Semerkant Hakkındaki Yorumlar

Kitap tarihin tozlu sayfalarından başlıyor.Yazar önce eldeki rubaiyatın yazılış amacı ve sürecine iniyor.Ömer Hayyam, Hasan Sabbah, Melikşah gibi karakterleri bize önceden sunuyor.Kitabın ortalarına doğru ise kitabın asıl kahramanı ortaya çıkıyor.Bu kahraman 19. yy'ın İran'ına gizemli bir seyahat yapıyor ve Bağımsız İran için mücadele ediyor.Kahramanlar çok ilginç.Yazar olduğu gibi okura sunmuş.Ansiklopedik bilgileri öykü biçiminde anlatması çok güzel.Finali ise çok ilginç ve karmaşık.Okunmasını tavsiye ederim.

Harika bi kitap.Amin Maalouf'un okuduğum3.kitabı ve yazarın kurgusu,üslubu gerçekten hayran bıraktıracak cinsten.Bu kitapta İran'ı,Hayyam'ı,Hasan Sabbah'ı daha fazla tanıma hissi duyuyorsunuz içinizde...

Kitap yüzyılları biraraya toplamış ve sıkılmadan bu yüzyıllar arasında yaşananları okuyorsunuz herşey çok güzel ancak sadece kitabın sonuna geldiğimde acaba kitabın sayfaları eksik olabilirmi diye kontrol etmeme neden oldu..

yazarin okudugum ilk kitabi. Metheldigi kadar varmis. Bir anda Nizamülkün, Hayyamin ve Hasan sabahin dünyasinda buluyorsunuz kendinizi. sadece son kismini cok sikici hattta uzatilmis buldum. Günümüze gelene dek anlatilan ayni zamanda bilgi de verici fakat son bölüm zor ilerleyen ve biraz fazla uzatilmis kismi idi.

Eskiden beri, İran kültürü hep ilgimi çekmiştir. Bu kitap sayesinde İran kültürü ile birlikte, Ömer Hayyam, Hasan Sabbah, Cihan gibi o dönemlere ait birçok önemli karakteri öğrenmiş oldum. Kitap sizi alıp 1000 yıl öncesine götürüp adeta o dönemleri yaşatıyor. Kitabın özellikle ilk bölümü muhteşem, dili çok akıcı ve anlaşılır. Kurgusu çok iyi.Son dönemlerde okuduğum en iyi kitaplardan bir tanesi olarak yerini aldı kitaplığımda.

Selçuklular dönemininin kıyıcığında geçivermiş bir hikaye etrafında dönerken Maalouf, birtakım olayların arkasında gizli kalmış noktaları ortaya çıkarmaya çalışmış. Ortadoğu kökenli yazar geçmişimizin izlerinde birtakım bilgileri bize sunmuş. Atalarımızın tarihini okurken bazı noktaları kaçırmışım veya tarih kitapları atalarımızın iyi yönlerini ele almışta sıkıntılı dönemlerini atlayıvermiş.

Ben bilmiyordum mesela Malazgirt Savaşı komutanı, Türklere Anadolu’nun kapısını açan Sultan Alpaslan’ın tahtında hançerlendiğini... Fetihlerin babası olarak anılan Sultan Melikşah’ın Bağdat’ta zehirlenerek öldürülmesi ve Selçuklu hükümdarları kadar ünlü vezir, Nizam-ül Mülk’ün (belki de zamanın terör örgütü denilebilir); Hasan Sabbah komutanlığındaki Alamuth Kalesi fedailerinden (ki bunlar Selçukluların üst düzey yetkililerini öldürme eğitimi almışlar) birisi tarafından hançerlenmesi’ni hiç okumamıştım. Romanda bu bilgileri okuyunca merak edip araştırdım; doğrum imiş.

Tarih öğreten okunası bir kitap

Amin Maalouf'un 'semerkant' adlı romanın İlk iki bölümü çok güzel ve akıcı ama sonra duraklıyor ve finalde doruga ulaşıyor.heleki hayyamın o dörtlüğü yokmu.
'Yaşam soloğumuzun kaynağını soruyorsun
Çok uzun bir hikayeyi özetlemek gerekirse
Derim ki çıkmış ummanın derinliklerinden
Sonra umman yutuvermiş onu yeniden.'

