Yazarın 2003 yılı Irak Savaşı sırasında Milliyet, Aktüel ve Gazetem.net’teki yazdığı makalelerin topladığı kitabı. Kim böyle bir konuya duyarsız kalabilir, yüreği sızlamadan bakabilir ki! Özellikle kitapta insana şok etkisi yapan ağlayarak okuduğum ‘önce leylekleri vurdular’ makalesi.
Ama yazar Can Dündar’a bazı konularda katılmıyorum. Kitaptaki şu sözlerden dolayı…
-…Bush doktrini, ABD'nin yeni global rolünün tetikçiliğini AKP'ye yaptırıyor…
-…"At pazarlığı yapan bir hükümet", "baskı karşısında gerileyen bir millet", "iradesini parayla satan bir Meclis" …
-Az sonra dünya ajansları, savaşa girecek bir ülkenin meclisinden ilk konuşmaları geçiyor:
"Gene beni karşıladı gül ilen
Benim sadık yarim kara topraktır".
"Vekil" böyle de "millet" nasıl dersiniz?
Savaşın patladığı gece herkes ekrana yapışmış durumdaydı.
Ne için?
Beşiktaş-Lazio maçını izlemek için...
-…İnsanı çileden çıkaran bu umursamazlık... Duyarsızlık... Adamsendecilik... bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılık... Bal tutan parmağını yalarcılık... savaşa bende karşıyım ama-adam nasıl olsa vuracak bari bizde nasiplenelimcilik... Stratejik açıdan Türkiye bu savaşın dışında kalmamalıcılık, eh madem başladı artık bari çabucak olup bitsinde işimize bakalımcılık,
işte çok bilmiş yorumcular, sivil savaşçılar, pasif alkışçılar, milliyetçi Amerikancılar, hırslı borsacılar... Haftalardır kışkırttığınız, istediğiniz, beklediğiniz savaş ekranınızda...
Yaslanın arkanıza...
Maçlarla diziler arasında zaplarken arada savaşınıza da göz atın...
Görün, o günlerdir övgüler düzdüğünüz bombalar nerelere düşüyor, yolunu gözlediğiniz savaş kimleri vuruyor.
Çaresiz bir halkın petrol uğruna boğazlanışını izleyin.
Patlatın mısırları... Açın biraları... yakın kınaları!..
Bağdat'a bakın... eserinizle övünün!..
23 Mart 2003 Milliyet'
İyide yazar meclisimizi, hükümetimizi, milletimizi savaşın sorumlusu ilan etmiş. Tamam, kabul, elimizden belki daha fazlası gelebilirdi. Ama bu millet değil miydi ülkenin dört bir yanında Cuma Hutbeleri’nde Irak’taki kardeşleri için gözyaşı dökerek dualar okuyan? Bu milletten değil miydi meydanlarda gösterilerde Bush maketlerini yakarak, ABD bayrağını yakarak savaşı protesto eden? Bu milletin, bu hükümetin vekili değil miydi sabah 7-8 arası mesaiye başlayıp gece 2-3’lere kadar mesai yapıp geceleri uyuyamadığını çünkü rüyasında bombalanan çocuklar gördüğünü, o zamandan beri geceleri o yorgunluğuna rağmen uyuyamadığını söyleyen? Biz bu kadar umursamaz bir millet değiliz ki…
Tarih boyunca da olmadık. Hep ezilene, haksızlığa uğrayana arka çıkmadık mı? Bosna’ya, Kosova’ya, Afganistan’a, doğumuzdaki Türki Devletlere, Lübnan ve Filistin’e yardım için seferber olup elimizden geleni yapmaya çalışmadık mı? Savaşın başladığı dönemde elde edildiği söylenen reyting sıralaması bile o kadar iç karartıcı ki şöyle sıralanmış kitapta;
‘Açık olan her 3 televizyondan birinde maç var.
Listenin ikinci sırasında Zerda dizisi....
Üçüncü sırada bir başka yerli dizi: Hayat Bilgisi...’
Ama benim gördüğüm televizyonlarından hemen hepsinde savaşın canlı yayınlandığı haber kanalları açıktı bakkalından, komşunun evine, çalıştığım işyerinden, kahvelere kadar. Bizler kafasını kuma gömmüş, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyen bir millet değiliz. Kitabın beğenilip tavsiye edilmesinin nedenlerinden biri de budur yani o halkın dramını bizlerinde onlarla birlikte yaşaması ve haksız işgale bir başkaldırma isteğidir. Kitap okumayan, cahil, çevreyi kirleten ve çevre temizliğine önem vermeyen, iyi çalışmayan, torpilci anlayışlı bir millet diye suçlanabiliriz ama asla savaşa duyarsız bir millet olarak suçlanmamızı doğru bulmuyorum.
Savaşta Ne Yaptım; canımdan çok sevdiğim insanı Irak’a savaşın ortasına göndermeyi göze aldım barış için. Irak halkı için hergün dua ettim. Bu sorunun cevabına Bush ne cevap verecek acaba?