İhanet Noktası Hakkındaki Yorumlar

Don Brown’ın romanlarında beni en fazla etkileyen şey: bilimsel gerçekleri, efsaneleri, siyaseti öyle güzel harmanlayıp mantıklı hale getirerek sunuyor ki, insan hem anlamak için zihnini biraz yoruyor ve hem de hikayenin bir kurgu olduğunu da bilmesine rağmen, gerçek yaşamda her an karşısına çıkabilecek gerçekler olarak algılayabiliyor. Verdiği bilgiler, insana bir şeyler öğrettiği gibi kurgunun inandırıcılığı da arttırıyor. Üstelik tüm bunlar, bir polisiye maceranın içine sığdırılıyor. Ama Da Vinci Şifresi, Melekler ve Şeytanlar ve Dijital Kale romanlarından sonra İhanet Noktası doğrusu beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. Aslında bu hikayede de bilimsel gerçekler ve Amerikan iç siyaseti çekişmeleri var ancak bu defa inandırıcılığı biraz zorluyor.
Romanın ilk yüz sayfasını -sadece başkanlık seçimlerini etkileyecek büyük bilimsel buluşun ne olduğunu merak edip - hikayeye hiçbir katkısı olmayan anlamsız mekan değiştirmelere sinirlenerek, okudum. Arkasından meteorun ve uzayda yaşam olduğunu kanıtlamak için abartılı bilimsel bilgiler geldi. En kötüsü de; bu bilgilerin özenle seçilip bir araya getirilmiş iken; uzaydaki yaşamın olmadığını kanıtlamak için - ki hikayenin can alıcı noktasını oluşturuyordu - ortaya konan bilgilerin yeterince özenli olmamasıydı.
Belki beklentim biraz fazlaydı, ama bu kitabın öncekilerden iyi olmadığını kesinlikle söyleyebilirim.

İhanet Noktası, benim okuduğum ilk Dan Brown eseri. Yaklaşan Başkanlık seçimleri, Nasa ve bu çevrede gelişen politik çekişmeler ekseninde insanlık tarihini değiştireceği söylenen sözde bir keşfi anlatan, boş zamanınızı değerlendirmek için ideal sayılabilecek bir kitap. Ancak belki de beklentilerimin büyüklüğünden olsa gerek, tam anlamıyla beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Bence, okuyanların kısa bir süre sonra unutacağı, okumayanların ise hiç bir şey kaybetmeyeceği bir roman

Dan Brown´un bütün kitaplarini okudum hepside birbirinden güzel ve sürükleyici kitaplardi, ama son kitabinda ölcüyü biraz kacirmis gibi geldi bana anlatim herzamanki gibi harika birde kitabin sonunda birazcik daha az sacmalasaydi bence bu kitapta digerleri kadar vazgecilmez olabilirdi. Yazarin en cok hosuma giden yönü bütün kitaplarinda olaylar bir iki gece icerisinde gelisiyor ve sonuclaniyor

Yazarın ilk iki kitabını okuduğumda cok hosumma gitmişti ve açıkçası son zamanlarda böyle heyecanlı kitaplar okumamıştım. Milyon dolarlık bir Hollywood tarihi ve egzantrik bilgilerle süslenmiş bir aksiyon macer filmi izliyormuş gibi bir zevk verdi bana. Ancak sonraki kitapları kurgu ve gidişat yönü benzerliği açısından beni o kadar etkilemedi doğrusu. Ama yine de okunabilecek kitaplardan. Yatarken veya yolda sıkıntınızı kesinlikle gidercek cinste bir kitap.

" Ünlü yazar Dan Brown, son kitabı İhanet Noktası ile adeta 'düşüşte' olduğu hissini veriyor. Akıllıca hazırlanmış bir kurgu. Ama göze çarpan bazı hatalar ve aşırıya kaçan bilimsel açıklamar okuyucu sıkıyor. " Polisiye-Gerilim türünün usta yazarı Dan Brown, inanılmaz sürükleyici anlatımı ve romanlarında sıkça karşımıza çıkardığı sürprizleri ile önceki 3 kitabını birçoğumuza okutmayı başardı. Da Vinci Şifresi ile tutkunu olduğumuz maceralarını Melekler ve Şeytanlar 'da bir adım ileri götürdü ve bu çizgisini iyiden iyiye sevmeye başladık. Türkiye'de geçtiğimiz yaz satışa sunulan Dijital Kale kitabı ise gerçekçiliği ve tahmin edilemez tuzakları ile hepimizi büyüledi. 4.kitabı İhanet Noktası'nda ise beklediğim akıcılığı ve heyecanı bulamadım.

