Resmi Tarih Yalanları Hakkındaki Yorumlar

Hani bazı kitaplar vardır yazarı resmi tarihte şöyle yazmıştı ama aslında böyle oldu diye anlatırlarya. bu kitap onlardan değil. bu kitap resmi tarihin niye yazıldığıyla ilgili

Kitap boyunca yalan aradım ama bilmediğimiz birşey yok. Her devlet kendi tarihini yazdırır. Anlatılan özetle bu...

bildiğimiz tarih ile bilmediklerimizin yerini değiştirmenin vaktidir...

kitabı alırken içinde daha somut bilgiler olacağını düşünmüştüm.. ama yanılmışım.. kişilerin daha çok düşüncelerini ön plana çıkaran bir kitap.. kitabın adına bakınca tarihimizle ilgili bizim yanlış bildiğimiz bazı konulara çarpıcı ve net açıklamalar getireceğini düşünüyorsunuz ama öyle değil..

Cem Küçük ve Münir Üstün editörlüğünde yayımlanan 'Resmi Tarih Yalanları' 11 yazarın eserinden derlenerek oluşturulmuş bir kitap. 11 yazardan 6'sının eseri Karizma dergisinin Ocak-Mart 2006 sayısından, 2'sininki başka kaynaklardan iktibas edilirken 3 yazarın eseri bu kitapta ilk defa okurlarla buluşuyor. Yazarların ele aldıkları resmi tarih eleştirileri popüler tarihten akademik perspektife kadar geniş bir yelpaze sunuyor. Kitapta resmi tarih eleştirisi sunanlardan biri olan Ahmet Sait Akçay, Jale Parla'nın şahsında resmi tarihin izinden gidenlere 'Batılı olmak nasıl bir özdür?' sorusunu yöneltiyor ve resmi tarih açısından bu soruya 'Batıyı ilerlemenin bir aşaması varsayan[lara göre] batı-dışılık (yani bir nevi doğulu olmak) kötülüğün, despotluğun bir simgesi[dir]' cevabının verildiğini ortaya koyuyor. Kitabın adı okurda resmi tarih söyleminin somut örneklerinin baştan sona sıralandığı bir esermiş algısını oluşturuyor; ancak böyle olmadığını belirtmemiz gerekir.

İçindeki bir-iki makale dışında oldukça sığ, ciddiyetsiz bir kitap. Mustafa Armağan haricinde resmi tarih tezlerinin dışında birşey yazan yok. Kimi "Osmanlı ne güzeldi"den dem vuruyor (Y. Bahadıroğlu), kimi "devlet yalan söylüyor ama bölücü(?) aydınlara da kulak asmamamız lazım" diye kahve muhabbeti yapıyor (Ö. Lütfi Mete), kimisi de "kitap okumalıyız, kitap" diye çocukça öğüt veriyor (N. Sevindi). İronik olan, bu isimdeki bir kitapta, İ. Ortaylı'nın cumhuriyetin ilk yıllarında tarihçilerin ne kadar özgür olduğunu anlatması.

Kitap; resmi tarih neden yalan yazar? niye yazmıştır? ne zamanlar yazar? amacı nedir gibi sorulara cevap aramaktadır. Tarihteki resmi yalanları yayınlayan kitaplardan öte birazdaha felsefik olarak olaya yaklaşmış. Mustafa Armağan'ın araştırma kitapları gibi kitaplar okumak isteyenler için tavsiye edilmez. Ama devletler niye tarihi değiştirir gibi sorulara cevap arayanlar için güzel bir kitap. içindeki özellikle ilber ortay'lı gibi yazarların makaleleri ağır ve sıkıcı olsada, ilgisi olana...

çıktığında büyük bir hevesle aldığım.ilk hikayede rafa bıraktığım(ki hiç huyum değildir) kitap.yazım yanlışları ve anlatım bozukluklarıyla dolu.

Kapak resmi ve konu başlığı ile ilgi çekici olan bir kitap. İçerik çok tatmin etmiyor açıkcası. Bir çok yazım hatasının olması da okuyucu üzüyor.

Siyasi , edebi ve sanat tarihimizin ele alındığı birbirinden değerli yazarların yazılarından derlenmiş bir kitap.Beni en çok yavuz bahadıroğlu'nun ve nevval sevindi'nin yazılar etkiledi. okudukça gerçekler karşısında nasılda ters köşe olduğunuzu anlayacaksınız.Okunmasını tavsiye ederim.

Kitabın ismi bana kendini aldırttı.Eleştirmek gerekirse ben bazı yalanları ifşa etmek olarak algıladım fakat kitap daha çok bakış açımızı sorguluyor.Özellikle bakış açısı dar olanların okuyup kendini sorgulaması gerekir.Kısacası doğru bir hayat geçmişimizi doğru bilmekle olur diye düşünüyorum.Alınıp okunmalı.

