Toplam yorum: 3.083.119
Bu ayki yorum: 2.800

E-Dergi

denizmavi Tarafından Yapılan Yorumlar

06.12.2003

Yalçın Küçük diğer bütün kitaplarında olduğu gibi bu kitabında da konuya farklı yönlerinden yaklaşmaya çalışmış. Resmi tarihin mümkün olduğunca dışına çıkmış. Osmanlı hanedanı içindeki kardeş katliamlarına değinmiş. F.S.Mehmet’in henüz çok toy bir zamanda 11 yaşında iken babası 2.Murat tarafından tahta çıkarılmasını 2.Murat’ın kendi isteği ile değil saray içi baskı gruplarının mücadelesi sonucu tahttan ayrılmış olduğunu tarihi bilgilerden yola çıkarak anlatmaya çalışıyor. Ayrıca F.S.Mehmet’in Kanunname’sinin bir Kanun kitabı olamayacak kadar niteliksiz olduğunu anlatıyor, çünkü Kanunnamede kim erken davranıp tahta geçerse diğer kardeşlerini ve onun çocuklarını öldürebilir dediğini belirtiyor. Tarihe farklı yönlerden bakmak isteyenler için ilgi çekici bir kitap
06.12.2003

Çerkes Ethem hakkında tarafsızca yazılmış ve belgelerle desteklenmiş bir eser. Eserde açıkça görüldüğü gibi Çerkes Ethem hep anlatılanın aksine sıradan bir çete lideri değil, emrinde subayların ve paşaların bulunduğu üst düzey bir ordu komutanı. Emrindeki askerlerin sayısı ise beş bini geçiyor. En kabul edilmez tarafı ise ülkeden düşmanı atmak için canla başla mücadele eden böyle bir kahramanı işi bittikten sonra suikast tertipleriyle ortadan kaldırmaya çalışmak. Bunların kim olduğunu kitabı okurken hayretler içinde göreceksiniz. Ethem’in de bazı hataları var tabi ki ama hizmetleri de bu gün kahraman diye göklere çıkardığımız pek çoğundan daha az değil. Kitabı okuduktan sonra kurtuluş savaşımızı daha bir farklı değerlendireceğimize eminim.
Kitapta sıkça baskı hatalarına rastladım, yayınevinin bundan sonraki baskılarında kitabı tekrar gözden geçirmesini diliyorum.

06.12.2003

Ali Fuat Başgil, Demokrat Partiye danışmanlık yapmış, 1960 ihtilali sonrasında ise Demokrat Parti yerine kurulan Adalet Partisi tarafından cumhurbaşkanlığına aday olarak gösterilmek istenen bir bilimadamıydı. Fakat düzen farklı işliyordu ve ihtilal sonrası mutlaka Cemal Gürsel’in cumhurbaşkanı olması gerekiyordu. Adaylar açıklandığı gün evi asker ve polislerce ablukaya alınmış seçimler tamamlanana kadar evinden dışarı çıkmaması sağlanmıştı. Başgil’in anılarından oluşan bu kitapta o döneminde hassas dengelerini görecek ve 27 Mayıs ihtilalinin gerçekten uyduruk bir ihtilal olduğunu göreceğiz. Bazı satırları okurken ise ağlasak mı gülsek mi diye karar veremeyeceğiz, mesela; Başgil bir hukuk ve sosyoloji profesörü olmasına rağmen kütüphanesinde bulunan bazı sosyoloji kitapları nedeniyle suçlanırken kendisinin cevabı çok yerinde ”ben bir bilimadamıyım, görevim bunları okumak”
06.12.2003

Osmanlı’nın son maliye bakanı Cavit Bey’in, oğlu Osman Şiar’ın doğduğu günden itibaren kendisi için tuttuğu günlükten oluşan bir kitap. Oğlunun doğumuyla başlayan günlük, kendisinin tutuklandığı güne kadar devam ediyor, yani oğlu yaklaşık 20 aylık olana kadar. Buradan sonrasını ise hapiste geçirdiği günlerde tuttuğu günlüklerden oluşan İdama Beş Kala” adlı kitaptan takip edebilirsiniz. Cavit Bey önde gelen bir ittihat terakki üyesiydi ve uluslararası prestiji olan bir masondu, cumhuriyetten sonra Atatürk’e biat etmediği için suikast davası ile ilişkili bulunduğu iddiası ile suçlu bulunarak idam edildi. Günlükte yer yer İnönü ve Atatürk ile ilgili serzenişlere de rastlamak mümkün. Mesela bir yerinde diyor ki; “Güya halka özgürlük vermek için cumhuriyet ilan ettiler ama Abdülhamit’ten daha baskıcı ve zorba bir yönetimi halkın karşına koydular” İstiklal mahkemeleri uygulamalarını okuyunca pek de haksız olmadığını düşünebiliriz. Cavit Bey Sabetay (Yahudi Dönmesi) bir aileden gelmektedir, Sabetayların en büyük özelliğinin ise dışarıya karşı müslüman olarak görünüp kendi içlerinde eski dinlerini yaşıyor olmaları olduğunu bu konudaki kaynaklardan okuyoruz. Cavit Bey’in günlüklerinde kendisinin hiçbir dine inancı olmadığını yazıyor. Bunun yanında Ramazan ayında iftar daveti düzenleyip iyi bir müslüman görüntüsü çizmeye çalıştığı kanaati uyanıyor. Günlüğünün bir diğer yerinde ise müslamanlar kadar pis başka hiçbir millet olmadığını yazıyor. Aşırı derecede yabancı hayranlığı var, Avrupa malı olmayan hiçbirşeyi kullanmak istemiyor, çocuğuna bile İngiliz dadılar bakıyor.
Kitap ayrıca bir çocuğun gelişimini gün gün yazdığından bebek sahibi aileler için bir rehber olarak da okunabilir.

06.12.2003

Osmanlı’nın son maliye bakanı Cavit Bey’in günlükleri sürükleyici bir tarih yolculuğuna çıkarıyor okuyucuyu. Cavit Bey, Osmanlı İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşına girmesine karşı çıkmış fakat başarılı olamamıştı. Savaş sonrasında ise İttihat ve Terakki’nin yönetici kadrosunda bulunduğu için hakkında tutuklama emri çıkmış ve o da yurtdışına kaçmıştı. Daha sonra yurda döndü ve bu sefer de 1926 yılındaki meşhur İstiklal mahkemelerinde Atatürk’e suikast girişiminde bulunanların içinde bulunduğu iddiasıyla yargılandı ve idam edildi, tüm Atatürk’e biat etmeyen binlerce İttihat ve Terakki üyesinin olduğu gibi. Cavit Bey ne kadar suçlu idi, ruh hali, Atatürk hakkındaki düşünceleri ne idi. Bunların cevaplarını merak edenler için güzel bir kaynak.
İki cilt halinde kitaplaştırılan günlüklerden ilk cildi olan bu kitap 1 Ekim 1918 tarihinden yani Birinci Dünya savaşının sona ermesinden itibaren başlıyor ve 22 Temmuz 1920 tarihine kadar devam ediyor. Bu tarihten sonrasını ise ikinci ciltte görebiliriz.
Günlükten bazı cümlelerin basım sırasında çıkarıldığı da görülüyor. Aradan 90 yıla yakın bir zaman geçmiş olmasına ramen nedir hala gizli tutulmaya çalışılan konular, bu da her kitapseverin, her düşünen insanın herzaman merak etmesi gereken bir soru.