da vinchi şifresini okuduğumda süper bir kitap demiştim... melekler ve şeytanları okuduğumda bu dahada süper demiştim ama ihanet noktasını okuyunca dan brown ın büyük bir yazar lduğuna kanaat getirdim... mükemmel bir kitap... yazarın en büyük özelliği etkileyici sonlar bulması... okunmalı hele bu yazarı sevenlerin kaçırmaması gerekliiiii

Akıllıca hazırlanmış bir kurgu. Ama göze çarpan bazı hatalar ve aşırıya kaçan bilimsel açıklamar okuyucu sıkıyor. " Polisiye-Gerilim türünün usta yazarı Dan Brown, inanılmaz sürükleyici anlatımı ve romanlarında sıkça karşımıza çıkardığı sürprizleri ile önceki 3 kitabını birçoğumuza okutmayı başardı. ama bu kitabı gerçektende biraz sıkıcı olmuş. gereksiz noktalar üzerinde çok fazla durulmuş. önceki kitaplarında tarihsel veriler kullanılmıştı ve anlamamız daha rahat oluyordu. ama bu kitapta açıkçası biraz kasıldım. çok bilimsel terim kullanılmış bazı sayfaları anlamadan atladım diyebilirim. diğer kitapları gibi değil ama yinede okunur. yani bir bilim adamı olup çıkabilirsiniz sonunda.

heyecanla brown un yeni katabını bekliyorum.bugüne kadar çıkan kitaplarının hepsini okudum tamamıyle profesyonel bir araştırmacı diyebilirim.bence her tarz a uygun.okurken elinden bırakamıyosun.bunu en çok ihanet noktasında hissettim.biraz aksiyon ve teknoloji sevenlere tavsiye ediyorm politika ruhunuzda gelişebilir.

İhanet Noktasında;güncelliğini sürekli korucak olan bir konu,yine iyi ve zor bir araştırma akılalmaz teknolojiler,oturmuş karakterler,mekanlar,olaylar... bunların hepsi gerilim üstadı dan brown kalemiyle harmanlanınca, aksiyon sevenlerin sabah başlayıp soluksuz okuyarak gece bitireceği ve o saatte arkadaşlarını arayıp 'mutlaka okumalısın!' diyebileceği bir eser. Gerilimcilere şiddetle tavsiye edilir.

Yazarın önceki kitaplarıyla tür olarak bağdaşmayan bir roman. Tabii bu başarısız bir roman olduğunu göstermiyor. Sağlam bir politik-macera olduğunu söyleyebiliriz ancak yazarın önceki kitaplarını baz alacak olursak çok da keyifli okunamıyor.
Her zamanki gibi Brown iyi bir ön araştırma yapmış. Ancak bu sefer kitapta verdiği bilgiler fazla teknik kalıyor. Daha önceleri nükleer fizik hakkında verdiği bilgiler bile insana fazla karışık gelmezken bu sefer biraz daha akademik bir dil kullanmış.
ABD deki politik entrikalar oldukça başarılı işlenmiş. Güzel ve tutarlı bir sistem eleştirisi olma yolunda ilerlerken son anda cayıp suçu bireysel hale getirmiş.
Kahramanlar arası zoraki yazılmışa benzeyen duygusal birliktelik hiç olmasa daha iyi olurmuş. Romanlarda tehlike yaşayan ve bu tehlikeleri ölmeden atlatan kadın ve erkekler birbirlerine aşık olmak zorunda değil.
Sonuç olarak daha önceki kitaplarıyla kıyaslanmazsa rahatça okunabilecek bir kitap. Ama çok şey vaad etmediği de bir gerçek.

Bence Dan Brown kitap değil film yazıyor. tüm kitaplarını okumama rağmen ihanet
noktası hepsinden bir adım önde. inanılmaz heyecan verici sürükleyici gerçeğe bu kadar yakın ve son teknolojinin kitapta sergilenmesi çok güzel.kitabı okurken Amerikada yaşadım sanki. Nasaya duyduğum merak ve ilgi ile şimdi nasa konulu filmleri seyrediyorum. Dan Brown müthiş bir yazar bir başka yapıtını merakla bekliyorum. teşekkürler Dan Brown.

Açıkçası "DaVinci" ve "Melekler ve Şeytanlar" da ki kadar şifre çözmek zorunda kalmıyosunuz olaylar diğer kitaplarına göre daha basit ama kurgu çok güzel çok fazla abartıya kaçılmadığı ve gerçek teknoloji anlatıldığı içinde çok gerçekçi ve akıcı bi kitap.Son olarak finali müthiş yani hiç beklemediğiniz bi final oluyo..tavsiye ederim..

