Fatih Harbiye Hakkındaki Yorumlar

neriman herkesin kolayca düşebileceği bir ikilemin pençesinde:halihazırdaki gerçekler ve camekanların ardından ışıltılı görünen bir yaşam,üç erkek ve bu üçgenin merkezinde tecrübesiz bir genç kız...babası diğeriki erkek arasındaki tercihini değiştirebilir mi,yoksa doğruya sancılı yollardan mı gidilir? neriman'ın yolculuğunu mutlaka okuyun!

BU ROMANI OKUDUKTAN SONRA BABAMIN VE DEDEMİN HER ZAMAN SÖYLEDİĞİ BİR SÖZ GELDİ AKLIMA "ASIL AZMAZ, BAL KOKMAZ; KOKARSA YAĞ KOKAR, ONUN ASLI DA YOĞURTTUR, SÜTTÜR".
ROMANDA YAŞANAN OLAY GÜNÜMÜZDE DE YAŞANAN OLAYLARIN BİR BENZERİ BENCE. NERİMAN'IN BATILILAŞMA ÖZENTİSİ İÇİNDE OLAN BİR GENCE DUYDUĞU YAKINLIK, DİĞER TARAFTA DA İSLAM DİNİNE GÖRE YAŞAYAN, EFENDİ BİR NİŞANLISI VAR. OLAY VE DUYGULAR BU ÇERÇEVEDE GELİŞTİRİLEREK SONUÇTA NERİMAN'IN AKLINI BAŞINA TOPLAMASIYLA VE BATI ÖZENTİSİNDEKİ GENCİN NİYETİNİ, GERÇEK YÜZÜNÜ GÖRMESİYLE SON BULUYOR. ATALARIMIZIN DEDİĞİ GİBİ "BİN NASİHATTEN, BİR MUSİBET YEĞDİR."
BU KİTABI BÜTÜN KİTAP KURTLARININ OKUMASINI TAVSİYE EDERİM.

iki erkek arasında seçim yapmakta zorlanan neriman aslında doğu ve batı kültürleri arasında gidip gelmektedir...tamamen doğu kültürüyle büyümüş olan neriman batının zenginliğiyle baştan çıkar.tanzimatla hayatımıza büyük ölçüde müdahale eden batı tesiri,toplumsal hayatımızı ne hale getirdi?kitabın sonunda seçimini yapan neriman yazarın zorlamasıyla doğruyu bulur!

Muhafazakar bir semtte yetişen ama Barı kültürün benimsemiş modern şehirlerdeki insanların yaşantısına özenen bir kızın sonunda onlardaki samimiyetsizliği görerek ait olduğu yere dönüşünü anlatan bu kitabın bir edebiyat şaheseri olmasının yanında sosyolojik yönden de önemli mesajlar verdiği kanaatindeyim.

Doğu-Batı kültürü çatışmasını, kültürler arasında sıkışmayı, özentiyi, bulantıyı, mükemmel biçimde anlatmış, mutlaka okunması gereken bir kitap. Roman 1931 yılında yazılmış ve şu an 2006 yılındayız. Aradan geçen 75 yıla rağmen içimizde hala birçok Neriman var. Çevremizde, uzağımızda, televizyonlarda hep görüyoruz Nerimanları. Heryerleri özentiye bulanmış, iki kültür arasında sıkışıp kalmış, aidiyetsiz hisseden, acı çeken ve bazen de acı veren Nerimanları. Onlarca yıl geçmesine rağmen kitabın konusunun günümüzden alıntı gibi durması ne garip ve hâlâ iki kültür arasında sıkışıp kalmış bir toplum olmaktan kurtulamayışımız ne acı!!.. Sanırım bu süreç hiç bitmeyecek...

P.Safa, Fatih-Harbiye’de iki semtten yola çıkarak iki hayat tarzını ve dolayısıyla muhafazakar (doğu) Fatih ile serbest (batı) Harbiye’yi karşılaştırmaktadır. Dolayısıyla burada tercih edecek olan Neriman bir bakıma yol ayrımındaki Türk prototipini temsil ederken, Şinasi Türk hatta İslam geleneklerini, Macit ise batılı değerleri temsil etmektedir. Yazar hikayenin sonunda kendi medeniyet teorisine uygun davranarak Neriman’la Şinasi’yi tekrar bir araya getirir. Sembolist örneklerin haylice kullanıldığı eser, yazarın medeniyetler teorisinin de bir çözümlenmesi olarak durmaktadır.

Peyami Safa klasiklerinin en önemlilerinden. Pek az yazar saf bir Türkçeyi bu kadar iyi kullanabilir. "Sanat" diye adlandırılan(!) kitaplarla karşılaştırılması mümkün olmayan bir kitap. Yazar, insanın hâl ve davranışlarını anlatışını "mükemmel" tabiriyle nitelersek, abartmamış oluruz sanırım. Okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.

