Tarihin sınırlarının uçsuz bucaksız olduğunu, bu kitabın satırları arasında farkedebilirsiniz. İlber Ortaylı, son dönem tarihçileri arasında araştırıcı tarihe önem veren ve söylediklerinin arkasında durabilen gerçek bir tarihçidir. Osmanlıdan Türkiye Cumhuriyetine geçiş sürecinde Osmanlı tarihini peşin reddeden ve yeni bir tarih yazımına girişen ısmarlama tarihçilerin zihinlerde meydana getirdikleri kimliksizlik hatıra geldikçe, İlber Ortaylı gibi tarihçilerimizin ortaya koyduğu tarih anlayışını hayranlıkla dile getirmek gerektiğini düşünüyorum. Bu kitapta tarihin sınırlarını zorlarken düşünce denizine de yelken açılmakta ve tarihin yaşanmış ve bitmiş olmadığı, yaşanılanların da yaşanmış olanlarla birebir ilişkili olduğu düşüncesi anlatılmaktadır. Tarih, bir milletin hüvviyetidir. Zevkli bir tefekkür yolculuğuna zaman ayıramayacak kadar meşgul değiliz. O zaman iyi okumalar...