Kitapta hiçbir değişiklik yapmadan bir film çekmeyi düşünsek,bir senaryoya gerek kalmazdı;çünkü bir roman değil de bir film senaryosu şeklinde yazılmış.Karşımızda yıllardır çürümüş,köhnemiş bir "Amerikan Rüyası"nı düzeltmeye çalışan ,"sistem"e hizmette kusur etmeyen bir ürün var.Bu kadar olasılık dışı şans eseri olaylar zinciri ve mükemmel zekaya sahip kahramanlar ancak binbir gece masallarında olabilir.

roman dili gayet iyi, sahneler arası geçişlerde yine yüksek performansına şahir oluyoruz. ancak, hikaye biraz zorlama, brown da biz okurları gibi hala da vinci'yi arıyor. Da Vinci'deki kurgu, dil, olayların aktarımı oldukça iyiydi. ancak bu romanda brown kendini iyi bir roman yazarı olarak değil iyi bir araştırmacı olarak lanse etmeye çalışıyor hissine kapıldım.
Oysa biz romanı akla uygunluğu için beğenmiyor, kurgusu ve roman düzeni içindeki gezintisi için seviyorduk.
Yine de Brown gerilimi, bölümler ararsı gezdirerek hızla kitabı bitirtmeyi başarmış.

Başlangıçta yabancı olduğum bilimsel terimlerden kaynaklanan bir zihinsel yorgunluk yaşatsa da bana diğer bütün önemli işlerimi bir yana attıracak kadar hakim olan bir kitap. Daha önce bu yazarın hiçbir kitabını okumak imkanını bulmadığım için herhangi bir karşılaştırma ve kıyasa yapamayacağım. Ancak şu ana dek okuduğum belki yüzlerce kitap arasından en iz bırakan beş kitap arasına kesinlikle yerini aldı. Yazarın kitabın başlangıcında “yazarın notu” olarak ayırdığı sayfada verdiği bilgiye göre romanda bahsi geçen tüm teknolojiler gerçekte var. Örneğin sivrisinek kadar küçük bir kamerayı istenilen yere uçurup oradan sesli görüntü elde edilmesi ve bir helikopterin geniş bir yayın bozma sahası oluşturabilmesi etkileyici . Bu teknolojilerin bir insanın kendi, ailesi ve ülkesi için çok çalışmak zorunda olduğu bilinciyle beyin gücünü kullanarak ortaya çıkardığı ürünler olduğunu düşündüğümde de Amerika’nın bilim adamlarına hayranlık duymaktan kendimi alamıyorum. Amerikan yönetiminin kendi ülkesi dışında yaptıklarını anlamaya çalışan insanların öncelikle onun kendi vatandaşlarına karşı tutumunu ve gücünü görmeleri gerektiği düşüncesiyle bu kitabı okumalarının fayda sağlayacağı kanaatini taşıyorum.

Dan Brown'ın İhanet Noktası kitabı ABD Başkanlık mekanizmalarını deşifre ediyor. ABD Başkanlık Seçimi Kampanyalarının mantığı; Beyazsaray'ın iç dengeleri belgesel bir kitap gibi işlenmiş. Dan Brown'ın dünya çapındaki başarısında da bu "hazırlık çalışmaları"na dayanan emek etken olmuştur. Ülkmezi okuru açısından da uyarıcı olan satırlar bulmak mümkün. Beyazsaray Oval Ofisde ağırlanan "azgelişmiş ülkelerin az gelişmiş yöneticileri"nin aptallık derecesini arttıran özelliklerini okurken aklıma hangi bayanın ve oval ofiste son ağırlanan TC yetkilisinin geldiğini herkes tahmin edebilir. Belki hemen her okur da aynı şeyleri anımsamıştır. Kitabın ilginç yönlerinden birisi de ABD'nin gurur kaynakalrından NASA'nın iç işleyişini gözler önüne sermesi. NASA'nın bütün uzayı tarayarak Hz. İsa'nın bilinen tek söylevi olan "Dağdaki Vaaz'ın ses partiküllerini araştırdığının ipuçlarını ve "dünya dışı hayat ortamları" konusundaki araştırmalarını okumak bilim ve insan ötesi ile ilgili her okura; metafizik ilgileri olan kişilere çok önemli ipuçları veriyor. Dan Brown'ın bu kitabında tek eleştirilecek husus "insan öldürmek için kodlanmış özel birlikler"in (Delta Forces) kaçık bir bilimadamını ellerinden kaçırmaları; romanın ana kahramanlarını öldürmemek için ölüm şartlarını fizik ötesinde zorlaması olmuş. O kadar kusur kadıkızında da olur! Yaşadığımız dünayayı anlamak için en önemli ipuçlarını taşıyan bu kitabı bence Dan Brown kitapları arasında bir adım öne çıkıyor. Bu kitabı okuyan okurlara ABD sistemini ve derin güçlerinin içyüzünü daha iyi anlamaları için Aykırı Yayınlar'da çıkan "Baykuş İmparatorluğu " adlı kitabı da öneririm.

