Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

ismail_atan Tarafından Yapılan Yorumlar

14.03.2006

Batılı sözde alimlerin bizi nasıl içten fethetmeye; dinimizi, kültürümüzü, mukaddesatımızı nasıl yoketmeye çalıştıklarının bir göstergesi bu kitap. Gerçekten bunu herkes okumalı. Özellikle de Üniversitelerimizdeki akademisyenlerimiz okumalı. Ben Türk Dili ve Edebiyatı öğrencisiyi. Bize sürekli İslam Ansiklopedisinin en güvenilir kaynak olduğunu söyleyip duruyorlar. Bu kitapta gördüm ki İslam Ansiklopedisi bizi içten yıkmak için hazırlanmış beş para etmez bir yalanlar mecmuasıdır.

Bizim yazarlarımız özellikle İslam Dininden ve Osmanlı Tarihinden bahsederken hep yabancı kaynaklara başvururlar. Doğruluklarına kendileri de inanmışlardır. Birçok kişinin hakkı yenmiştir. Özellikle Sultan 2. Abdülhamid ve Sultan Mehmet Vahidüddin hakkında yazılanlar iğrençliğe varacak kadar kötüdür. Malesef ilkokul sıralarından itibaren yabancı yazarlar kaynak gösterilerek onların Vatan Haini oldukları defalarca yazılıp çizilmiştir. Biz böyle devam ettiğimiz müddetçe kendi ayaklarımız üzerinde durmamız zorlaşacaktır.

Bu kitabın yazarından gerçekten Allah razı olsun. Allah kendisine gani gani rahmet etsin. Batılılara uşaklık edenleri de Allah bildiği gibi yapsın...
04.03.2006

Kitabı okuyalı epey uzun zaman oldu. Değişmeyen ve zihnimden silinmeyen Osmanlı'nın bu kadar hoşgörülü bir politika izlemesine karşın ve bu durumun Batılılar tarafından da kabul edilmesine karşın bizim aydın kesimimizin hala Osmanlı'ya bir öcü gibi bakması. Özellikle padişahlar hakkında yapılan araştırmaların Osmanlı arşivlerine değil de Batılı kaynaklara dayandırılarak kaleme alınması beni deli ediyor.

Mustafa Armağan bu düşüncüleri düzeltmek ve Türk insanı bilinçlendirmek için çabalayan biri. Umarım eser bende yaptığı kadar herkeste etki yapar. Çünkü bu konu gerçekten çok önemli. Eğitim, ekonomi ve hatta dış siyaset kadar önemli. Çünkü bütün bunlar tarihi iyi anlamakla çözülüyor.
04.03.2006

"Onlar bizim hür ve bağımsız yaşamamız için hayatlarını verdiler. Öyleyse onları unutarak yaşamak, esir yaşamaktır..."

"...Unuttuğumuz her şehit, düşmana teslim edilmiş bir siperdir. vatan için şehit olmuş insanları unutmak, vatandan vazgeçmektir..."

Yemin ediyorum. İnandığım ve sevdiğim her şey üzerine yemin ediyorum, daha önce hiçbir kitabı okurken bu kadar duygulanıp, bu kadar çok ağlamamıştım. Bu kitabı mutlaka okuyun. Tanıdığınız, bildiğiniz herkese tavsiye edin. İnanın bu da şehitlerimizin aziz hatıralarına, minnet borcumuzun karşılığı olacak.

Recep Şükrü Apuhan'a çok teşekkür etmek isterim. Ağlamaktan gözlerim kan çanağına döndü. Hiç abartmadan gayet sade ama samimi ve duygusal bir dille yazılmış, tek kelimeyle şaheser. Özellikle son bölüm olan "şehitliklerimiz" tüylerimi diken diken etti. Barış yolunda ve Allah yolunda kaç kıtada çarpışmış ve şehitlerimizi oralarda bırakmışız. Türk olmaktan bir kez daha gurur duydum.
03.03.2006

"YÂ RAB, BU UĞURSUZ GECENİN YOK MU SABAHI,
MAHŞERDE Mİ BÎÇARELERİN YOKSA FELÂHI
NUR İSTİYORUZ SEN BİZE YANGIN VERİYORSUN
YANDIK DİYORUZ, BOĞMAYA KAN GÖNDERİYORSUN..."

Kitabı okuyunca Mehmet Akif'in bu şiiri geldi aklıma. İslam dünyası, özellikle de Osmanlı İmparatorluğu 600 yıl büyük bir hoşgörüyle yönetti bu toprakları. Tam 402 sene kutsal toprak olan Kudüs Osmanlı hakimiyetinde 3 semavi dinin barış içinde yaşadığı yer oldu.

Nazilerden kaçtılar, müslümanlara sığındılar, hristiyan Avrupa'dan kaçtılar müslümanlara sığındılar. Tarihin her döneminde sıkıştıkları an müslümanlar onlara kol kanat gerdi. Ya şimdi....

Erkekleri tutsak edilmiş ya da canice katledilmiş bir toplumun çaresiz kadınları ve çocukları kutsaL mücadelelerini vermeye devam ediyorlar. Onlar da biz Türkler gibi esir yaşamaktansa ölmeyi tercih ediyorlar.

SİZ, KÜÇÜCÜK KOLLARIYLA NAMLULARA TAŞLA DİRENEN BÜYÜK İNSANLAR. ALLAH KOLLARINIZA VE YÜREKLERİNİZE GÜÇ VERSİN. BÜYÜK ÇOĞUNLUĞUMUZ UYUYOR. AMA SAMİMİ OLANLARIN DUALARI SİZİNLE

Bu kitabı keşke herkes okusa ve uyuduğu uykudan uyanabilse.
28.02.2006

"... Karaya çıkıp hastane çadırımızı kurduktan ve üzerine Kızılhaç bayrağını çektikten sonra o mert düşmandan üstün bir dikkat gördük. Bütün çarpışmalar süresince hastanemiz yakınına sadece üç mermi düşmüştü ki yanlışlık eseri olan bu durum için de Türk Komutanlığı derhal açıklama yapıp özür dilemekten geri kalmamıştı..." Bunlar bir düşman askerinin sözleri. Bu düşman askeri sözlerine şöyle devam ediyordu.

"... Bir kez daha vurgulamak isterim ki, yalnız ben değil Gelibolu'da karşınızda savaşmış her asker kahraman Türk askerinin dünyada eşi olmadığına ortak kanaat sahibidir. Onlar üstün insanlardı..."

"...TANRI TÜRK'Ü KORUSUN. YURDUNA GÖZ DİKECEK DÜŞMANLARA DAİMA ÜSTÜN KILSIN..."

Bu sözler bir düşman askerine ait. Yüzyıllardır yanıbaşımızda bizden biri gibi sayıp beslediğimiz bir topluluğun ferdine ait değil. En cani düşman bile kahraman Türk askerini bu minnet duygularıyla anarken, aynı toprakları paylaştığımız nice insancık bu milleti ve bu devleti bölmeye çalışıyor. Türk, Kürt, Çerkez, Laz...vs Her kim olursa olsun bu vatanı bölmeye kalkmadıktan sonra başımızın üstünde yeri vardır. Ancak vatanın bir karış toprağında gözü olan hain babamızın oğlu da olsa gereken cevabı kendisine veririz.

SUSARSAK, GÖZ YUMARSAK AZİZ ŞEHİTLERİMİZİN KEMİKLERİ SIZLAMAZ MI?