Alamut: Fedailerin Kalesi Hakkındaki Yorumlar

Gerçekten çok zeki bir insan Hasan İbni Sabbah. Fakat zekasını insanlığın yararı için kullansaymış adını bir romandan değil insanların ağzından duyardık. İnsanları gerçekten kendine inandırarak kandırmayı becermiş. Üstün yetenklerinden dolayı kendisine hayran kaldım diyebilirim. En çarpıcı olay galiba oğlunu öldürtmesiydi. Ayrıca insanların sanki böyle büyük bir uğurda ölüyormuş gibi hissetmeleri de aslında onlar içinde daha iyi olmuş. Günümüzde de böyle bir insan mevcut. Bu olayın modernize edilmiş bir şekli bence ülkemizde de yaşanacak.

Hasan Sabbah ve Ömer Hayyam ın okul arkadaşları olduğunu, başvezir Nizamülmülk ün aslında Hasan Sabbah kurbanı olduğunu biliyor muydunuz? Zeki insanların, birtakım grupları nasıl arkalarından sürükleyebileceklerini okuyarak görmek için güzel bir kitap. Cennet vaatleriyle insanların kanına girerek bu dünyada herşeyin küçük insanlara yaptırılabileceğini bence bu kitaptan okumalısınız. Yazarın dili akıcı, sarıcı ve tasfirleri etkileyici. Yapılması gereken önemli işleriniz varsa, vaktiniz darsa hiç başlamayın derim, bitirmeden bırakamıyorsunuz.

Şimdiye kadar okuduğum ve beni en çok etkileyen kitaplardan biridir. Aldığınızda elinizden bırakamıyorsunuz cidden. Bir önceki yorumun sahibi arkadaşa katılıyorum. Bir bölüm bir bölüm diye diye uyumadan önce 4 bölüm bitirip uykusuz kaldığım güzel bir kitap.MUTLAKA OKUNMALI...!

Okuduğum en güzel kitraplardan biri . Gecenin bir yarısı bir sayfa bir sayfa daha diyerek 50-60 sayfa fazldan okuduğum ve her seferinde elimden zorla bıraktığım bir kitaptı. Konusuda çok ilginç Selçukluları devirme planı yapan Hasan Sabbah'ın insanları nasıl etkisi altına aldığı ve Selçuklu sultanını nasıl öldürdüğü anlatılıyor. Tekrar ediyorum Çok büyük zevk duyarak okunacak bir kitap.

yazar çok başarılı. kitap sürükleyiciliğinden hiçbir şey kaybetmiyor. Kitabın içinde felsefi öğeler de bulunması okuyucunun ilgisini canlı tutuyor. Ayrıca o dönemi ve Hasan Sabbah'ı çok iyi anlatıyor. İsmaili tarikatı hakkında yeterince bilgi edinmemizi sağlıyor.

harika sürükleyici bir kitap.yazar, mükemmel bir araştırma,yorum ve heyecanla yazmış kitabı.okurken adeta kendini konu içinde bir yerlere koyup beraber düşünüyorsun.ben olsaydım dediğin yerlerde yazar çarpıcı gelişmelerle düşünülenden farklı bır hikayeyle yanıltıp kendine daha çok çekiyor....
TARİH ANLATAN KİTAPLARARASINDA ÖNEMLİ BİR YAPIT.Amin maulof'un semerkant yapıtında karşılaşmıştım HASAN SABBAH ve HAYYAMLA onların yaşadığı dönemin ve İSMAİLİ tarikatı(ki neredeyse DEVLET oluyorlardı) hakkında yazılmış her yayın taraflı tarafsız okunmaya değerdir..
HERKESLERE İYİ OKUMALAR...........

