Toplam yorum: 3.083.022
Bu ayki yorum: 2.702

E-Dergi

denizmavi Tarafından Yapılan Yorumlar

07.12.2003

Mali müşavirler, muhasebeciler ve avukatlar için bir kaynak kitap olmakla birlikte şirket yöneticileri ve vergi uygulamaları hakkında bilgi sahibi olmak isteyen herkes için tavsiye edilebilir bir eser. Yer yer özel düşüncelere fazlaca yer verilip konunun hukuksal mantığından uzaklaşıldığı da olmuş. Örneğin bir ofis döşemesinde yapılan harcamaların sadece standart olanların gider kabuledilebileceği, lüks bir büro döşendiğinde ise vergi yasaları açısından gider kabul edilemeyecine değinmiş. Bu standart nedir, böyle bir standart hangi yasal hükme dayanmaktadır, buna değinilmemiş. Ofis, hitap edilen müşteri kitlesi dikkate alınarak döşenir bu da vergi yasaları açısından gider kabul edilir.
07.12.2003

Mali müşavirler, muhasebeciler ve avukatlar için bir kaynak kitap olmakla birlikte şirket yöneticileri ve vergi uygulamaları hakkında bilgi sahibi olmak isteyen herkes için tavsiye edilebilir bir eser. Vergi ihtilafı ile ilgili idari ve adli her türlü çözüm yollarını alternatifleriyle eserinde inceleyen yazar alanında önemli bir çalışma meydana getirmiş. Yazar kitabın ilk bölümünde Avrupa ülkelerindeki vergi uygulamalarına da değinerek ülkemiz uygulaması ile de bir karşılaştırma yapabilme olanağı sağlamış. Vergi uygulamalarında yargıya yansıyan ilginç konuları işleyerek okuyucuya benzer konularla ilgili yapılması gerekenler konusunda yol göstericilik yapmış. Eserin sonuna ise adli ve idari mercilerde çözüm için gerekli örnek talep ve dava dilekçeleri ekleyerek rehber bir eser meydana getirmiş. Yazarın eserinde belirttiği gibi; “Ülkemizde vergi ihtilaflarının idari mercilerde çözümüne özen gösterilmeyip en basit konuların dahi yargıya taşınması hem vatandaşla devletin arasını açmakta, güvensizlik yaratmakta, hem de çözümlerin geç ve pahalıya mal olmasına sebep olmaktadır. İhtilafların idari mercilerde çözümüne özen gösterlimelidir.” Ben de eserdeki bu düşüncelere aynen katılıyorum.

07.12.2003

Esere, alanında en kapsamlı ve içerik olarak benzersiz bir çalışma diyebiliriz. Hem vakıflar konusuna ilgi duyanlara hem de mesleği gereği teknik anlamda ihtiyaç duyanlara her yönüyle cevap verecek kapsamda bir eser. 1400 sayfaya yakın bir hacim tutan çalışmanın her bölümü doyurucu ve rehber niteliğinde.
İlk bölümde vakfın tarihçesi ve vakıf mantığının ne şekilde ortaya çıktığı, tarihsel süreç içinde bu mantıkta ne tür değişim ve gelişmeler olduğu açıklanmış. Devam eden bölümlerde ise sırasıyla vakıfların kuruluş ve idaresi ile ilgili yasal hükümler, vakıf kurma prosedürü, vakfedilecek varlıkların hukuki durumları detaylı olarak açıklanmış ve yargıya yansıyan konularda örnek kararlara yer verilmiş. Vakıfların amaçlarına göre ayrılarak nitelikleri ve uyulması gereken yasal koşullar, yasa, yönetmelik ve genelgelere yer verilerek açıklanmış. Kamu kurumlarına ait vakıflar ile özel amaçlı vakıflar ayrı ayrı incelenmiş. Vakıfların vergi kanunları karşısındaki durumları da ele alınarak mali konuları ve vergisel sorunları da ele alınmış. Vakıfların yardım toplamaları ve bu konuda uymaları gereken yasal zorunluluklar yasa ve yazarın görüşlerini içerecek şekilde detaylandırılmış. Yazar bu bölümdeki kendi görüşünde ise vakıflara yardım toplama konusunda getirilen aşırı denetimleri ve vakıfların fazlaca sıkboğaz edilmelerini vakıf kurmaya niyetli iyilik severleri caydırdığını ve bunun da toplumsal fayda anlamında sosyal yardımlaşmanın gelişememesine neden olduğunu vurguluyor ki ben de yazarın bu görüşüne katılıyorum.
Eserin en sonuna ise vakıf kuruluşunda gerekli olan evrak ve başvuru dilekçelerinden örnekler ekleyerek vakıf kurmak isteyenlere rehber niteliği taşıyacak şekilde eser tamamlanmış. Yazara bu eşsiz eseri nedeniyle teşekkürü bir borç bilirim.

