Türklerin Tarihi Hakkındaki Yorumlar

Kitabı okuduktan sonra yazar jean Paul Roux hakkında malum bir sitede arama yaptım. Yazarımız Paris’te eğitim görmüş. Sanırım Türklerin tarihi Dünya tarihi diyerek Türklerin tarihi hakkında çalışmalarına başlamış. İyi Çok Güzel bence, epeyce de çalışmış. Tarih öğrenmek yazmak belki zor dur ama öğrenilen tarihi tarafsız yazmak belki de en zorudur. Yetiştiğin ortama, hayat tarzına, zıt bilgilere ulaştığında her şeyi göze alarak dosdoğru yazmak gerekir.
Yazarın Fransa ile bir bağlantısının olabileceğini kitabın 351. sayfasının ilk paragrafı okuyunca anladım. Aynen şu yazıyor.( Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u Fethinden sonra ) Hıristiyan Dünyayı bir heyecan sardı. Ne Haçlı Seferlerine de ne de Osmanlıların çöküşe geçtiği günlerdeki Yunan ve ermeni katliamları bu kadar etkili olmuştu…
Aynı sayfanın paragraf sonunda Fatih at üstünde Ayasofya kilisesine girdi.(29 Mayıs 1453)ve dua okuttu. Mevlana’dan sonra beklide en büyük hoş görüye sahip, hoş görüsü nedeni ile Hıristiyan bile olduğu söylenen bir padişah at üstün de (orası kilise bile olsa) ibadet haneye girebileceğini sanmıyorum.
Türkler girdiği toplumları asimile ederek Türkleştirdiğinden bahsedildikten sonra 241.sayfada ilk paragrafında. Özetle; Türkler Anadolu’ya geldiğinde toplam nüfusun %10 nu oluşturuyordu Asimilasyon süreci yavaş oldu ve hiçbir zaman tamamlanmadı. 20.yy da Türkiye Cumhuriyeti adı ile anılan bu topraklarda en az %30 belki de daha fazla Türk olmayan unsur kalmıştır. Bunlar Farsça konuşan Kürtler, Rumlar, Ermeniler ve Levantenlerdir. Ermeniler Rusya’ya ve Ermenistan’a, Rumlar Yunanistan’a gitmişler. Kürtler ise yaşadıkları yer de varlıklarını sürdürmektedirler. Deniyor
Demek ki Türkler ve Kürtler ayrı bir millet, peki öyle ise oturuşumuzdan kalkışımıza yemek yeme kültürümüzden yaşam tarzımıza kadar birçok benzerlik gösteren Kürt kardeşlerimizi neden ayrı bir azınlıkmış gibi gösteriliyor. Bu kadar benzerlik varsa asimile olmuşlar, neden asimile olmadılar deniyor. Yok, asimile olmamışlarsa bu kadar benzerlik niye art niyet aramadan cevap verirsek çünkü Türkler ve Kürtler bir ailenin iki kardeşi bu istense de istenmese de böyle
Kitapta belki binlerce kez barbar lakırdısı geçiyor. MÖ falan yüzyıl dünya üzerinde kılıcını kim iyi kullanıyorsa ve cesareti varsa o devlet, halkını refah içersinde yaşatıyor. Saban icat olmamış toplumlar göçebe yaşıyor. En iyi otlaklar en cesurların Türklerde cesur en iyi otlaklar için savaşıyor. Yendiği içinde barbar oluyorlar. Peki, Türkler barbardı, Zamanımızda kendi halkının refahı için, ülkeleri sömüren binlerce insanı Afrika’da bir ülkede katleden, Çanakkale’nin nerde olduğunu bilmeyen bir milleti savaşa getiren, petrol için savaş çıkaranlar var bunlara ne demeli,
Emek harcanarak bir eser ortaya çıkarılmış. Okuyucu olarak beğenmediğim hususları belirtmek zorundaydım. Türk milleti her zaman emeğe saygı duymuş alın terini kutsal saymıştır. Eserde emeği geçenlere teşekkürler..

Dağınık bir Türkler Tarihi anlatımı. Küçümser, ezer tavırda ibareler çok sık ve dikkatli olunursa eğer göze batıyor. İsteyerek aldığım ve heves ile okumaya başladığım bu kitaptan daha ilk metinlerinde soğudum. Dikkatlice okumanızı tavsiye ederim.

