'nin korku edebiyatında hala aşılamamış olması tesadüf değildir.Deliliğin Dağları'nda ise yazarın en iyi eserlerindendir.

Yazar herzamanki karanlık atmosferini korumuş. Gene sizi bambaşka bir diyara götürecek bir eser okunmalı

bu muhteşem yazarın bu eserini beğenmedim. haddim değil belki amma beğenmedim. okurken sürekli öyle korkunç bir şeyle karşılaştık ki, anlatsak inanmazsınız, o kadar korkunçtu ki, inanılmaz korkunçtu şeklinde uzamışta uzamış.

yoğun ve uzun betimlemer olsa da okudukça yazarın tarzı ve hayalgücünün sınırları beni çok etkiledi,gerçekten ürpertici bir hikaye, lovecraftın dünyasına girmek için ilk bu eserin okunması tavsiye ediliyordu ben de öyle yaptım,diğer kitaplarını da mutlaka okumayı düşünüyorum

Lovecraft'ın evrenine yeni başlayanlar için şunu söyleyebilirim bu kitap en ağır kitaplarından biridir. Benim önerim öncelikle Innsmouth üzerinde ki gölge ve karanlıkta fısıldayanla başlamanızdır.

Deliliğin Dağlarında, H.P. Lovecraft’ın korkutan ve insanı oldukça gergin bir hale getiren gerilim kitabıdır. H.P. Lovecraft’ın mistik evrenini anlayabilmek ve anlatılmak isteneni daha iyi kavrayabilmek için Cthulhu’nun Çağrısı’nı okuduktan sonra Deliliğin Dağlarında okunmalı diye düşünüyorum. Her ne kadar birbirlerinden bağımsız gibi görünsede aslında aynı boyuta çıkan bir hikaye var ortada. Bilimkurgu, korku ve fantastik edebiyat tutkunlarının es geçmemesi gereken bir eser Deliliğin Dağlarında. Okumalısınız...

Lovecraft okuduğum ikinci, senenin ilk eseri olarak gayet keyif aldım. Korku-fantastik-gerilim dünyasının mihenk taşlarından sayılıyor ve bu konumun hakkını fazlasıyla veriyor lovecraft.

Hikayelerinde sanırım beni çeken asıl kısım, belirli bir resmiyette verdiği bitmek, tükenmek bilmeyen gizem...
Betimlemeleri çok yoğun bu zaman zaman odaklanmalarda problem yaratsa da konunun derinliği sizi sürüklüyor. Gotik bir yapı ve anlatım tarzı hikayeye hakim ve Lovecraft'ın beyin dişlilerinin hayalgücünü nasıl öğüttüğüne her sayfada şahit oldukça rahatsız edici bir keyif alıyorsunuz diyebilirim.

Hikaye Antarktika'ya giden bir grup bilim adamının keşif yolunda ödediği bedelleri ;) ve karşılaşılan kafa açan kadim dünyaların diyarındaki sarmalı eşsiz betimlemelerle gözler önüne seriyor.

Keyifli okumalar...

Hikayeyi okurken ıssız ve soğuk bir hissiyat kaplıyor sizi o korkunç atmosferi içinizde hissediyorsunuz

Bitmeyen cümleler ve betimlemelerle zor okudum kitabı. Korku türünden ziyade bilimkurgu daha ağır basıyor. Ancak yine de hakkını yemeyim yazar oldukça zeki biri ve muhteşem arkeolojik bilgiler vermiş

Tanıtım bültenini okuduğumda çok merak uyandırmıştı lakin kitaba başlayınca görüşüm tam tersi yöne döndü. Yazarın payı olsa dahi en büyük hata payı yayınevine ait. Okurken bi paragraf ve diğer paragrafın birbirine bağlanma noktasındaki anlam kuramadığım bütünsüzlük sanırım çevirmenden kaynaklı olmalı. Kitabın dili ağır olabilir kısmen (-ki pek değil) fakat editörler iyiden arapsaçına çevirmişler kitabı. Anlam vermek için tekrar tekrar okumanıza sebep oluyor bu durum

Korku temalı okuduğum ilk kitaptı. Alışık olmadığım için sanırım okurken biraz zorlandım ancak konunun ilginç olması ve yazarın merak unsurunu hep canlı tutması kitabı okutuyor.

Korku roman türüne karşı önyargılarımı sarsan, sürükleyici bir kitap. Tavsiye ederim.

Korku edebiyatının en iyi eserlerinden. Okunmalı.

Ben çok beğedim, kelime dağarcığıma yeni bir söz kazandırdı bu kitap bana. oda habis :D

Yazarın betimlemeleri muhteşem ötesi.Size öyle bir betimleme yapıyor ki Antartika dağlarındaymış gibi hissediyorsunuz kendinizi.Eser,hikaye olduğu için olaylar 1.kişi(ben merkezli)anlatımıyla anlatılmış ama bu anlatış,kitaba daha da yakışmış.Kendinizi kitabın içinde hissediyorsunuz.

Farklı ve güzel bir kitap. Dili ağdalı, sayfalarca tasvir var ve kitapta karakterlere ait hiç konuşma yok, olanlar anlatılıyor sadece. Bilimsel olarak yazıldığı yıllardaki heyecanı uyandırmıyor, biliyoruz ki ne Antarktika'da o yükseklikte dağlar var, ne de betimlediği yaratıkların (protoplazma vs) olması biyolojik olarak mümkün. Yine de tavsiye ediyorum, eğer ağır kitaplardan sıkılmıyorsanız.

Geceleri insanın aklına sızan, uzun vadede korkutmaya devam eden kitapların yazarı Lovecraft. korkunun babası. Cesaretiniz yoksa uzak durun derim.