Wladimir Bartol 1903 yılında Trieste civarında küçük bir sloven şehrinde dünyaya gelmiştir. Wladimir Bartol, Fransız kültürü almış olan anne ve babasının etkisiyle, yirmili yıllarda sorbon’da tahsil gördü. Yüksek öğreniminin büyük kısmını, anayurdunun başkenti olan Ljubliana şehrinde tamamladı. Öğrenim gördüğü dalları, bakış açılarına göre, gelişigüzel veya ansiklopedik olarak tanımlamak mümkündür: Felsefe, psikoloji (Bartol, Freud’un o zamanlar pek tanınmamış olan eserini çok erken yaşlarda keşfetmiş), biyoloji (bartol tüm yaşamı boyunca kelebeklerin yaşamlarına hayran kalmıştır), dinler tarihi. Kısacası, son savaştan önce yoğun anlaşmazlıklar tarafından parçalanmış bir ülke için, hiç de uygun olmayan bir eğitim. Ljubliana, otuzlu yıllarda zıt ideolojilerin birbirleriyle şiddetle çatıştıkları bir şehir olmuştur. İlk eseri olan Alamut’u 1938 yılında ana dili olan Slovence ile kaleme alarak tamamladı. 2. Dünya Savaşı’nın karışık ortamında, umduğu ilgiyi bulamadı kitabı. Hatta el altından satılacak kadar tehlikeli bir kitap olarak kabul edildi uzun süre. Bartol, savaş yıllarında vatanını işgal eden Alman ve İtalyan faşistlerine karşı mücadele etti. Savaştan sonra kurulan Yugoslavya’da istediği ortamı bulamadığı için 1946 ile 1956 yılları arasında on yıl boyunca ikamet edeceği Trieste’ye yerleşti. 1956 yılında geri dönerek Alamut’u bir kez daha yayınlamayı başardı. 1960 yılında Yugoslavya Yazarlar Birliği başkanlığına seçilerek, nihayet layık olduğu itibara ulaştı. Tavsiye ederim.

Alamut benı kıtap okumaya sevkeden kıtap.Hakikaten cok surukleyici ve cok guzel bir kitap yalnız ondan sonra hasan sabbahı dıger kıtap ve yayınlarda arastırınca farklı ızlenımlere sahıp olunuyor her yazarın kendıne gore yorumu benı bıraz dha soguttu hasan sabbahtan ama bu yazarın yazmıs oldugu Alamut gercek manada ınsanı surukluyor ve kıtap dunyasının ıcıne surukluyor Okunmasını tvasıye edıyorum ama yalnız bu kıtapla yetınılmemesını rıca edıyorum hasan sabbah ve batınıler hakkında.

bu tarihi romanı okurken kendinizi o dünyanın içinde bulacak , olayları sanki sizde yaşıyormuş gibi hissedeceksiniz. eserin muhteşem olmasının yanında çeviride o kadar güzel yapılmışki okurken kitap hiç bitmesin isteyeceksiniz. ancak bu kitapı okumadan önce amin maalouf un semerkant ını okumanızı tavsiye ederim

Çocukların çizgi kahramanları vardır onun fanatiği oldukları,onun dünyasını kendi oyunlarıyla hayal ederek yaşadıkları. Benim de fanatiği olduğum bir hırs ve inanç dolu yürekli bir kahramanım var artık. Adı Hasan Sabbah,tanırsınız belki. Ama çocukların kahramanlarından çok büyük bir farkı var benim kahramanımın : Sahtekarlığı

İşte, sahtekarlıklarıyla bu kadar üstün başarılar elde edebilen bir kişiye ve onun zekasına hayran kalacağıma bu kitabı okumadan önce ihtimal bile vermezdim. Ama Ernst W. Heine bana bunu yaptırdı ; sahtekara bile hayran kaldım. Tek sebebi ise kitabın beni okurken sarsıcı bir şekilde heyecanlandırabilmesi. Bana sorarsanız ; Alamut'u okurken birçok macera filmini izlerkenki heyecanınızdan daha çoğunu yaşayacağınız kesin derim.

İyi okumalar,,,

Bu bir tarihi roman. Sadece bu kadar mı? Değil... Dini felsefe ve öğretiler var, tanıklıklar ve inkar edilmeyen gerçeklikler var. Ve bir de Hasan Sabbah diye biri... Şöyle basit bir mantıkla düşündüğümde yine bir Hasan Sabbah var dünyayı etkisi altına almış olan ve yine neredeyse tıpatıp aynı yollarla terör estiren. Tarih tekerrür ediyor...