''İki gram bal için beş kilo keçi boynuzu yenmez'' İsmine aldanmayın...

kitap, ülke olarak önemli bir yaramıza/eksiğimize ışık tutmakla beraber, bu önemli alanda belki ilk adım sayılabilir. kaleme alınan makaleler oldukça yalın ve kısa, bu yönüyle yeni ilgilenenler için faydalı ve fikir verici. adının verdiği intibayla, hepimizin bilmediği çok özel ve gizli kalmış somut vakalara değinmektense, genel anlamda resmi tarih yazıcılığını ele alarak bunun milli kültür ve kimlik yapımıza ne denli zararının dokunduğunu, yakın geçmişimize karşı ne kadar şuursuz ve bilgisiz olduğumuzu anlatmaya çalışmış. ancak kitabın yazım dilinde, okuma akışını bozacak yazım hataları fazlasıyla mevcut, yayınevinin tekrar gözden geçirmesi gerekir diye düşünüyorum.

Zaman benim için değeli bir kavram diyenler okumasın. Evet bilmediğiniz bazı şeyleri öğrenebilirsiniz ama emin olun saçma sapan şeyler...bende çoğunluk gibi kitabın ismine kandım.

hiç mi tashih görmemiş bu kitap! 3-4 cümle de bir yazım yanlışı göze batıyor.

resmi dendiği için bunu bütün Türkiye Cumhuriyeti'nin bilme hakkı vardır diye düşünüyorumki yazılı belgeler varsa halen tarih kitaplarında bu kitapta olan konular neden yer etmiyor diye her okuyanın aklına gelmiştir diye sanırım.Tarih sorgulayan bütün kitaplara tebrikler diyebiliriz ki büyük bir çabadır dünü hatırlamak ki ben ne yediğimi hatırlamıyorum bize iletilen her bilgi de doğru olacak değildir tabii ki; öyleyse kıyaslamak inanmak resmiyet denilen mevzu hep bize kalır bazı saplantıları aşarak.Kitabın bütünlüğüne bakıldığında yapılan çalışma oldukça ağır ve süre alan bir çalışma,tarihi sarsıcı noktalar bulurum algısıyla okumaktan çok yeni tarihsel konuları keşfetmeyi ummak daha doğru olur. Yeni birşeyler duymak isteyenlere ve tarihi bir çırpıda hatırlamak isteyenler özel bir gezinti olacaktır.

kitabın ismi kitabı almama yetmişti ancak okuyunca bir tarih öğrencisi olarak pek tatmin olmadım. mete tunçay ın bölümü güzeldi. ilber hocanın bölümü zaten diğer kitaplarında birkaç kez karşınıza çıkmıştır. onun dışında mustafa armağanın gene ideolojik yaklaşımı söz konusudur. okumasanız çok şey kaybetmezsiniz !!!

Kitabın başlığı oldukça iddalı fakat içinden devlet sırrı yahut çığır açacak büyük bir iddia beklemeyiniz. mamafih bu durum kişiden kişiye değişkenlik göstermekte, başka bir arkadaşıma kitabı okuması için verdiğimde gelip benimle büyük bir hevesle içindekileri tahlil etmek istedi. Velhasıl kelam eğer tarihle çok iç içeseniz size bir vizyon kazandırır yeni birşey katmaz ama çok alakadar değilseniz bir meclisteki popüleritenizi yükseltmek için konuşacağınız bir kaç şey öğrenmek ister ve kısa zamana sığdırmak isterseniz almalısınız.

Yalan yere yazmak kime ne faydası oldu.Tarihini değiştirerek kafasında kurduğu tarihi yazan bir insan bana göre en misyoner insandır.Yazık ki zavallılıklarının farkında değiller.

diğer yorumlarda bahsedildiği gibi bende yazarları görünce epey merak ettim kitabı ancak okuyunca sıkıldım ve içerisindeki yazım hataları insanı okumaktan soğutuyor bence..

Farklı tarihçilerin farklı üsluplarını karşılaştırmak için iyi bir örnek. Çok büyük beklentide olmazsanız hoşunuza dahi gidebilir.

Merakla okuduğum bir kitaptı.Okurken gerçektende öyle dedirten belki bu kitabı okuyana kadar çoğumuzun farketmediği gerçekleri sunan realist bir kitap.

Resmi Tarih Yalanlarının neler olduğunu merak edip de aldığım okuduğumda da bir ülkenin neden resmi tarih oluşturması gerektiğini ve bir kaç örnekten başka bir şey göremediğim bir kitap. Resmi tarih ideolojisinden çok resmi tarihin yalanlarını bulabileceğim umuduyla almıştım. Beklediğim böyle bir eserinde ülkemizde belli tabuların yıkılması gerektiğini bu eserle az çok görebildim. Kitabın ismine aldanıp da Resmi Tarih Yalanlarının neler olduğunu okuyacağınızı umut etmeyin. Sadece resmi tarihin neden gerekli olduğu hakkında bir kaç yazarın görüşünü bulabilirsiniz bu kitapta.

Malesef verilen para ve harcana zaman boşa.O nedenle bu kitabı hiç sevemedim. Kitabın kapağındaki yazarları görünce insan merak ediyor ve alıyor.Aradığını insan bulamayınca çok çok çok üzülüyor........

berbat bir derleme kitap olmuş. Aldığıma pişman oldum. Kitabı daha bugün bitirdim ve hüsrana uğradım. Mete Tunçay'ı okur okumaz anlayacaksınız hata yaptığınızı. Daha ilk bölümden kitaptan sıkılırsınız.

Tam olarak beklediğimi bulamadım.İçerisinde güzel yazılar var ama birkaç makale konuyla alakasız gibi geldi bana.Yine de faydalı bir eser olmuş..

Büyük bir hevesle okumaya başladım ama bitiremeden bıraktıgım nadir kitaplardan biri.Sadece reklamı iyi yapılmış bir kitap.Anlatılmak istenilenleri sadece belgelerle kanıtlayalım derken dili ve anlatımı geride kalmış bir kitap.Okuyucuya çok şey katacağını düşünmüyorum.

Bu kitabı almak yerine, tarihle ilgili merak ettiğini konuları internetten araştırın. Farklı görüşlere sahip köşe yazarlarının yazılarını okuyup karşılaştırın, hatta konu ile ilgili yazarlar arasında atışmalar olmuş ise onları da ekleyin, bu kitabı okumaktan çok daha fazlasını elde edersiniz. Zaten yazarın yaptığı da aşağı yukarı bu olmuş. Tavsiye edilebilecek bir kitap değil.

Birçok yanlış bilinenin anlatılması güzel ancak yazarların atışmaları gereksiz ve sıkıcı olmuş.Daha fazla tarih konularına girilmeliydi.

hakikaten büyük bir hevesle aldım bu kitabı. ilk bölümününde kitabın(mete tunçay bölümü). niyazi berkes diye bir adam varmış, onla girmiş olduğu polemiği getirip de resmi tarih yalanları isimli bir kitabın konusu yapmak çok anlamsız. almayanlara tavsiyem almamaya devam etsinler.

gerçekten çok aydınlatıcı bir kitap.okuduktan sonra düşüncelerinizde ve bildiklerinizde çok değişiklik olacak.okumanızı öneririm.

ben bu kitabı ismine kandığım için aldım kesinlikle çok boş bir kitap bana artı olarak kattığı tek birşey var..artık kesinlikle ilber ortaylı gibi bir şahsiyetin kitaplarına para vermemem gerektiğidir..bu kitabın size katacağı birşey yok ama yine de siz bilirsiniz.

Bu kadar çok yazarın birleşmesine gerek var mıydı böyle bir kitap için onu anlamadım.Farklı görüşlere sahip üç-dört yazar birleşip yazsaydı çok daha etkili bir kitap olurdu diye düşünüyorum.Bir de kitapta yazım hataları gözüme takılmadı değil.
Her şeye rağmen popüler tarih kitabı okumak istiyorsanız tercih edilebilecek bir kitap olduğunu söyleyebilirim.

Tarihte doğru bildiğimiz yanlışların 200 sayfalık bir kitaba sığmayacak kadar çok olduğu kanatindeyim. Fakat bu kitap tarih yazılırken neler oluyor anlamında bir ufuk açıyor. Yazım hataları dışında kitap beklediğim gibiydi. Ama bu kitabı okuduktan sonra gerçek tarihimizi hangi yayınlarda bulabiliriz sorusu kafamızı daha da kurcalıyor. Yazarlar böyle bir editörle çalışmakla iyi etmemişler. Çünkü çok yazım hataları var. Yazıların sıralaması iyi değil.Yinede okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Saygılarımla...

büyük beklentiyle aldığım ancak hüsrana uğradığım kitaplar arasında. derlemelerden oluşan birbiriyle alakasız yazılar topluluğu. beğendiğim bir kaç bölüm var sadece. ayrıca fazlasıyla yazım hatası bulunmakta.

Aldığım 8 kitap içinde beklentim en büyük olan kitaptı; ama en büyük hayal kırıklığı yaşadığım kitap oldu diyebilirim...Çok önemli tarihi olayların gerçekliğini öğreneceğimi sanmıştım ama birkaç küçük şey dışında bana birşey öğretmedi.

