E-Dergi

Nazan Bekiroğlu'nun "Mor Mürekkep" adlı denemelerinden sonra okuduğum ikinci kitabı. Nazan Hanım'ın bir akademisyen olmasından kaynaklanan farklı bir anlatım tarzı ve olay kurgusu var. Çok süslü bir yazım dili kullanmış. Zaman zaman sanatlı ve ilginç benzetmeler yapılmış. Konusunun tarih ile içiçe geçmiş bir aşk romanı olması nedeniyle okuyucu hem bir aşk serüveni içinde yaşarken hem de Osmanlı tarihi içinde yolculuk ediyor. Yeniçeri ocağının kuruluşundan itibaren geçen süreci ve sonunda yakılarak yok edilişini bugüne kadar hiçbir kitapta okumamıştım. Kahramanı Numan ile Nihade arasında geçen aşkı küçük küçük hikayelerle birlikte anlatan çok farklı bir roman. Osmanlı’nın yaşadığı modernleşme sürecini de bir parça anlayabilmek açısından da önemli bir eser. Bu kitap yayınlandığı sıralarda edebiyat çevrelerinden akademisyenlerin roman yazıp yazmamaları konusunda epeyce polemik konusu yapıldığını da biliyorum. Zaten hemen ardından da İskender Pala bu türden bir roman yazdı. Nazan Bekiroğlu’nu kutlamak gerekiyor.

Nazan Bekiroğlu'nun yazılarını Zaman Gazetesinde okuduğum yıllarda çok ilgimi çekmişti. Sürekli gazete okuru değildim ama, O'nun yazılarının yayınlandığı günler alıp okumaya gayret ediyordum. Sayın Bekiroğlu'nun uslübu insanı farklı âlemlere götürüyordu. Bu yazıları kesip saklıyordum. Bir gün Nazan Bekiroğlu'nun "Mor Mürekkep" isimli kitabı çıktı haberini duyunca hiç düşünmeden kitabı aldım. Tam düşündüğüm gibi çıktı. Harika denemeler, ilginç konular. Ben şiir ve deneme kitaplarını hep okuyucunun elinin altında bulunan ve aklına estikçe herhangi bir sayfasını açıp okuyacağı kitaplar olarak görürüm. Bu kitabı da öyle okudum. Kimi zaman ilgimi çeken bir bölümden başladım ve oradan devam ettim. Kimi zaman ise bir bölümü okuduktan sonra konusuna göre farklı bölümleri aradım. Kitabın en başındaki hikaye ise gerçekten çok etkileyici. Yalnızca kitap okumanın insan hayatını anlamsız kılacağını ne güzel anlatmış. Nazan Hanım'ın dili biraz ağdalı geliyor bana, onu da belirtmeden geçemeyeceğim.

Tolstoy'un sıradan eserlerinden birisi. Anlatıldığı kadar mükemmel, roman sanatının eşsiz örneklerinden biri değil. Olay hemen hemen yok gibi. Kişiler ön planda. Daha çok Hacı Murat'ın hayatı anlatılmak istenmiş. Bu yönü ile güzel. Olaylar tamamen Hacı Murat'ın çevresinde gerçekleşiyor ama, hiç bir zaman ön plana çıkmıyor. Kişi tasvirleri romana canlılık katarken, yer tasvirlerinin çok az olması da bir başka ayrıntı. Güzel bir anı ile başlıyor ve romanın sonunda açıklaması yapılıyor. Rusya'nın Kafkasya'daki politikasını yönlendirirken geçtiği aşamaları da öğrenmek için okunabilir. Sıkıcı bir eser değil ama okunmayınca da çok şey kaybedilmiş olmaz.

Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Türk Edebiyatının en önemli yazarlarından birisi olmasının yanında Türk siyaset hayatında da önemli ölçüde yer edinmiş bir kişilik. Politikada geçen anılarını topladığı bu kitap cumhuriyetin kuruluşundan sonra geçen süreçte yaşanılan olumlu ve olumsuz gelişmeleri anılarla ortaya koyuyor. Kimi zaman birinci ağızdan kimi zaman da ikinci ve üçüncü kişilerin anlatımıyla Türkiye'nin yaşadığı merhaleleri dile getirmesi açısından önemli ve okunması gereken bir eser. Ayrıca Mustafa Kemal Atatürk'ü yakından tanıma fırsatını buluyor insan bu kitapta. Atatürk'ün nasıl büyük bir lider ve devlet adamı olduğunu anlıyor. Ve önemli bir ayrıntı İsmet İnönü'yü daha iyi tanımak için bu kitap mutlaka okunmalı. İsmet İnönü'nün ihtirasları uğruna ülkenin neler kaybettiğini okuyunca göreceksiniz. O zaman taşlar daha iyi yerine oturuyor inanın.

"Bozkurt" Atatürk'ü yakından tanımak isteyenlerin mutlaka okuması gereken bir biyografi. Bu kitapta, bugüne kadar Atatürk hakkında söylenmiş ve yazılmış sözlerden ve hikayelerden çok daha fazlasını bulmak mümkün. Ben Atatkürk'ün Makedonya kökenli olduğunu bu kitaptan öğrendim. Çocukluğunda annesinin O'na yaklaşımı ve Atatürk'ün sert ve yıkılmaz mizacını kimden aldığını; cumhuriyeti kurma yolunda karşılaştığı güçlükleri ve inanılmaz olayları öğrenmek için okunmalı. Ayrıca yabancı birinin gözü ile kendi kahramanımızı görmek, kişiye farklı bir bakış açısı kazandırıyor. Bu kitabı okuduktan sonra Mustafa Kemal ne kadar büyük bir kahraman ve insan olduğunu da bir kez daha anladım. Herkese tavsiye ederim.