İnanılmaz bir sunuş ve işleyiş. Öyleki kitabı siz okumuyorsunuz size konuşuyor. Gözleriniz devamlı yazarı, "sesin sahibi"ni arıyor. Verdiği mesajlar hiç bütünde yama gibi durmuyor. Enfes bir yolculuk. Keşke bitmeseydi dedirtecek cinsten.

amin Maalouf anlatımı güçlü bir yazar.Onun hemen hemen tüm kitaplarını okudum ve hiç sıkılmadan .Ömer Hayyam ismini duymuştum ama bu kitabı okuduktan sonra onu çok merak ettim ve şiirleriyle tanıştım.Bence okunmaya değer bir eser.

Tarihi içerikli romanlarda çok hassas davranırım. Çünkü 300-400 sayfa yalan yanlış bilgi okumak istemem. Semerkant’ı aldığımda da aynı duygular içersindeydim. Bazı çarpık bilgiler olsa da yazarın üslubu ve doğuyu betimleyişi kitabı bir solukta okutuyor size. Hayyam dönemini merak etmeseniz de, keyif alarak okuyacağınızdan eminim. Gezi inceleme kısmı sizi sıkabilir. Beni sıktı.

Okuduğum en iyi tarihi romanlardan biri... Bir tarihçi olarak ben bu kitabın kapsadığı zenginliği ansiklopedilerde, kapsadığı aksiyonu filmlerde görmedim. Gerçek bir klasik...

Bu kitap da Amin Maalouf'un diğer eserleri gibi gerçekten sürükleyici bir roman... Ömer Hayyam'ın hayatı çevresinde gelişen olaylar masalsı bir dille anlatılırken, Hayyam'ın ünlü eseri Rubaiyat'ın başına gelenlerin dile getirildiği ikinci bölümde roman daha da sürükleyici bir hal alıyor. Kitabı okumaktan kendimi öylesine alamadım ki, güneşin altında saatlerce oturmuşum ve bronzlaşayım derken farkına varmadan adeta kavrulmuşum

Amin Maalouf,Afrikalı Leo'dan sonra bir kez Doğu'ya;İran'a bakıyor.Omer Hayyam'ın Rubaiyatının cevresinde donen içiçe iki oyku.
1072 yılında,Hayyam'ın Semerkant'ında baslayan ve 1912'de Atlantik'te bitmeyen bir seruven...
Bir el yazmasının yazılışının ve yuzlerce yıl sonra okunurken onun ve İran'ın tarihinin de okunusunun oykusu

Kitabı öğretmenimin tavsiyesiyle okudum ve gerçekten çok beğendim. daha önce de bu konuyla ilgili alamut kalesini okumuştum. bu yüzden konuya yabancı değilim. semerkant alamuta nazaran daha gerçekçi ve üzerinde daha çok araştırma yapıldığı bariz. örneğin sabbah nizam ve hayyamın okul arkadaşları olduğu söyleniyordu alamutta fakat semerkantta ise bu efsane yalanlanıyor.nizamın hayyamdan 30 yaş büyük olduğu ve sabbahla hayyamın da bir handa tanıştıkları söyleniyor ve bunun kaynaklara dayandırılarak yapılması en güzeli. tebrik ediyorum amin maaloufu ve bu kitabı herkese tavsiye ediyorumm.