Son günlerde beğenerek okuduğum kitaplardan bir tanesi...Kitaplarını beğenerek okuduğum ve tarihçiliğine son derece güvendiğim bazı yazarların tarihle ilgili yazıları beni kitaba gerçekten bağladı öyleki elime aldıktan sonra bir demde bitirdiğim ender kitaplardan...Kitapta geçen durumlar ders kitaplarına geçerse inanın yakın tarihimiz yeniden yazılacak doğru bildiğimiz çoğu şey şaşkınlık içersinde değişecek...Kitap akıcı bir dile sahip gerçektende keza baskı kaliteside kitabı daha okunur hale getiriyor...Kitabın olumsuz diyebileceğim tek bir yanı var oda bazı yazılarda cümlelerin devrik olması ve basım hataları bunlar diğer baskılarda düzeltilirse dört dörtlük bir kitap olmaya aday diyebilirim...

yanlış bildiğimiz bir çok şeyin doğrusu burada.ancak türk tarihinden daha fazla bahsedilmeliydi.ayrıca bir köşe yazarıyla ilgili atışma çok sıkıcı olmuş.

laf olsun diye dergilerden gazetelerden toplanmış bir kaç yazı o kadar kitap diye satmak sadece ticari getiri beklenen bir amaca hizmet. kitapyurduyla bir alakası olmamasına rağmen bu kitabı internetten aldığıma pişmanım eğer elime alıp bakmış olsaydım almazdım.

İsmiyle satan bir kitap. İçeriği çok kaliteli yazarlar tarafından doldurulan, fakat editörlerinin iyi iş çıkaramadığı bir derleme. Konular arasında tutarlılık yok. Bir önceki makale bir sonrakine zemin oluşturmuyor. Okumazsanız bişey kaybetmez, aksine boşa geçecek zamanınızı kazanmış olursunuz....

ismine aldanarak aldığım bir kitap. okuduğumda hayal kırıklığına uğradım. yazar kadrosu çok iyi ama sonlarına doğru iyice sıkıyor. kitabın içeriğine uygun bir isim seçilseydi satmayacağını düşündüğüm bir kitap. okuyucunun yanıltıldığını düşünüyorum.

En son okuduğum Resmi Tarih Yalanları
tek kelimeyle fiyasko.Tarihle ilgili olacağını düşündüğüm kitabın büyük kısmı epik baleden ve iki tane edebiyatçının karşılaştırması şeklinde sakın kitabın ismine bakıp aldanmayın.Zaman kaybı...

Kitabın adı çok iddialı ama içerik bence biraz satıhta kalmış. Yinede Mesela erzurum kongresinde alınan bir çok kararın bugüne yansımadığı veya nutuk tam da istenildiği gibi yazıldığı yahut atatürk'ün gözünden yaralanması gibi bir çok olaya yüzeysel de olsa değiniliyor. ancak çok fazla dilbilgisi yani yazım yanlışı var. dil akıcı sondan bir önceki yazarın dili hariç çok farklı bir tarzı var onun. ama herşeye rağmen alınıp okunabilir bir kitap.

Çok fazla reklamı yapılmış ve çok fazla satıyor olması bu kitabı almamda ki en büyük etkendi, yani reklam kurbanı oldum diyebilirim.Açıkçası umduğumu bulamadım, beğenmedim.

Beklentilerime cevap veremedi. Ezber bozan şeyler bekliyordum. Kitabın sonuna doğru sıkıldığımı belirtmek istiyorum. Ama okumak adına, önemli yazarlarımızın tarih üzerine düşüncelerini öğrenmiş oldum. Bir de belirtmeden edemeyeceğim; kitabın 2. baskısı olmasına rağmen yazım yanlışlarının fazla oluşu da can sıkıyor.

genel olarak resmi tarih tarih ve gerçek tarih yazımı ile ilgili konulara değinilmiş.kitap gercek anlamda istenileni vermiyor ama özellikle dil ve tarih bölümü okumaya değer.

çok yazarlı olması dilde biraz farklılaşmaya sebep olduysa da okunması keyifli bir kitap olmuş. beklentilerinizi çok yüksek tutmazsanız tam size göre diyebilirim.

Son yıllarda yeterince eleştirlmeyen bir kısmı yalan bir kısmı saptırmaca ile yazılmış resmi tarihimize ustaların yaklaşımı. Tam anlamıyla gerçeklerin yazılacağı korkularımızdan arındığımız tarih dileğiyle.

kitaptan umduğumu bulamadım.dergilerden toparlanarak yazılımış. fazla emek olmadan hazırlandığı belli oluyor. kitabın içeriği başlığı kadar dikkat çekici değil.

kitap belli bir konu hakkında bilgiler vermiyor yada şaşıracağımız şeyler söylemiyor ama okuduğumuz kitapları nasıl bir gözle bakmamız hakkında fikir sahibi olmamızı sağlıyor.