Üç arkadaş ve üç ayrı yaşam her biri kendi alanında en iyi olmuş üç okul arkadaşı. Nizamül Mülk, Hasan Sabbah ve Ömer Hayyam. Büyük yazar olmak gerçekten zor. İnanılmaz bir kurgu ve bunu yazan bir ecnebi. İyi romancı sadece hayal dünyası geniş kişi demek değildir. Aynı zamanda bilgisi de olan kişidir. Biri şöyle bir şey demişti bir tarihte "roman bilgi vermez ama bilgisiz de roman yazılmaz" kimin söylediğini bilmiyorum ama bu kitabı kitabseverler mutlaka okumalı. tabi özellikle bizim yazarlarımı8z da

Hasan Sabbah tarih sahnesinde kendi yazdığı rolü oynamış ender bir karakter. Sırf onun hayal gücünün sınırlarını hissetmek bile heyecan uyandırıyor. Kitap Alamut'un sırlarını ifşa edip aslında delilik diye niteneldirilebilecek bir sürü hareketin hangi tür bir mantığın ürünü olduğunu gösteriyor. Kitapta canımı sıkan tek şey ise İsmailik mezhebi üzerinden hareketle İslam dininin sanki Hz. Muhammed tarafından toplumu uyuşturmak için uydurulmuş bir öğreti olduğu iması. Koca selçuklu İmparatorluğunu yazarın basit bir pers devletine indirgediğini de görmezden gelirseniz çok eğlenceli ve sürükleyici bir kitap. Öneririm

Dini inançların kötüye kullanılarak ve de bir yalanın peşine düşülerek bir hiç uğruna verilen mücadele anlatılıyor bence. Hasan Sabbah'ın çok iyi bir ikna edici ve otoriter bir kişilik olması, kendisini bir peygamber, hatta tanrı olarak lanse etmesi ve müritlerine yaşarken cennete gideceklerini, ancak bu vaade ulaşabilmek için meşakkatli yollardan geçmeleri ve gereğinde de savaşmaları gerektiğini belirtmesi ve onları bu yolda eğiterek, bu arada uyuşturucu ile de her istediğini yaptırması romanda konu ediliyor. Bu insan o kadar etkili bir kişilik ki, hiç kimse bu insandan şüphelenmez, bir kişi hariç...

"Alamut" harika bir kurgu üzerine yazılmış güzel bir roman. Hasan Sabbah'ın gençlere cennet vaat ederek, onları kendi emelleri doğrultusunda ölüme göndermesinden alınacak çok dersler var. İnsanların gerçekten bir şeye inandıklarında, ölümü bile göze almalarının anlatıldığı bu kitap; günümüzde yaşadığımız terör olaylarına bakış açımıza ışık tutması açısından dikkatle okunmalı diye düşünüyorum. Tarihi sevenler ve güzel vakit geçirmek isteyenler için sıkılmadan okunacak bir kitap.

insanlarin inanclari ugruna neleri yapabilecegini bizlere cok acik bir sekilde gösteren bir kitap.. ve belkide gercek cennetin dunya oldugunu.

Alamut Kalesi bir tarihi roman tutkunu olarak okumaktan büyük zevk aldığım romanlardan biridir. Hassan Sabbah Ömer Hayyam Nizamülmülk entrikalar... Politik oyunlar... Tutku... İnanç... Ve Sabbah’ın tarihe geçen ütopik fikriyle beraber önümüze açılan cennet bahçeleri... Devamı gibi görünen Alamut Kalesi ne dönüşte ne yazık ki (farklı yazarlar) aynı tadı bulamadım. Oysaki ne kadar heyecanlanmıştım.
Okuyun. Mutlaka...