KONULAR ARASINDA KRONOLİJİK BİR SIRANIN VARLIĞINDAN BAHSEDİLEMEYECEK KADAR GİRİFT ANLATILAN TARİHİ ÖVGÜ VE OLAYLARLA DOL.ASLINA BAKILIRSA YER YER YANLI.

süper bi kitap herkesin okuması lazım gerçekten ne mutlu türküm diyene

Her Türk gencinin okuması gereken bilgi dolu bir kitap.Okurken sıkılırsanız kesinlikle devam edin..Bilgiler bizi anlatıyor cunku..

Türklerin tarihini MÖ 3. yüzyıla kadar tespit ederek 2000 yıldan fazla bir süreyi kronolojik bir yaklaşımla ele alan eserde, özellikle yakın tarihimizdeki önemli konulara (Ermeni iddiaları, PKK terör örgütü vb.) klasik Fransız bakışı satır aralarına gizlenmiş olmasının yanında zengin tarihimiz biraz da Moğollarla karıştırılarak aktarılıyor. Asyanın kuzey doğusundan hareket eden göçebe toplulukların yarattığı etkiyi ve kurulan imparatorlukları okurken geldiğimiz noktayı düşünmeden edemiyor insan.
Böyle geniş bir tarihi okuyunca içinde bulunduğumuz yeni Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ne kadar kısa bir geçmişi ve yaşayacak çok şeyi olduğunu düşünmek ve tarihimizden ibret almak gerek.
Timur'un şu sözünü de buraya almak istedim, "İki efendi paylaştıkça dünyanın değeri yoktur" günümüzü ne kadar iyi anlatıyor değil mi?

Tarihimizi her ne kadar yabancıların kaleminden öğrenmek insana koysada tarihimizi bu kadar ayrıntılı bu kadar sürükleyici roman tadında anlatan başka bir kitap yok. Tavsiye ederim.

Bu kitabı, özellikle kendi köklerini ve tarihini merak eden tüm Türklerin okumasını tavsiye ederim. Kitap tüm gerçekleri bilimsel kanıtlarla sunuyor. Kitabı okuduktan sonra Orta Asya'dan çıkan çekik gözlü ve çıkık şakaklı atalarımızın bugünkü günümüz Türkiyesindeki Türklere ve hatta sarışın mavi gözlü Türklere nasıl dönüştüklerini anlayacaksınız.

gerçekten merak ettim genel olayların dısındakı gelısmelerdende bahsedılmesı bır yabancı gözuyle mutlaka okuyacagım

bu kitap tüm gerçekliğiyle ve belgeleriyle anlatıyor

türk tarihi hakkında bnilmediklerimi öğrendim bence çokgüzel mutlaka alıp okuyun hatta hediye edin yakınlarınıza

Tarihimizi araştırmak isteyenlere ve nerelerden geldiğimizi merak edenlerlerin meraklarını giderecek kadar engin bir kitap.Ben okuduğumda daha önce bilmediğim bir çok şeyi öğrendim.Olayların düzgün bir Türke ile anlatılıyor olması kitaba ayrı bir değer katıyor.
Tavsiye ederim

biz türklerin ne zaman nerede nasıl doğdukları ne gibi hengamalerden geçtikleri atalarımızın ne gibi zorluklarla baş ettikleri birçok defa dünyanın diğer ülkelerini nasıl dize getirdiğimizi gerçek kayıtlara ve büyük bir bilgi birikimi ile bize aktaran üstat günümüzle o zaman arasındada bir kıyas yapmamıza olanak sağlıyor türk tarihini merak eden ve nerelerden gelip nerelere gittiğimizi anlamak için eşi ve değeri bulunamaz bir kaynak

Bizim geçmişimizi bizden fazla araştırıp, belgelemeye çalışan bir fransız.. bravo demek gerekir. Bu ülkede Türklük üzerine dağlar kadar kitap yazanlar acaba bu kadar çok araştırıp, yerinde belgelerle mi yazıyorlar? yoksa sadece oturdukları yerde mi?...merak ediyorum. Az da olsa bu işleri gereği gibi yapanları tenzih ederim...okunacak bir kitap..