Ilk olarak "Semerkant" kitabi ile tanidigim Amin Maalouf, inanilmaz bir hikayeci. Anlatimindaki akicilik beni, onun tum kitaplarini cok yakindan takip etmeye itti. Ve su anda okumadigim kitabi kalmadi ve yenisini dort gozle bekliyorum. Onun kitaplarini okumak, beni o tarihi kesitlerde gerceklesen olaylarin dus alemine tasiyor. Onda Yasar Kemal'in hikayelerinin gerceklik/destansilik tadini aliyorum.

tarihe ilgi duyan herkesin mutlaka okuması gerek bir kitap. Amin Malouf tarihi olayları işleyişi açısından bence tarafsız diyebileceğimiz nadir yazarlardan biri.Semerkant' ta en iyi eserlerinden biri diye düşünüyorum. kesinlikle sıkıcı değil, eserlerinin tümünde ortak özellik; olayların çok iyi kugulanarak bir bütün olarak işlenmesi.okuyucuyu sayfalarca sürüklüyor,bir bakıyorsunuz kitabı yarılamışsınız. kitabı kapatırken aklınız orda kalıyor.
Hayyam'ı anlatışı; son derece yalın,gereksiz ayrıntılar yok. okul zamanlarından aklımızda kalan Nizamülmülk,Hasan Sabbah,Melikşah gibi karakterleri işleyişi tarafsız ve iyi bir araştırmanın ürünü bence.yazarın sağlam bir alt yapıya sahip olduğunu hissettiriyor.

Ömer Hayyam'ın Yazma'sının ve rubaiyatlarının etrafında dönen, İran tarihini bizlere sunmuş, çok iyi kurgulanan şahane bir eser. Okurken çok zevk alacağınızı düşünüyorum. SAYGILAR...

maalouf deyince akla gelen ilk roman bazı diğer arkadaşların dediği gibi.benimde okuduğum ilk kitabıydı.hayyam a özel ilgim olduğundan dolayı aldım okudum.güzel bir kurgu ve akıcı bir dili var.sabbah ile olan ilişkileri iyi bir öykü çerçevisinde verilmiş.herkes hayyam'ın şiirlerini kendi bakış açısına göre yorumlayabilir.yerine göre tasavvufi gelebilir yerine göre ise adam şarapçı denebilir.bakış açısına bağlı.romanı tavsiye ediyorum.ben 2sene önce okumuştum ve çabucak bitmişti. şu ana kadar okuduğum ölümcül kimlikler denemesini ve doğunun limanlarını da tavsiye ederim.kitaplarında yazılanları araştırma isteği uyandırıyor içinde.

Hayatımda okuduğum en güzel romanlardan birisi. Kesinlikle okunmalı.

İnsanların inançlar ve dinler aracılığıyla nasıl kolay kandırılabileceği ve aldatılabileceği gerçeğini çok güzel yansıtmış. Kesinlikle tavsiye ediyorum. Bu kitabı okumayan kalmamalı.

Gene harika bir kitap.Keşke tarihi okullarda böyle hikaye gibi anlatsalar.O kadar akılda kalıcıki artık tarihin o sayfasını asla unutmam.Ancak okurla bu kitaptan önce yada sonra Alamut Kalesi kitabını okumalarını tavsiye ediyorum.Çünki roman kahramanlarından biri olan Hasan Sabbah'ın hayatını bu kitaptan detaylı olarak öğrenebilirsiniz.Yanlız kitabın ikinci yarısını çok kopuk buldum.Sanki ayrı bir roman gibiydi.Ama genede tavsiye ederim.Elinizden bırakamayacaksınız.

A.Malouf un okuduğum kitapları içinde en güzeli semarkant diyebilirim.Hayyamı bilirdim ve burda tekrar karşılaşmak çok güzeldi.Tarihe bu gibi yapıtlarla ulaşıp bilgi sahibi olmak oldukça haz vericiydi.

Herşey çok güzel giderken kahramanın batan
Ttanik'ten kurtuluşu,kitapta geçen onca güzel sözlerin ve yaşananların üzerine çok adice geldi bana.Sadece kadın ve çocuklar alınırken,adamımız nasıl biner o filikaya.Kahramanı gemiden kurtarmak gerekiyordu.Çünkü kitabı yazacak biri lazımdı.Amin Malouf çok kolay geçiştirmiş o kısmı.keşke biraz daha düşünüp daha insani bir karakter yükleseydi kitapta kendi yerine koyduğu yazara.belkide kendini eleştirmiştir kimbilir...
ama kitap çoğu gençte,ben de dahil çığır açmış bir kitaptır.Hayyamın dinimizi karanlığa sürükleyen cehalete yakarışları hepimizi ayağa kaldırdı ve kalbimizden geleni tasdik edip bir daha düşünmemizi sağladı.Hayyamı bize daha iyi tanıtan Amin Malouf'a teşekkürler..

