Yüzyıllık Yalnızlık (Ciltsiz) Hakkındaki Yorumlar

Bir kaç kuşağı anlatan, kuşaklar değiştikçe değişmeyenlerin de vurgulandığı birazda hüzünlü tat bırakan bir roman. Bizden çok farklı bir kültürle tanıştırıyor.

insanın okunmasını sağlamak için çabalayacağı kitaplardan biri...bir ailenin üyeleri birkaç nesil boyunca özel bir anlatımla sunuluyor okuyucuya...hem masalsı bir hava hem keskin bir bilinç...onca karakteri tanırken sıkılmamak ilgiyi kaybetmemek yazarın şahit olunması gereken özgün anlatım ve kurgu tekniğinin bir sonucu...

Kesinlikle ve kesinlikle okuduğum en güzel kitaptı...Kitabı okurken bir olayın olacağını önceden bilmenize rağmen acaba ne olacak diye merak etmeden duramıyorsunuz...Noel edebiyat ödülünü sonuna kadar hak eden bir yazar...Kitapta ki Buendina ailesi her zaman hayatımın içinde olacak....

Hayal ile gerçeğin birbirine karıştığı bir anlatım var kitapta. Gerçi hayalle gerçeğin karışması kitabı okurken hiç de tuhaf ya da olağandışı gelmiyor. Yazar, günlük hayatın olağan akışı içine, fantastik öğeleri öyle yerleştirmiş ki, okurken, bu "normal dışı" ya da "hayali" diyebileceğimiz olayların, anlatım üslubu sayesinde "normal" ve "gerçek" olayların arasında kimseyi şaşırtmadan akıp gittiğine şahit oluyoruz.

Benzersiz bir kitap diyebiliriz.Kitaba ait tek olumsuz bir eleştiri getirek olursak tabi Türk insanına göre kitap karekterlerinden Arcadio, Jose gibi isimlerin çokluğu olmuş. Kimin baba himin oğlu olduğunu anlamak için 100 sayfa okumak gerekiyor. Türkçeye çevrilirken ezberlenmesi kolay isimler konulabilirmiş.

Herkese tavsiye ederim...

Kitap; isminin içinde Arcadio geçen 5 tane , (Albay Aureliano Buendia'nın savaş sırasında peydahlattığı 17 taneyi de sayarsak) 22 tane de adında Aureliano olan karakter içermektedir. İşta bu sebeple okuduğunuz süre boyunca ilk sayfadaki soy ağacına dönüp "Bu Arcadio/Aureliano hangisiydi??!" diyerek kafayı yeseniz de, kitabı bitirdiğinizde iç çekip "Okuduğum En Güzel Kitaplar Top 10" listesine saygıyla yerleştiriyorsunuz. Yüzyıllık Yalnızlık; tarihin tekerrürden ibaret oluşunu yüzümüze yüzümüze çarpan, karakterlerinin yalnızlığını içimize işleten okunması "şiddetle" tavsiye edilecek kitaptır.

Yüzyıllık Yalnızlıktan öncesi ve sonrası diye ayırmıştım kitap okuma hayatımı. Son sayfanın son satırını okuduğumda hissettiklerimi yazıya dökebilseydim eğer Gabriel Garcia Marquez'e rakip olabileceğimi iddia edebilirdim hiç çekinmeden. Ama buradaki yorumlara bakıpta kitabı beğenmeyenlerin olduğunu görünce düşündüm bir an; Hayatımda okuduğum en güzel kitap Yüzyıllık Yalnızlıktır derken yanılıyormuyum diye. Hiç erinmedim oturdum bir daha okudum,sonuç: İlk okumamdan çok daha büyük bir hayranlık! Kitabı okuyacaklara yegane tavsiyem yorumlara bakıp objektifliklerini yitirmesinler. Marquez size Yüzyıllık bir masal sunuyor, içinde uçan, güzel bir kızın bile olduğu bir masal. Evet kitapta çok fazla buendia var, ama adam oturmuş, uğraşmış size bir soy ağacı bile çıkarmış. Kafası karşıpta soy ağacına bile bakmayanlar kim kimdi? diye düşünmekten kitabın ritmine ayak uyduramamışlarsa üstad ne yapsın?? Ellerine sağlık ihtiyar, öldüğün gün tekrar okumak üzere kitaplığımdaki en üst rafa kaldırıyorum bu muhteşem masalı. Umarım yüzüncü yaş gününde dayanamayıp tekrar okurum...

Buendia ailesinin ilginçliklerle dolu bir o kadar da mistik yüzyıllık öyküsü.Birbirine oldukça benzeyen katakter isimlerini aklınızda tutmakta zorlanabilirsiniz.Marquez'in hayalgücüne hayret etmemek elde değil.