bu kitap müthişşşşşşş... her zamanki gibi.dan brownın bütün romanlarını okudum. hepside çok akıcı ve güzel bir dille yazılmış. insana okuduğunu yaşatabiliyor. insan kendini kaybediyor bu kitapta. kahramanlarla oradan oraya sürüklenmemmek elde değil. adamın hayal gücü çok süper. bence gerçek bir yazar okurken genel kültüründe artmamması imkansız...tavsiye ederim..

dan brown un ekol olma yolundaki kitaplarından biri.bence artık edebiyat dünyasında yavaş yavaş bir dan brown tarzı başladı.tıpkı agatha chritistie ya da stephen king in yaptığı gibi.
kitapta amerikanın yönetim kademesinin arkasında dönenler ustaca anlatılmış ve üstü kapalı da olsa eleştirilmiş.amerika da ki yönetim zaafları hiç çekinilmeden belirtilmiş.amerika gibi ülkelerde yüksek mevkide ki insanların bazen kendi ihtiraslrı için en yüksek kademedeki insanı bile dinlemeden neler yapabileceğini gözler önüne seriyor.

yine bir Dan Brown başyapıtı. daha önceden Da Vinci Şifresi ve Melekler ve Şeytanlar kitaplarını okuduğum için bu kitapta da hiç sıkılmayacağımdan emindim. önceden Dan Brown okumamış arkadaşların da hiç sıkılmadan çok severek okuyacaklarını biliyorum.
kitabın ismi hakikaten çok güzel olmuş. kitabı bitirmeden saçma bir isim olduğunu düşündüm ama son 50 sayfa kitabın adının ne kadar doğru olduğunu kanıtlıyor.
kitabın içindeki teknolojik aletler tam anlamıyla mükemmel. yazar bunları çok iyi araştırmış. benim en hoşuma gidenler ise buz taneleri atan silahlar ve sesten 4 kat hızlı giden uçak oldu.
kitap devamlı aksiyon halinde olan sürükleyici bir kurgu romanı. önceden anlayamadığım ABD başkanlık seçimlerinin ne kadar çekişmeli geçtiğini kanıtlıyan kitap, siz de okurken bir dakika bile elinizden bırakmak istemeyeceksiniz.
insanların kişisel çıkarlar için ne kadar basitçe öldüğünü bu kitabı okuyunca daha rahat anlayacaksınız.
size söyleyeceğim tek bir şey var.
OKUYUN, PİŞMAN OLMAYACAKSINIZ...

Da vincinin şifresi,dijital kale,Melekler ve şeytanları okudum.Gerçekten fazlasıyla sürükleyici bir kitap.Yazarın kullanmış olduğu bütün yerler,araçların gerçek olması beni en çok etkileyen yanı oldu.Pekçok iyi yazar olmasına rağmen Dan Brawn'ın stili çok hoşuma gitti.Herkesin enazından Melekler ve şeytanlar'ı veya Da Vincinin Şifresi'ni okumasını tavsiye ederim.Bende şuanda yeni kitabı İhanet noktası'nıarıyorum.Hoşçakalın!!!!

Sevgili okurlar su hataniza çok fazla rastladim.Bir kere bu kitap Dan Brown'in son kitabi degil ilk kitabidir.Bu kitap begenilmemis sönük kalm1s bir kitap ama ne zaman Da Vinci Sifresi ün yapti bu kitaplarda TÜRKIYE'de basilmis ve okuycuya sunulmustur.Tamamen bir para kaynag1 gördükleri için basmislardir.Biz lütfen bir yazarin tamam güzel eserleri var diye hepsini almak yada okumak zorunda degilsiniz iyiceme arast1r1n ve öyle kitap alin biraz gercek okucu olun arast1rmadan kitap almay1n.Ondan sonra pisman olur yada begenmez ve yanlis elestiri yapars1n1z...Bazilarina duyulunur....