İşte Peyami safa'nın dogu batı sentezini en iyi işlediği romanlarından bir.fatih doguyu,harbiye ise batıyı temsil ediyor.Doguda yaşamamak isteyen bir kızın batıda yasama arzusu.Batıda yasamaya basladıktan sonra gelen sıkıntılar ve bu genc kızın tekrar doguya donusu.(bence Bu donus Peyami safa'nın romanındaki iyi kalpliliğini acıklamaktadır.)Guzel bir saheser daha..

Eser oncelikle bir Peyami Safa klasigi, yogun ruh tahlilleri ve psikolojik degerlendirmeler ve sanatsal tasvir ve tesbihler. Kitap, cumhuriyet sonrasi medenilesme ve kultur yeniliklerinin Istanbul'un en sarkli yeri olan Fatih'te, bir genc kiz ve dolayisiyla toplumdaki etkilerini anlatiyor. Kiz (Neriman), bolluk icinde buyudugu icin istekleri ve arzulari cok olan bir insandir ve batidan gelen yeni kultur ve yasayis tarzi ilgisini cekmektedir. Buna karsin ailesi ve erkek arkadasi bu etkinin karsisindadirlar. Kitap ekseriyatla bu kizin ve toplumun kendi kendine hesaplasmalari ve ic cekismeleriyle dolu. Yazarin kendisi de sark-garp cekismesinin icerisinde. Taraf olmasina ragmen degerlendirmelerinde genellikle tarafsiz. Ornegin sarkin hatalarini da gormemezlikten gelmiyor.
Sonuc olarak sanat degeri yuksek, surukleyici, etkileyici ve onemli bir konuya sahip bir basyapit. Sayfa sayisinin az olusu da uzun zaman ayni kitani okumak isteyenler icin ideal, kesinlikle tavsiye ederim.

O zamanları çok güzel anlatan bir eser. İyi ki okumuşum ...

- Baloya gitmekle hemen medeni olacak mısın ? - Evet, tabii… Hayır, yalnız balo değil tabi… Of, bu balo… Kuzum, şimdi de bunu diline dolama! Ben bunu söylemek istemiyorum, bak gene beni anlamıyorsun, ben sustuğum zaman bile sen beni anlamalısın, halbuki söylüyorum, söylüyorum, gene beni anlamıyorsun.

Peyami Safa okumak yorulmamak demek.

Bugünlere nasıl geldik sorusuna cevap olabilecek nitelikte bir eser. Ülkemizin insanlarının Batı’ya özenmeye başladığı ama Batı’dan tam olarak ne beklediğini kendisinin de bilmediği yıllar..

Tanzimattan Kopup gelen Milli Mücadele'deve sonraki yıllarda alevlenen batılılaşma hareketlerinin Türk tipindeki ve cemiyetindeki etkisi.

Yazarımız bu eserde batıcılığı eleştiriyor.

17.Yüzyıl itibariyle içine girdiğimiz bir sarmal olan batılılaşma ve Doğu-Batı tartışmasını güzel ve muhtasaran anlatan bir roman.
Batılılaşma hikayemizi Fatih ve Beyoğlu semtlerine yüklenen anlamlar üzerinden anlatırken hikayenin kahramanlarından Şinasi Fatih semti içerisinde yetiştiği şark kültürü içinde mutlu ve kendini güvende hissediyor. Diğer kahramanımız Neriman da şark kültürü içerisinde yetişmiş ama bir arayış içerisinde ne şarklı kalabiliyor ne de garplı olabiliyor bu da zaten zayıf olan ruhsal durumunu tamamen kontrolden çıkarıyor. Tıpkı bizim üç yüz yıllık sergüzeştimiz gibi.
Peyami Safa içerisinde bulunduğu toplumu çok iyi tahlil eden münevverlerimizdendir.

fatih harbiye eserinde dönemin doğu ve batısına değinilmiş, doğu batı sentezini tam anlamıyla görebildiğimiz bir kitap.

Diziyi izleyip Ya acaba öyle mi olacak ön yargısıyla yaklaştım ama tabiki farklı çıktı. Anlatımını ben çok beğendim. Betimlemeleri güzel

modernliğin çekiciliği ve cumhuriyet döneminin ilk yıllarında toplumumuzu nasıl etkiledi bunu anlatıyor

ik baskisi 1931 yılında yapılan Fatih-Harbiye, Peyami Safa'nın olgunluk dönemine ait bir romanair. Toplumun Batı medeniyetine geçmeye çalışırken yaşadığı kargaşayı ele alan roman, on iki bölümden oluşmuştur. Romanda olay örgüsü on günlük bir sürede gerçekleşmektedir.

Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte romancılığımız teknik açıdan gelişmiş, yeni içeriklerle geniş bir Okur kitlesine ulaşmıştır. 1923-1950 arası dönemde kimi sanatçılar bazı yönelimlere göre eser vefirken kimi sanatçılar da bireysel çalışmalar yapmıştır. Cumhuriyet'in ilk on yılında yazarlar, genellikle toplumsal sorunlara yönelmişlerdir. Cumhuriyet rejimi, Anadolu yaşamı, Atatürk devrimleri, yoksulluk, olanaksızlık gibi konularda eserler vermişlerdir

. Sabahattin Ali, Sadri Ertem gibi sanatqilar ezilenlerin haklarını arama gibi belirginleşen toplumcu gerçekçi yönelimle eserler yazmıştır.