Marquez'in en güzellerinden
çok fazla isim var. İlk bakışta karışık gelebilir. Ama mekansal ve zamansal geçişler öyle güzel anlatılmış ki ne olduğunu anlamadan kitabın içinde kayboluyrsunuz. Tasvirler çok güzel olup biten herşey yanıbaşınızdaymışcasına. Üstelik ağır bir dilide yok insanı sıkacak. Kesinlikle tavsiye edebilirm

Marquez'in edebiyat dünyasına kazandırdığı ve uzun süre etkilerinin silinmeyeceğini hatta zamanla kökleşerek yeni üsluplara gebe olacağını düşündüğüm anlatımını ölümsüzleştirdiği bu eseri okuduktan sonra ne kadar geç kalmış olduğumu hissettim.Böyle hissettirebilen ender kitapların okuduğum en güzeli.

1982 yılında nobel edebiyat ödülü alan yazarın, mistik bir masal tadında anlattığı hoş bir kitabı.Fidel Castro'ya bir gün sormuşlar : "Efendim bir daha dünyaya gelme şansınız olsaydı ne olmak isterdiniz?" Cevaben Castro düşünmeden:"Gabriel Garcia Marquez olmak isterdim"demiş.Kitabı okuduğumuzda neden böyle olduğunu daha iyi anlıyoruz.

bir filmde adını duyarak aldığım kitabı okumaya başladığımda biraz hayal kırıklığına uğradım. ilk sayfaları biraz sıkıcı geldi;ancak kitabın içine daldıkça o esrarengiz dünya beni adeta içine aldı. ilginç,şaşırtıcı, böyle bir yer yoktur dediğiniz esrarengiz bir kitap. mutlaka okuyun...

kitap anlatılmazlar okunur bu sözü tek kelimyle kanıtlayan bir kitap.herkesin okuması gereken bir kitap çünkü eminim içinde herkesi etkileyen çok başka şeyler bulup çıkakartabileceği farklı ve etkileyici bi kitap

Latin Amerika kültürünü, insanını ve gerçeğini çarpıcı ve masalsı bir anlatımla veren bir eser. Marquez, Mocondo kasabası (belkide gerçek kasabasıydı) aslında bütün Güney Amerikayı daha da ötesi bütün sömürülen dünyayı ifade ediyordu. Koca kıtanın nasıl ABD'nin gözünde "arka bahçe" yapılmak istendiğini, bunun etkili proaganda ile sevimli hale getirilip insanları kendilerine yabancılaştırıp geçmişlerini unutturulduğunu (unutma hastalığı bölümü) masalsı bir üslup ile vermektedir.

benim, okumanizi tavsiye edecegim ilk romanlardan biri Gabriel Garcia Marquez den YUZYILLIK YALNIZLIK olcak...tum zamanlarin en ulu kitaplarindan biri olarak kabul ediliyo hatta guney amerikalilarin kutsal kitabi sayiliyo...okuyanlar bikac gun yalniz kalmaya mahkum cunku bu kitap ele yapisiyo...buyulu bi anlatim, ustaca bi kurgu...
soyunu yuzyil surdurebilmis, cok farkli karakterlere sahip bireylerden olusan bi aile anlatiliyo. okurken bu soy butun insanlar, yuzyil butun tarih, gectigi yer ise butun yeryuzuymus gibi geliyo insana...

Bazen "evet, ben de tam bunu söylemek istemiştim" diye geçirir insan içinden; Marquez böyle anlatıyor. Okurken yaşıyorsunuz adeta. Bence almış olduğu ödülü fazlasıyla haketmiş. keşke daha önce okusaymışım..

bir ailenin -hatta onlarla beraber kasabanın- cağlar boyu süren tarihini anlatan harika kitap.kitapta olağanüstü olaylar o kadar doğallıkla anlatır ki bir süre sonra siz de o gerçekliğe! kendinizi kaptırırsınız.aynı isimler aynı olaylar tekrarlanır ama hiç bıkmazsınız.kitabın enfesliğinin bir nedeni de türkçeye cok güzel cevrilmesidir. seçkin selvi bazı yerlerde kitabın gerçekten türkçe yazıldığı hissini uyandıracak kadar ustadır.

iyi kalpli erendira'yı okuyarak tanıdım marquez'i.Yüz yıllık yalnızlık'sa beni çok derin bir şekilde etkiledi.Nasıl bir insan bu kadar güzel yazabilir diye.Kökleri çok sağlam olmalı diye düşünmüştüm.Kitabı ne kadar sevmişsem yazmayı bıraktığını duyduğumda o kdadar üzüldüm.Farklı bir dünyada yaşamayı tercih edenlerin baş yapıtı olabilecek bir kitap

