Onaylı Yorumlar

Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
24 Nisan 2024
Okul öncesi hatta okul döneminin başında olan çocukların duyguları öğrenmesi ve bunu somutlaştırarak yapması adına gerçekten yaratıcı bir yöntem seçilmiş. Duygular içimizde büyüyen balonlardır ve şişmesi de sönmesi de bizim elimizdedir. Sincap Kitap'ın en sevdiğim serisi bu sanırım ve her elime bu seriden bir kitap aldığımda öğrencilerim heyecanlanıyor çünkü içinden mutlaka bir balon bir de sayfa üzerlerine entegre edilmiş mektuplar ve mektuplar üzerinde sorular bulunuyor. Korkma duygusunun nasıl oluştuğu, nasıl baş edilebileceği üzerine yazılmış sıcak bir hikaye ve açıkçası her okul öncesi öğretmenin kitaplığında olmalı diye düşünüyorum.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Onaylı Yorum Bu yorum, Onaylı Yorumcu tarafından yazılmıştır.
24 Nisan 2024
“Yüreğine, yüreğine çok dikkat et!” dedi o patlak gözlü yaşlı Çingene.
Karadeniz’i birçoğumuz yeşilliği ve hırçın deniziyle biliriz. Davulun sesi uzaktan bizlere hoş gelmiş olacak ki orada yaşayan Metin Kondel duruma farklı bir açıdan bakıyor. Gezi yazılarından oluşan eserinde şehirleşmenin boğucu havasından sıyrılıp “doğanın dili üzerinden konuşmaya” okurlarını davet ediyor. Yaylaların serinliğinde yürüyüp tanıdıklarla sıcak çayın sohbetine katılmak da bizlere kâr kalıyor.

"Yolun aşağı tarafında görüntüsü soyut bir resim gibi anlamsız, üstü buzla kaplanmış küçük bir ırmak vardı. Kıran Yayla yolundaki eski bakkala kadar pürüzlü karların üzerine basıp "kart kurt !" diye yürüdük. (....) Sonunda Kıran Yayla'nın girişine gelip durduk. Ahmet neşeli bir dağ keçisi gibi karla kaplı eteğinde zikzaklar çizip yukarılardan bize bakınca Vızvız Tepenin adıyla tezat yüceliğine ayılmış olduk."

Keyifli okumalar.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
23 Nisan 2024
Aştan hayata, hayattan sorgulamaya, sorgulamadan değerlendirmeye şiirlerin yer aldığı bir eser. Eser, yaşanmışlıklar üzerine yazıldığı intibaını vermektedir. Çocukluk yılları ile mukayeselerin yapıldığı şiirler buna delalet etmektedir. Şair her şair gibi melankolik ve geleceğe ümitle bakmak istemekte. Çocukluğun masumiyeti, hayata dair sorgulamalar, iç çekişler ve satır araları bir arayışa işaret etmektedir. Her arayışta “O” karşısına çıkıyor olmalı ki adını vermiş şiir kitabına. (Dildâde: Gönül veren, aşık) Aşktan sevdaya geçtim dese de imbikten geçen sevda şiirleri sunulmadığına göre şairin sevdası bir özlem olmalı. “Ölümdür/anasızlık-babasızlık;/Ölümden beter/anayasasızlık!” örneğinde olduğu gibi şairin politik değerlendirmeleri kılıç gibi keskin ve acıdır. Şiirler tam anlamıyla kıvamını bulmasa da gelecek vaat etmektedir. Kâriler şairden özlemini duyduğu sevda şiirlerini beklemektedir.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
Harun YILDIZ
23 Nisan 2024
Son dönemlerde karşı karşıya kaldığımız hem küresel hem de bölgesel sorunlar üzerine dikkat çekici bir araştırma. Aslında dinler tarihçiliği formasyonu daha yüksek gözüken yazarın bu çalışmada biraz daha serbest bir şekilde kalem oynattığı görülüyor.