Bir yazarı, çıkan her kitabını okuyacak kadar seven okuyucuların, bir eleştiri yöneltirken bilgi sahibi olmaları, değiller ise araştırmadan eleştirmemeleri, ilk önce yazara (Dan Brown'a), devamında da benzer beğenilerle kitabı okuyan diğer hayranlara karşı bir sorumluluk ve borçtur.
Dan Brown nitelikli romanlarını, derin araştırmaları ve çelişkisiz kurguları ile okuyucuya sevdirmiştir. Sırf bu sebeple bile görüneni değil gerçeği bilmek sanırım Dan Brown okuyucusuna da yakışacak bir harekettir.

İhanet Noktası, Da Vinci Şifresi kitabının basamaklarından biridir sadece.. tıpkı Dijital Kale ile Melekler&Şeytanlar gibi. Da Vinci Şifresi yazarın son kitabıdır. En güzel kitabı, dünyada ses getirince Türkçeye de çevrilmiştir. Türkiye'de de sevilen yazarın eski kitapları zamanla dilimize çevrilmiştir.
Çöküşe geçip geçmediğine, bundan sonra çıkacak kitaplarını okuduktan sonra karar vermeyi daha doğru görüyorum.
Ve İhanet Noktası, diğer kitaplarla karşılaştırıldığında gerçekten zayıf kalıyor. Ancak Da vinci'ye sembollere giden yolun başlangıcıdır. Dilerim bundan sonraki kitaplarında teknoloji değil de, dini işlemeye devam eder.

Dan Brown, özellikle Da VinciSifresi ve Melekler ve Seytanlar ile tüm dünyada büyük ilgi çekti. Bu kitaplari bende büyük begeniyle okudum. Dan Brown' in kitaplarini okumanin en sevdigim yönü, detayli bilgileri çok iyi vermesi ve bilinmeyen ama merak edilen ayrintilari çok etkili anlatabilmesi. Ancak bu son kitabinda, artik olaylarin gelisimini ve süregelisini önceden tahmin edebilmeye basladik. Çünkü hikayenin baslangici ve devami ayni sekilde gidiyor ve sonucta mutlaka kahramanin güvendigi ve sigindigi kisi kötü adam oluyor. ihanet Noktasi'nda da bu tarz devam etmis ve artik heyecan bence yitirilmeye basladi. Yine de okunmasi zevkli bir kitap. Ancak bence artik tarzin biraz degismesi gerekiyor.

Dijital Kale ile ilgimizi çeken Dan Brown, roman tarzındaki asıl yükselişini Da Vinci Şifresi ve ardından ondan bir adım öndeki melekler ve Şeytanlar adlı kitabı ile yaptı. Diğer yorumlarda da değinildiği gibi; son kitabı İhanet Noktasını bizlere okutturan da önceki başarılı romanları olmuştu. Ancak; İhanet Noktasını bir Amerikan aksiyon havasında yazılmış, sanki her zaman kahramanlarının en amansız durumlardan bile kurtulmayı başarabildiği bir film senrayosu tarzında yazıldığını düşünüyorum. Hatta kitabın bitişindeki son bir kaç bölümde filmin bitişinde kahramanların türlü badireleri atlattıktan sonra birbirlerine olan sevgisini göstermesi şeklindeki klasik film sonlarını andırdığını, ayrıca en son kısımda tüm romanın temelini oluşturan göktaşı benzeri bir fosil kayasının tekrar okyanusun derinliklerine bırakıldıktan sonra bir deniz canlısının taştan etkilenmemişçesine yüzmesi gibi detaylarla sanki tamamen bir film senaryosu tarzında yazılmış olduğu izlenimini uyandırdı. Yine de heyecanlı bir hikaye ve güzel hazırlanmış bir kurgu ve eğlenceli vakit geçirtebileceğini düşündüğüm bir kitap. Da Vinci Şifresi ve Melekler ve Şeytanlar romanlarındaki tadı yakalayamasakta, çok ta kötü değil bence

" Ünlü yazar Dan Brown, son kitabı İhanet Noktası ile adeta 'düşüşte' olduğu hissini veriyor. Akıllıca hazırlanmış bir kurgu. Ama göze çarpan bazı hatalar ve aşırıya kaçan bilimsel açıklamar okuyucu sıkıyor. "


Polisiye-Gerilim türünün usta yazarı Dan Brown, inanılmaz sürükleyici anlatımı ve romanlarında sıkça karşımıza çıkardığı sürprizleri ile önceki 3 kitabını birçoğumuza okutmayı başardı. Da Vinci Şifresi ile tutkunu olduğumuz maceralarını Melekler ve Şeytanlar 'da bir adım ileri götürdü ve bu çizgisini iyiden iyiye sevmeye başladık. Türkiye'de geçtiğimiz yaz satışa sunulan Dijital Kale kitabı ise gerçekçiliği ve tahmin edilemez tuzakları ile hepimizi büyüledi.


