Bir örnek vermek istiyorum: Türkiye'nin en önemli sektörü tekstil diye bilindi senelerdir. Hala da Türkiye'de tekstil sektöründe yüzbinlerce vatandaş çalışmaktadır. Türkiye'de yüzlerce irili ufaklı yurt dışı perakende sektörüne fason çalışan atölye bulunmaktadır. Peki, bugün çok fazla kişinin alışveriş yaptığı bir alışveriş merkezine girdiğinizde, kaç tane hazır giyim üzerine Türk markası var? En fazla 10 tane, peki bayanlar İspanyol Zara'yı mı, Mango'yu mu, yoksa Türk Koton'u mu daha fazla tercih ediyorlar? (ki Koton, Mavi ve Vakko ile birlikte en başarılı Türk hazır giyim şirketidir). Bir de en ufak bir söylentide satışları düşen diğer Türk hazır giyimcilerini düşünün. Tabi diğer sektörlerde de fark yok, Amerikan Alo'su formülü aynı olmasına rağmen Türk Bingo'suna tercih ediliyor. Starbucks hergün binlerce kahve satıyor Türkiye'de. IKEA'da bulabileceğiniz bir ürünü bir Türk mobilya şirketi hala yapmıyor, yapamıyor.
Bunlar gibi yüzlerce, binlerce örnek daha sayabilirim. Bütün bu başarısızlığın nedeninin, Türkiye'de Özal, Çiller, Demirel ve Ecevit desteğiyle kolay parayı devlet desteğiyle kazanmış Türk iş adamının, eğitimsizliği, ve özelikle strateji konusunda bir kelime bilgisinin olmamasıdır diye düşünüyorum.
Peki, bu kitabın yukarıda bahsettiğim konularla ne alakası var? Bugün, uluslararası -kartel- şirketlerin, veya Amerika devletinin, yaptığı bütün pazarlama aktivitelerinin, yaptıkları bütün siyasetin, oynadıkları bütün oyunların, kökeni savaşmayı ve karşısındaki rakibi öldürmeyi (Türkiye'den bir örnek: 2001 krizi), bir yaşam felsefesi haline getirmeleridir. Bu kitap ise, her ne kadar Çinlilerin yaptıkları meydan ve kılıç savaşlarından öğrenimler olsa da, savaşma üzerine bir BAŞYAPITtır, ve Güç odaklı günümüz felsefesinin tam bir özetidir, çıkış noktasıdır. Çok büyük Amerikan/Avrupalı şirketlerin CEO'larının çoğunun okumaya devam ettiği (tekrar tekrar okuduğu) TEK eser olduğunu tahmin ediyorum.
Bu kitabın, herhangi bir organizasyonda çalışan veya çalışmak isteyen, pazarlamanın ve rakiplerin ne yaptığını anlamanın korkunç önem taşıdığını bilen, ve rakiplerine göre başarılı olmak isteyen herkesin okuması gereken bir kitap. Her kitaplıkta da bulunması gerekiyor.
Bu kitabı alırken en dikkatli olunması gereken konu ise çevirisi. İngilizce'ye onlarca çeviri yapıldı, içlerinden 1-2 tanesi iyi olduğu için bestseller oldu. Adil Demir Bey'in çevirisi de Türkçe'ye en iyi çevrilen Savaş Sanatı kitabı olmuş. Kendisine teşekkür ederim.