Eser, küreselleşme söylemi, batı kültür ve medeniyetinin çoğulculuk yanılsaması, İslam Batı ve terör, fundamentalist ve reformist Yahudilik, mesihi bir hareket olarak Sabatayizm, Hıristiyanların Hz. İsa üzerine farklı yaklaşım ve çelişkileri, Moon kilisesi ve Türkiye, misyonerlerin görev alanları ile genel taktik ve stratejileri, dinler arası diyalog denen şeyin gerçek mahiyeti, İslam dünyasının geri kalmışlığı üzerine olmak üzere hem güncel hem de tarihsel boyuta sahip olan tartışma konularını sürükleyici bir üslupla ele alıyor.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
23 Nisan 2024
Osmanlı Devleti’nde özellikle XVII. yüzyıla kadar şehzadelerin öldürülmesi bir gelenek olarak var oldu. Bu öldürme/öldürülme geleneği üzerine yapılan çalışmalar incelendiğinde bu konuya siyasî ve hukukî boyutlarıyla yaklaştıkları görülmektedir. Ancak Korkmaz’ın çalışması literatürde eksik kalmış bir noktaya odaklanıyor: duygusal boyut!

Şehzadelerin katledilmesi geleneğini duygusal boyutu ile inceleyen ve literatüre katkı sağlayan bir çalışma olmuş. İstanbul halkı 1595’te kendilerini derinden etkileyen bir olaya ilk kez şahitlik ediyordu. Çeşitli büyüklükte tam 19 tabut Topkapı Sarayından aynı anda çıkıyordu…
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
22 Nisan 2024
Anarşizm Kitabı kendisi Rusya'da doğan daha sonra ABD'ye yerleşen anarşist, siyasal eylemci Emma Goldman'ın makalelerinden oluşuyor.
Ona göre anarşizm yeniden inşa etmeyi amaçladığı dünyanın cehaletiyle yüzleşmek zorundadır.
Emma Goldman hayatı boyunca çeşitli anarşist eylemlere katılmış, yaptığı konuşmalar nedeniyle vatandaşlıktan çıkarılmış, hapse mahkum edilmiş fakat karşılaştığı engellere rağmen mücadelesinden hiç vazgeçmeyecek kitleleri kendine hayran bırakmıştır.
Kitap 1910 yılında yayınlanmış bir kitap fakat bence hala günümüzdeki bir çok sorunu ele alıyor!
Cemil Meriç Sosyoloji Notları isimli eserinde anarşizmi İslama en yakın ideoloji olarak belirtmiştir.
Ayrıca kendiside bir anarşist olan Tolstoy'un Yurtseverlik Askerlik ve İtaatsizlik Üzerine Kitabını da öneririm.Film olarak aşağıdaki şu filmleri öneririm.
1-Benim Yolum(2011)
2-Maymun Davası(1960)
3-Newyorkta Bir Kral(1957)
4-Şikago Davası(2018)
5-İsyan(2002)
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
Muhammed Demir
22 Nisan 2024
Otellerin, konaklama alanlarının sınıflandırılmasında, değerlendirilmesinde dikkate alınması gereken hususların bütün detaylarıyla sunulduğu bir çalışma. Turizm tesislerinin sınıflara ayrılması, otellerin kendilerini tanıtmaları, hizmetten yararlanacak olanların tercihlerini belirlemeleri ve idarelerin işlemlerini yönetmeleri için tanımlamalara ve yönergelere ihtiyacı vardır. Mevcut tanımlama yöntemlerinde, puan barajına veya asgari niteliklere dayalı veya her ikisinin karma hâli sistemler uygulanmaktadır. Hizmeti satın alanların, neyi istediklerine dair karar verebilmelerini kolaylaştıracak, önlerindeki puanlama sisteminde tercih seçenekleri bulunmakta. Tesislerde, mekân ve hizmet olmak üzere iki ana yön bulunması nedeniyle, bu sistemlerin her ikisini de ölçmesi beklenir. Sınıflandırmadaki başarı, işletme ve müşteri memnuniyetine bağlı olarak turizm faaliyetlerinin başarısını sağlar. Bu verilerden işletmeler de hizmet alan da faydalanacaktır.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