Evet yaklaşık 1000 yıl öncesinin siyasal ortamında bir de ömer hayyamın aşkıda var bu kitapta ve çağımızdaki irandaki, siyasal gelişmelerve tam bitti derken hayaymın el yazmalarının batan titanikte kaybolması yani yazarın tarihi günümüze taşıması kitaba ap ayrı bir heyecen katmıştır bence.

Tarih meraklılarına mükemmel bir kaynak niteliğinde olan bir kitap. Romansal anlatımının yanında yer yer yine tarihi olaylar ve kişiler hakkında bilgi vermesi bir o kadar daha lezzetli oluyor. Okumaya başlanıldığı anda tarihin yaprakları arasında akşam güneşinin kızıllığına sahip bir gökyüzünde uçmaya ve ülkelerin siyasi olaylarını, entrikalarını, aşklarını uçan bir halının üzerinde seyre dalıyorsunuz. Geçmişe paralel bşr şekilde daha sonraki yüzyıllarda aynı topraklar üzerinde yaşananlara şahitlik ediyorsunuz. Tarihin bir nebze de olsa tekerrürüne şaşıyoruz okudukça. Birbiri içerisine geçmiş ve denildiği gibi bitmeyecek bir hikayenin hikayesi...Okurken her türlü devirde, asırda yaşanmak istenen aşkın güllerinin kokusunu duymak, peşinden koşmaya değecek sırları öğrenmek, hayatın ve çok şeyin anlamını sorgulayan veya sorgulamak isteyenler mutlaka okusun....

Yazarın okuduğum ilk kitabı.Bu kitabı okuduktan sonra tüm kitaplarını okumaya karar verdim.Pek çoğunu okudum.Kitap iki bölümden oluşuyor gibi. Bence ilk bölüm daha güzel.Usta yazar ilk bölümde Ömer Hayyam dan bahsediyor.Mutlaka okumalısınız.

Doğu ve batı karşılaş(tır)malarına -kültür,siyaset,dünya görüşü- yer veriyor.Kendine has bir uslup geliştirmiş olan yazar,doğunun açmazlarına,sosyal yaşam detaylarına okuyucuyu çekerek, adeta o dönemlere götürüyor.

Amin Maalouf sayesinde her kitapta ayrı ayrı tarihlere, dönemlere yolculuklar beni heyecanlandırıyor.Bu gezintiler esnasında ise tanıştıgımız gerçek veya kurgu olsun karakterleri tanımak, araştırmak..Basmakalıp söylentilerin ötesinde tanışmak imkanı buldugumuz Ömer Hayyam gibi..

Kitabın konusu Ömer Hayyam ve Elyazması kitabı. Farklı bir bakış açısıyla irdelenmiş geçmiş ve yakın tarihe köprü olmuş bir eser.Zevkle okunacak , alınca elinizden düşüremeyeceğiniz, bir solukta okunacak bir kitap SEMERKANT

Ömer Hayyam'ı farklı yönleriyle okura gsteren,onunla birlikte şarap içiren,akşamları yıldızları seyrettiren , içinde bir tutam aşkında barındığı harika bir Amin Maalouf eseri

tarihi olayları ve kişileri roman motifi içinde başarıyla kullanan bir yazar. çoğu kitabında bu duruma rastlıyoruz. o zamanın önemli kişi ve olaylarıyla roman kahramanlarının başından geçen olayları başarılı bir biçimde buluşturuyor. bu romanında da böyle bir durum söz konusu.