Günümüz Türkiyesi ile Anadolu Selçuklu Devleti dönemleri örtüşüyor kitapta.O zaman batıda Haçlı Seferleri vardı; bugün Avrupa ve Amerika.Doğuda Hasan Sabbah vardı; bugün KADEK ve diğerleri...
(KIZILSUNGUR)

EĞER BU KİTAPTAN ÖNCE BİR DE SEMERKANTI (ÖMER HAYYAM) OKUDUYSANIZ KESİNLİKLE O DÖNEME DAİR Bİ AŞK BELİRECEK İÇİNİZDE.ASLINDA BU KİTABI OKURKEN BENİ EN ÇOK SASIRTAN OLAY;BELKİ DE DÜNYAYA GELMİŞ EN KÖTÜ İNSANLARDAN BİRİ OLAN HASAN SABBAHA NE KADAR BENZEDİĞİMİZİ FARETMEMDİ.OKUYUN BANA KATILACAKSINIZ...GERÇEKTEN İLGİNÇ BİŞEY İSTEYEN TÜM ARKADAŞLARIMA ÖNERDİĞİM Bİ KİTAP...

Okumaya her başladığınızda üç dört saat kadar bırakamayacğınız kadar sürükleyici olmasının yanısıra, günümüzünde belası olan intihar saldırılarının nasıl yaptırıldığına dair ipuçları veren bir kitap. Okumaya değer.

bu kitap ,insan hayatını hiçe sayan bir sofistin(hasan ibn sabbah) macerasını anlatmaktadır.gerçek yaşamdan alıntı yapılan eserde zaman zaman hayret ve biraz da hayranlık duynadım dersem yalan olur

bu kitabı hakkında hiç yorum okumadan sadece tavsiye üzere okudum.semerkand da hasan sabbahla ilgili bölümler beni tatmin etmemişti şimdi daha hakimim konuya.içerik hakkında fazla yorum okumadan kitaba dalın böylece sürprizleri kaçırmazsınız.kolay gelsin..

alamut ne görkemli bir kaledir ki kimse orayı fethedememiştir.Tarihin tozlu yapraklarında yer alan bu görkemli kaleyi hasan sabbah bulmuş onun bir tarafını kimsenin görmediği yerini cennetten bir bahçe yapmış ve fedailerini buna inandırarak yani onun için dava için ölene cenneti müjdeleyerek (hatta daha da ileri giderek bir arkadaşının verdiği ziyafette haşhaşı keşfedip fedailerini uyutmuş ve kendi cennetine böyle götürmüş) fedailerini gerçekten müthiş bir şekilde eğitmiş ve onları herbirini selçuklunun büyük şahsiyetleri üzerine salmıştır.bunlarda da başarılı olmuş fakat Tahirin oğlu avni işini bitirdikten sonra gerçeği görmüş ve sabbah'a isyan etmiştir. Sabbah bunu beklemiyordur çünkü onun Muzaffer fedaileri işlerini bitirip cenneti boylayacaklardır. Sonuçta Nizamül Mülk İbn Tahir'i öldürmeyip Sabbah'ın üstüne salmışır. kitapta Sabbah'ı çok iyi bir şekilde anlatmış yazar. Okuduğum diğer kitaplarla kıyasladığımda sabbah'ı daha iyi bir şekilde kavrayabiliyorsunuz bu kitapta. ne kadar acımsız olduğunu, ne kadar zeki ve kurnaz olduğunu ve ne kadar intikam ateşiyle yandığını görebiliyorsunuz Sabbah'ı anlatan diğer kitaplar gibi soluksuz okunacak müthiş bir eser.terör hakkında bir şeyler öğrenmek isteyen herkesin okuması gereken bir yapıt. tavsiye ediyorum......!

insanların nasılda bilmedikleri şeylerden korkup körükörüne bağlandıklarını bukitapta görebilirsiniz

ömer hayyam,nizamülmülk ve hassan sabahı daha iyi tanıyacağınız,kalınlığını farketmeden bir çırpıda okunacak bir kitap.sayesinde dini örgütlerin canlı bombaları nasıl motive ettiklerini ve ilk terör örgütünün işleyiş yapısıyle o dönemi öğrendim.

kitap hasan sabah ve oluşturdurduğu yalancı cenneti gayet guzel bir dille anlatıyor. ancak bu kitabı okuyunca bir de alamuta donus isimli eseri de okuyun tavsiye ederim o da yurt yayınevine ait bu kitabın devamı degil ama yine de aynı tadı size yasatır.