4.kitabı İhanet Noktası'nda ise beklediğim akıcılığı ve heyecanı bulamadım. Her zamanki tuzakları ve sürpriz kişileri yine okuyucuya zevk veriyor ancak sık aralıklarla yaptığı bilimsel açıklamalar kitaptan soğutuyor. Hepimiz atrofizikçi olsaydık eminim anlamadığımız en ufak nokta kalmayacaktı. Ama böyle bir durum söz konusu olmadığı için bazı paragraflarda oldukça sıkılacağınızı belirtmek istiyorum.


Bazı bölümlerin soluk soluğa okunduğu da yadsınamaz bir gerçek. Kurgunun içerisine gizlenmiş tuzaklara düşmemek ise elde değil. (Okumuş olanlar hatırlayacaktır; İdareci diye tabir edilen kişinin William Pickering çıkması örneğin)


Bu kitapta da gördüğüm, Dan Brown'un sevdiğim bir yönü ise; aynı olayı farklı kişilerin bakış açısı ile tekrar tekrar ele alması. Örneğin bir araba havaya uçuruluyorsa, o sahnenin hem bombayı atanların, hemde arabanın içindekilerin düşünceleri ile ele alınması. Zaman zaman kullandığı bu anlatım yöntemi bence oldukça yakışıyor romana.


Kapak tasarımından da anlaşılacağı üzere kitabın önemli bir kısmı Antartika buzullarında geçiyor. NASA tarafından buradaki bir buz dağında rastlanan yoğun cismin sonraki araştırmalarla aslında normalden büyük bir göktaşı olduğu anlaşılıyor. İncelemeye giden ekibin ulaştığı sonuç ise son derece şaşırtıcı. Bu göktaşında aynı türün dünyadaki formlarından biraz farklı olan "eklembacaklı fosilleri" bulunuyor. Tabi bu Dünya dışında da yaşam olduğunun bir kanıtı olarak göktaşını bulan ABD'nin gurur kaynağı haline geliyor. Taki tüm bu buluşun ve araştırmaların "politik bir entrika" olduğu anlaşılana kadar.


Ana kahramanlarımız (Tolland ve Rachel) bu entrikayı ortaya çıkarana kadar defalarca ölümden dönüyorlar. (Nedense her defasında şans iyilerden yana. Özellikle Triton mini denizaltısının su aldığı halde onlarca dakika batmaması adeta kurtarıcısını beklediği hissini uyandırıyor.) Dan Brown, bu ikili arasına inceden inceye sevgi aşılamaya çalışmış ancak pek başarılı olduğunu söyleyemem. Ancak son 20 sayfada açıkca belli ediliyor bu "ölümlerden kurtaran" sevgi bağı.


Kitapta bahsi geçen yüksek teknoloji ürünü silahlar ve araçlar günümüz dünyasında aslında şaşkınlık yaratmayacak cinsten. Zaten yazar, Önsöz'den önce bu teknolojilerin tamamen gerçek olduğuna dair bir not eklemiş. Sonrasında ise, Bill Clinton'ın 1996'daki bir konuşmasından alıntı yapılmış. Kitabı bitirdikten sonra bu alıntı baya düşündürücü hale geliyor.


Beklenildiği üzere kitap mutlu son ile bitiyor ancak saçma olması gerekmezdi. Son sayfalarda yer verilen, kahramanlarımızın Beyaz Saray'daki eğlenceki günlerinin gerçeklikle herhangi bir alakası olduğunu sanmıyorum.


Özetlemek gerekirse bu kitap; bazı bilimsel açıklamaların mide bulandırıcı düzeyde olduğu, dahice bir kurguya sahip ancak kahramanların sanki ölümsüzmüş gibi kullanıldığı, okunduktan sonra acı bir tat bırakan gerilim romanı. Dan Brown yine çok satanlar listesinde 1 numara ama bunda kesinlikle önceki kitaplarının verdiği hazzın etkili olduğunu söylemeye gerek bile yok.

Dan Brown'ı hepimiz Da Vinci şifresi ile tanıdık ve gerek kurgu yönünden olsun gerekse içerik derinliği açısından olsun bu kitap hepimizi büyülemişti ama yazar "ne yazsam satar artık" inancı ile mi yoksabaşka bir nedenden midir bilinmez kitaplarının kalitesini giderek düşürmeye başladı ve bu son romanında da klasik bir macera romanı yazacak kadar okuyucuyu hafife aldığını gösterdi.Çok bayat komplo teorileri ve abartı derecede fazla zorluklarla mücadele eden kahramanlar kitabı iyiden iyiye çorbaya çevirmiş.Dan Brown'dan beklenmeyecek derecede kötü bir kitap.Tek iyi özelliği akıcı ve kolay okunabilmesi.Başka iyi özelliği var mı?Ben bulamadım.