Korku seviyorum ama gotik korku bana göre mi bu kitabı okuduktan sonra tekrar düşünebileceğim bir konu. H.P.Lovecraft´ta okumayı hep istediğim yazarlardan biriydi ama belki de yanlış kitabıyla başladım. Bunun dışında kitapta bolca tasvir var. Sürekli tetikte bekliyorsunuz ne ile karşılaştıklarına dair. Geri kalanını kitabı illede okumak isteyenler için yazmıyorum.

Ayrıntılı tasvirler okuyucuyu biraz yorsa da gerçekçilik hissini başarılı bir şekiklde veriyor. Dialogun az olması karakterin ruh halinin direkt okuyucya geçmesi anlamında güzel bir yöntem.

Okumamakla bişey kaybetmezsiniz zira okumak bişeyler kazandırabilir.Bir bütün olarak düşünülüce kurgusal olarak geyet iyi ama kurduğu uzun ve karmaşık cümleler kitabın yarısını devirdikten sonra oldukça sıkmaya başlıyor.10 üzerinden 6 altır!

Sadece "yoksa siz hala Lovecraft okumadınız mı?" diyorum. bu nacizane cümle, bilmem Lovecraft'ın üzerimde bıraktığı etkiyi anlatabilmiş midir... Lovecraft yaşantısıyla olsun, düşünceleriyle olsun, okuyanı ve onu tanıyanı çok şaşırtacak nadir insanlardan. Hayatınızda değişik birşeyler arıyorsanız, aşk meşk geyiklerinden bıkanlardansanız, "ya bunlardan daha farklı, daha zeka zorlayıcı birşeyler yazılmış olmalı" diye en ufak bir kuşku varsa içinizde, Lovecraft'ın herhangi bir kitabını hiç çekinmeden elinize alın ve bu özel dünyaya girme ayrıcalığını yaşayın derim mutlaka. ayrıca "yabancı" adlı kısa öyküsünü okuduğunuzda (ki ben çok ısrar ediyorum bu konuda); üzerimde bıraktığı "iz"in aynısından bir tane de siz de olacağını iddia ediyorum. Lovecraft okuyan birinin o andan itibaren ne hayatı ne düşünceleri eskisi gibi olamaz..

Farklı ve güzel bir kitap. dili ağdalı , sayfalarca tasvi var ve kitapta karakterlere ait hiç konuşma yok , sadece bilimsel olarak yazıldığı yıllardaki heyecanı uyandırmıyor ,biliyoruz ki ne Antartika d a o yükseklikte dağlar var , ne de betimlediği yaratıkların (protoplazma vs ) olması biyolojik olarakmümkün değil. yine de tavsiye ederim , eğer ağır kitaplardan sıkılmıyorsanız.

bir korku kitabı okuyacağımı düşünerek başladığım kitap beni biraz hayal kırıklığına uğratmadı dersem yalan olur. belki de yalnızca bu kitabı okuduğum ve anlatılan hikayenin ve yaratıkların dayandığı efsaneleri iyi bilmediğimden olabilir ancak yine de şunu söyleyebilirim ki kitabı okurken farklı bir boyuta yolculuk yapıyorsunuz.

H.P. Lovecraft bu kitabında kendi kurmuş olduğu cthulhu mitosunun temellerini yaratmaya çalışmış. Evet kurgu olarak bunu başarmış, eskilerin nasıl geldiğini,savaşları, yok olmalarını anlatmış,ancak kendisi bir korku yazarı ve okuyunca anlayacağınız gibi bu kitabı bizi ürpertmiyor. Alıştığımız yazar değil. Bence bu kitabında yaratıttğı tanrıların temelini oluşturmaya çalışmış sadece. Cthullu mitosu Öyküleri 3'ün önsözünü okuduysanız oradaki eleştirmenin de benimle aynı fikirde olduğunu( Kesinlikle önsözden etkilenerek yazmıyorum) görürsünüz. Ama sizde benim gibi cthulhu mitosuna ilgi duyuyorsanız mitonun temellerini öğrenmek biraz daha bilgi sahibi olmak için okumanız gereken bir kitap.

Deliliğin Dağlarında"yı daha iyi anlamak için "Cthulhu'nun Çağrısı"nı da okumak yerinde olur. Çünkü öykülerini dayandıracağı bir mit yaratmaktadır Lovecraft. Kendisine bir sahicilik yaratacak dökümanları, metinleri, tarihsel gelişimi ince ince dokumağa başlar; tıpkı günümüz post-modern edebiyatında olduğu gibi metinlerarası göndermeler kullanır. Lovecraft'ı daha iyi anlamak ve sevmek için, onun milyonlarca yıl önce dördüncü boyuttan gelip güneyin derin denizlerine yerleşen yeşil renkli ahtopotumsu yaratıklarını ve yüce eskilerini; bu eskilerin varlığını haber veren Arap Abdul Alhazred'in 730'da yazdığı "Necronomicon"'unu; ölüler kitabı anlamına gelen "Necronomicon"un günümüze kadar geliş serüvenini; "Rleyh Kitabı", "Dzayn Kitabı", "Hasan'ın Yedi Şifreli Kitabı" ve "Dhol Şarkıları" adlı diğer yasak metinlerini bilmek gerekir; anlaşılacaktır ki, onun dünyası bir başka boyuta aittir.

Gotik edebiyatı, özellikle Cthulu'yu merak ediyorsanız okumalısınız. Ancak önce E.A Poe üstad'ın "Arthur Gordon Pym'in Öyküsü"nü okursanız daha fazla keyif alırsınız.