EFSANEVİ HASAN SABBAH VE FEDAİLERİNİN EFSANEVİ ÖYKÜSÜ... YAZAR KONUYU, HASAN SABBAH, FEDAİ VE YALANCI CENNET HURİLERİNİN GÖZÜNDEN ELE ALMIŞ. KURGU OLARAK FEVKALADE GÜZEL TASARLANMIŞ BİR KİTAP. OKUYUCU KİTABI ELDEN BIRAKAMIYOR. SELÇUKLU DEVLET BÜYÜKLERİNİN FEDAİLER TARAFINDAN ÖLDÜRÜLME ŞEKLİ BELKİ TARİHİ GERÇEKLERLE TAM OLARAK UYUŞMUYOR. OKUNMASINI TAVSİYE EDERİM.

ALAMUT. hiç kuşku yok ki bu kitap inanılmaz. okunabilecek en güzel romanlar arasında yer alıyor. içinde ömer hayyam ve nizamülmülk var.insanı sarıyor, kitabı elinden bırakmadan bir solukta okutuyor.
belki içindeki gerçeklik tartışılabilir ama bu muhteşem kitabı okumamanın bir eksiklik olduğunu düşünüyorum.

Afyonu bulan, fedaileriyle kötülük ve fitne destanı yazan hasan sabbah'ın hikayesi.Yarattığı sahte cennete sahte hurilerin getirilişiyle başlıyor roman.Yazar,bizi kitabı içine hemen çekmeyi başarıyor.Kitabın ilk bölümlerinde Sabbah'ı merak ettiriyor yazar bize.Sabbah'ın ünlü Selçuklu veziri Nizamülmülk'le olan ilişkisi,daha doğrusu ona olan düşmanlığı tarihi bir vesika gibi.Özellikle ilk fedainin sahte cennete gönderilmesi ve orada olanlar insanı büyülüyor.Sabbah'ın İslam'daki bölücü tohumları nasıl ektiğini de anlayabiliyoruz bu kitapta.Gerçeten hayatımda okuduğum en iyi kitap diyebilirim.En kısa zamanda çok büyük bir prodüksiyonla filminin çekilmesi lazım.En az Yüzüklerin Efendisi kadar ilgi çeker herhalde.

Haşhaşilerin fethedilemeyen Alamut Kalesi'ndeki yaşam belki de bir dram... Hasan Sabbah'ın önderliğinde, kendilerine vaat ededilen cennet için savaşan süvariler, onlar için cennetin kapısını aralayan huriler... Diğer bir yandan Hasan Sabbah, Ömer Hayyam ve Nizamülmülk üçlemesini Hasan Sabbah gözü ile inceleme fırsatı (Amin Maalouf-Semerkant'ı okumayanlara tavsiye)...

Hasan Sabbah hakkında birçok kitap okuduğunu söyleyen okuyucular referans verebilirlerse çok memnun olurum.

bu kıtap okuyucular arası bır gecış kapısı gıbı.din ve inanc konusu o kadar guzel anlatılmıs olaylar o kadar guzel tasvir edılmıs kı okurken sankı sızde oradaymıssın gıbı gelıyor.okumayanlar için buyuk bir kayıp okumayanlara ıı okumalar.en lkısa zamanda okuması gerekır...