Dan Brown beyefendii hayırdıırr !
Clive Cussler'a özenmişsin !!

Sevgili okuyucu arkadaşlar eğer macera romanı istiyorsanız buyurun,ölüme karşı mücadele eden bir avuç insan ve de küçük bir aşk öyküsü okumak istiyorsanız buyurun ama
DA VİNCİ ŞİFRESİ'ni yazmış bir adamın yeni kitabını yani bu kitabı büyük hayallerle heyecanlarla bekledi iseniz
hayal kırıklığına uğrayacaksınız benden söylemesi.

Kitapta ayrıca çok önemli kurgu hataları da var,kitabın sonlarında bir adama suikast yapılacağını zannediyoruz çünkü adamın bindiği araba tarif ediliyor adam da o arabada randevusuna yetişmeye çalışıyor
aaaa bir de bakıyoruzz kiii başka biri ölüyor...
Koca başkentte her büyükbaş yönetici aynı tip araba mı kullanıyor,yazık acıdım şimdi A.B.D. yöneticilerinin haline..

Dan Brown açıkça bizimle dalgasını geçmiştir arkadaşlar.

Bu arada akıcı türkçesinden dolayı kitabın çevirmenine özel teşekkürlerimi sunarım..

roman NASAnın bir buluşunu, onun amerikadaki etkilerini ve bunun tetiklediği olaylar zincirini konu alıyor. son derece dinamik bir roman.
farklı bir bakış açısı ile baktığımızda
amerikanın en sevdiğim yanını burada da görüyoruz. adamlar her nerde olursa olsun propagandalarını çok şık bir şekilde farkettirmeksizin yapıyorlar.Dan brown da bu işi iyi yapmış doğrusu.konunun veriliş tarzı çok profesyonelce,insan psikolojisini çok iyi bilen birisi olduğu anlaşılıyor.. çünkü direkt olarak NASA'nın yada amerikanın başarılarından söz etseydi inandırıcılığı azalır bayağılaşırdı,ama garnitür misali aralara hatalarını serpiştirip pek dikkat çekmiyecek şekilde ana menüye başarılarını koyuyorlar. buna hakları var mı en azından bu tür şeylerde tartışılır ama bu işi iyi yaptıklarını söyleyebilirim.ayakları yere sağlam basan ve bir o kadar da hızlı bir roman okumak isteyenler bunu kaçırmamalısınız.

Dan Brown'ın kitaplarındaki sürükleyiciliği büyük bir şaşkınlık içerisinde izliyorum.
Son zamanlarda o kadar da kitap okuyacakj zamanım olmadığını düşündüğün anlarda karşıma çıkarak,4 kitabını da okutmayı başardı bana.
Sanıyorum ki kitaplarındaki en can alıcı yerler; final bölümlerinin sonunun asla nasıl bitebileceğinin tahmin edilememesi. Bir süre sonra kendinizi yazara teslim ederek, o dünya içerisinde kaybolmanızın sağlanmasını sağlayor Dan Brown.
Bu kitapta da artık bizi şaşırtmayan bir yeteneğin yeni bir kurguunun içinde kayboluyorsunuz.

Devlet içinde gizli devlet oluşumun hikayesi adeta. Malesef Dan Brown'ın Dijital Kale'den sonra heyecansız, temposuz, renksiz, en kötü kitabı diyebilirim. Dan Brown'ın Da Vinci Şifresi ve Melekler ve Şeytanları'nı okuduktan sonra İhanet Noktası ve Dijital Kale tam bir hayal kırıklığı. Zaten yazar malum bu iki kitabı çok tutmayınca Da Vinci Şifresi ve Melekler ve Şeytanların hemen resimli özel ciltli baskısını tüm dünyada yayına soktu. Yine de İhanet Noktasını okumak isteyenler karar sizin.

Dan Brown’ın ilgi ve merak ile okunacak olan bir kitabı. Br defa başına oturunca başından kalkamadığınız bir kitap. Kitabı merakla okuduğumu ve beğendiğimi itiraf etmek zorundayım. Yalnız, Sayın murat akturk’un; kahramanların başlarının beladan kurtulmaması ve filim senaryosu gibi olması yorumlarına katılıyorum. Kutup da ne bulunduğunun açıklanması çok geç olmuş, bende merak sınırlarını biraz aştı, sıkılmaya başlamıştım. İkinci bir konu, baş kahraman olan bayanın deniz altında kurtulma sahnasini çok güzel anlatmış ama çok uzatmış. Diğer taraftan, senatör’ün yapacağı basın açıklaması öncsinde başkanlık tarafında olan gelişmeleri bir parağrafta özetleyip geçmiş, bu esnada kendimi en tepeden serbest düşüşe geçmiş gibi hissettim. Genel olark gkitap güzel ama bazı yerlerde gerçektende çok uzatmış.