Jean Paul Reux yine önceki eserlerinin kalitesinde belki de daha ötesinde bir eserle bizlerle birlikte. Yine önceki eserlerinden de aşina olduğumuz akıcı diliyle, değindiği ilginç konularla, bildiğimizi düşündüğümüz şeyleri tam bilmediğimizi kanıtlamasıyla harika bir eser meydana getirmiş. Başarılı tercümesinin de katkılarını unutmamak lazım tabi ki. Okunması gerektiğine inanıyorum

Tarihin, her tarihçi tarafından farklı bir üslupla yorumlandığını daha önce okuduğum tarihçilerin yazdıklarını hatırlıyorum. Bu kitabıda bir yabancının bizim tarihimizi nasıl yorumladığını ve daha önemlisi yorum payı bulunmayan belgelere, bilgilere dayalı kısımlarını nasıl değerlendirdiğini görmek için aldım. Kitabın Türkleri, bugünün bilgisi olmadan fikri olan avrupa insanı düşünce yapısının dışında daha tarafsız bir gözle değerlendirdiğini düşünüyorum. Türk Tarihinin sadece bugünkü Türkiye topraklarıyla sınırlı olmadığını ve bütün dünyaya önemli etkilerinin olduğunuda varsayarsak, Türk Tarihi hakkında yabancıların yazdığı daha çok kitap olması gerektiğini ve (veya) yayınevlerinin bunları Türkçeleştirmek konusunda daha fazla gayret göstermeleri gerektiğini düşünüyorum.

İkibin yıllık bir sürede Kore'den Avrupa ortalarına, Sibirya'dan Hindistan'a ve Afrika'ya onlarca devlet kuran bir toplumu anlatmanın zorluğu kolayca anlaşılabilir. Türkler aynı anda bir kaç devlet kurarken, bazı devletlerde Arap, Moğol ve İran etkisini ayrırabilmekte çok zor oluyor. Yazar özellikle islamiyet öncesi dönemleri bildiğimizden biraz daha karmaşık ve belirsiz hale getiriyor. Oysa bu kadar belirsiz olmadığını biliyoruz. Belli bir tarih sırası gözetmediği için olaylar yer yer dönüşlerle anlatılınca önbilginin yetersiz olduğu zamanlarda konuyu takip etmek güç oluyor. Yazarın bazı konularda küçük çarpıtmalar yaptığı, Ermenilere daha duygusal baktığı, kürt vurgusunu önplana çıkardığı, Türkler dışındaki hiç bir topluma eleştirel bakmadığı, herşeye rağmen Türklerin barbar olduğu mesajını vermeye çalıştığı, eserde zaman zaman baskı hatasından kaynaklanan anlatım bozuklukları olduğu dikkat çekiyor. Türklerin sadece savaşan bir topluluk olmadığını bir kültürlerininde var olduğunu anlatsa da medeniyete katkıları üzerinde fazla durmuyor. Eserin güzel taraflarından biri daha çok Türklerin dili, kültürü, sosyal yapısı üzerinde ağırlıklı durmasıdır. Yazarın Türkleri çok çok iyi tanıdığı ve oldukça tarafsız olmaya çalıştığı, ama Fransız olduğunu da unutamadığı eklenmeli.

İlk önce yazarın bu kültür, coğrafya ve tarih hakkında oldukça bilgili ve donanımlı olduğunu tarihsel gelişim içinde verdiği bilgilerin neden sonuç ilişkilerinin kurulmasında yardımcı olacak aynı coğrafyadaki aynı zamanlarda kurulmus devlet etkileşimleri,kurulus,yıkılıs gibi sonuçlar doğuran olayların anlaşılmasına yardımcı yabana atılmaması gereken bilgiler içerdiğini söleyebilirim.
Fakat kitapta satıraralarına akıllıca sıkıştırılmış kelime ya da cümleciklerle pisikolojik propoganda yaptığına inanmaktayım. Şöyleki;türk ulusunun ortaya çıktığı dönemlerde neredeyse mağara adamı sıfatıyla değerlendirmeler Herzaman barbar lafıyla iflah olmaz caniler olarak göstermeler, islamiyetten sonraki dönemlerde Tamamen köleleşmiş toplum olarak göstermeye çalışması, Anadolu selçukluları adını bir kere bile kullanmadan sürekli rum selçukluları olarak adlandırması, İstanbul'un fethinden sora bile konstantinepolis adıyla isimlendirmesi Selçuklular döneminde bile kürdistan sözcüğünü kullanarak tarihte böyle bir devlet olmamasına rahmen varmıs gibi düşünülmesine sebep olması ve son olarak bölücü PKK örgütünü yumasatarak ve Terörist başından büyük kürt lider diye bahsetmesile kürdistan devletinin kurulmasının tarihsel süreç içerisinde algılanması gerektiği seklinde düşünülmesine sebebiyet verebilecek yorumlar katarak yazmıs olması Bna iyiniyet içerisnde olmadığı ve klasik avrupalı hristiyan gözlüklerini çıkarmadan onca araştırma yaptığını ve turk ulusunu tam olarak anlayamadığını veya anlamak istemediği hissiyatını bende uyandırmıstır.
Tarihsel gelişim sürecei içerrisinde medeniyet kaynakçası olarak iyi bir kitap fakat bence yanlı yorumlarla değerini kaybetmiş bir kitaptır.
Okumanızı tavsiye ederim genede.