Her sayfasında sizi bir süprizin beklediği bir kitap. Olaylar arka arkaya geliyor ve bazen takip etmekte zorlanıyorsunuz. Bu ailede karakterleri karıştırmamanız imkansız; kim kimin oğluydu, kimin torunuydu... Yazarın yaratıcılığı, olayları kurgulayışı gerçekten harika ama okuyucu olayları takip ederken kitabın tadına varamıyor. Kitap sürükleyici absürt yapıda bir eser.

gabriel garcia marquezin masallar ülkesine yapacağınız bu düşsel yolculukta birbiri ardına tekrarlanan içiçe geçmiş yüzyıllık yalnızlık öyküleri bulacaksınız.mutlu sonlara hasret sıradan öyküler. bu yolculuğa çıkarken yanınıza hiç bir şey almayın(gittiğiniz yerde size ait bir çok şey bulacaksınız),ve sakın geri dönerken kendinizi orda unutmayın.ha birde asla kendinize şu soruyu sormayın.'ben de...?'

Gabriel Marcia Marquez,Tanrı'nın insanlara armağan ettiği en özel kalemlerden birisi bence.Şu ana kadar okuduğum tüm kitapları muhteşem.Yüzyıllık Yalnızlık öylesine mistik bir havaya çekiyorki insanı bir an için gözlerinizi kapatıp kendinizi onlardan birisi giibi hayal ediyorsunuz.
Her satırda kendinize şu soruyu soruyorsunuz ? Nasıl böyle yazabiliyor.Bir insanın hayal gücünün muhteşem şölenini herkes okumalı bence.Kendisi dünyada tanışmayı en çok istediğim insandır.

"Bunalttığını sandığım her satırın aslında beni daha da keyiflendirdiğini anladığım bir kitap"

Marquezin hemen hemen tüm kitaplarını okudum. Belkide içlerinde en çok zevk alarak okuduğum kitabı da yüzyıllık yalnızlıktı. Uzun zaman oldu ama yanlış hatırlamıyorsam bu kitapta sonra bu kadarı aldım. İnsanın gerçekle gerçek olmayanı ayırt edemeceği güzellikte bir kitap aklınızın bir köşesinde hep acaba kalıyor. Herkesin aynı tadı alacağını düşünüyorum

Kısaca, okuduğum en harika saçmalık diyebilirim.zevkle okudum.Bazen mide bulandırıcı oluyordu bazen nefret ederek okudum ama yine de zevkle okudum.karamsarlığı , bunalımı seven bu kitabı hemen alsın.

Gerçek dünya ile bağlarınızı biraz gevşetmek istediğinizde okuyabileceğiniz kitaplardan "yüzyıllık yalnızlık".. Ama bir müddet sonra birbirine benzer olaylar dizisinin aşırı tekrarı ve insanı içine sürüklediği karamsar hava okuru kitabı bir an önce bitirmeye yönlendiriyor. Kitabın bitişi çok trajik olmuş. Açıkçası böyle bir hayal gücü karşısında midem bulandı. Bu tür şeyleri yazıya aktarmayı pek sağlıklı bir ruh halinin sonucu olarak görmüyorum.

ispanyollara karşı varolan ilgim sonucu okumaya başladığım bu roman diyebilirim ki 150 sayfa ile sınırlanabilecek ancak yüzyıllık zaman diliminin doldurulması amaçlı uzatılarak bitmez tükenmez ve illallah dedirten 403 sayfası ile marquez'in üslubunun yeterince anlaşılmasını sağlıyor..kitap, yüzyıllık zaman süreci içinde, bir ailedeki ilişkileri daha açık bir tabirle entrikaları anlatarak dolaylı mesajlar veriyor..mesajları çıkarmak bize kalıyor..her şeyi marquez'den beklememek gerek kanımca.

Yüzyillik yalnizlik,banada cok tavsiye edilen,herkesin okumasi gereken bir kitap olarak söylendi..Evet hayalgücününde ötesine cikilmis bir kitap,dinmeyen yagmurlar,köyde mezarligin olmayisi,insanlarin ölmemesi ama daha neler neler..Ama kitablar degerlendirebildiginiz ölcüde iyidir,güzeldir,önemli olan birseyler alabilmektir..Bence biraz masal-destansi gibi..Bir kentin bir ailenin yüzyillik hayati gelismeleri..bence alinacak cok sey var..Herkesin okumasi gereken kitap diye düsünüyorum..Harika

Dış dünyayı ve yenilikleri çingeneler vasıtası ile öğrenen bir toplum ve bu toplum içerisindeki bi adam. yenilenen bir toplumun yaşamı ve düzenli bir toplumsallığa gidiş..Bu kitapta bulunabilecek şylerden bir kısmı bunun yanında garcia marques in tarzı ve kendi ülkesinde kitaplarının basımının engellenmesini vasiyet etmesi tamamen ilginç anekdotlarla dolu...