06.12.2003

Yazar, Kemal Derviş’i ailenin kurucusu Sadrazam Halil Hamit Paşa’dan başlatarak günümüze kadar getiriyor. 1.Abdülhamit tarafından günümüzdeki Kemal Derviş ile aynı gerekçelerle göreve getirilen H.Hamit Paşa, sistemden beslenenlerin direncine yenik düşüyor ve idam ediliyor. Yazar, Halil Hamit Paşanın sabetay kökenli olduğu konusundaki görüşleri de reddediyor fakat 1807 yılında doğan babasından öteye gitmediği için bu konuyu tam olarak netleştiremiyor. (Sabetaylık 1665 yılında Sabetay Sevi’nin yahudilikten müslümanlığa geçtiğini beyan etmesi ile doğmuştu)
Yazar, Halil Hamit Paşa ile Adnan Menderes’in akibetlerini birbirlerine benzeterek, Osmanlı döneminde Padişah’ın yaptığını Cumhuriyet dönemine ordunun yaptığını anlatmak istiyor. Bu benzetme doğru ise Cumhuriyetin ilanı ile değişen hiç bir şey olmuyor, padişahın yerini asker-sivil bürokrasi almış, yetkiler padişahtan alınıp asker-sivil bürokrasiye verilmiş oluyor.
Halil Hamit Paşadan itibaren ailenin tüm üyelerini tanıtan yazar, kitabın içine bir de soyağacı eklemiş olsaydı takibi daha kolay olurdu diye düşünüyorum.
06.12.2003

Yalçın Küçük, bu kitabında da ilgi çekici konularla buluşturuyor okuyucularını. Enver Paşa’nın Türkistan’da Ruslara karşı savaşırken öldüğünde İngiliz üniforması içinde olduğunu ve bunun da Lenin’in yakın dostu olan Roy’un anılarında bulunduğunu belirtiyor. Halbuki Enver Paşa’yı iflah olmaz bir İngiliz düşmanı olarak tanıyorduk. Musul, Misakı milli sınırları içinde olmasına rağmen İngiliz kontrolündeki Irak’a terki konusunda çok rahat davranıldığını, diğer sınırlarda verilen mücadelenin burada verilmediğini, buna karşı çıkan (asker-sivil) kişilerin ise çesitli vesilelerle hain damgası alarak, ya idama ya da sürgüne maruz kaldıklarını yazarın kendine has akıcı anlatımı içinde okuyabiliyoruz. Nazım Hikmet hakkında da kitaba bir bölüm ekleyen yazar, şairin hiç bilinmeyen ya da fazla konuşulmayan yönlerini; dedesinin 1848 Polanya devrimi sırasında Türkiye’ye iltica eden Polanyalı bir subay olan Brejenski olduğunu, dayısının Ali Fuat Paşa olduğunu ve Moskavada yaşadığı hayattan bazı kesitleri bu eserde okumak mümkün.

Son Gezdikleriniz
Spor - Bilim 2020