2016 yılında 71. Yunus Nadi Ödülü’nü aldığı için okumaya karar verdiğim bu romanın da , Sema Kaygusuz Mavi Kumru Moteli’nin konukları aracılığı ile insanlarımıza ve toplumumuza ayna tutmaya çalışmış. Kaygusuz devlet , adalet , din , mertlik , cinsellik , sadakat , etnisite ve iyilik kavramlarıyla ilgili eleştirel düşüncelerini bizlere aktarmış. Bazen anlatımını güçlendirmek için başarılı benzetmeler de kullanmış. Örneğin "büyülenerek göğe bakarken kuyuya düşen Thales gibi" derken aslında okuyucuyu başka konulara yönlendirip bir bakıma dinlendirmiş. Ancak yine de etkileyici diğer romanlardaki güçlü kurguyu bu romanda görebildiğimi söyleyemem. Ayrıca güncelliğini yitirmiş ufunet , mülahaza , muhayyile , demevi , hüdayi nabit , feraset gibi artık güncel olmayan pek çok kelimeleri kullanarak kurduğu cümleler okumayı güçleştirmiş. Sanırım Sema Kaygusuz üst düzey romancı olamayacak ve bu romandaki kafayla giderse yerel ve az okunan romanların yazarı olarak kalacak gibi gözüküyor.