22 Nisan 2024
Kitap, adından da anlaşılacağı üzere çay molası ile okunacak cümleler, mısralar ve birkaç şiirden oluşuyor. Çayınızı almayı unutursanız sürekli çay edebiyatı yapıldığı için hatırlayıp alacaksınızdır zaten. Çay üstüne birçok şey söylendi, hak vermek lazım. Çayı en çok kim seviyor muhabbeti kavgaya kadar götürülür bir muhabbet ülkemizde. Bu kitapta da çay ve sevgisi üzerine birçok cümle ve mısraya rastladım. Bunun yanında kimi zaman öğüt veren kimi zaman sevgi sözleri var. Okuması kısa sürecek, çaya eşlik edecek bir kitap. İlk başlarda çaylı cümleler karşılayacak sona doğru değişse de yine bir yerde karşınıza çıkacak. Son sayfalardaki şiirler kitabın geneline göre daha farklı bir üslupla yazılmış. Tercihi kahveden yana olanlar pek tat almayabilir ama çaydan yana olanlar eline aldıklarında bitirip bırakacaklardır. Çayın demlenmesi ile sabrı ve olgunlaşmayı da ima etmiş. Yazmaya ve sevmeye dair, hayata dair ifadeler yazarın kendi anlayışından yola çıkarak yazdığı ifadeler...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
22 Nisan 2024
Vesikalık, eskiyi unutmaya çalışan ama asla unutamayan bir karakterin hikâyesi. Okura seslenen müdahaleci bir anlatıcısı var. Zaman zaman mektuplar kurgulayıp hikâyeyi yönlendirmiş. Bazı şeylerin basit matematiği olduğundan söz ediyor, çok ders çalışırsan başarılı olursun; düzenli beslenirsen sağlıklı olursun, birini unutmak istersen unutursun, diyor ama karakter bu matematiği kendisi söylemesine rağmen unutmayı başaramıyor. Neyi unutmayı? Eski aşkları. Zaman zaman inançsız olduğunu dile getiriyor, inanca dair değer yargılarını sorguluyor, mantık arıyor… Kitabı okurken inanmayan ama inanmak isteyen, inanmak için bir ip bulsa ona tutunacak olan bir karakter gördüm. Bu meselesini çözse ya tamamen inanmayıp sorgulamayı bırakacak ve inançsız olmak sorumluluklarını alacak ya da inanmaya başlayıp soru işaretlerinden arınacak. Ya acısını çekmenin tadını hissedecek ya da matematiğini kurduğu kadar kolay unutacak. Şehirli insanın ızdırabı diyebilir miyiz? Diyebiliriz. Öyle bir kitap.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Yanıtları Göster
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
22 Nisan 2024
Şiirler başlıksız olunca bütünlük arıyor insan ama yıldızlarla bölümlere ayrılmış şiirler birbirinden. Bütünlük tema olarak var. Her şiir karşısında biri varmış da ona yazılıyormuş gibi yazılmış. Hep vefasız, değer bilmez, âşığın aşkını görmemiş bir sevgili figürü var. Bütünüyle umutsuz âşığın şiirleri diyebiliriz bu şiirlere. Birkaçı sitemsiz, sadece aşkı dile getirse de arkasından gelen şiir ayrılık, aşk acısı şiirleri. En büyük ıstırap sevgilinin değer bilmemesi, anlamaması. Bunun etrafında bazen sevgiliyi çağıran bir üslup da görüyoruz. Şiirleri teknik açıdan inceleyecek olursam da şairin bir okur şair olmadığını, devrik cümlelerle mısralar kurduğunu söyleyebilirim. Kısa kısa, bir iki mısradan oluşan kısımlar da var içlerinde. Daha çok sevgiliye ya da eski sevgiliye yazılmış mektup niteliğinde şiirler. Bu üslubu, aşkın bu hâllerini okumayı seviyorsanız bu şiirleri de severek okuyabilirsiniz. Belki kendinizden bir şeyler bulur, platonik aşkınıza yazdıklarınıza benzetebilirsiniz.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla