Evet büyük insanlar hep ciddidirler. Büyükseniz ve ciddi bir insan değilseniz sizi aptal, saf, çocuk ruhlu olarak değerlendirirler. Fakat nedense herkes çocukluğuna hayıflanır, "ahhh şimdi çocuk olmak vardı! der. Madem öyle neden çocuk ruhuna sahip olanların da ruhlarını öldürmeye çalışıyorsunuz?
Söz konusu hikaye evet, çocuk kitabı değil! Büyüklere ders kitabı!
Ne kadar çabuk unutuyoruz çocukluk hayallerimizi, dünyaya bakışımızı. Herşeyin bizden büyük olduğu hayatı. Evet şimdi herşey bizim boyutlarımıza uygun ama çocukken peşinden koştuğumuz böceklerden şimdi iğreniyoruz. Büyüklere kızdığımız şeyleri büyüyünce kendimiz yapıyoruz.
Bu kitap hayata bakış açınızı değiştirecek demiyeceğim. Okurken kendinizi motive edeceksiniz, "ah evet! bundan sonra bu şekilde bakacağım dünyaya" diyeceksiniz. Sonra gene iş, yaşam koşullarının ağırlığı ve çevrenizin imaj baskısı altında ezilecek o çocuk ruhunuzu bıraktığınız yerden asla geri alamayacaksınız. Evet büyüdük! Artık çocuk değiliz gayet ciddi düşünüyor, çalışıyor, para biriktiriyor, geleceğe yatırım yapıyoruz! Büyük plazalarda, camdan kalkanımızın ardından dünyaya bakıyoruz fakat betondan başka birşey göremiyor sonra başka bir camda, aynada kendimize bakıyoruz! Sadece kendimize bakıyoruz.
Çocukluk ruhunun birazını olsun tutabilmiş büyükler, bu kitabı okuyunca evinizdeki kediyi, kocayı, çiçeği... evcilleştirdiğiniz, bağlandığınız herşeyin kıymetini bir daha anlayacak, eskisinden de çok seveceksiniz. Evcilleştirmeyi bilmeyenler ise hiç okumasın! "resmen çocuk kitabı yahu" diyip kütüphanenin bir köşesine atıp yılların tozuyla çocukluklarını daha da derinlere gömerek biz çocukları üzmesin!