Amin Maalouf'un "Semerkant" adlı eseri birçok tarihi şahsiyeti ve kenti içinde barındıran ve okuyucuyu Ortadoğu topraklarında yolculuğa çıkaran bir kitap.Her ne kadar Lübnan doğumlu bir yazar olsada uzun süredir Paris'te yaşadığından olsa gerek bir oryantalist gibi Ortadoğu tarihine ve topraklarına baklamayı yeğlediği dikkati çekiyor.Yzar esas itibariyle dağınık haldeki bilgileri bir kitabın içinde harmanlamış.Kitap kendi içinde farklı konuları ihitva eden bir eser.Örneğin;Ömer Hayyam'ın rubaiyat(dörtlükler)'ı ve sevdiği kadın Cihan ile arasındaki aşk,Hasan Sabbah ve fedaileri,Alamut kalesi,Cemalettin Afgani ve siyasi hayatı,İran devrimi ve batı demokrasisi,Nizamimülk ve devlet adamlığı gibi geniş bir yelpazeyi içeren konularla içiçe geçmiş bir kitap.Özellikle tarihi romanlara ilgi duyanlar için okumalarını salık verecğim bir kitap.

"sabreden, bekleyen Doğu´nun, her zaman atılmayı seven Batı´nın ritmiyle" başedemeyip dağılmasını, Ömer Hayyam´ın el yazması Rubaiyat´ının peşinde yolculuk ederken öğreniyorsunuz. Tabii Hayyam´ın hayatından, kitabın ilk bölümünde sunulan kesitlerle birlikte. Mutlaka okunmalı...

Benim bir solukta okuduğum nadir romanlardandır.Tarihle macerayı,aşkla dini,geleneklere kadar çok geniş bir yelpazede sürükleyici gerçek bir roman.Herkese tavsiye ederim.Özellikle Hayyamın yaşamına ve İranın devrimine tanıklık ediceksiniz

Okurken hayretler içerisinde kaldığım bir kitap semerkant.Hala okumayan kaç kişi kaldı bilmiyorum ama kendini tarihin sayfalarında gezinirken görmek isteyenlere tavsiye ederim.Ömer Hayyam' günümüzden bugüne adını nasıl taşıdığı yaptığı çalışmaları ve doğu her şey bu kitapta...

Keşke okunacak daha bir sürü kitap olmasa da, ben de kitabı satın alıp kütüphaneme koysam (daha önce arkadaşımdan alıp okumuştum) da oğlum da okusa, onun çocuğu da okusa...okusa da aydınlansa, rubailerle tanışsa, fanatizmi görse, hoşgörüyü görse, günümüzün terör hareketlerini temelini görse.. görse de şaşırsa..

kitap 4 kısımdan oluşuyor.kitabın ilk 2 bölümünde ömer hayyamın hayatından kesitler anlatılıyor, oldukça sürükleyici ve etkileyici.Son 2 bölümünde iran rejimi ile ilgili yazarın bu bölümlerini biraz kafa karıştırıcı buldum.ilk 2 bölümde sürükleyicilik, yalınlık yok.Ama yine de okunulası bir kitap.

Bu kitabı okuduktan sonra doğuya karşı bir ilgi başladı.Özelliklede Ömer Hayyam'a karşı.Kitabı elimden düşürmeden bir solukta okudum.Okurken de bir sürü şey öğrendim.Bir elim kitapta bir elim araştırma da oldu.Çok zevkli bir kitaptı.

gerçekten çok güzel bir kitap.kitap çok akıcı bunun yanı sıra yazarın kendine has bir üslupla sürükleyiciliği var.kitapda geçen hasan sabbah,ömer hayyam,nizamülmülk gibi karakterler zaten birer tarih kişileri olduğundan kitap daha bir ilgi çekici.amin maalouf u okumanızı TAVSİYE EDERİM....

İran'ı ve Ömer Hayyam meraklıları güzel vakit geçirecekler bu kitapla.İran'ın mistik havası ve felsefi düşünceler arasında geçen olaylarlar.Bu kitaptan sonra yazarın diğer romanlarını okumaktan kendinizi alamayacaksınız...