kitabı yeni okudum.Bir Fransız ama oldukça tarafsız yazmış anladığım kadarıyla. Okulda kitabı gören öğrencilerimin, yabancı birinin tarihimizi yazmasını yadırgadıklarını da söylemek isterim.Demek ki,önyargı her zaman ve her yerde. Oysa kitabı okurken bildiklerimizin azlığını bir kere daha görüyoruz. Yazılan diğeryorumlar da gösteriyor ki,kitap oldukça iyi hazırlanmış. Bir yabancıdan da olsa, okunması gereken bir eser. En azından tarihimize olan ilgilmizi biraz daha arttırır bilke. Malum; ilgisiz bilgi, bilgisiz ilgi olmuyor.

Türk tarihini özet bir şekilde okumak isteyenler için idealbir kitap.Kitapta özellikle arkeolojik çalışmalardan verilen bilgiler çok dikkate değer.Kim olduğumuzu,bugünlere hangi süreçlerden geldiğimizi,niye sürekli batıya yöneldiğimizi,dünyanın nerelerine kültür ve medeniyet götürdüğümüzü ve kimlerden etkilendiğimizi,kültürümüzün şekillenişini vb.konuları sıkılmadan okuyubileceğiniz bir kitap.Branşım tarih olmamakla beraber tarih okumayı seviyorum.Çünkü tarih okudukça bugünü daha iyi anlayabileceğimi düşünüyorum. Teşekkür ederim.Saygılarımla

öğrencilik yıllarımda turgut reis hakkında teferruatlı bilgim olmadığından,merakım üzerine aldığım bu kitapta denizlerde yaptığı kahramanlığı ispanya,malta, cenova ve venedikte yaptığı savaş kahramanlıklarını,şövalyelere karşı mü cadelesini,bu savaşlarda esir düşüp dört yıl kürek mahkumu olarak denizlerde kaldığı esaretten kurtuluşunu ve en son malta da savaş anında top mermisinden çıkan güllenin kopardığı kayanın altında şehit olup trablusgarpte mezarının oluşunu kısacası barbaros hayretin paşalar,pirireisler gibi denizlerde gösterdiği kahramanlıklarını öz veriyle okumuş ve haz aldım nur içinde yatsın ruhu şad olsun.

Edward said,Oryantalizm adlı kitabında Oryantalizmin sömürgeciliğin keşif kolu olduğunu söyler.Ki buna katılmamak mümkün değildir.Yazarda bir Oryantalist yani şarkiyatçı başka bir tabirle,Aslında Fransızca Orient-doğu- kelimesinden türetilmiş bir kelime ve doğu bilimci manasına geliyor.Eskilerin deyimiyle Müşteşrikte diyebiliriz sanırım.Kuşkusuz Edward said tespitinde gayet haklıdır ve bu ilim dalının yegane amacı tabiki doğuyu çok iyi tanıyıp onu daha rahat sömürmenin yollarını aramaktır.Doğu'nun din,dil,kültür,medeniyet tarihini en ince noktasına kadar araştırıp edindiği bilgileri hem halkına sunma ve hemde servis yapılması gereken yerlere servis etmektir.Yoksa 20 yüzyılın başında Hisdistan'a hakim olan İngiltere'nin Afganistana göz dikmesi ve orada Hanefi ve Şafii Müslümanlar arasında incir çekirdeğini bile doldurmaya
cak ufacık bir ihtilaftan ötürü nasıl birbirlerini boğazladıklarını ne ile izah edebiliriz.

Kitabı okudum ve çok beğendiğimi söylemek isterim.Az çok tarihle ilgilenen biri olarak oldukça objektif bulduğumuda söylemeliyim.Yazarın bu okuduğum ilk kitabı olmasına rağmen bende iyi bir etki bıraktı.Tarih anlatıcılığı ise bana Üstad İlber Ortaylıyı hatırlattı doğrusu.Yazar Türklerin miladi 200 gibi kuzey tarafından gelip tarih sahnesinde boy gösterdiklerini anlatıyor.O dönemden başlayarak 2000 li yılların Türkiyesine gelinceye kadar,anlatmayada devam ediyor.Kısa fakat öz,can alıcı noktalara işaret ederek bizi tarihin içinde dolaştırıp duruyor.Burada şunuda eklemek lazım yazar sadece bir boydan değil,Anlattığı tarih sürecinde,yeryüzünde faliyet gösteren bütün Türkleri tek tek ele alıp atbaşı götürüyor.Kitabın bölümleri içinde,bir Anadoluda bir Hindistanda bir Rusyadaki altınorduda bir Kuzey afrikada devinip duruyor.

Bu kitaba yazılmış olan eleştirilerede bir göz attım fakat genel olarak kitaba karşı negatif bir düşünce oluştuğunu müşahade ettim.Bu negatif düşüncelerinde oldukça yersiz ve anlamsız bulduğumu söylemeliyim.Yazar gayet objektif bir çalışma yapmış bunu takdir etmek gerekirken bu anlamsız yüklenmeleri doğru bulmuyorum.Ne yapması gerekiyordu acaba ! Olmayan şeyleri yazıp sadece deli gibi yücelterek ve göğe çıkararakmı tarih yazacaktı.Böyle yapsaydı ne kadar tarih olurdu ? Galiba hep bu şekilde tarih yerine mitoloji ve saçmalıkları(Hurafe-Efsane) okudukları için gerçek tarihle karşılaştıkları zaman tepki gösteriyorlar.

Son olarak şunuda ifade edeyim.Yazar Oryantalist olabilir ama bu onun objektif olamayacağı anlamına gelmez.Beş parmak nasıl bir değilse,Onlardada farklı düşünen farklı yorumlayan olacaktır ve gayet doğaldır.Mesela Alphonso de lamartine ile Joseph Hammer'i bir tutabilirmisiniz.Eğer tutarım diyorsanız ikisi arasındaki farkı bilmiyorsunuz demektir.Kitablarını okumamışsınızdır.Ayrıca bazı serzenişler var mesela" biz tarihimizi neden avrupalılardan öğreniyoruz,biz neden yazmıyoruz" Yaz kardeşim elini tutan mı var.Adam 50 yılını bu işe vermiş gece gündüz bununla yatıp kalkmış.Gezmediği incelemediği toprak parçası kalmamış,herkese çalıştığının karşılığı vardır.

ben cok begendim dogru bildiğim bir cok gercegin farklı taraflarını gördüm türklerin gecmiş yasantılarını batılıların arklarına dönmelerine rağmen bu oldukca oldukca objektif okunması önerilir

Jean Paul Roux un daha önce üç kitabını okudum.. Onun Altay Türklerinde Ölüm, Türklerin ve Moğolların Eski Dini isimli gerçekten mükemmel kitaplar.. Ve bir emeğin araştırma ve çabanın ürünü..
Fakat aynı şeyi bu kitabı ve Orta Asya isimli kitabı hakkında söyleyemeyeceğim.. Devlett madalyası ile onurlandırılan bir tarihçi için hele günümüz tarihçisi için inanılmaz bir önyargı ile dolu ve yine inanılmaz bir oryantalist ruhla dolu iki kitap...
Ben oryantalizmin öldüğünü sanıyordum demekki bazıları hala onu yaşatabiliyor? Türklerin medeniye kurmalarına bir türlü anlam veremeyen ve türkleri çadırda yaşayan ve sadece savştan yağmadan kadın ve içkiden anlayan barbarlar suretinde göstermenin yolu heralde türklerin hoşuna gidecek iki üç kelime bulmak onun aralarına asıl fikirlerini kusmak olmuş...
Burda yorum yazanlar ne denli bu kitabı veya orta asya yı okudu?