Kitabı çok beğenen de gördüm ama genel olarak Da Vinci yada Melekler ve Şeytanlar kadar iyi değil yorumu yapılıyor ve buna katılıyorum.
Benim eleştirim daha çok şu konuda olacak; Popüler macera'ya çok yer vermiş , sürekli kahramanların başı belaya giriyor ve ne yapıp edip son anda kurtulunuyor e tabi bu da inandırıcılığı yitiriyor. Sanki , Filmi çekilsin diye Senaryo tarzında yazılmış, gözünüzün önün filmden sahneler geliyor.
Diğer önemli bir nokta, NASA'nın sorgulanması. Dan Brown'ın hayran olduğumuz araştırmacı tarafı bu kitapta biraz abartıya kaçmış ve bazı yerlerde teknik detaya girilmiş.
2 gün önce discovery channel'da kitapta anlatılan konuya çok benzer bir belgesel izledim. Aynı şekilde, kutuplarda bulunanbir göktaşından bahsediyordu. Rüya görüyorum zannettim. Muhtemelen böyle bir haber veya belgeselden esinlenerek yazılmıştır.

Gerçekten muhteşem bir kitap. Daha önceki kitaplarıyla beni etkileyen Dan Brown'ın hala türkçeye çevrilmemiş bir kitabı olduğunu duyunca çok şaşırmıştım. Büyük bir hevesle çevrilsin diye bekledim ve sonunda aldım. İnanılmaz bir kitap. Herşey ortada diye düşündüğünüz bir anda sizi şok eden başka bir gerçekle karşılaşıyorsunuz. ABD başkanlık seçimlerindeki kirli oyunların, Güvenlikle ilgili kurumlardan ve güvenlik için işlenebilecek cinayetlerin farkına varıyorsunuz. Kitabın özeti sayılacak güzel bir cümle; "Çoğu kurtarmak için azı feda et"

ben kitabı bitirdikten sonra şu kanıya kapıldım "keşke başkanın adamları" cd sini alıp izlesemde bu kştaba bu kadar zaman harcamasam.türkiyede bir yazar marka olduktan sonra yazdığı herşey çok iyidir diye algılanıyor nedense .bence o kadar abartılacak bir kitap değil dan brown da vinci'nin şifresiyle zaten kendini kanıtladı artı bu kitap da vincinin şifresinden önce yazılmış fakat nisan2005 de basılmış yani adam zenginliğine zenginlik katma peşinde ben amin maalof da da onu görmüştüm neyse ki şimdi o kadar yazmıyor.bilimsel gelişmelerden (ne kadar doğru olduğunu bilmiyoruz.nasa'nın kabul edirliliğide şüpheli ya) herne kadar güzel bahsetsede uzatmış da uzatmış.

İhanet Noktasını yazarın diğer romanlarında olduğu gibi bir çırpıda heyecan içinde okudum. Dan Brown kurguyu oluştururken gerçekçi ve bilimsel bilgileri kullanıyor. etkileyici ve akıcı dille yazıyor, merak duygusunu doruk noktasına çıkarıyor. Bu durumda okuyucuyu olayın içine çekiyor. Kitabı elinizden bırakamıyorsunuz. Kahramanlar ve mekan gözünüzün önünde canlanıyor. Olağanüstü bir hikaye. Her satırda, her sayfada şaşkınlık uyandırıyor. Konular arasındaki geçiş merakı artırıyor. Sürprizlerin ardı arkası kesilmiyor. Macera sevenlerin kaçırmaması gereken, sinemaya yatkın bir hikaye.

Bu dan Brown un okuduğum 4. kitabı yine herzamanki gibi olağanüstü bir performans ve akıcılık bir bakmışsınız acil çağrı için çıkmışsınız bir bakmışsınız bir F-14 te saatte 1500 mil hızla eriyorsunuz bir bakmışsınız soğuktan ölmüşsünüz olağan üstünün bir anlamı varsa bu kesinlikle İhanet Noktasıdır... 20 senedir yaşarım 100lerce kitap okumuşumdur bir kitap bukadar güzel olamaz değil olur ama bu kadar güzel olsun kelimeler bu kadar özenli seçilsin anlam bu kadar net olsun ama olmuş... İşte Dan Brown profesyönelliği bu...