Okuduğum en iyi roman kurgularından birisi. Büyük bir tarih sahnesinde geçen olaylar hem eski islam devletlerinin bilime bakış şekli, hem doğu batı arasındaki kültür etkileşimi, hem de sonu Namık Kemal'e kadar ulaşan polisiye bir heyecanını sonuna kadar iliklerimizde hissetmemizi sağlıyor. Gerçekten gayet bilgilendirici ve okuması zevkli bir kitap. Okunması gerekenler listeme ekledim ve kesinlikle tavsiye ediyorum.

Yıllar önce okuduğum bu kitap ilk Amin Maalouf kitabı. Bu kitaptan sonra fanatiği olabilirsiniz yazarın. Çünkü bir solukta okunuyor kitap. Ön yargılı değilseniz bir çok şeyi kabul ediyorsunuz. ama bir kaç kitap sonra devamlı doğu ile uğraşması insanın kafasında soru işaretleri bırakıyor ve art niyet arıyorsunuz. Sanki bazı fikirleri empoze etmeye çalışıyor ve doğu insanın kafasını karıştırmaya çalışıyormuş gibi.
Kitap hakkında ise; Kitap edebi açıdan çok güzel bir tat bırakıyor insanda. İnsanı okurken yormuyor, sıkmıyor, İran’da geçtiği için bin bir gece masalı gibi geçiyor . Amin Maalouf’un Afrikalı Leo ile birlikte okuduğum en zevkli kitabı. Ben Semerkant kitabını okuyun derim. (Okuma alışkanlığınız için kesinlikle olumlu etkisi olur.) Ama yazarın kitaplarını üst üste okumayın aralıklarla okuyun Yoksa onun fikirleri ile bakmaya başlıyorsunuz doğu tarihine.
Bu kitabı okuduğunuzda Ömer Hayyam hayranı olacaksınız. O yüzden tavsiye Ömer Hayam Rubaileri okuyacaksanız cem yayınlarından Sabahattin Eyüboğlu’nun Türkçeleştirdiği Hayyam Bütün Dörtlükler kitabını tavsiye ederim.

Bu kitaptan sonra "Fedailerin kalesi Alamut" okumalısınız. çünkü kitaplar birbirleriyle bağlantılı. fakat birbiriyle çelişki yaşayan olaylar var ama ikisi de birbiribinden güzel kitaplar. Herkesin kitaplığında bulunmalı bence...

Bir kitap bu kadar yorum aldıysa boşuna alamıstır.Bir sebebi vardır muhakkak.Bu kitap hakkında sadece sunu soylemek istiyorum o bir hazine ve ben istiyorum ki herkesin bir hazinesi olsun. Ben bu kitabı bir günde okudum onun yuzunden derse gidemedim eger cok onemli işiniz varsa bu kitaba o işinizi hallettikten sonra baslayın cunku kitaba dalıp herşeyi unutabilirsiniz..İyi okumalar....

Hiç çatı katları düşlediniz mi.. Ya da tesadüfen bulduğunuz bir oda. Ve içinde bir sandık var. Sandık açıldığında türlü giysiler, kostümler ( ben bunları düşündüğümde çocuk olduğum için oyuncaklar :P) ve bir günlük...
Amin Maalof bir günlüğü anlatmıyor belki ama bana işte o tadı veriyor. Hayyam ın hayatına yaşadığı döneme dokunuyormuşum hissini..
Okuduğuma sevindiğim biraz aksak ilerlemiş bir kitaptı.
Benim aklımda en net olarak kalan yeri karısı "cihan " ile tanışması ve oğretmeninin onu uyarmasıydı.

Cihan da Hayyam gibi bir şairdir ve sarayda yaşamaktadır. Düşünme şekli, bakış açısı, güzelliği Hayyamı daha ilk saniyeden etkiler. Ogretmeni ise onu uyarır..
" Sana agzınla tepsiden altın alman önerildiğinde sen yapmadın o yaptı.ve işte bu sizi ayıracak " der.
Ve nitekim öyle de olur. Ve bence bu çok hoş bir "özetleme".

Nizam ül mülk , Hasan Sabbah ve Hayyamın yapılarını daha yakından incelemek gerekiyor. Ve bir kez daha okursam bunun üzerinde duracağım.

