E-Dergi

Ünlü düşünür ve yazar Lev Nikolayeviç TOLSTOY'dan manevi yönü kuvvetli dört hikaye ile dopdolu bir eser : İnsan Ne İle Yaşar? Kitaba ismini de veren ilk hikaye fakir bir ayakkabıcı ustasının hayatına ansızın giren meçhul bir şahsiyet olan Mikael'in etrafında dönüyor ve üç sorunun cevabını veriyor : İnsanın kalbine ne hükmeder?, İnsan ne verilmemiştir? ve İnsan Ne İle Yaşar? İkinci öykü ise internet üzerinde e-posta ile de gezen Üç Soru. Burada da bir iş için en iyi vakit hangisidir?, bir iş için en uygun kimse kimdir? ve bir işte yapılması gereken en önemli şey nedir? sorularının yanıtını arayan bir kralı görüyoruz. Üçüncü hikaye ise İnsana Ne Kadar Toprak Lazım? adını taşıyor. Burada da açgözlülüğün sonu çarpıcı ve mistik bir şekilde anlatılıyor. Son öykü ise ümit ve fedakarlığı anlatan Efendi ile Uşak. Kitaptaki öykülere bütün olarak baktığımzda ortak noktalar olarak ahlak, sevgi ve insani değerler ön plana çıkıyor. Böylesi güzel değerler üzerine kurulmuş mükemmel öyküleri severek okuyacağınız muhakkak.

Kerime NADİR'in 1936-1958 yılları arasında kaleme aldığı hikayelerinden oluşan kitabın ilk hikayesi aynı zamanda kitaba da ismini vermiş olan Suçlu. Kıskançlık paranoyasının işlendiği bu kısa öykü dışında kitapta on dokuz tane daha hikaye var. Yazar Acı Bir Şaka, Vicdanın Baskısı, Meçhul Sevgili, Bir Gaflet Uğrunda gibi öykülerinde umulmadık ya da sürpriz sonlara yer vermiş. Dağ Adamı, Aşk Cehennemi, Leylaklar, Felekten bir Gün, Bir Hayat Melodramı, Lala gibi öykülere hakim olan konu ise trajik aşk hikayeleri. Mavi Begonya, Zambaklar ise yine trajik öyküler ama bu sefer konu aşk değil. Sefil adlı hikayede ise teorik ve pratik arasındaki fark çarpıcı şekilde ortaya konulmuş. Kitaba genel olarak bakılırsa kahır çoğunluğun trajedi, dram veya melodram şeklinde kaleme alındığı; kalan azınlığın ise neşeli ya da sürpriz sonuçlara gebe hikayelerden oluştuğu söylenebilir.

Harry Potter son yıllarda genel kültür alanımızda yer eden bir isim. J.K. ROWLING'in şu ana kadar beş cildi basılı ve ilk ikisi filme çekilmiş olan bu moda kitaplarının ilk dördü artı ilk filmini eleştirel bir bakış açısı ile ele alan yazar kitabına bir ön söz ile başlamış. Devamında gelen Giriş bölümünde Değer ve Değersizlik konularını müteakip Edebi Eser konusu ele alınmış. Kitabın kalanı ise iki bölüme ayrılmış. Birinci bölümde Harry Potter Kitapları Hakkında, Yazarın Kimliği ve Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu isimli üç kısım var. Bu başlıklar altında kitap ve yazar hakkında bilgi ve açıklamalar verilmiş. İkinci bölümde ise büyü, büyücülük, iyi büyü-kötü büyü, kan, satanizm gibi konulara değinen yazar ayrıca kitabı dil ve anlatım olarak da kritiğe tabi tutmuş. Bunlardan sonra ise Batı'nın bu kitaplar hakkındaki görüşlerine yer verilmiş. Sonuç bölümünde ise Harry Potter ve davranış eğitimi ile ilgili bir yazı yer almış. Kitabın sonunda da yazar kullandığı kaynakları vermiş. Kısaca özetlemek gerekirse yazarın saf zihinlerin bulanmaması için bu kitabı kaleme aldığı ortaya çıkıyor. Kendini bilen bir insanın zaten bir kitap okumak ile kötü yola düşmeyeceğini yazar da pekala biliyor. Zaten böyleleri için kitabı okumayın da demiyor.

Sönmüş Yıldızlar büyük usta Reşat Nuri GÜNTEKİN'in kısa hikayelerinden oluşan bir eser. İlk altı öykü karşılıklı mektuplaşmalar şeklinde ele alınan kadın-erkek ilişkileri paradigmalarından meydana gelmiş. Daha sonra klasik öykü tarzında gelen parçaları karşılıklı diyaloglar izliyor. Bir Yudum Su, Nisan Güneşi, Bilek Saati, Asker Dönüşü, Mektuplar ve Kardeşler isimli öyküler dram veya trajedi türünden klasik hikayeler; Gölgelerin Busesi ihaneti ele alan; Bir Zaaf Dakikası günlük şeklinde kaleme alınmış bir dram; Tehdit ise şantajı işleyen hikayeler. Bir Ayrılık, Muamma, Mazeret, Sevda ve Mantık, Fazilet Mükafatı, Zoraki Doktor öykülerinde ise yazar ilginç konuları işlemiş. Bu son gruptaki öyküler beklenmedik sonları ya da işledikleri konular itibari ile okuyucuya ilginç geliyor. Fazla uzun olmayan hikayeleri ile bir çırpıda okunabilecek küçük hacimli bir öykü kitanı arayanlara tavsiye edilir.

Ünlü Çek yazar Franz KAFKA'nın mektuplarından oluşan bir kitap : Milena'ya Mektuplar. Ana dili Almanca olan yazar eserlerini de bu dilde vermeyi tercih etmiştir. Vaziyet böyle olunca da yazarın kitaplarının Çekçe'ye çevrilmesi geerekmiştir. İşte bu çeviri işini yapan bayanın adı Milena'dır. Önce iş ilişkileri dahilinde başlayan yazışmalar daha sonra ateşli bir aşka dönüşecektir. Bununla birlikte birkaç kereden fazla görüşmemiştir bu ikili. Bunun sebepleri olarak iki şahsın farklı ülkelerde, Avusturya ve Çekoslavkaya, bulunmaları, Kafka'nın ciğerlerinden hasta olması ve Milena'nın evli olması sayılabilir. Tabii bu sebeplerden en ağır basanının sonuncusu olması kimseyi şaşırtmamalı. Ayrıca bu nedenledir ki Kafka mektuplarında ürkek bir ruh haline bürünür. Zaten bunu da korkak kelimesini kendi için defalarca kullanarak adeta doğrular. Umutsuz bir aşkın tek yanlı bu dökümanlarına karşılık Milena'nın hemen hemen hiçbir mektubu bulunamamıştır. Yazar işi bazen o kadar abartmıştır ki aynı gün içinde drt tane mektup yazdığı bile olmuştur. İki aşık sadece mektuplarla yetinmeyip ayrıca telgraf trafiğine de girişmişlerdir. Kafka'nın aynı zamanda nişanlı olması da işleri daha da bir işin içinden çıkılamaz hale getirmiştir. Bunların sonucu olarak da kitaptaki mektuplar okuyucuya tam bir psikolojik roman okuyor hissi veriyor. Yani bu kitabı bir solukta okumak kesinlikle mümkün gözükmüyor. Zaten yazar daha sonra tamamen farklı bir bayan ile hayatını birleştirmiştir. Canını sıkmak isteyenlere tavsiye edilir!