Orta Asya isimli kitabın sonundaki şu ifadeye bakın :"Gözlerimizi orta asyaya çevirmeliyiz önceden sezinleyemeyeceğimiz tehlikelere gebe durumda ve bilmezden gelemeyeceğimiz büyük bir tehlikeyi barındırıyor bağrında." bu cümleler iştahla kabarmış avrupalı şovenistlerin yada gizli istihbarat örgütlerine rapor sunan araştırmacı kılıklıların raporuna benzemiyormu.. bizmi çok safız nedir?

Biz siz yerleşikler gibi aklımız fitneye eren kimseler değiliz Roux efendi..
Kitap okunmaya bakılmaya koklanmaya değmez.. İlle böyle bi kitap istiyosanız Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi Tarihi ni okuyun..

Abartmak da istemiyorum ama normalde bu ebat ve içeriğe sahip kitapları bayılarak okumak durumunda kalıyoruz ancak bu kitap çok farklı inanılmaz akıcı bir üslup ve gerçekten zengin bir içerikle gözden kaçan ve belkide çok farkında olmadığımız detayları gün yüzüne çıkarıyor. Tercümesi gerçekten başarılı ve keyifle okuyacağınızı bu kitabı kaçırmamanızı öneririm.

Tarihe özellikle Türk Tarihine merakınız varsa mutlaka okumalısınız.
Özellikle yabancı birisinin gözüyle değerlendirme şansınız olacak.

övülmeye ihtiyaç duymayan, alanında zirve bir eser.

Sanat Tarihi bölümü öğrencisiyken,anadolu sanatı dersimizde kullanmak üzere hocamız aldırtmıştı,iyi ki almışım diyorum....

Roux’un hem ilmi tarafı, hemde Türk sever tarafının dışavurumu olan bu güzel eser Türk tarihi ana hatlarıyla global bir şekilde günümüze kadar getirmektedir. Türk tarihine ilgi duyan herkes okumalı.

Yazarın bu okuduğum ilk kitabı olmasına rağmen bende iyi bir etki bıraktı.Tarih anlatıcılığı ise bana Üstad İlber Ortaylıyı hatırlattı doğrusu.Kitapta özellikle arkeolojik çalışmalardan verilen bilgiler çok dikkate değer.Tercümesi gerçekten başarılı ve keyifle okuyacağınız bu kitabı kaçırmamanızı öneririm.

İçinde ilginç söylemler bulduğum, iyice düşünülerek okunması gereken bir kitap.

Türk tarihini nesnel ve objektif bir şekilde muhteşem bir araştırmayla kaleme almış yazar. Türk tarihini merak edenlerin ve tarihle ilgilenenlerin mutlaka okuması gereken kitapların başında geliyor.

Süper bir kitap.Tarih meraklı olanları tatmin edecektir.

Çok detaylı, güzel bir kitap, beğenerek okudum.

çok eskiden okumuştum. Türk tarihini kronolojik işleyen önemli bir eser...

Son derece akıcı ve eğlenceli bir dili var. Sanki tarih kitabı değil de bir roman.

Türk tarihini bir yabancı Türkolog kaleminden okumak isteyenler için tavsiye edebilirim.

İslamiyet öncesi Türkler hakkında ve Çin ile olan ilişkilere de önemle eğilen bir kitap.

tarafsız bir gözle yazılmış güzel bir kitap...

Okuduğum ilk tarih kitaplarındandır.

İnsan bu kitabı okurken nekadar çok Türk devletinin, beyliğin kurulduğunu ve yıkıldığını görünce şaşırıyor.

maalesef Türk tarihini kronolojik ve bilimsel kaynaklara dayanarak anlatan pek fazla eser yok. bu yoklukta bu kitap idare eder...

Fransız bir Türkolog ve 50 yıllık bir birikimin sonucu ortaya çıkmış bir eser.Türklerin bilinmeyen yanlarını ortaya koymuş bir eserdir.Dili akıcı ve anlaşılır.

ilk okuduğum tarih kitabıdır. Zamanında 9TL 'ye almıştım. Sıkılmadan okuyabileceğiniz bir kitap.