'Türklerin ve Arapların siyasi nüfuzunu kırmak için yapılan farisi başkaldırısı' yazara göre kitabın konusu. Hasan Sabbah ın sahte cennetine ve askeri kampına düşen iki insanın hayatları sırayla anlatılıyor. Onları birbirlerine aşık edecek sanıyorsunuz ama yazar sizi yanıltıyor. Hasan Sabbah ın canlı bombası olarak Nizamulmülk ü öldürmeye giden kahramanımız Hasan Sabbah ın gerçek yüzünü görüp onu öldürmek için geri dönüyor. Ama müthiş demogog Hasan Sabbah onun hayatına nasıl bir seyir veriyor. Kitap baştan sona çok çok güzel ama kişiliğiniz zayıfsa kitaptaki fikirler sizi kıskaç altına alabilir.Ama oturmuş kişiliğiniz varsa mutlaka okuyun.

muhammet insanlara cenneti vaat etti: sonuç malum. peki bir gün biri gelir de sizi cennete gönderip, geri getirdiğinde "nasıl, inandın mı?" dese...? muhammet mi, O'mu..? bu kitabı okumak tarihin içinde kendimize doğru bir yolculuk yapmak demek. üstelik ekstradan tarih bilgisi... sınırlarını zorlamak isteyenler için kaçırılmaması gereken bir fırsat!

tarihi romanlar arasında çok büyük bir yere sahip olan bu kitapta hasan sabbah ve onun uğruna herşeyi yapmaktan kaçınmayan fedailerinin kalesinde geçen olyları müthiş bir biçimde,sürükleyici ve sıkmadan,pek derinlemesine olmamasına rağmen etkileyici bir anlatımla okuyucuya sunuyor yazar...
bu kitapta geçen olaylar ise tüyler ürpertici,özellikle gençlerin uyuşturularak yani haşhaş içirilerek uyutulması ve hasan sabbahın uğrunda gözünü kırpmadan ölüme atılması,nasıl oluyor da oluyor,demeyin,hasan sabbah onlara cennet bahçesini sunmuş kandırarak bir çok savaşta kendi batınılik propagandasını uygulamış ve bu da tabiiki tarihimizde selçukluların yıkılmasında büyük etken olmuş,tarih öğretmenleri bu kitabı mutlaka okumuştur bu nedenle tarihçilerin dışında bu konulara ilgisi olan herekesin bu kitabı kaçırmamasını istiyorum,çünkü tarihi romanlar arasında en etkileyici ve en güzel kitaplardan biri,teşekkürler…

alamut hasan sabah ile kurgulandirilmis olan tarihi bir roman olarak cok sürükleyici ve keyif verici fakat yazarin fazla derinlemesine olayi arastirip yazdigi söylenemez bir kac kaynakta tarihler tutmamakla beraber tamamen olayi salt hashas iciciler ve cennet vaadiyle kandirilan gencler diye belirtmek yanlis olur o dönemde ismalli tarikatini gelistirerek nizam-ül mülk ve meliksah,tan intikam alan ve bu ugurda ölüm fedaisi yetistiren hasan sabahin romani ve buna anlam veremeyen veya vermek isteyenlerin insanlari uyusturucu ile kandirarak ölüme gönderdigini söylemeleri tarafli bir teoridir diyelimki hashasla gencleri uyusturup rakiplerinin üzerine gönderdi bu uyusturucunun etkisi gecmeyecekmi

Bilindiği gibi Hasan Sabbah'ın kalesidir Alamut.Bu kalenin bir yanı cennet bir yanı da adeta cehennemdir.Hasan Sabbah hakkında bir çok kitap okudum. Bu kitaplarda anlatılanlar birbirlerinden farklı.Fakat her kitap ortak bir nokta üzerinde birleşmiş o da Hasan Sabbah'ın çok ama çok zeki birisi olduğu.Kitabın dili oldukça akıcı, kurgu olayların biraz abartılmasına rağmen mükemmele yakın.Eserdeki Fedailer çok zor şatlar altında yetişiyorlar.Daha sonra ise beng otu (haşhaş)içirilip kalenin diğer tarafındaki cennete götürülüyorlar.Bu sayede Hasan Sabbah'ın peygamber olduğuna inanıp bir çok katliama ölüm uğruna imza atıyorlar.Eser koca Selçuklu devletinin yıkılışını da gözler önüne seriyor.Meraklısı olanlar kaçırmasın…