Kayıp Kentin Yakışıklısı gerçekten karizmatik bir çekiciliğe sahip. Uzaklardan derin bir okyanus tadı alacağımı sandığım şiirlere, daha doğrusu düz yazılara çokça takıldım. Evet, otobüs vardı ve tüm kapak ön yazısı karizmasıyla otlu peynir de vardı. Fakat ne otobüsteydim ne de otlu peynirin kokusunu duyabildim. Bilemiyorum, belki bu bana özel bir durumdur, lakin cicili bicili kitabı elimde tutarken, Oğuzcan'ı, Akova' yı samimiyetle andım. Erdoğan' a ellerini uzatıyorlar, onu yukarıya çekmek istiyorlardı. Erdoğan ise ne üreteyim, nasıl üreteyim kaygısı ile onları göremiyordu. E ben de sıkılıyordum bu işe; Değişik olma gayreti içindeki cicili bicili sayfaları ben mi terkettim, yoksa onlar beni mi, şimdi bilemiyorum. Tek hatırladığım, bacağından vurulmuş bu dizelerin, beni hiç bir yere götüremediğidir.