Kitabın çok geçmiş zamandan yakın zamana uzanması bence içindeki en güzel süprizlerden biriydi...

Maalouf'un okuduğum ilk kitabı tek kelimeyle muhteşem. tarih bölümündeki arkadaşlara zorunlu olarak hocaları okutuyormuş, ilk önce ders kitabı diye düşündüm sonra merak edip bende okudum böylelikle bende bir Maalouf saplantısı başladı diğer kitaplarını da oldukça başarılı bulmama rağmen semerkant tam bir ne? anlatacak kelime bulamıyorum. düşsel, şiirsel, masal tadında... artık okuyun kendiniz karar verin. ama kesinlikle okuyun. hani bazı kitaplar vardır insan kendini kötü hisseder okuyup rahatlamak ister ya da iyi hisseder yine okumak ister işte öyle bir kitap ben tekrar tekrar okudum ve her seferinde bambaşka tatlar aldım. mutlaka okuyun

"İçerik - Konu ; Bir kitabın varoluşu ve yok oluşu anlatılırken paralelindeki insanların öyküsü ve sürpriz son. Yazar İran asıllı olduğu için olaylara her kendi penceresinden bakmış. Katılmayabilirsiniz. Nitekim ben katılmıyorum ( Özellikle Nizamiye ve Hasan Sabah'ı tarihteki oturttuğu konumlarına katılmıyorum.)
Teknik ;Anlatım şekli kendine özgü . Oldukça akıcı gecmiş ile bu güne geçişleri oldukça ustaca yapılmış denge kaybedilmemiş. Her iki taraftaki merak sürekli canlı tutulmuş.
Tavsiye ; Roman olduğu gerçeği dikkate alınarak okunmalı."

bu kadar akıcı etkileyici tarihsel gerçekleri anlatan başka bi kitap okumadım.ömer hayyamın hayatında iranın bütün tarihini kalıcı bi şekilde okurlarına veren semerkant kitabının yazarını kutluyor bu tür kitapların devamını bekliorum çünkü çıkarsa okuyacağım

yazarın ilk okuduğum kitabı... belkide ilk defa bu kitapta insanın istediği şahsı istediği kılığa sokabileceğini ondan olduğundan daha farklı hasletlerden oluşan bir kişilik ortaya çıkarabileceğini öğrendim. eğer bu farklılığı görmek istiyosanız okuyun...

Diğer yorumları okumadım etkilenmek istemedim. Yazar, Amin Maalouf gibi özgün olmak istedim.
Kitabın ve 11. yuzyil edebiyatinin kahramani Ömer Hayyam gibi
bildigimi yazmak istedim.

"Yaptığım kötülükleri, kötülükle cezlandıracaksan sen, ne kalır farkın senin benden." demis.

Hatta, Kendisi icin T"anriya inanmiyor " denildiginde, "Inanmasaydim ona seslenir miydim hic ?" diye cavap vermis Hayyam.

Kitap bir şiir gibi akıyor. Amin Maalouf bizi Ömer'in dizelerinde yaşatıyor. Türk - Arap - Acem toplumlarını 1070'li yillardan alip 1900'lu yillara kadar getiriyor.
Sahsi ilgim olan bu bolge ve tarihine katkıları, akıcı okunuşu, verdiği pratik bilgiler (X harifinin Araplardan geçtiği vs gibi) benim kitaba bağlanmamı sağladı.
Şiddetle tavsiye ederim. Kendisinin fazla bilinmeyen "Arapların gözünden haçlı seferleri" kitabı'nı okuyan ve inanılmaz lezzet alan biri olarak, aynı hatta daha fazla haz duyarak okuduğumu belirtirim. Alınmalı, okunmalı, tavsiye etmeli.

bir arkadaş tavsiyesiyle edindiğim bu kitap müthiş duygular uyandırdı bende. doğunun gizemli dünyası içinde bir düş yolculuğuna çıkardı. kitap okuma alışkanlığı edinmek isteyenler için tam bir başlangıç kitapı olabilir. tek kelimeyle bir başyapıt