Bir çırpıda okutuyor kendini.

Dönemin atmosferini, karakterlerin analizini, doğu-batı çatışmasını çok iyi anlatan bir kitap. Peyami Safa gibi değerli bir yazarın kalemi bu dönemi en ince ayrıntısına kadar anlatmış.

Doğu Batı ikilemi noktasında güzel bir eser

Çok güzel bir kitap...Şarkın ve garbın hikayesi... En çok aklımda kalansa şarkın ve garbın kedileri bile farklıdır cümlesidir. Doğu ve batı betimlemeleri çok dozunda ve yerli yerinde olmuş...

Diziside çekilmiş olan roman okunabilir tavsiye ederim

türk klasiği olarak düşünülüp okunabilir

En sevdiğim türk yazarlarından her kitabında hafif bir burukluk ve acı hissederim. Yazar kalemine bu yüzden hayranım..

sanki okumuyorsunuz da film izliyorsunuz. tek kelime ile enfes.

Doğu ve batı karşılaşmasının Fatih ve Harbiye semtlerinde oturanlar üzerinden anlatıldığı bir aşk hikayesi. Peyami Safa'yı benim gibi seviyorsanız ısrarla tavsiye edilir...

Doğu Batı çatışmasının başarılı bir şekilde işlendiğini düşündüğüm bir kitaptı. Yazarın bu kargaşanın yakından şahidi olduğu aşikar. Eserdeki kahramanların psikolojik tahlilini yine çok iyi bir şekilde yansıtmış ve okudukça dünyamızdan bir şeyler bulmak hiç zor değil.

Başkarakter Neriman'ın çocukluktan beri tanıdığı Şinasi (Doğu medeniyetini temsil ediyor.) ve sonradan tanıdığı Macit (Batı Medeniyetini temsil ediyor.) arasında kalması aslında daha çok Macit'e meyilli olması anlatılıyor. Neriman bu tercihinden dolayı çevresi tarafından mahalle baskısına maruz kalıyor. Hatta yer yer kadınların şekilci ve yüzeysel olmaları dolayısıyla yanlış kararlar vermesi gibi cinsiyete atfedilen suçlamalar yer alıyor.
Hayatı boyunca düşünce hayatında birçok değişim yaşamış olan Peyami Safa'nın bu eseri yazdığında İslamcı ve Doğucu fikirlerin etkisinde kalmış olduğu anlaşılıyor. Romanın edebi ve teknik açıdan çok da tatmin edici olmadığını düşünüyorum.

Akıcı üslubunun yanında ders vericiydi. Herkes okumalı, çevresine önermeli.

Güzel bir eser belki dil sadelestirilse okumasindaki keyif daha da artabilir

diziyi izlemedim ama kitabın daha güzel olduğunu düşünüyorum

çok eskiden okudum saf ve güzel zamanların kitabı

Doğu-Batı çatışması çok güzel anlatılmış

lüks bir hayat ile sade bir hayat arasında kalmıl birinin kendi içerisinde yaşadığı ikilem ve etrafındakilere etkisini anlatan güzel bir eser.

Doğu batı çatışmasını çok güzel anlatmış...

Lisede okumuştum. Yeniden aldım okuyacağım.Peyami Safa'nın kitaplarını çok seviyorum.

Dizisini izlemeden kitabını okuyun...

Bir zamanlar Peyami Safa kitapları delisi olmuştum. Detay sevenler için iyidir Peyami Safa

Mükemmel bir kitap. Son derece akıcı bir üslubu olduğu için bir çırpıda okuyabileceğiniz bir eser. Çağdaşlaşma çabası içerisindeyken yapılan yanlışları görebileceğiniz bu eserde günümüzde bile hala daha yapılan yanlışları görünce üzülebilirsiniz. Örneğin son derece yüksek bir kültür olan Türk kültürünün küçük görülmesi, Avrupai yaşamın en sefil yanlarının bile güzel görülmesi buna örnek verilebilir. Sömürgeciliğin devamı için gerekli olan bu düşünceyi çevresinden kapan Neriman'ın gözlerinin açılmasını anlatan hikayedir.

Peyami Safa doğu-batı arasındaki ilişkiyi cok güzel ve yalın bir şekilde anlatmış okuyan herkes kendinden bir şeyler bulucak

Roman aslında klasik bir konuyu işlemiştir.Klasik bir doğu batı çatışması tarzında olan onlarca kitaptan bir tanesi fakat Usta yazar Peyami Safa nın anlatımıyla yalın ve kısa olarak ele alınmış başarılı bir yapıttır.

İçınde yoğun psikolojik tahliller olmasına rağmen gayet akıcı sürükleyici bir eser

Batıya özenen doğulu bir kız ve öze dönüşün hikayesi. Soluksuz okuyacaksınız.

Ortaokul ve liseye giden insanlarin okuyup bitirmeleri gereken yazardır peyami safa

çok severek okumuştum. Gayet akıcı bir kitap öneririm

Dönemi çok iyi anlatan bir kitap..

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu'nu çok daha fazla beğenmiştim.