ırkla karıştığını imaa ediyor.( sanırım gibbons un teziydi ve çürütüldü)
1-Marmara Tarih mezunuyum (2010) 2-Kesinlikle tarafsız olmaya çalışarak okurum ve gerçek anlamda sadece bilime önem veririm milliyete değil.
... J. roux dan başlıcak olursak kesinlikle oryantalist, fransız gözüyle yazmış kitabı.Sanırım fransızların frank veya galyalılardan geldğini bilmemekte fazla ortaasya'ya kafayı takmış. ki fransz halkı orjinalde germendir yani bir barbardır.( barbar:romalılara göre latince bilmeyen) üstün yerleşik bı ırk olsaydı zaten germenler zamanında Attila dan korkup taa vandalya( k. afrika) hispnaya'ya(ispn.) hatta ingiltere(angıl saksonlar)'ye kaçmazlardı. neyse kitaba döndüm buarada gerçekten millyetçi gözlemle okumuyorum.kitap varsayım kitabı olmuş nasıl mı? olabilirler okadar çokki sanki sayısal loto oynuyor!!!

Dünya Tarihinde Hiç bir Millete nasip olmayan şey TÜRKe nasip olmuştur..

Dünya da ki bilinen ve tarihe yön veren ırkların devletleri binlerce yıldır aynı topraklardadır Mesela Almanların German ve norman kabilelerinin yaşadığı yerden başka yerde devletleri yoktur aynı şekilde fransızlar isviçrelilerde galiçya german norman kabile bölgelerinin(çok dar bir alan) dışında devletleri olmamıştır Rusların sibiryayı aştıkları sıcak denizlere indikleri vaki değildir. Hakeza yunanlılar italyanlar ispanyollarda buna dahildir(sömürgeler ırkların kurduğu ve kahir ekseriyetin o ırka ait olan devlet olmadığı için konumuzla bağlantısı yok)

Ama iş TÜRK ırkına gelince uzak doğudan orta asyaya Orta asyadan sibiryaya sibiryadan mezapotomyaya oradan anadoluya anadoludan afrikaya afrikadan asyaya kadar dünyanın nerede ise yarısına hakim olan devletler kurmuş dünyada başkac bir IRK yoktur. TÜRK tarih boyunca büyük 16 devlet (imp.)irili ufaklı 100ü geçkin devlet kurmuştur....

mükemmeldi bir roman havası içerisinde tarafsızca anlatılmış bir eserdi kendi tarihimizi bir yabancı yazardan dinlemek güzeldi çok güzel bi baş ucu kitabı diyebilirim...

Fransız Türkolog, bazı hususlarda tarafsız kalamamış. Bizce kesin olan bazı durumları aksi biçimde yorumlamış. Ayrıca Türkler'den "Barbarlar" diye söz etmesi de ayrı bir konu. Lâkin genel hatlarıyla bakacak olursak ansiklopedik bilgilerin genel olarak özet biçimleriyle ele alınmış bir kitap. Orta Asya Türkleri hakkındaki bilgiler çok iyi. Okuyun. Türk hakkında elbette bilgi sahibi olacaksınız ama, bazı yerlere soru işareti koyup tekrar araştırmanız icap edebilir.

türklerin tarihi özellikle inanç ve yaşantı biçimleri hakkında bilgi veren bir kaynak kitap. Türklerin inanç şekilleri ile ilgili diğer okuduğum çağdaş kitaplarda da mutlaka Jean paul roux a başvurulduğunu gördüm. İslamiyet öncesi türk yaşantı ve inançlarını merak edenler için okunması zorunlu bir yazar

Zaman zaman taraflılık söz konusu oluyor kitapta ve Türklere kin kusmuş gibi yazar. Önemli Türk tarihçilerinden biri olan Ahmet Taşağıl, Türk tarihi için okunacak isimlerin sonunda gelenlerden birinin de J. P. Roux olduğunu söylemişti. Tabi eğer kitap elinizde ise, hatta elinizde değilse bile okunmaya değer bir kitaptır. Çünkü bilgisi olan insan doğu nedir yanlış nedir karşılaştırmalı olarak okuyabilir bu kitabı ama eğer tarih konusunda bilginiz az ise hiç almayın derim çünkü yanlış yönlendirebilir.